Suat Yıldırım kitaplarından Kur’an-ı Hakim ve Açıklamalı Meali kitap alıntıları sizlerle…
Kur’an-ı Hakim ve Açıklamalı Meali Kitap Alıntıları
Yasin /11 –
Sen ey
Resulüm, şu kimseyi
uyar:
İrşâda can kulağıyla
tâbi olur, görmediği
Rahman’a saygı duyup
O’ndan çekinir.
Sen ey
Resulüm, şu kimseyi
uyar:
İrşâda can kulağıyla
tâbi olur, görmediği
Rahman’a saygı duyup
O’ndan çekinir.
Müjdele
onu: Mağfiret onun,
şerefli mükâfat onun
Ahzap /72 –
Biz
emaneti göklere, yere,
dağlara teklif ettik de onlar bunu
yüklenmekten
kaçındılar.
Zira
sorumluluğundan
korktular, ama onu
insan yüklendi.
İnsan (bu emanetin
hakkını
gözetmediğinden) cidden çok zalim,
çok cahildir.
Rum /41 –
Allah’ın
buyruklarını
umursamayan şu
insanların
kendi tercihleri ile
yaptıkları işler
yüzünden karada ve
denizde (bütün
dünyada) bozukluk
ortaya çıktı, nizam
bozuldu.
Doğru yola ve isabetli
tutuma dönme fırsatı
vermek için,
Allah, yaptıklarının
bazı kötü neticelerini
onlara tattırır.
Allah’ın
buyruklarını
umursamayan şu
insanların
kendi tercihleri ile
yaptıkları işler
yüzünden karada ve
denizde (bütün
dünyada) bozukluk
ortaya çıktı, nizam
bozuldu.
Doğru yola ve isabetli
tutuma dönme fırsatı
vermek için,
Allah, yaptıklarının
bazı kötü neticelerini
onlara tattırır.
Ankebut /45 –
Sana vahyedilen kitabı
okuyup tebliğ et,
namazı hakkıyla ifa et.
Muhakkak ki
namaz, insanı, ahlâk
dışı davranışlardan,
meşrû olmayan işlerden uzak tutar.
Allah’ı namazla
anmak, elbette en
büyük fazilettir. Allah bütün
işlediklerinizi bilir.
Sana vahyedilen kitabı
okuyup tebliğ et,
namazı hakkıyla ifa et.
Muhakkak ki
namaz, insanı, ahlâk
dışı davranışlardan,
meşrû olmayan işlerden uzak tutar.
Allah’ı namazla
anmak, elbette en
büyük fazilettir. Allah bütün
işlediklerinizi bilir.
Ankebut /
29 –
Allah’ın bu
uyarmasından sonra
siz hâlâ şehvetle
erkeklere varacak,
yolu kesecek
ve
toplantılarınızda
edepsizlik yapmaya
devam edecek
misiniz?”
Halkının ona
cevabı şundan ibaret
oldu:
“Doğru
söylüyorsan bizi tehdit
ettiğin, Allah’ın o
azabını getir de
görelim!”
29 –
Allah’ın bu
uyarmasından sonra
siz hâlâ şehvetle
erkeklere varacak,
yolu kesecek
ve
toplantılarınızda
edepsizlik yapmaya
devam edecek
misiniz?”
Halkının ona
cevabı şundan ibaret
oldu:
“Doğru
söylüyorsan bizi tehdit
ettiğin, Allah’ın o
azabını getir de
görelim!”
Ankebut /8 –
Biz insana, yapacağı en hayırlı iş olarak, annesine ve babasına iyi davranmasını bildirdik.
Ama bununla beraber, onlar senden, hakkında
bilgin olmayan bir şeyi,
Bana şirk koşmanı
isterlerse, itaat etme!
Hepinizin dönüşü Bana’dır ve Ben de yapageldiğiniz şeyleri bir bir bildirip karşılığını vereceğim.
Biz insana, yapacağı en hayırlı iş olarak, annesine ve babasına iyi davranmasını bildirdik.
Ama bununla beraber, onlar senden, hakkında
bilgin olmayan bir şeyi,
Bana şirk koşmanı
isterlerse, itaat etme!
Hepinizin dönüşü Bana’dır ve Ben de yapageldiğiniz şeyleri bir bir bildirip karşılığını vereceğim.
Kasas /80 –
Âhirete dair ilimden nasibi olanlar ise:“Yazıklar olsun size! Bu dünyalıkların böylesine peşine düşmeye değer mi? Oysa iman edip güzel ve makbul işler yapanlara Allah’ın cennette hazırladığı mükâfat elbette daha hayırlıdır. Buna da ancak sabredenler nail olur.”
Âhirete dair ilimden nasibi olanlar ise:“Yazıklar olsun size! Bu dünyalıkların böylesine peşine düşmeye değer mi? Oysa iman edip güzel ve makbul işler yapanlara Allah’ın cennette hazırladığı mükâfat elbette daha hayırlıdır. Buna da ancak sabredenler nail olur.”
Kasas /
70 –
O’dur
Allah. O’ndan başka
yoktur İlah.Başta da
sonda da, dünyada da
âhirette de bütün
hamdler, güzel övgüler
O’nadır.Hüküm yetkisi
O’nundur.Sonunda
varacağınız yer de
O’nun huzurudur.
70 –
O’dur
Allah. O’ndan başka
yoktur İlah.Başta da
sonda da, dünyada da
âhirette de bütün
hamdler, güzel övgüler
O’nadır.Hüküm yetkisi
O’nundur.Sonunda
varacağınız yer de
O’nun huzurudur.
Kasas /
59 –
Senin
Rabbin ülkelerin
anakentlerinde halka
âyetlerimizi okuyan bir
elçi göndermedikçe o
ülkeleri imha etmez. Biz
zaten, ahalisi zulmü
meslek edinmiş olandan
başkasını imha etmeyiz.
59 –
Senin
Rabbin ülkelerin
anakentlerinde halka
âyetlerimizi okuyan bir
elçi göndermedikçe o
ülkeleri imha etmez. Biz
zaten, ahalisi zulmü
meslek edinmiş olandan
başkasını imha etmeyiz.
Kasas /47 –
Eğer senin halkın inkâr ve isyanları yüzünden kıyamet günü duruşmasında başlarına azap geldiğinde:“Ey Ulu Rabbimiz, dünyada
iken bize de peygamber
göndermiş olsaydın, biz
de âyetlerine uyarak müminler arasına dahil olurduk!” demesinler diye seni resul gönderdik.
Eğer senin halkın inkâr ve isyanları yüzünden kıyamet günü duruşmasında başlarına azap geldiğinde:“Ey Ulu Rabbimiz, dünyada
iken bize de peygamber
göndermiş olsaydın, biz
de âyetlerine uyarak müminler arasına dahil olurduk!” demesinler diye seni resul gönderdik.
Furkan /74 –
Ve
şöyle niyaz ederler: “Ey
keremi bol Rabbimiz!
Bize gözümüzün,
gönlümüzün süruru
olan temiz eşler ve
nesiller ihsan eyle,
bizi müttakilere
önder eyle!”
Ve
şöyle niyaz ederler: “Ey
keremi bol Rabbimiz!
Bize gözümüzün,
gönlümüzün süruru
olan temiz eşler ve
nesiller ihsan eyle,
bizi müttakilere
önder eyle!”
Nur/58-
Ey iman edenler! Ellerinizin
altında bulunan köle ve
hizmetçileriniz ile
içinizden henüz
bülûğa ermemiş
çocuklarınız, odanıza girmek
için şu üç vakitte sizden
izin istesinler:
Sabah namazından
önce, öğle vakti
istirahat için
elbiselerinizi
çıkardığınız zaman ve
bir de yatsı namazından
sonra.
İşte bu üç vakit,
mahremiyet
vakitlerinizdir.
Ama bunların
dışında izinsiz
girmelerinde ne sizin
için ne de onlar için bir
mahzur yoktur.
Çünkü sizin
birbirinizin yanına girip
çıkmanız kaçınılmazdır.
İşte Allah size
âyetlerini böylece
açıklar.
Gerçekten Allah,
alim ve hakîmdir (her
şeyi kemaliyle bilir, tam
hüküm ve hikmet
sahibidir).
Ey iman edenler! Ellerinizin
altında bulunan köle ve
hizmetçileriniz ile
içinizden henüz
bülûğa ermemiş
çocuklarınız, odanıza girmek
için şu üç vakitte sizden
izin istesinler:
Sabah namazından
önce, öğle vakti
istirahat için
elbiselerinizi
çıkardığınız zaman ve
bir de yatsı namazından
sonra.
İşte bu üç vakit,
mahremiyet
vakitlerinizdir.
Ama bunların
dışında izinsiz
girmelerinde ne sizin
için ne de onlar için bir
mahzur yoktur.
Çünkü sizin
birbirinizin yanına girip
çıkmanız kaçınılmazdır.
İşte Allah size
âyetlerini böylece
açıklar.
Gerçekten Allah,
alim ve hakîmdir (her
şeyi kemaliyle bilir, tam
hüküm ve hikmet
sahibidir).
Nur /23 –
Şu kesin ki, hayasızlıktan habersiz, iffetli mümin hanımlara, zina iftirası atanlar dünyada da âhirette de lânete uğrarlar.
Onlara müthiş bir azap vardır.
Şu kesin ki, hayasızlıktan habersiz, iffetli mümin hanımlara, zina iftirası atanlar dünyada da âhirette de lânete uğrarlar.
Onlara müthiş bir azap vardır.
Hac /
72 –
Âyetlerimiz
karşılarında açık açık
birer delil olarak
okunduğunda kâfirlerin
yüzündeki inkârcı tavrı
hemen farkedebilirsin.
Öyle ki, nerdeyse
kendilerine âyetlerimizi
okuyanlara saldıracak
olurlar.
De ki: Sizi bundan
da beter kızdıracak olan
şeyi de bildireyim de
görün:
“İşte cehennem!
Allah onu kâfirlere
vaad etmiş bulunuyor.
Ne kötü bir sondur
o!”
72 –
Âyetlerimiz
karşılarında açık açık
birer delil olarak
okunduğunda kâfirlerin
yüzündeki inkârcı tavrı
hemen farkedebilirsin.
Öyle ki, nerdeyse
kendilerine âyetlerimizi
okuyanlara saldıracak
olurlar.
De ki: Sizi bundan
da beter kızdıracak olan
şeyi de bildireyim de
görün:
“İşte cehennem!
Allah onu kâfirlere
vaad etmiş bulunuyor.
Ne kötü bir sondur
o!”
Hac /11 –
Öyle
insanlar vardır ki
Allah’a, sırf bir hesaba
binaen, imanla küfrün arasında
bir yerde ibadet eder.
Şayet umduğu faydayı
elde ederse onunla
huzur bulup sevinir,
eğer bir sıkıntı ve
imtihana mâruz kalırsa
yüzüstü dönüverir.
Dünyayı da âhireti de
kaybeder. İşte besbelli
olan hüsran budur.
Öyle
insanlar vardır ki
Allah’a, sırf bir hesaba
binaen, imanla küfrün arasında
bir yerde ibadet eder.
Şayet umduğu faydayı
elde ederse onunla
huzur bulup sevinir,
eğer bir sıkıntı ve
imtihana mâruz kalırsa
yüzüstü dönüverir.
Dünyayı da âhireti de
kaybeder. İşte besbelli
olan hüsran budur.
Hac /3 –
Öyle insanlar vardır ki, hiç bir bilgiye dayanmaksızın Allah hakkında tartışıp durur, her azgın ve hayasız şeytanın peşine takılır.
Öyle insanlar vardır ki, hiç bir bilgiye dayanmaksızın Allah hakkında tartışıp durur, her azgın ve hayasız şeytanın peşine takılır.
101- Ey gökleri ve yeri yaratan! Dünya’da da, ahirette de Mevla’m, yardımcım Sen’sin.
Sana tam itaat içinde bir kul olarak canımı al ve beni hayırlı ve dürüst insanlar arasına dahil eyle!
Yusuf Suresi 101. Ayet
Sana tam itaat içinde bir kul olarak canımı al ve beni hayırlı ve dürüst insanlar arasına dahil eyle!
Yusuf Suresi 101. Ayet
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Meryem /71 –
Sizden hiç kimse
yoktur ki cehenneme varmasın.
Bu Rabbinin katında kesinleşmiş bir hükümdür.
Sizden hiç kimse
yoktur ki cehenneme varmasın.
Bu Rabbinin katında kesinleşmiş bir hükümdür.
Meryem /72 –
Sonra Allah’ı sayıp fenalıklardan sakınan müttakileri kurtararak zalimleri dizüstü çökmüş vaziyette orada
bırakacağız.
İsra /81 –
De ki:
“Hak geldi, batıl yıkılıp
gitti. Çünkü batıl, yok
olmaya mahkûmdur.”
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
İsra /31 –
Fakirliğe düşme endişesi ile evlatlarınınızı
öldürmeyiniz. Onların da sizin de rızkınızı veren Biz’iz, Şüphesiz ki onları öldürmek büyük bir suçtur.
Fakirliğe düşme endişesi ile evlatlarınınızı
öldürmeyiniz. Onların da sizin de rızkınızı veren Biz’iz, Şüphesiz ki onları öldürmek büyük bir suçtur.
İsra /29 –
Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma ki herkes tarafından ayıplanan, kaybettiklerine hasret çeken bir hale düşmeyesin.
Eli sıkı olma, büsbütün eli açık da olma ki herkes tarafından ayıplanan, kaybettiklerine hasret çeken bir hale düşmeyesin.
İsra /23 –
Rabbin
şöyle buyurdu:
Allah’tan başkasına
ibadet etmeyin. Anneye
ve babaya güzel
muamele edin.
Şayet onlardan her ikisi veya birisi
yaşlanmış olarak senin
yanında bulunursa sakın onlara
hizmetten yüksünme,
“öff!” bile deme, onları
azarlama, onlara tatlı ve gönül alıcı sözler söyle.
Rabbin
şöyle buyurdu:
Allah’tan başkasına
ibadet etmeyin. Anneye
ve babaya güzel
muamele edin.
Şayet onlardan her ikisi veya birisi
yaşlanmış olarak senin
yanında bulunursa sakın onlara
hizmetten yüksünme,
“öff!” bile deme, onları
azarlama, onlara tatlı ve gönül alıcı sözler söyle.
İsra /11
İnsan, bazan şerri, tıpkı hayrı istercesine ister. Pek acelecidir bu insan!
İnsan, bazan şerri, tıpkı hayrı istercesine ister. Pek acelecidir bu insan!
Nahl /90 –
Allah başkalarına adaleti, hatta adaletten de fazla olarak ihsanı, en güzel davranışı ve muhtaç oldukları şeyleri yakınlara vermeyi emreder.
Hayasızlığı, çirkin
işleri, zulüm ve tecavüzü yasaklar. Düşünüp tutasınız diye
size öğüt verir.
Allah başkalarına adaleti, hatta adaletten de fazla olarak ihsanı, en güzel davranışı ve muhtaç oldukları şeyleri yakınlara vermeyi emreder.
Hayasızlığı, çirkin
işleri, zulüm ve tecavüzü yasaklar. Düşünüp tutasınız diye
size öğüt verir.
Hicr /2 –
Bir zaman
olur kâfirler, “Keşke
vaktiyle müslüman
olmuş olsaydık!” diye
çok hasret çekerler.
Bir zaman
olur kâfirler, “Keşke
vaktiyle müslüman
olmuş olsaydık!” diye
çok hasret çekerler.
İbrahim /
42 –
Sen, o zalimlerin
işlediklerinden, sakınRabbinin habersiz olduğunu zannetme!
O, sadece onların,
dehşetinden gözlerinin donup kalacağı bir güne
ertelemektedir.
42 –
Sen, o zalimlerin
işlediklerinden, sakınRabbinin habersiz olduğunu zannetme!
O, sadece onların,
dehşetinden gözlerinin donup kalacağı bir güne
ertelemektedir.
İbrahim /22 –
Hesaplar görülüp iş tamamlanınca Şeytan onlara şöyle diyecek: “Allah size doğru vaadde bulundu. Ben de size bir şeyler vaad ettim, ama sözümden caydım.
Doğrusu, benim size istediğimi yaptıracak bir gücüm yoktu.
Sadece ben sizi dâvet ettim, siz de çağrımı kabul ettiniz. O halde beni ayıplamayın, kendi
kendinizi kınayın.
Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz.
Ben, sizin daha önce beni Allah’a şerik yapmanızı da reddetmiştim.” Elbette, böyle
zalimlerin hakkı gayet acı bir azaptır.
Hesaplar görülüp iş tamamlanınca Şeytan onlara şöyle diyecek: “Allah size doğru vaadde bulundu. Ben de size bir şeyler vaad ettim, ama sözümden caydım.
Doğrusu, benim size istediğimi yaptıracak bir gücüm yoktu.
Sadece ben sizi dâvet ettim, siz de çağrımı kabul ettiniz. O halde beni ayıplamayın, kendi
kendinizi kınayın.
Ne ben sizi kurtarabilirim, ne de siz beni kurtarabilirsiniz.
Ben, sizin daha önce beni Allah’a şerik yapmanızı da reddetmiştim.” Elbette, böyle
zalimlerin hakkı gayet acı bir azaptır.
Rad /32 –
Senden
önce de nice
peygamberlerle alay
edildi. Fakat Ben, o
kâfirlere akıllarını
başlarına toplamaları
için bir süre mühlet
verdim. Ama onlar
akıllanmayınca sonra
da onları azabımla
kıskıvrak yakaladım,
cezam nasılmış,
gördüler.
Senden
önce de nice
peygamberlerle alay
edildi. Fakat Ben, o
kâfirlere akıllarını
başlarına toplamaları
için bir süre mühlet
verdim. Ama onlar
akıllanmayınca sonra
da onları azabımla
kıskıvrak yakaladım,
cezam nasılmış,
gördüler.
Raf 28
İyi bilin ki gönüller ancak Allah’ı
anmakla huzur bulur.
Rad /
13 – Gök
gürlemesi hamd ile
O’nu takdis ve tenzih
eder. Melekler de
duydukları saygıdan
ötürü O’nu takdis ve
tenzih ederler.
O yıldırımlar gönderir,
onlarla dilediği
kimseleri çarpar.
Durum bu iken onlar
hâla Allah hakkında
birbirleriyle tartışıp,
ileri geri konuşurlar.
Halbuki O’nun cezası
pek çetindir
13 – Gök
gürlemesi hamd ile
O’nu takdis ve tenzih
eder. Melekler de
duydukları saygıdan
ötürü O’nu takdis ve
tenzih ederler.
O yıldırımlar gönderir,
onlarla dilediği
kimseleri çarpar.
Durum bu iken onlar
hâla Allah hakkında
birbirleriyle tartışıp,
ileri geri konuşurlar.
Halbuki O’nun cezası
pek çetindir
Yusuf /87 –
Allah’ın rahmetinden asla ümidinizi kesmeyiniz.
Çünkü kâfirler güruhu dışında hiç kimse Allah’ın rahmetinden ümidini kesmez.”
Bakara 154
Allah yolunda öldürülenler hakkında ölü demeyin. Bilakis, onlar diridirler, fakat siz bunun farkında değilsiniz.
Meal: Suat Yıldırım
وَلَا تَقُولُوا لِمَنْ يُقْتَلُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ أَمْوَاتٌ ۚ بَلْ أَحْيَاءٌ وَلَٰكِنْ لَا تَشْعُرُونَ
Allah yolunda öldürülenler hakkında ölü demeyin. Bilakis, onlar diridirler, fakat siz bunun farkında değilsiniz.
Meal: Suat Yıldırım
وَلَا تَقُولُوا لِمَنْ يُقْتَلُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ أَمْوَاتٌ ۚ بَلْ أَحْيَاءٌ وَلَٰكِنْ لَا تَشْعُرُونَ
Hud /
115 –
Sabret, zira Allah iyi
davrananların
mükâfatını zayi etmez.
115 –
Sabret, zira Allah iyi
davrananların
mükâfatını zayi etmez.
Hud /
81 –
Melekler: “Lût! dediler,
Biz Allah’ın elçileri
seninleyiz, hiç merak etme
onlar size hiçbir
kötülük
yapamayacaklardır.
Haydi öyleyse,
gecenin bir bölümünde
ailenle yola çık, yürü.
Beraberindekilerin
hiç biri geri dönüp
bakmasın, yalnız eşin
bunun dışındadır. Zira ötekilere
ulaşan hangi rüsvaylık
varsa, ona da gelecektir.
Onların helâk
olma zamanı sabah
vaktidir.
Sahi! Sabah da
pek yakın değil mi?
81 –
Melekler: “Lût! dediler,
Biz Allah’ın elçileri
seninleyiz, hiç merak etme
onlar size hiçbir
kötülük
yapamayacaklardır.
Haydi öyleyse,
gecenin bir bölümünde
ailenle yola çık, yürü.
Beraberindekilerin
hiç biri geri dönüp
bakmasın, yalnız eşin
bunun dışındadır. Zira ötekilere
ulaşan hangi rüsvaylık
varsa, ona da gelecektir.
Onların helâk
olma zamanı sabah
vaktidir.
Sahi! Sabah da
pek yakın değil mi?
Yunus /16 –
De ki: “Eğer Allah dileseydi ben Kur’ân’ı size okuyamazdım, hiç bir suretle de size onu bildirmezdi.
Bilirsiniz ki, daha önce, bir ömür boyu aranızda yaşadım, böylesi bir iddiada bulunmadım.
Aklınızı kullanıp bunu anlamaz mısınız?
De ki: “Eğer Allah dileseydi ben Kur’ân’ı size okuyamazdım, hiç bir suretle de size onu bildirmezdi.
Bilirsiniz ki, daha önce, bir ömür boyu aranızda yaşadım, böylesi bir iddiada bulunmadım.
Aklınızı kullanıp bunu anlamaz mısınız?
Tövbe /119 –
Ey iman edenler! Allah’ın emirlerine karşı gelmekten sakının ve
dürüst insanlarla beraber olun.
Ey iman edenler! Allah’ın emirlerine karşı gelmekten sakının ve
dürüst insanlarla beraber olun.
Tövbe /112 –
O tövbe edenler, o ibadet edenler, o hamd edenler, Allah’ın rızası için sefer edenler, o rükû edenler, o secdeye kapananlar, iyilikleri yayanlar, kötülükleri önleyenler ve Allah’ın hudutlarını bekleyip koruyanlar yok mu?
İşte o müminleri
müjdele! [
O tövbe edenler, o ibadet edenler, o hamd edenler, Allah’ın rızası için sefer edenler, o rükû edenler, o secdeye kapananlar, iyilikleri yayanlar, kötülükleri önleyenler ve Allah’ın hudutlarını bekleyip koruyanlar yok mu?
İşte o müminleri
müjdele! [
Tövbe /51 –
De
ki: “Allah bizim
hakkımızda ne takdir
etmiş, ne yazmışsa
başımıza ancak o gelir.
Mevlamız,
sahibimiz O’dur. Onun için müminler yalnız Allah’a dayanıp güvensinler.”
De
ki: “Allah bizim
hakkımızda ne takdir
etmiş, ne yazmışsa
başımıza ancak o gelir.
Mevlamız,
sahibimiz O’dur. Onun için müminler yalnız Allah’a dayanıp güvensinler.”
Tövbe /
39 –
Eğer
topyekün seferber
olmazsanız, Allah sizi acı bir
azaba uğratır ve sizin
yerinize başka bir
topluluk getirir de siz
savaşa çıkmamakla
Onun dinine zerrece
zarar veremezsiniz.
Çünkü Allah her şeye
kadirdir.
39 –
Eğer
topyekün seferber
olmazsanız, Allah sizi acı bir
azaba uğratır ve sizin
yerinize başka bir
topluluk getirir de siz
savaşa çıkmamakla
Onun dinine zerrece
zarar veremezsiniz.
Çünkü Allah her şeye
kadirdir.
Kur ‘an’ı gereği gibi düşünmeyecekler mi?
Nisâ (5/82)
Nefisler menfaatlerine düşkün yaratılmıştır.
Nisa (5/128)
Ne var ki onlarda kör olan, gözler değil, asıl kör olan sinelerindeki gönüller!
Hac (17/46)
Enfal /53 –
Bu cezanın sebebi şudur: Bir millet kendilerinde
bulunan güzel ahlâk ve
meziyetleri
değiştirmedikçe Allah
da onlara verdiği
nimeti, güzel durumu değiştirmez.
Bir de şundan ki:
Allah her şeyi hakkıyla
işitir ve bilir
(dolayısıyla herkese
neye lâyıksa onu verir).
Bu cezanın sebebi şudur: Bir millet kendilerinde
bulunan güzel ahlâk ve
meziyetleri
değiştirmedikçe Allah
da onlara verdiği
nimeti, güzel durumu değiştirmez.
Bir de şundan ki:
Allah her şeyi hakkıyla
işitir ve bilir
(dolayısıyla herkese
neye lâyıksa onu verir).
Enfal 30/
Onlar tuzak kuradursunlar, Allah da
tuzak kuruyordu. Allah
tuzak kuranların en
hayırlısıdır.
Onlar tuzak kuradursunlar, Allah da
tuzak kuruyordu. Allah
tuzak kuranların en
hayırlısıdır.
Enfal /
15 –
Ey
iman edenler! Ordu
halinde kâfirlerle
savaşmak için
karşılaştığınızda, onlara arkanızı dönüp
kaçmayın.
15 –
Ey
iman edenler! Ordu
halinde kâfirlerle
savaşmak için
karşılaştığınızda, onlara arkanızı dönüp
kaçmayın.
Araf /161 –
O
vakit onlara denildi ki:
“Şu şehre (Kudüse)
yerleşin, oranın
ürünlerinden dilediğiniz
şekilde yiyin,
yararlanın, affını
diliyoruz ya Rabbî!”
deyin ve şehrin kapısından
tevazû ile eğilerek girin
ki suçlarınızı
bağışlayalım. İyi ve güzel
davrananlara, ayrıca
daha fazla mükâfatlar
vereceğiz.”
Araf /
162 –
Ama
aralarındaki zalimler,
sözü kasden
değiştirdiler, başka bir
şekle soktular.
Biz de zulmü âdet
haline getirdikleri için
üzerlerine gökten azap
salıverdik.
O
vakit onlara denildi ki:
“Şu şehre (Kudüse)
yerleşin, oranın
ürünlerinden dilediğiniz
şekilde yiyin,
yararlanın, affını
diliyoruz ya Rabbî!”
deyin ve şehrin kapısından
tevazû ile eğilerek girin
ki suçlarınızı
bağışlayalım. İyi ve güzel
davrananlara, ayrıca
daha fazla mükâfatlar
vereceğiz.”
Araf /
162 –
Ama
aralarındaki zalimler,
sözü kasden
değiştirdiler, başka bir
şekle soktular.
Biz de zulmü âdet
haline getirdikleri için
üzerlerine gökten azap
salıverdik.
Nice küçük topluluklar vardır ki, Allah’ın izniyle, büyük topluluklara galip gelmiştir!
Doğrusu Allah sabredenlerle beraberdir..
Allah’ın lütfu boldur, her şey gibi kabiliyet ve liyakatlari de bilir.
(Bakara 2/ 247)
(Bakara 2/ 247)
Araf /38 –
Hak Teâla: “Girin bakalım sizden önce gelip geçen
cin ve insan topluluklarıyla beraber ateşe!” buyurur. Her ümmet girdikçe, yoldaşına lânet eder.
Nihayet hepsi birbiri ardından gelip orada bir araya gelince, sonrakiler öndekileri göstererek:
“Ey Rabbimiz, derler. İşte şunlar bizi saptırdılar, onun için onlara iki kat ateş azabı
çektir.”
O da: “Herbirinize
iki misli azap var, lâkin siz bunu bilmiyorsunuz” buyurur.
Araf /39 –
Bu
sefer öndekiler de
sonrakilere derler ki:
“Gördünüz ya, sizin
bize karşı bir
ayrıcalığınız olmadı, artık kendi
işlediklerinizin cezası olarak tadın azabı!”
Hak Teâla: “Girin bakalım sizden önce gelip geçen
cin ve insan topluluklarıyla beraber ateşe!” buyurur. Her ümmet girdikçe, yoldaşına lânet eder.
Nihayet hepsi birbiri ardından gelip orada bir araya gelince, sonrakiler öndekileri göstererek:
“Ey Rabbimiz, derler. İşte şunlar bizi saptırdılar, onun için onlara iki kat ateş azabı
çektir.”
O da: “Herbirinize
iki misli azap var, lâkin siz bunu bilmiyorsunuz” buyurur.
Araf /39 –
Bu
sefer öndekiler de
sonrakilere derler ki:
“Gördünüz ya, sizin
bize karşı bir
ayrıcalığınız olmadı, artık kendi
işlediklerinizin cezası olarak tadın azabı!”
Araf /31 –
Ey
Âdem’in evlatları! Her
namaz vaktinde
mescide giderken,
süsünüz olan elbisenizi
giyinin. Yiyin, için fakat israf etmeyin;
çünkü Allah israf edenleri asla sevmez.
Ey
Âdem’in evlatları! Her
namaz vaktinde
mescide giderken,
süsünüz olan elbisenizi
giyinin. Yiyin, için fakat israf etmeyin;
çünkü Allah israf edenleri asla sevmez.
Araf /10 –
Şu bir gerçektir
ki ey insanlar, Biz sizi
dünyaya yerleştirip orada
size hakimiyet verdik. Orada
sizin için birçok geçim vasıtaları yarattık. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!
Şu bir gerçektir
ki ey insanlar, Biz sizi
dünyaya yerleştirip orada
size hakimiyet verdik. Orada
sizin için birçok geçim vasıtaları yarattık. Ne kadar da az şükrediyorsunuz!
Enam /160 –
Kim
Allah’a güzel bir işle
gelirse, iyilik işlerse,
ona on misli verilir;
kim de bir kötülükle
gelirse, sadece
kötülüğüne denk bir
ceza görür ve hiç
kimseye haksızlık edilmez.
Kim
Allah’a güzel bir işle
gelirse, iyilik işlerse,
ona on misli verilir;
kim de bir kötülükle
gelirse, sadece
kötülüğüne denk bir
ceza görür ve hiç
kimseye haksızlık edilmez.
Enam /134 –
Size vaad edilen şeyler
mutlaka gelecektir, siz
bunun önüne geçemezsiniz.
Size vaad edilen şeyler
mutlaka gelecektir, siz
bunun önüne geçemezsiniz.
Enam /93 –
Allah
adına yalan
uydurandan, yahut
kendisine hiçbir şey
vahyedilmediği halde “Bana da vahyolundu”
diyenden, bir de,
“Allah’ın indirdiği
âyetler gibi ben de
indiririm” diye iddia
edenden daha zalim
kimse olabilir mi?
Allah
adına yalan
uydurandan, yahut
kendisine hiçbir şey
vahyedilmediği halde “Bana da vahyolundu”
diyenden, bir de,
“Allah’ın indirdiği
âyetler gibi ben de
indiririm” diye iddia
edenden daha zalim
kimse olabilir mi?
Enam /
72 –
“Bir
de namazı hakkıyle ifa
edin ve Allah’a karşı
gelmekten sakının.”
diye de emrolundu.
Hepinizin sonunda
toplanacağı yer, O’nun huzurudur.
72 –
“Bir
de namazı hakkıyle ifa
edin ve Allah’a karşı
gelmekten sakının.”
diye de emrolundu.
Hepinizin sonunda
toplanacağı yer, O’nun huzurudur.
Enam /32 –
Dünya hayatı bir oyun
ve oyalanmadan başka
bir şey değildir. Âhiret yurdu ise, fenalıklardan
sakınanlar için daha hayırlıdır, halâ akıllanmayacak mısınız?
Dünya hayatı bir oyun
ve oyalanmadan başka
bir şey değildir. Âhiret yurdu ise, fenalıklardan
sakınanlar için daha hayırlıdır, halâ akıllanmayacak mısınız?
Enam /
27 –
Onlar
ateşin karşısında
durdurulup da “Ah
n’olurdu, dünyaya bir
geri döndürülsek de Rabbimizin âyetlerini
inkâr etmesek, mü’minlerden olsak!”
dedikleri zaman bir görsen, neler olacak
neler!
27 –
Onlar
ateşin karşısında
durdurulup da “Ah
n’olurdu, dünyaya bir
geri döndürülsek de Rabbimizin âyetlerini
inkâr etmesek, mü’minlerden olsak!”
dedikleri zaman bir görsen, neler olacak
neler!
Enam /
24 –
İşte bak,
nasıl da kendi
vicdanlarına karşı yalan
söylediler!
Uydurdukları o tanrılar
da kendilerinden
uzaklaşıp ortada
görünmez oldular.
24 –
İşte bak,
nasıl da kendi
vicdanlarına karşı yalan
söylediler!
Uydurdukları o tanrılar
da kendilerinden
uzaklaşıp ortada
görünmez oldular.
Tevbe 96
Kendilerinden razı olasınız diye, size karşı Allah’a nice yeminler edecekler Bilesiniz ki siz onlardan hoşnut olsanız bile, o yoldan çıkmış, o pis güruhtan Allah asla razı olmaz.
Kendilerinden razı olasınız diye, size karşı Allah’a nice yeminler edecekler Bilesiniz ki siz onlardan hoşnut olsanız bile, o yoldan çıkmış, o pis güruhtan Allah asla razı olmaz.
Tevbe 95
Dönüp yanlarına vardığınız zaman, kendilerini affetmeniz için Allah’a yeminler edeceklerdir. Siz onlardan yüz çevirin. Onlara muhatap bile olmayın. Çünkü onlar o kadar murdar kimseler ki, hesap sormak ve azarlamakla yola gelmezler. İşleyip durdukları günahlar sebebiyle onların konutları cehennem olacaktır.
Dönüp yanlarına vardığınız zaman, kendilerini affetmeniz için Allah’a yeminler edeceklerdir. Siz onlardan yüz çevirin. Onlara muhatap bile olmayın. Çünkü onlar o kadar murdar kimseler ki, hesap sormak ve azarlamakla yola gelmezler. İşleyip durdukları günahlar sebebiyle onların konutları cehennem olacaktır.
Tevbe 77
Allah’a verdikleri sözden dönmeleri ve yalan söylemeyi âdet edinmeleri sebebiyle,Allah da bu işlerinin neticesini, kalplerinde kıyamet gününe kadar sürecek bir münafıklık kıldı.
Allah’a verdikleri sözden dönmeleri ve yalan söylemeyi âdet edinmeleri sebebiyle,Allah da bu işlerinin neticesini, kalplerinde kıyamet gününe kadar sürecek bir münafıklık kıldı.
Tevbe 69
Onlar bu dünyadaki nasipleri kadar zevk almak istediler. İşte sizden öncekiler nasıl öyle nasiplerince yaşamak istedilerse, siz de yine kısmetinizce zevk almak istediniz. Siz de o batağa dalanlar gibi daldınız.
Onlar bu dünyadaki nasipleri kadar zevk almak istediler. İşte sizden öncekiler nasıl öyle nasiplerince yaşamak istedilerse, siz de yine kısmetinizce zevk almak istediniz. Siz de o batağa dalanlar gibi daldınız.
Tevbe 51
De ki: Allah bizim hakkımızda ne takdir etmiş, ne yazmışsa başımıza ancak o gelir. Mevlam’ız, sahibimiz O’dur. Onun için müminler yalnız Allah’a dayanıp güvensinler.
De ki: Allah bizim hakkımızda ne takdir etmiş, ne yazmışsa başımıza ancak o gelir. Mevlam’ız, sahibimiz O’dur. Onun için müminler yalnız Allah’a dayanıp güvensinler.
Maide 105
Ey iman edenler! Siz kendinizi düzeltmeye bakın! Siz doğru yolda olduktan sonra sapanlar size zarar veremez.
Ey iman edenler! Siz kendinizi düzeltmeye bakın! Siz doğru yolda olduktan sonra sapanlar size zarar veremez.
Maide 90
Ey iman edenler! Şarap, kumar, putlara kurban kesilen sunaklar, fal okları, şeytana ait murdar işlerden başka bir şey değildir. Bunlardan geri durun ki felâh bulasınız.
Ey iman edenler! Şarap, kumar, putlara kurban kesilen sunaklar, fal okları, şeytana ait murdar işlerden başka bir şey değildir. Bunlardan geri durun ki felâh bulasınız.
Maide /
101 – Ey iman
edenler! Açıklandığı
takdirde hoşunuza
gitmeyecek şeyleri
sormayın.
Eğer Kur’ân’ın
indirilmesi esnasında
onları sorarsanız, size
açıklanır.
Halbuki Allah onları
bağışlamış, sizi
onlardan muaf
tutmuştur.
Çünkü Allah gafurdur,
halimdir.
101 – Ey iman
edenler! Açıklandığı
takdirde hoşunuza
gitmeyecek şeyleri
sormayın.
Eğer Kur’ân’ın
indirilmesi esnasında
onları sorarsanız, size
açıklanır.
Halbuki Allah onları
bağışlamış, sizi
onlardan muaf
tutmuştur.
Çünkü Allah gafurdur,
halimdir.
Maide 32
Kim katil olmayan ve yeryüzünde fesat çıkarmayan bir kişiyi öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir adamın hayatını kurtarırsa sanki bütün insanların hayatını kurtarmış olur.
Kim katil olmayan ve yeryüzünde fesat çıkarmayan bir kişiyi öldürürse sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir adamın hayatını kurtarırsa sanki bütün insanların hayatını kurtarmış olur.
Maide 8
Bir topluluğa karşı, içinizde beslediğiniz kin ve öfke, sizi adaletsizliğe sürüklemesin.Âdil davranın, takvâya en uygun hareket budur.
Bir topluluğa karşı, içinizde beslediğiniz kin ve öfke, sizi adaletsizliğe sürüklemesin.Âdil davranın, takvâya en uygun hareket budur.
Cuma 9
Ey iman edenler! Cuma namazına ezan ile çağırıldığınız zaman derhal Allah’ı zikretmeye (hutbe ve namaza) gidin, alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için çok hayırlıdır.
Ey iman edenler! Cuma namazına ezan ile çağırıldığınız zaman derhal Allah’ı zikretmeye (hutbe ve namaza) gidin, alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için çok hayırlıdır.
Tegabün 11
Allah’ın izni olmaksızın hiçbir musîbet başa gelmez. Kim Allah’ı tasdik ederse, Allah onun kalbini hakka ve doğruya açar. Allah her şeyi hakkıyla bilir.
Allah’ın izni olmaksızın hiçbir musîbet başa gelmez. Kim Allah’ı tasdik ederse, Allah onun kalbini hakka ve doğruya açar. Allah her şeyi hakkıyla bilir.
Tahrim 5
Eğer o sizi boşayacak olursa Rabbi ona, sizden daha hayırlı, Allah’a teslimiyet gösteren, mümin, gönülden itaat eden, tövbe eden, ibadete düşkün, oruca düşkün dul veya bâkireler olarak başka eşler nasib edebilir.
Eğer o sizi boşayacak olursa Rabbi ona, sizden daha hayırlı, Allah’a teslimiyet gösteren, mümin, gönülden itaat eden, tövbe eden, ibadete düşkün, oruca düşkün dul veya bâkireler olarak başka eşler nasib edebilir.
Hucurat 13
Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir kadından yarattık. Birbirinizi tanıyıp sahip çıkmanız için milletlere, sülâlelere ayırdık. Şunu unutmayın ki Allah’ın nazarında en değerli, en üstün olanınız, takvâda (Allah’ı sayıp haramlardan sakınmada) en ileri olandır.
Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir kadından yarattık. Birbirinizi tanıyıp sahip çıkmanız için milletlere, sülâlelere ayırdık. Şunu unutmayın ki Allah’ın nazarında en değerli, en üstün olanınız, takvâda (Allah’ı sayıp haramlardan sakınmada) en ileri olandır.
Hucurat 12
Ey iman edenler! Zandan çok sakının. Çünkü zanların bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli hallerini araştırmayın. Kiminiz kiminizi gıybet etmesin. Hiç sizden biriniz ölmüş kardeşinin cesedini dişlemekten hoşlanır mı?
Ey iman edenler! Zandan çok sakının. Çünkü zanların bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli hallerini araştırmayın. Kiminiz kiminizi gıybet etmesin. Hiç sizden biriniz ölmüş kardeşinin cesedini dişlemekten hoşlanır mı?
Mücadele 19
Şeytan onların akıllarını çelmiş de onlara, Allah’ı hatırlamayı unutturmuştur. İşte onlar şeytanın takımıdır ve şunu unutmayın ki şeytanın takımı ziyan ve hüsrana mahkûmdur.
Şeytan onların akıllarını çelmiş de onlara, Allah’ı hatırlamayı unutturmuştur. İşte onlar şeytanın takımıdır ve şunu unutmayın ki şeytanın takımı ziyan ve hüsrana mahkûmdur.