İçeriğe geç

Kün Fe Yekün Kitap Alıntıları – Ahi Aratoğlu

Ahi Aratoğlu kitaplarından Kün Fe Yekün kitap alıntıları sizlerle…

Kün Fe Yekün Kitap Alıntıları

Acımasız bir dünya , acımasız bir hayat ve insafsızca gezinen insanlar.
Acımasız bir dünya , acımasız bir hayat ve insafsızca gezinen insanlar
Neye güveneceğimizi biliyoruz artık.
Gitmeyen ne var?
Bizde kalan
Sahi bize ait olan ne var?
Ve her şeye rağmen bir umut daha var
Çünkü son kelamı Allah der, bütün diller susar
Şükretmeyi ne de çok ihmal ediyoruz.
Sanki uyku ilacı atılmış hayat suyumuza.
Âdeta kaybolduk hengâmelerde.
Hamdım belki ama piştim yandım zaten senden başkası yakamazdi
Üç günlük dünyanın
Beş günlük hesabını yapanlara
Emanet edilir mi bir ömür?
Gökleri ve yeri , yerli yerince yaratan O’dur.
Bir şeye ‘Ol! dediği gün hemen oluverir. O’nun sözü haktır. Şura üflediği gün de mülk ancak O’nundur. O gizliyi ve açığı bilendir. O , hikmet sahibi , herşeyden haberdardır.

(En ‘âm :73)

Hak edene hak ettiği kadarı kâfi gelir.
Şimdi hayatı boğan bir sessizliğe büründü yapmacık tavırlar. Yarım yamalak gülümsemeler, hep bir eksik
Bakmak gözle değil , gönülle bir başka oluyor . İnsan her şeyde onu görüyor.
Kızma bana olur mu?
Birazcık hapsettim seni sol yanıma.
Uzun sürmez bu sürgünün
Bakmak gözle değil
Gönülle bir başka oluyor
İnsan her şeyde onu görüyor
Neydi ne olduk,bize ne oldu sahi?
Vakti gelen bir yalnızlık var içimde kimseye anlatamadığım
Anlatsam da kimsenin duymayacağını bilmiyorum.
Sanki her defasında sorduğum bir soru var,
Kendimde bile cevabını
bulamadığım .
Birini sevmek ister bu can .
Canım diyebileceği biri olmalı,
Fedakâr olmalı ,
Sadakat kokmalı azizim .
Gözün gördüğü yerde kalpler birlikte ritim tutmalı.
Aynı sese kulak verilmeli, aynı nefeste ölünmeli
Söz unutur da bu gönül unutur mu hiç ?
Hani bir gün
AMİN olsan.
Sahi bize ait olan tek şeyin Rabb’imize olan sevgimiz olduğunu ne ara unuttuk, ne oldu bize böyle?
Şu dünyada bizi bırakanlar bizden ne eksiltebilir ki?
Bu canı veren Mevlam nelere kadir değil ki?
Bir seher vakti duama Amin olan sen misin?
Gerçekten büyüdük mü biz?
Yoksa her geçen dakika küçüldük mü?
Veya sadece büyüdüğümüzü sanıyoruz..
Özlemim var geçenlere, geçip giden çocukluğuma. Onu geri istiyorum.
Hiç samimi gelmiyorsunuz.
Eğer azıcık gelseydiniz bu özlem de olmazdı içimizde, bu insanlık da ölmezdi sinemizde..
Biri gelip kalbimizi temizlesin, çok kirlenir olduk.
Aşkta iki seçenek vardır
Gidip de yaralayan
Kalıp da yanan
Pasaportsuz yolcu gibiyim bu aralar
Ne sınırım belli
Ne de sırrım
Kaybetme düşüncesi bir beyne girmişse sonuç mağlubiyetir.
Umut , mutlaka bir yerde bizi bekliyor. Az daha dayan gönlüm.
Şimdilerde çay bile şekersiz içilir oldu gerisini siz tefekkür edin.
Bir kitap
Ne de güzel anlatıyor
Uçuşan çığlıkları
Silinmeyen anıları
Bitmeyen kâbusları
Biz bazen insan olduğumuzu unutuyoruz veya aklımıza gelmesine rağmen insan olmayı beceremiyoruz.
Büyüdük mu sahi ?
Büyüyünce dünyanın rengi değişti.
İnsanların da .
Elimize aldığımız bir kitap değildir aslında.
Kim bilir bazen bir hayat,
bazen bir acı son,
bazen de mutluluğa bir adım
Ama hepsinden ziyade, iyisiyle kötüsüyle önümüze seriyor aynadaki tabloyu
Söz unutur da bu gönül unutur mu hiç?
İnsan insanı özlemez mi hiç
Bakmak gözle değil
Gönülle bir başka oluyor
İnsan her şeyde onu görüyor
İnsanlar bana samimi gelmiyor artık.
Yalnızlık bir başka güzel
Beni bana getiriyor
Hâlbuki kimse bilmiyordu asıl gücün çaba sarf etmekte ve fedakârlıkta olduğunu..
Tefekkür gerek kirlenen yaşantımıza, kirlenen dünyamıza
Tefekkür gerek onca ayeti kerimeye. Bak yüce kelama ne diyor:
“ Hiç düşünmez misiniz? “
“Umut, mutlaka bir yerde bizi bekliyor.”
Şiir gibiydi gözleri
Dokunsan ağlar
Ağlatsan dokunur
Harabe bir şehir gibiyim
İnşa edenim yok
Uğrayanım da
Ve içim, biraz sessizlik istiyor bu aralar
Ruhum pek bir dingin
Yalnızlık ruhumuza işlenmiş gibi
Hak etmedim bir gün ardına bakmadan git dersen izini bulmak için uğraşmam
Sen de bilirsin beni bir dediğini iki etmediğimi
Gidişine üzülmüyorum
Bendeki sen e üzülüyorum
Nasıl da senelerimi verdim
Seni ne kadar sevdiğimi sorarsan
Hiç sorma
Çünkü sevmeyi de benden öğrendin
Sığınacak bir limanım kalmadı artık
Esen rüzgarım da olmayacak
Yelkenler suya indi (.)
Ne diyordu şair
Mutluluğu onda ara
İnsanların gözü kara
Verme kendini ah lara
Sığın güzel af lara
Bu da son kelam olsun tüm hayırlara
Bitti
Tam da heveslenmiştik
Yarım kalanlara
Ümitvar olmasak da
Saklambaç oynamıyorduk
Dağıldık
Toplanmaya da gerek yok
Tekrarı bitmeyen kırgınlıklara düşer oldu kalbimiz
Korkulan bir geçmiş var ve ihanetlerle karşı karşıyayız her geçen gün.
Biz bazen insan olduğumuzu unutuyoruz veya aklımıza gelmesine rağmen insan olmayı beceremiyoruz.
Şimdi çirkin emel ve çıkarlar üzerine kurulan bu hayatta tüm insanlar sanki bir olmuşçasına bir şeyin arkasından ilerliyor.
Bu şey bazen dostu arkadan vurma,
Mal ve mülk kazanma hırsı,
Biraz da makam sevgisi
Derin düşündüğümüzde insanların bu hırsları için yapamayacağı şey, denemeyeceği yol yoktur.
Kaybetme düşüncesi bir beyne girmişse sonuç mağlubiyettir.
Kime dayanacağımızı bilemediğimiz şu asırda asıl dayanağı bırakacak mıyız?
Kimin ne dediği çok da umurumda değil aslında, sadece kendim olmaya çalışıyorum.
Vakti gelen bir yalnızlık var içimde kimseye anlatamadığım
Bir bakarsın yanındaki insana seni çok seviyor, bir de bakmışsın ki başkasını sana tercih etmiş veya seni satmış
Çok zor bir şey olmasa gerek.
Dedim ya mekan değişince insanlar da değişti
Sensizlikten usanan bir can var içimde.
Özlem duyuyorum akla değeni hatırlayınca
İnsan insanı özlemez mi hiç
Söz unutur da bu gönül unutur mu hiç?
Yaraya ilaç olmak isteyen çok
Yaraya neden diye soran yok
Kırgınım
Yoruluyor insan

Yara ala ala

Gün geçtikte biraz daha aklanır saçlar
Yavaş yavaş ve sessizce

Aklın çalıştığı sürece yaşarsın kalbin durana dek Ve içim, biraz sessizlik istiyor bu aralar Ruhum pek bir dingin
Yalnızlık ruhumuza işlenmiş gibi

Sükut ettim Durgunlaştım Issıza vurdu rengim Zaten ruhum ayrı bir âlem
O yalnızlık ki insanın içinde saklı
Herkesin arayıp ulaşamadığı bir “ben” dir

Elimize aldığımız bir kitap değildir aslında.
Kim bilir bazen bir hayat,
bazen bir acı son,
bazen de mutluluğa bir adım
Ama hepsinden ziyade, iyisiyle kötüsüyle önümüze seriyor aynadaki tabloyu
Egilsin başlar bir olana
Yanadursun canlar onsuz olana
Aşklar dönsün o Rahmân olana
Bizi biz yapacak olan, bizdeki ben e sahip çıkmaktır.
Bizdeki ben giderse düşmana, elbette esir oluruz bedenin ve zihnin kirli oyunlarına
Keşke noktalama işaretleri olmasa
Ne güzel anlatırdık
Hayatı,
Yaşamayı,
En çok da seni
Anlam yükledim satırlarıma
Sözcüklerin dili olsa da
Seni anlatsa
Sana olan özlemim
Dilime düştü yine
Hece hece dökülüyorsun
Bir kitap
Ne de güzel anlatıyor
Uçuşan çığlıkları
Silinmeyen anıları
Bitmeyen kabusları
Bir kitap
Ne de güzel besteliyor
Mutlu yarınları
Dertsiz başları
Acısız aşkları..
SABİR
Tahammül gerektirir, her kula nasip olmaz..
Sevdiğini sınar yaradan.
Ahi Aratoğlu
Batan bir güneş, yeniden doğacak olan güneşin en büyük umududur.
Ve içim, biraz sessizlik istiyor bu aralar
Ruhum pek bir dingin
Kafiyesiz hecelerim var

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir