İçeriğe geç

Kurtulan Kızlar Kitap Alıntıları – Riley Sager

Riley Sager kitaplarından Kurtulan Kızlar kitap alıntıları sizlerle…

Kurtulan Kızlar Kitap Alıntıları

Bu gerçek değil. Hiçbiri gerçek değil.
Her şey benim hatamdı.
Yine buradaydım ve her şeyi yeni baştan yaşıyordum. Bu kadarı çok fazlaydı.
Her sene artık farklı olacağını, anıların silineceğini düşünmüştü ama artık bu anıların onun kalıcı bir parçası olduğundan şüpheleniyordu.
Bu onu yıkacaktı.
Kendi başımın çaresine bakabileceğimden emin değildim.
Göreceklerimden korkuyordum. Aslında korktuğum, hiçbir şey görmemekti.
Bu dünyaya hissediyordum ama onun bir parçası değildim.
Gördüklerin planlı değildi Bir anda oldu.
Dünyadaki en eski bahane budur.
yüzünü buruşturunca kendimde memnun edici bir güç hissettim. Ben de onu yaralıyordum. Onu çileden çıkarıyordum.
Beni orada tutan tek şey geçmişti. Benim geçmişim.
O seni hak etmiyor.

derin bir nefes alıp kendini sakinleştirerek zevke ve acıya hazırladı. Ikisinden yalnızca birini hissetmeyeceğini biliyordu.

Her ikisi de sonsuza dek iç içe geçmiş olacaktı.

Sen iyi değilsin.
Sen iyi misin?
Canın cehenneme.
Ben cehennemi zaten yaşadım, fıstık
Bana inan ya da inanma. Umrumda bile değil.
Sanki yerçekimi başarısızlığa uğramış, bir ara güvenli ve yerleşik olan her şey yerinden oynamış, bir anda ulaşamayacağım kadar uzaklaşmıştı.
Öyle düşünmeye devam et, Quinn. Kendinle yaşayabilmek için bu yalana ihtiyacın varsa buna inanmaya devam et.
Beni tamamen çözdün, değil mi?
Sen hastasın, dedim ona. Bunu biliyorsun, değil mi? Bizden birinin normal bir hayatı olmasına dayanamıyorsun. En azından birimizin mutlu olabilmesine dayanamıyorsun.
Neden?
Çünkü böyle olması gerekiyordu, dedi Sam.
Gerekmiyordu, dedim dizlerimden destek alıp ayağa kalkarak. Sen öyle istedin.
Çünkü öğrendiğimde canımın ne kadar yanacağını biliyordu. Ve öğrenmem için elinden geleni yaptığına da emindim. Bu bana bulaşmanın, beni uyandırmanın, beni kızdırmanın bir başka yöntemiydi.
İlk sevişmemin özel olmasını istiyorum.
Bana bakan yansımayı zor tanıdım.
Kendimi en son ne zaman tanıyabildiğimi hatırlamıyorum.
lyi olacaksın, değil mi? diye sordu.
Evet.
Hayır. Sen farklı düşünüyor olabilirsin ama ben hiçbir zaman iyi olmayacağım.
Ne olduğumu bilmiyordum.
Mahvolmuştum, bu çok açıktı.
Bana neden bundan hiç bahsetmedin, Quincy?
Benim bahsetmeme gerek yoktu. Bir sorun olduğunu senin fark etmen gerekirdi.
Normalsin sen!
Ben normal değilim, Tüm o yaşadıklarımdan sonra normal olabilmeme imkân yok!
Mutlu,mesut ve normal.
Tek istediğim mutlu olman. Her zaman tek istediğim buydu
Seni korumak istedim. Annen olarak işim bu.
Çoğu kız gibi muhtemelen o da bir zamanlar evlenmenin, çocuk doğurmanın, anne olmanın hayalini kurmuştur.
İhtiyaçlarımı umursamaktan vazgeçmesini istiyordum.
Çenesini kapamasını ve kendi istediğini almasını istiyordum.
Benim cevaplara ihtiyacım var. Gerçeklere ihtiyacım var.
Sen kimsin? Başımı iki yana salladım. Gerçekten bilmiyordum.
Ben senin gibi değilim.
Seni tanıyan tek kişi benim. Sen bir savaşçısın. Hayatta kalmak için her şeyi yaparsın.
Benim hakkımda bir şey bildiğin yok,
Olmadığın biri gibi davranmayı kes!
O halde ne demek istiyorsun, ? En azından bir kez anlamlı bir şey söyle. Seni anlamaya çalıştım ama yapamadım.
Hiç sorun yoktu. Tamamen normaldim. Buna yeterince inanırsam doğru olacaktı.
Kendimi bu gölge kadar hayali hissediyordum. Sanki karanlık çöktüğünde tamamen kaybolana kadar dağılacakmışım gibi.
Dünya çok çılgın yer, değil mi?
beni kendine doğru çekip sarıldı. Sıcaktı, yumuşaktı, hafif ter kokusu çarşaf yumuşatıcısına karışmıştı. Ben de ona sarılmaya çalıştıysam da beceremedim. Böyle bir şefkati hak etmiyordum.
Alevi umursamayan bir gece kelebeği gibiydim. Girdabın içine çekilmiştim.
Aradığın tepki bu muydu? Neden beni durdurmaya çalışmadın?
Sorman gereken soru şu: Neden sen kendini durdurmaya çalışmadın?
Nefes almak yük haline gelmişti.
Yürümeye devam ediyordum, çünkü buna mecburdum.
Fakat ben kendimi hiç mantıklı hissetmiyordum.
Sam sigarasından derin bir nefes çekip duman halkaları üfleyerek, Amator, dedi.
Gösterişçi, dedim.
Neden burada olduğumu kesinlikle biliyordu.
Her zaman bir seçenek vardır, dedim.
Katılmıyorum ya da daha doğrusu katılmak istemiyorum.
Herkesin adil yargılanma hakkı vardır.
Bu mantık dışı, herkesi kapsayan bir öfkeydi. Her şeye ve hiçbir şeye sinirliydim. Hayata sinirliydim.
Teşekkürler, dedim. Gerçekten. Bazen huysuz olabiliyorum. Özellikle de böyle günlerde.
Tüm bunları biliyordum ve bunun doğurduğu suçluluk duygusu beni sinirlendiriyordu. Kendime sinirleniyordum.
Onu öldüren kişiye güvenmişti.
Planlamadım, Çünkü planlamak bazı şeyleri baskı altına alıyor. Ben baskı istemiyorum.
Hepsini seviyorum ama bazı aileler birbirlerinin etrafında olmamalı.
O çok güçlüdür.
Yani daha önce kim olduğumu biliyor muydun?
Elbette. Senin de benim kim olduğumu bilmen gibi. İnternetin gücü. Bütün sırlar ortada.
Sen yük değilsin, Quincy. Hiçbir zaman olmadın ve hiçbir zaman da olmayacaksın.
Bu çok tehlikeli. Yanlış.
Kendimi yeniden göz kamaştırıcı hissetmek istemiştim ama bunun yerinde sönük, boş ve küçük hissediyordum.
Hayattan bahsediyorum. Dünyadan. Talihsizlik ve adaletsizlikle dolu. Erkeklerin zarar verdiği bizim gibi kadınlar bunu daha iyi biliyor ve çok az insan umursuyor. Daha da azımız sinirlenip harekete geçiyor.
Kendimi görüyordum ve bunu fark edince, benim gibi birinin daha olduğunu fark edince yaşadığım rahatlama hissiyle bütün vücudum harekete geçti.
Hayatına olanları hâlâ anlamaya çalışan birini görüyordum. Yalnız, mutsuz ve her şeyden şüphe duyan birini.
Berbat haldesin. Ben de öyle. Bunu kabul etmekte bir sorun yok. Biz hasarlı mallarız, fıstık.
Tamam, dedi dudaklarını birbirine sürterek. Sen tamamen normalsin.
Siktir git.
Ardında bırakmadığını biliyorum, dedi. Tıpkı benim bırakmadığım gibi.
Hayat bizi bütün olarak yutup sıçtı ve diğer herkes yaşadıklarımızı ardımızda bırakıp hiçbir şey olmamış gibi davranmamızı bekliyor.
Bundan daha fazlası olduğunu biliyorsun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir