Hayko Bağdat kitaplarından Kurtuluş Çok Bozuldu kitap alıntıları sizlerle…
Kurtuluş Çok Bozuldu Kitap Alıntıları
&“&”
-Oğul o ayakkabı vatan toprağına basmıştır. Aldım sakladım onu kendime. Kıymetlimdir. Gayrı sana vermem ben onu. Al giy şu ruganları işte. Uzatma artık.
Fakat hayat bu, her şeyi kabına sığdırıyor en sonunda.
Newroz, hayatın yeniden başladığı, öldü zannedilen tabiatın yeniden dirildiği, umuda ihtiyacı olan bir insana armağan edilmiş en gerçek bayram olmalıydı.
Annesi, babası, nenesi ve altı küçük kardeşiyle beraber sıradan bir yaşamın, yani herkes gibi, yani içine doğduğu kimliğin geri kalan tüm dünya tarafından lanetlenmediği öyle dümdüz bir hayat beklentileri vardı. Bir türlü olmamıştı işte.
Neticede mültecilik mültecilikti işte. Pek de sevimli bir hayat vaad etmiyordu insanlığa.
Toprak emek ister. Ama sadece sebze istemeyeceksin topraktan. Çiçek veren toprak nankörlük etmez.
Aynı acıyı kaç kez yaşayabilir insan ? Kaç kez hissedebilir ? Acı sizin değilse olsa olsa birkaç kez. Acı sizinse; sanırım ölene kadar.
7 Haziran seçimlerine birkaç gün kalmıştı. Tarihi Newroz’un üzerinden çok vakit geçmiş, ama barış hala coğrafyamıza uğramamıştı.
Türklerle Kürtlerin tarihsel birlikteliklerine güzellemeler yapılıyor, bir arada yaşam için türküler söylenir zannediyorduk.
Oysa yakılan HDP binalarının sayısı yakılan türkülerden fazlaydı.
Newroz, hayatın yeniden başladığı, öldü zannedilen tabiatın yeniden dirildiği, umuda ihtiyacı olan bir insana armağan edilmiş en gerçek bayram olmalıydı.
Sur’da yüzlerce insanın ölmeden önce çıkardıkları ses daha çok tazeydi kulaklarımızda. Ülkeyi boş verin, dünya kulaklarını tıkamıştı. Yorgundu, içi yıkılmıştı, içi yanıyordu Diyarbakır’ın. Ama her zamanki gibi o sesi duyanlar, o sesin yunuslarıydı yine.
Hiç mi duymadınız o sesi? Bazı olay yerleri neden bu kadar kalabalık sanıyorsunuz? Berkin’in, Ali İsmail’in, Tahir Elçi’nin, Hrant Dink’in cenazesi?"
Kaç kez dinlemiş olabilirim bu tiradı? İnanın bilmiyorum. Aynı acıyı kaç kez yaşayabilir bir insan? Kaç kez hissedebilir? Acı sizin değilse olsa olsa birkaç kez. Acı sizinse; sanırım ölene kadar.
Geniş ailemiz için tahsis etme lütfunda bulunduğunuz ineğimiz, bitmiştir.
İkinci bir inek için herhangi bir başvuruda bulunmamız şart mıdır?
Yoksa zaten gönderilecek midir?
En içten saygılarımızla…
İkinci bir inek için herhangi bir başvuruda bulunmamız şart mıdır?
Yoksa zaten gönderilecek midir?
En içten saygılarımızla…
Hemen her gün maruz kaldıkları ırkçılık artık rutin olmuş, neredeyse akşam sofralarında anlatılmaya değer bulunmaz hale gelmişti.
Hayat bu, her şeyi kabına sığdırıyor en sonunda.
Aynı acıyı kaç kez yaşayabilir bir insan? Kaç kez hissedebilir? Acı sizin değilse olsa olsa bir kaç kez. Acı sizinse; sanırım ölene kadar.
Newroz, hayatın yeniden başladığı, öldü zannedilen tabiatın yeniden dirildiği, umuda ihtiyacı olan bir insana armağan edilmiş en gerçek bayram olmalıydı.