İçeriğe geç

Kur’an-ı Kerim ve Satır Arası Kelime Meali Kitap Alıntıları – Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır kitaplarından Kur’an-ı Kerim ve Satır Arası Kelime Meali kitap alıntıları sizlerle…

Kur’an-ı Kerim ve Satır Arası Kelime Meali Kitap Alıntıları

&“&”

98-O halde Rabbini Hamd ile tesbih et. Ve secde edenlerden ol.
99-Ve sana ölüm gelinceye kadar Rabbine ibadet et.
Fakat kör olan gözler değil,sinelerindeki kalplerdir..
•Hac 47
Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öğütler veriyor. Şüphesiz Allah her şeyi işitmekte, her şeyi görmektedir."
Nisâ : 58
Ne kadar az şükrediyorsunuz. (şükrediyoruz)
Kendizi (övüp övüp) temize çıkarmayın. Allah, kimin takvâ sahibi olduğunu çok iyi bilir.

Necm Sûresi – 32.

82- İman edip hayırlı işler yapanlara gelince, onlar da cennetliktirler; onlar orada ebedî kalacaklardır.
Hiçbir şey hakkında &”Ben, bunu yarın muhakkak yaparım&” deme. Ancak &”Allah dilerse olur&” de.
O inkârcılar Kur’an’ı işittikleri zaman, seni gözleriyle devireceklermiş gibi bakar, “Şüphe yok o bir delidir” derler.
Oysa Kur’an, âlemler için öğütten başka bir şey değildir.
Hiçbir şey hakkında &”Ben, bunu yarın muhakkak yaparım&” deme. Ancak &”Allah dilerse olur&” de.
Onlar dünya hayatını severek ahirete tercih ederler, Allah yolundan çevirirler ve o yolun eğrilmesini arzu ederler, işte bunlar çok uzak bir sapıklık içindedirler.
اِنَّ اللّٰهَ لَعَنَ الْكَافِرٖينَ وَاَعَدَّ لَهُمْ سَعٖيراًۙ 

﴿٦٤﴾

Şu muhakkak ki, Allah kâfirleri lânetlemiş ve onlara çılgın bir ateş hazırlamıştır.

بَلْ هُوَ اٰيَاتٌ بَيِّنَاتٌ فٖي صُدُورِ الَّذٖينَ اُو۫تُوا الْعِلْمَؕ وَمَا يَجْحَدُ بِاٰيَاتِنَٓا اِلَّا الظَّالِمُونَ 

﴿٤٩﴾

Hayir, o (Kur´ân), kendilerine ilim verilenlerin sinelerinde (yer eden) apaçik âyetlerdir. Ayetlerimizi ancak ve ancak zalimler bile bile inkâr eder.
(Ankebut 49

وَتَرَى الْجِبَالَ تَحْسَبُهَا جَامِدَةً وَهِيَ تَمُرُّ مَرَّ السَّحَابِۜ صُنْعَ اللّٰهِ الَّـذ۪ٓي اَتْقَنَ كُلَّ شَيْءٍۜ اِنَّهُ خَب۪يرٌ بِمَا تَفْعَلُونَ 

﴿٨٨﴾

: Sen dağları görürsün de, yerinde durur sanırsın. Oysa onlar bulutun yürümesi gibi yürümektedirler. Bu, her şeyi sapasağlam yapan Allah´ın sanatıdır. Şüphesiz ki O, yaptıklarınızdan tamamıyla haberdardır.
(Neml 88)

Görmedin mi ki, Allah nasıl bir örnek vermektedir: Güzel söz kökü sabit, dalları ise gökte olan güzel bir ağaç gibidir."
İbrahim/24
Şimdi, Rabbinizin hangi nimetlerine yalan dersiniz?
Yarın size kalacağız-sizin hesabınıza bakacağız ey insanlar ve cinler!
40-Şanıma yemin olsun ki, düşünmek için Kuranı kolay kıldık; fakat düşünen mi var?
1-Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı
2-Hala bir mucize görseler, yüz çevirip derler ki:Sürüp giden bir sihir."
16-Andolsun ki, gerçekten insanı biz yarattık ve nefsinin onu ne ile vesveselendirdiğini biz biliriz. Biz ona şah damarından daha yakınız.
وَشَجَرَةً تَخْرُجُ مِنْ طُورِ سَيْنَٓاءَ تَنْبُتُ بِالدُّهْنِ وَصِبْغٍ لِلْاٰكِل۪ينَ 

﴿٢٠﴾

Tûr-i sinâ’da(dahi) yetişen bir ağaç da meydana getirdik ki, bu ağaç, hem yağ, hem de yiyenlerin ekmeğine katık edecekleri (zeytin)verir.

وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِنْ قَبْلِكَ الْخُلْدَۜ اَفَا۬ئِنْ مِتَّ فَهُمُ الْخَالِدُونَ 

﴿٣٤

Ey Muhammed! Senden önce de hiçbir insanı ölümsüz kılmadık, sen ölürsün de onlar baki kalır mı? Senin ölmenle rahata kavuşacaklarını mı sanıyorlar?

فَسَتُبْصِرُ وَيُبْصِرُونَ
Sen de göreceksin, onlar da görecek!"
وَأْمُرْ أَهْلَكَ بِالصَّلَاةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَا لَا نَسْأَلُكَ رِزْقًا نَّحْنُ نَرْزُقُكَ وَالْعَاقِبَةُ لِلتَّقْوَى
(Ey Muhammed!) Ehline namaz kılmalarını emret, kendinde ona sabırla devam et.Biz senden bir rızık istemiyoruz. Seni biz rızıklandırırız. Güzel akibet takva sahiplerinindir. (Taha 132 ayet)
De ki, göğüslerinizdekini gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir."
 
Âl-i İmrân Suresi 29. Ayet
وَمِنَ الَّيْلِ فَـتَهَجَّدْ بِه۪ نَافِلَةً لَكَۗ عَسٰٓى اَنْ يَبْعَثَكَ رَبُّكَ مَقَاماً مَحْمُوداً 

﴿٧٩﴾

Gecenin bir kısmında da sadece sana mahsus bir nafile olmak üzere uykudan kalk, kur’an ile teheccüd namazı kıl, Rabbinin seni bir makam-ı mahmuda (şefaat makamına) göndermesi kesindir.

Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
وَأَرْسَلْنَا الرِّيَاحَ لَوَاقِحَ فَأَنزَلْنَا مِنَ السَّمَاء مَاء فَأَسْقَيْنَاكُمُوهُ وَمَا أَنتُمْ لَهُ بِخَازِنِينَ ﴿٢٢﴾

Biz rüzgarları aşılayıcı olarak gönderdik ve gökten bir su indirip sizi onunla suladık. O suyu hazinelerde tutan da siz değilsiniz

دَعْوٰيهُمْ ف۪يهَا سُبْحَانَكَ اللّٰهُمَّ وَتَحِيَّتُهُمْ ف۪يهَا سَلَامٌۚ وَاٰخِرُ دَعْوٰيهُمْ اَنِ الْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ۟
Onların oradaki duaları: «Allahım, sen yücelerden yücesin»; sağlık dilekleri «selâm», dualarının sonu da «Âlemlerin Rabbi Allah´a hamdolsun.» diye şükretmek olacaktır. (Yûnus sûresi 10 ayet
اِنَّ عِدَّةَ الشُّهُورِ عِنْدَ اللّٰهِ اثْنَا عَشَرَ شَهْراً ف۪ي كِتَابِ اللّٰهِ يَوْمَ خَلَقَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ مِنْهَٓا اَرْبَعَةٌ حُرُمٌۜ ذٰلِكَ الدّ۪ينُ الْقَيِّمُ فَلَا تَظْلِمُوا ف۪يهِنَّ اَنْفُسَكُمْ وَقَاتِلُوا الْمُشْرِك۪ينَ كَٓافَّةً كَمَا يُقَاتِلُونَكُمْ كَٓافَّةًۜ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ مَعَ الْمُتَّق۪ينَ 
(Tevbe suresi 36 ayet)
36﴿

 Doğrusu Allah’a göre ayların sayısı, Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısına uygun olarak on ikidir; bunlardan dördü haram aylardır. İşte doğru olan hesap budur. O aylarda kendinize zulmetmeyin, müşrikler sizinle topyekün savaştıkları gibi siz de onlarla topyekün savaşın. Bilin ki Allah buyruklarına karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir.

قَالَ رَبِّ اغْفِرْ لِي وَلأَخِي وَأَدْخِلْنَا فِي رَحْمَتِكَ وَأَنتَ أَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ ﴿١٥١﴾
Eğer Allah’ın ayetlerine iman ediyorsanız, Allah’ın adı anılarak kesilen hayvanlardan yiyin. (En’am suresi 118 ayet)
De ki:Göklerde ve yerde olanlar kimindir?"
"Allah’ındır" de.O, rahmet etmeyi kendi nefsine yazmıştır.Sizi,varlığında asla şüphe olmayan kıyamet gününde toplayacaktır.Ama kedilerini zarara sokanlar inanmazlar. (En’am suresi 12 ayet)
O Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır. O gece melekler ve Ruh, Rablerinin izniyle, her bir iş için peyderpey inerler.
Kadr/3-4
OKU O YARATAN RABBİNİN ADIYLA..
Alak/1
Zorlukla beraber bir kolaylık var!
Evet, o zorlukla beraber bir kolaylık var!
O halde boş kaldın mı yine kalk ve yorul!
Ancak Rabbine rağbet et, hep O’na doğru yönel!
İnşirâh / 5-8
Allah hiç bir kimseyi, kendisine verdiğinden fazlası ile sorumlu tutmaz. Allah bir zorluktan sonra bir kolaylık yaratacaktır.
Talâk/ 7
…Kim Allah’tan korkarsa Allah ona bir çıkış yolu yaratır. Ve onu ummadığı yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse Allah, ona yeter.
Talak/ 2-3
Ey iman edenler, Allah için hakkı ayakta tutanlar ve adaletle şahitlik yapanlar olunuz. Bir kavme olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevketmesin. Adaletli olun, çünkü o, takvaya daha yakındır. Allah’tan korkun.
Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
(Maide suresi 8 ayet)
Her kim iyi bir iş yaparsa, kendi lehine yapmış olur. Kim de bir kötülük yaparsa, kendi aleyhine yapmış olur. Rabbin kullara zulmedecek değildir.
Şüphesiz ki münafıklar, cehennem ateşinin en aşağı tabakasındadırlar. Onlara bir yardım edici de bulamazsın.(Nisa suresi 145 ayet)
27- Eğer yeryüzündeki ağaçlar hep kalem olsa, deniz de arkasından yedi deniz daha kendisine destek olduğu hâlde mürekkep olsa, yine de Allah’ın kelimeleri yazmakla tükenmez. Şüphesiz ki Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten sakındır. Başına gelenlere sabret, çünkü bunlar, azmi gerektiren işlerdendir. Hem insanlara karşı avurdunu şişirme (kibirlenme) ve yeryüzünde çalımla yürüme. Çünkü Allah övünen ve kuruntu edenlerin hiçbirini sevmez. Yürüyüşünde tabii ol, sesini alçalt, çünkü seslerin en çirkini elbette eşeklerin sesidir.
45- Sana vahyedilen kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak elbette en büyük ibadettir. Allah yaptıklarınızı bilir.
63- O çok merhametli Allah’ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve cahil kimseler kendilerine laf attığı zaman (incitmeksizin) selam" derler (geçerler).
25- Musa dedi ki: Ey Rabbim! Benim göğsüme genişlik ver,
26- İşimi kolaylaştır,
27- Dilimden düğümü çöz
28- Ki, sözümü iyi anlasınlar.
26/ Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver. Bununla beraber malını saçıp savurma.
27/ Çünkü (malını) saçıp savuranlar, şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür.
57/ Rabbinin ayetleriyle nasihat edilip de onlardan yüz çeviren ve daha önce işlediği günahları unutandan daha zalim kim olabilir? Biz onların kalpleri üzerine (Kur’ân’ı) anlamalarına engel olan bir ağırlık, kulaklarına da sağırlık verdik. Ey Muhammed! Sen onları doğru yola çağırsan da onlar asla hidayete ermezler.
81/ (Ey Muhammed!) De ki: Hak geldi, batıl yok oldu. Elbette batıl yok olmaya mahkumdur."
23/ Rabbin kesin olarak şunları emretti: Ancak kendisine ibadet edin, anne ve babaya iyilik edin. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, sakın onlara öf" bile deme ve onları azarlama. İkisine de tatlı ve güzel söz söyle.
24/ İkisine de acıyarak tevazu kanatlarını indir. Ve şöyle de: "Ey Rabbim! Onların beni küçükten terbiye edip yetiştirdikleri gibi, sen de kendilerine merhamet et."
61/ Eğer Allah insanları zulümleri yüzünden hesaba çekseydi, yeryüzünde kımıldayan tek canlı bırakmazdı. Fakat Allah onları, belli bir vakte kadar erteler. Müddetleri (ecelleri) geldiği zaman, onu ne bir saat erteleyebilirler, ne de öne alabilirler.
24/ Görmedin mi? Allah nasıl bir misal verdi. Güzel bir söz, kökü(yerde) sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaç gibidir.
25/ (O ağaç) Rabbinin izniyle her zaman meyve verir. Öğüt alsınlar diye Allah insanlara böyle misaller verir.
26/ Kötü sözün durumu da, yerden koparılmış, kökü olmayan kötü bir ağaca benzer.
27/ Allah, iman edenleri, dünya hayatında da, ahirette de sağlam bir söz üzerinde tutar; zalimleri de saptırır ve Allah, dilediğini yapar.
Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. O daima diridir(haydır),bütün varlıgın iradesini yürüten(kayyum)dir. O’nu ne gaflet basar, ne de uyku.Göklerde ve yerde ne varsa hepsi o’nundur. İzni olmadan huzurunda şefaat edecek olan kimdir? O, kullarının önlerinde ve arkalarında ne varsa hepsini bilir. Onlar ise, o’nun dilediği kadarından başka ilminden hiçbir şey kavrayamazlar. O’nun kürsisi, bütün gökleri ve yeri kucaklamıştır. Onların her ikisinide görüp gözetmek o’na bir ağırlık vermez. O çok yücedir, çok büyüktür
(Bakara 255)
Andolsun biz Kur’an’ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Fakat öğüt alan mı var?
Kamer/17
Doğrusu insana çalışmasından başka bir şey yoktur. Ve çalışması da yakında görülecektir. Sonra ona karşılığı tastamam verilecektir. Ve şüphesiz en son varış, Rabbinedir. Doğrusu güldüren de ağlatan da O’dur.
Necm/39-43
Rabbinin hükmüne sabret!
Tûr / 48
Rabbi ona islâm ol" emrini verince, o "Ben âlemlerin rabbine teslim oldum." dedi
Bakara(131) ayet
Ey iman edenler! Eğer siz Allah’ın dinine yardım ederseniz Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit tutar.
Muhammed/7
Andolsun o göğe ve Târık’a, Târık nedir , bildin mi? O , karanlığı delen yıldızdır.
Biz insana ana ve babasına iyilik yapmayı tavsiye ettik. Anası onu zahmetle karnında taşıdı ve zahmetle doğurdu. Onun ana karnında taşınması ile sütten kesilme süresi otuz aydır. Nihayet insan olgunluk çağına ulaşıp, kırk yaşına geldiğinde der ki: &‘Ey Rabbim! Bana ve ana babama ihsan ettiğin nimetlerine şükretmemi ve senin hoşnut olacağın salih amel işlememi ilham et. Benim neslimden gelenleri de salih kimseler kıl. Doğrusu ben tevbe edip sana yöneldim. Ve ben gerçekten müslümanlardanım.’
Ahkâf / 15
35/ Ey Ademoğulları! Size içinizden peygamberler gelip ayetlerimi anlattıklarında, kim Allah’tan korkar ve kendini düzeltirse, işte onlar için korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de.
36/ Kim de ayetlerimizi yalanlar ve onlara karşı büyüklük taslarsa, işte onlar cehennemliktirler ve orada ebedî olarak kalacaklardır.
Allah hiç kimseye gücünün yeteceğinden başka yük yüklemez. Herkesin kazandığı hayır kendisine, yaptığı kötülüklerin zararı yine kendisinedir. Ey Rabbimiz, eğer unuttuk ya da yanıldıysak bizi tutup sorguya çekme! Ey Rabbimiz, bize bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme! Ey Rabbimiz, bize gücümüzün yetmeyeceği yükü de yükleme! Bağışla bizi, mağfiret et bize, rahmet et bize! Sensin bizim Mevlamız, kâfir kavimlere karşı yardım et bize.
Allah’a davet eden, salih amel işleyen ve: &‘Ben gerçekten müslümanlardanım’ diyen kimseden daha güzel sözlü kim olabilir?
Fussilet / 33
Bu dünya hayatı ancak geçici bir menfaatten ibarettir. Ahiret ise durulacak karar yurdudur.
Mü’min / 39
Allah, kuluna kâfi değil midir?
Zümer / 36
De ki: &‘Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?’
Zümer / 9
“Müminler o kimselerdir ki, Allah’ın adı anıldığında yürekleri titrer, kendilerine Allah’ın âyetleri okunduğunda bu onların imanlarını arttırır. Onlar yalnızca rablerine güvenirler.”
O’nun emri bir şeyi dileyince ona sadece &‘Ol!’ demektir. O da hemen oluverir.
Yâsin/82
&‘Yavrum! Haberin olsun ki yaptığın bir hardal danesi ağırlığınca da olsa, bir kaya içinde veya göklerde veya yerin dibinde gizlense Allah onu getirir mizana koyar; çünkü Allah en ince şeyleri bilen, her şeyden haberi olandır!’
Lokman / 16
Müjdeciler halinde rüzgarlar göndermesi, rahmetinden size tattırması, emriyle gemilerin yüzmesi ve fazlından rızık isteyip kazanmanız, O’nun ayetlerindendir. Bunlar hep şükredesiniz diyedir!
Rûm / 46
O insanlar &‘Biz mü’miniz’ demeleriyle bırakılacaklar da imtihan edilmeyecekler mi sandılar?
Ankebût / 2
Ya Rabbi! Ben gerçekten bana indireceğin her hayra muhtacım."
Kasas/24
﴾87﴿ Ey iman edenler! Allah’ın size helâl kıldığı iyi ve güzel şeyleri haram saymayın, sınırı da aşmayın. Allah sınırı aşanları sevmez.
﴾88﴿ Allah’ın size verdiği helâl ve temiz rızıklardan yiyin ve iman etmiş olduğunuz Allah’ın yasaklarından sakının.
Rasulüm de ki: &‘İbadetiniz (duanız) olmasa, Rabbim size ne diye değer versin?’
Furkân/77
Baksana hakîkaten Allah, gökler ve yerdeki kimseler ve kanat çırpıp süzülen, dizilen kuşlar hep O’nun için tesbîh ediyorlar. Her biri gerçekten duasını ve tesbihini bilmiştir! Allah ne yapıyorlarsa hakkıyla biliyor.
Nûr / 41
Ya Allah’ın size lütuf ve rahmeti olmasaydı…ve Allah hikmet sahibi bir tevbeleri kabul eden olmasaydı (haliniz ne olurdu)?
Nûr /10

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir