İçeriğe geç

Kuma Kitap Alıntıları – Şehnaz Haşimoğlu

Şehnaz Haşimoğlu kitaplarından Kuma kitap alıntıları sizlerle…

Kuma Kitap Alıntıları

Kız olarak doğduğumuz gün susturulmuşuz zaten!
İstediğiniz koşulda gitmediğinde hayatı yaşamak daha zor, daha imkansız geliyordu. Her şeye göğüs germek bir yerden sonra artık yoruyor, sizi dizlerinin üzerinde çökertiyordu.
Mecali varsa insanın, her şeye karşı dimdik dururdu.
Darda kaldım diye umutsuz olsa; yok iken dünyayı, var eden vardır.
Sen öncelikle bir kadınsın, güçlü olmak zorundasın.Yoksa seni yıkan çok olur.
Unutma Şerwan Ağa, gelinlik ile kefen aynı renktir. Ama sen bir kadına gelinlik giydirin bir kadına ise kefen!
İstediğiniz koşulda gitmediğinde hayatı yaşamak daha zor, daha imkansız geliyordu. Her şeye göğüs germek bir yerden sonra artık yoruyor, sizi dizlerinin üzerinde çökertiyordu.
Boş versene . Olan her şey oldu, üzerime kuma geldi. Senin bir karın daha ve beklediğiniz bir bebeğiniz var. Evet, sen herkese başkaldırdın, karşı çıktın, savaştın ama sonuç değişmedi. Bizim aşkımız buna karşı durmadı. Bizin aşkımız ikinci bir kadının gelişi karşısında yenilgiye düştü.
Bir gece dahi olsa şu odaya gelmek yerine karşı odaya geçeceksin. Bir kadın için bunun ne kadar ağır olduğunu biliyor musun? Başka bir kadını bebek için bu eve getirdiniz. Peki, bunun acısını biliyor musun?
Benim yarama tuz basmadınız. Benim yaramın üstüne bin yara daha açtınız. Ve her gün kanatıyorsunuz. Sana çocuk verememenin acısını ben altı senedir kafamı şu yastığa koyduğum her gece çekiyorum. Her gündüzüm bir umut benim için. Bu eksikliğim bana Allah’ımdan bir takdir. Şükür ettim ama yine istemekten caymadım. Senin ağalık hükümlerin, benim eksikliğimi kumayla yüzüme vurdu. Senin veremediğin çocuğu başka kadın verecek, diye üzerime getirdiniz. Sen benim sana kırgınlığımın daimi olduğunu bilsen ne fayda Şerwan Ağa?
Nasıl dayanacağımı söyle O kadınla nasıl konuşup aynı odada oturabileceğimi söyle O kadının hamile olduğunu ve senin çocuğunu taşıdığını söyle Bana her şeyi söyle Susma, bir şey söyle. Ezo, mecbursun, de. Bu kadını kabul ettik, o geldi, de. Hamile olmasını hepimiz istiyorduk, oldu, de. Ezo aklını kaybedeceksin, de. Ezo sus, de. Ezo konuşma, de
Ben nasıl kabul ettim Allah’ım ben nasıl kabul ettim.. Üzerime bir kadının gelmesini ben neden kabul ettim Sana bebek verecek diye Kendime olacakları bildiğim halde tamam, dedim, karşı durmadım durdum ama yetmedi, pes ettim Şimdi hepsi burnumdan geliyor
Senin bir çocuğun olacak, sana baba diyecek Baba diyecek Şerwan ama annesi ben değilim Bu evde hamile bir kadın var. O kadın, üzerime gelen kuma..o kadın senin karın O kadında sana ait parçalar var Bende olamayan, senin en büyük eksikliğin Ben buna nasıl dayanırım
Zılgıt çaldılar Hepsi ona teşekkür etti Herkes onun sayesinde gülümsedi Herkes o kadın sayesinde baba olacaksın diye sevindi Kendimi hiç gibi hissettim Kendimi ilk defa evimde fazlalık buldum Seni sevindiremediğim için ben vücuduma bugün isyan ettim Dayanamıyorum, Şerwan
Bugün öldüm. Katlanamıyorum, Şerwan. Bir çocuğun olacak. Seni sevecek, sayacak.. Sana baba diyecek Koşup sarılacak, arkandan ağlayacak Sen ona oğlum, diyeceksin Kucağına aldığın an annesine teşekkür edeceksin Bu çocuğun annesi ben değilim!
Her kadın güçlüdür, Beritan. Her kadın hak etmediği halde uğradığı onca eziyete, onca şiddete, onca acıya rağmen yıkılmayan ayakta durandır.
Dünyanın tüm yükü bir kadının üzerindeyken güçlü olmak yine kadınlıktı. Çünkü kadın asla yıkılmayan gücün öncülerindendi. Kimse bir kadını kolay kolay yıkmaz, yıkamazdı.
Kız olarak doğduğumuz gün susturulmuşuz zaten!
Sana dokunan bir kadın Seni sevecek olan bir kadın Senin bebeğini karnında taşıyacak bir kadın Her şey gözümün önünde olup bitiyor Nasıl kaçmayayım, sen söyle.?
Sevda bir kere ise sevdaya tutulan kadın da birdi.
Nasılsın sorusuna hiç sığınmadım çünkü iyi değilim.
İnsan kaderini biraz da kendisi seçer. Kumayı siz getiriyorsunuz, bizim kaderimize onu da koyuyorsunuz.
Bir insan doğduğu gün ölür müydü? Bana bunu deseler asla inanmazdım ama öyle oldu ; doğduğum gün, ölümüm ilan edildi. Beyaz gelinliğim içinde.
Olanaksızdı aklından çıkması. Yüreğinden çıkamayanı, çıkartmak istemediğini akıl zaten başaramazdı.
BİR DİRENİŞTİR AŞK
..Bu da içinde kaldı,diğer kalan her şey gibi
Geç kalınan hiçbir şeyin telafisi yoktu. Hayatın geç kalmışlıkları yüzündendi çekilen bütün acılar.
Canını yakmaktan geri durmayan adamı bırak sevmeyi, görmek bile istemezdi.
Sadece ben değil, sen de çok güçlüsün, Beritan! Omzunun üzerinden tebessümüyle genç kadına baktı. Beritan çok güçlüydü. Ve bunu ona söylemeden geçmeyecekti.
Beritan işittikleriyle Ezo’ya döndü. HEPİMİZ GÜÇLÜYÜZ.
HER KADIN GÜÇLÜDÜR, Beritan. HER KADIN HAK Etmediği Halde UĞRADIĞI ONCA EZİYETE, ONCA ŞİDDETE, ONCA ACIYA RAĞMEN YIKILMAYAN AYAKTA DURANDIR.
Allah gücümüzden etmesin. Bir düşsek bin kalkan varlıklarız.
Ezo tebessüm etti. Belki de bu yüzden hiç düşmüyoruz
Geç kalınan hiçbir şeyin telafisi yoktur.
Unutma Şerwan Ağa, gelinlik ile kefen aynı renktir. Ama sen bir kadına gelinlik giydirdin bir kadına ise kefen!
Olan olmuş, giden gitmiş, kayıplar ele verilmiş ve geriye sadece koca bir boşluk, yarası asla iyileşmeyecek bir kalp ve hiçbir vakit tükenmeyecek bir sevda kalmıştı.
Bir kadın hep mahrum, hep eksik, hep yarımdı.
İki kişilik filmin tek seyircisi gibi hissetti. Yine izleyen, yine izlemekle kalan kendisiydi.
Bir erkek geri kafalı değilse her şekilde yontulur.
Küskünlükler asla gerçek bir mutluluğa ulaşmaya izin vermezdi.
Bir kadın acı çekerken bu kadar güçlü olmayı nasıl başarıyordu? Aslında cevap çok basitti. Dünyanın tüm yükü bir kadının üzerindeyken güçlü olmak yine kadınlıktı. Çünkü kadın asla yıkılmayan gücün öncülerindendi. Kimse bir kadını kolay kolay yıkmaz, yıkamazdı.
Hem neden kötü olsunlar ki?
Kumasın kızım, kumalar sevilmez.
+Sus Beritan!
– Kız olarak doğduğumuz gün susturulmuşuz zaten!
Zaten hep biz istiyoruz: Dünyada hiç hak etmediği şiddeti kadın istedi. Aldatılmayı hep kadın istedi. Hor görülmeyi zaten kadın istedi. Hatayı, hatalarıyla sürekli aşağılanmayı hep kadın istedi. Zorlukları çıkarmayı hep kadın istedi, zulmü hep kadın istedi. Bu dünyada diri diri yakılmayı kadın istedi. Günahkâr bir beden olmayı, kirli namusuyla yaşamına son vermeyi hep kadın istedi. Erkek soyunun zevk noktası olmayı kadın istedi. Günah keçisi kadın, günâhkâr bir kul o. Size göre bir hiç. Adaleti hep erkek sağladı çünkü. Çünkü kadın bir hiç!
Dünyanın tüm yükü bir kadının üzerindeyken güçlü olmak yine kadınlıktı. Çünkü kadın asla yıkılmayan gücün öncülerindendi. Kimse bir kadını kolay kolay yıkmaz, yıkamazdı.
Kırık parçalarını toplamaya kalkışmışken bu adam yine dağıtmaya geliyordu.
Bütün ıstıraplarından kanayan yaralarının sızısını hissetti.
Gülücükleri elinden alınsa da kadın, peşine düşerek geri almaya çabalıyordu. Kaçamak ruh halini zapt etmeye çalışıyordu.
Kız olarak doğduğumuz gün susturulmuşuz zaten!
Sus Beritan!
..
Kız olarak doğduğumuz gün susturulmuşuz zaten!
Cins ayrımı yaparak kadınları ezip yok saymak,çivisi çıkmış dünyanın acizliğiydi.
Her şeyi kadın istemiyordu. Her şeyi erkek istiyordu, kadına dayatılarak bu yaşamı geçirmeye zorluyordu. Zaten hep biz istiyoruz:
Dünyada hiç hak etmediği halde şiddeti kadın istedi. Aldatılmayı hep kadın istedi. Hor görülmeyi zaten kadın istedi. Hatayı, hatalarıyla sürekli aşağılanmayı hep kadın istedi. Zorlukları çıkarmayı hep kadın istedi, zulmü hep kadın istedi. Bu dünyada diri diri yakılmayı kadın istedi. Günahkar bir beden olmayı, kirli namusuyla yaşamına son vermeyi hep kadın istedi. Erkek soyunun zevk noktası olmayı kadın istedi. Günah keçisi kadın, günahkar bir kul o. Size göre bir hiç. Adaleti hep erkek sağladı çünkü.Çünkü kadın bir hiç!
İncinmiş bir kalp,incitene dönemezdi
Hayat kurallarına göre davranmıştı ama asla eşit davranmamıştı.
Ezo kocası tarafından sevilen, çocuğu olmayan kadındı. Beritan ise kocası tarafından sevilmeyen, mutsuz ama çocuğu olan kadındı. Nitekim sonuca bakılırsa iki kadın da mutsuzdu. Ve terazide ikisi de hayata karşı yeniliyordu.
Cevaplanacak sorular genelde istenileni vermezdi. Şayet verilirse asıl niyet söylenmezdi. Bu da bir hayal kırıklığı barındırırdı.
Bir şey oluyorsa bir sebebi, olmuyorsa birçok sebebi vardır.
Her kadın güçlüdür, Beritan. Her kadın hak etmediği halde uğradığı onca eziyete, onca şiddete, onca acıya rağmen yıkılmayan ayakta durandır.
Sus Beritan!
Kız olarak doğduğumuz gün sustururmuşuz zaten!
Cins ayrımı yaparak kadınları ezip yok saymak, çivisi çıkmış dünyanın acizliğiydi.
Zaten hep biz istiyoruz: Dünyada hiç hak etmediği halde şiddeti kadın istedi. Aldatılmayı hep kadın istedi. Hor görülmeyi zaten kadın istedi. Zorlukları çıkarmayı hep kadın istedi, zulmü hep kadın istedi. Bu dünyada diri diri yakılmayı kadın istedi. Günahkâr bir beden olmayı, kirli namusuyla yaşamına son vermeyi hep kadın istedi. Erkek soyunun zevk noktası olmayı kadın istedi. Günah keçisi kadın, günahkâr bir kul o. Size göre bir hiç. Adaleti hep erkek sağladı çünkü. Çünkü kadın bir hiç!
Sen öncelikle bir kadınsın, güçlü olmak zorundasın.Yoksa seni yıkan çok olur
Yara kendisi kabuk tutar, izi kalana kadar iyileşirdi.
Bir kadın bebek veremiyor diye üzerine kuma getirilmişti.
Hayatın kulağına çınladığı bir cümle vardı:BUNDAN SONRA SANA ZEHİRİM!
“Unutma Şerwan Ağa, gelinlik ile kefen aynı renktir. Ama sen bir kadına gelinlik giydirdin bir kadına ise kefen !”
Her kadın güçlüdür ,Beritan .Her kadın hak etmediği halde uğradığı onca eziyete, onca şiddete , onca acıya rağmen yıkılmayan ayakta durandır .
Her şeyi erkek istiyordu , kadına dayatılarak bu yaşamı geçirmeye zorluyordu .”Zaten hep biz istiyoruz :Dünyada hiç hak etmediği halde şiddeti kadın istedi. Aldatılmayı hep kadın istedi . Hor görülmeyi zaten kadın istedi .Zorlukları çıkarmayı hep kadın istedi, zulmü hep kadın istedi . Bu dünyada diri diri yakılmayı kadın istedi . Günahkar bir beden olmayı kirli namusuyla yaşamına son vermeyi hep kadın istedi .Erkek soyunun zevk noktası olmayı kadın istedi . Günah keçisi kadın , günahlar bir kul o . Size göre bir hiç . Adeleti hep erkek sağladı çünkü. Çünkü kadın bir hiç !!”
Ne diyebilirdi ki ? Hayır mı ? İşte bu , oradaki kızların ağzından çıkmazdı.
Unutma Şerwan Ağa, gelinlik kefenle aynı renktir. Ama sen bir kadına gelinlik giydirdin bir kadına ise kefen!
‘Beni güzel uykumdan eden hiçbir şey hayatımı kurtaramaz, karartır.’
Unutma Şerwan Ağa, gelinlik kefenle aynı renktir. Ama sen bir kadına gelinlik giydirdin bir kadına ise kefen!
Sus Beritan! Yorgun çıktı bu sefer sesi. Belki de gerçekler onu yormuştu. kız olarak doğdumuz gün susturulmuşuz zaten!
‘Beni güzel uykumdan eden hiçbir şey hayatımı kurtaramaz, karartır.’
İncinmiş bir kalp, incitene dönemezdi.
Her kadın güçlüdür Beritan. Her kadın hak etmediği halde uğradığı onca eziyete, onca şiddete, onca acıya rağmen yıkılmayan ayakta durandır.
Kız olarak doğduğumuz gün susturulmuşuz zaten!
Cins ayrımı yaparak kadınları ezip yok saymak, çivisi çıkmış dünyanın acizliğiydi.
Dünyada hiç hak etmediği halde şiddeti kadın istedi. Aldatılmayı hep kadın istedi. Hor görülmeyi zaten kadın istedi. Hatayı, hatalarıyla sürekli aşağılanmayı hep kadın istedi. Zorlukları çıkarmayı hep kadın istedi, zulmü hep kadın istedi. Günahkar bir beden olmayı, kirli namusuyla yaşamına son vermeyi hep kadın istedi. Günah keçisi kadın, günahkar bir kul o. Size göre bir hiç. Adaleti hep erkek sağladı çünkü. Çünkü kadın bir hiç!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir