Okay Tiryakioğlu kitaplarından Kurt ve Kuzgun kitap alıntıları sizlerle…
Kurt ve Kuzgun Kitap Alıntıları
Kalbine bağlanmış kurşundan bir ağırlık vardı sanki.
Yoksa uzun zamandır hiçbir şeyi umursadığım yok benim Kâtip Efendi, ölümü bile
Böyle gülümsemek pek eğreti dururdu gerçi onda. Asık suratı ciddiyete o denli alışıktı ki yanaklarındaki adaleler bu yabancı duruma isyanla derhal seğirmeye başladı.
kalbinin hemen altında bir yerlerden sıcak bir şeyler akıyordu sanki. Aşk mıydı bu? Bunca zamandan sonra hem de
Bir kadın, aynı çatı altında yaşadığı adamı, sırf kocası olduğu sevebilir miydi?
Allah aşkına, on sekiz yaşındayım, israf edilmiş tam on sekiz yıl!
Susmak ve boş vermek onun muhatabını yıldırdığı en mühim silahlarındandı.
Dün gece yâr hanesinde,
Yastıcağım taş idi.
Altım toprak ; üstüm yaprak,
Yine gönlüm hoş idi.
Yastıcağım taş idi.
Altım toprak ; üstüm yaprak,
Yine gönlüm hoş idi.
Gel derse Fuzuli ki güzellerde vefa var
Aldanma ki şair sözü elbette yalandır.
Aldanma ki şair sözü elbette yalandır.
Hayat bir rüya, ölümle ayılacağın.
Yaşam ile ölüm arasında, elbette ki ‘Vav’ harfi vardır.
Hayatın muhtemel tüm acılarına boşver bildiği sürece galibiyete daha yakındı insan.
Onu sevdiği ve düşleyebildiği sürece zaten onunla olduğunu fark etmişti.Cismini daha fazla aramasına gerek yoktu artık.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Zaman ve yaşanan hayat bir şeyleri kırıyor, eğiyor, büküyor ama yıkılmayan insana sonunda yeni ve sağlam bir şekil vermeyi beceriyordu.
Gerçek nedir ki hayali sorgulayabileyim?
Güçsüzlükten ziyade umutsuzluktan Çünkü büyük ümitlerin adamıydı o ve kendinden hatta geleceğinden emin bir hayat sürdü.
Belki de sana kalan pay, geçtiğiniz o uzak yamacın kıyısında düşüne giren, uçuruma tutunmuş da boşluğa uzayan o ağaçtır artık dünyadan. Dünkü şehirlerin is ve duman kokulu bir sokağıdır. Suçluluğun o eski dilini konuşan kırık kiremit, karanlık avlulardan esen ve şu taştan binaların sırrını ele veren bir rüzgardır senin payın.
Her milletin kaderinde, fertlerin sonuna kadar gayret göstermelerinin farz olduğu günler vardır.
Muhtemelen o da korkuyor ama bilgisi, korkusunu bastırıyor.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Oysa sen şartlar seni zorladıkça boşvermeyi, umursamamayı başarabilen birisin.
En iyilerin ortaya çıkması için insanoğlunun sıkıya gelmesi şarttır.
İnsan, Allah’ın karşısında daima ‘Vav’ harfi gibi iki büklüm olmalı, yaşamla ölüm arasını ‘Vav’ gibi başı önde, yani kullukla geçirmeliydi.
Onu sevdiği ve düşleyebildiği sürece zaten onunla olduğunu fark etmişti.Cismini daha fazla aramasına gerek yoktu artık.