Küçük Güzel Şeyler Kitap Alıntıları – Cheryl Strayed

Bazen karmaşık bazen basit olan tek şey aşk değil. Gerçek de bazen öyle.

Hem Sır Saklayıp Hem De Aşkında Samimi Olduğunu Hissedebilir Misin?

İnsanlar şahane bir şekilde kusurlu ve karmaşıktır.

Eğer cesaretin sana ihanet ederse, cesaretinin üzerinden geç ve git.

Alçakgönüllü olmak nedir? Bu kelime Latince bir kelimeden türemiştir. Alçakta olmak. Gönlünü bu dünyada tutmaktır. Ayakların yere basmasıdır.

Kendine güvenmek demek, doğru olduğunu zaten bildiğin şeyi yaşamaktır.

Ben insanlığın yalnızlıktan öldüğüne inanıyorum.

Geri durmak gerçeği saptırır; geri duran insanı çirkin ve kalpsiz gösterir.

Gerçekten, dürüstçe ve birini her şeyiyle sevmenin anlamı, sevdiğimiz kişilerin bizi biz yapan şeyleri görmesine izin vermektir.

İşe yaramadığın günlerin bir anlamı olacak. Berbat garsonluk işlerinin. Günlük yazdığın saatlerinin. Uzun başıboş yürüyüşlerinin. Saatlerce şiir, hikaye seçkileri, romanlar, ölü insanların günlüklerini okumanın
Tüm bunlar senin gelişimin.

Olmak istediğim kişi gibi davrandım ve sonunda o kişi oldum. Ya da o ben oldu. Ya da bir noktada buluştuk.

Zorluklardan bu kadar kolay mı yılıyorsun gerçekten?

Sana verilmesi gerektiğine inandığın kartlar üzerinde bir hakkın yok. Elinde olan kartlarla iyisini yapmak zorundasın.

Başına ne kadar adaletsiz,üzücü, berbat şey gelirse gelsin. O sokağa park etmek ya da geri dönüp sokaktan çıkmak senin elinde.

Ama sevgi, berbat bir sarhoşu, narsisisti ya da pisliği, olmadığı bir şeye çeviremez.

Hayır, altın değerindedir. Sağlıklı, duygusal olarak gelişmiş tüm insanların pisliklerle olan ilişkilerini yönetirken ve onların hayatlarındaki yerlerini sınırlandırırken kullandığı yoldur.

Bağışlamak, öfkenin ya da acının hayatına hükmetmesine izin vermeden, sana verilen zararı ve incinmelerini kabullenerek ileri doğru gidecek bir yol bulmak ya da sana yanlış yapan kişiyle olan ilişkini net olarak tanımlamaktır.

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

Kapı açmak, emniyet kemerini takmak, ceketlerinin fermuarını açmak gibi şeyler.
Çocuklar bunları yapmak ister çünkü buna mecburdurlar,
çünkü hayatta kalmaları kendi kendilerine yetmeyi öğrenmelerine bağlıdır.

Ve bu arada gezegendeki en iyi ve en aklı başında insanların bildiği diğer şeyleri de anlamaya çalış;
-hayatın uzun olduğunu,
-insanların hem değiştiğini hem de aynı kaldığını,
-her birimizin işleri berbat etmeye ve bağışlanmaya ihtiyacı olacağını,
-hepimizin yürüyüp yürüyüp yolumuzu bulmaya çalıştığımızı,
Tüm yolların sonunda dağın tepesine vardığını mesela.

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

Kimsenin ışığı görmesini ve yaptıklarının yanlış olduğunu anlamasını sağlamaya çalışmayacaksın. Sakın ha.

Jean-Paul Sartre’ın ünlü sözünde dediği gibi,
cehennem başkalarıdır .

Kötü olduğunu içinde hissettiğin hiçbir şeyi yapma. Git­men gerektiğini bildiğinde kalma ya da kalman gerektiğinde gitme. Durman gerektiğinde savaşma ya da savaşman gerekti­ğinde durma. Uzun dönemdeki sonuçlar yerine kısa dönemde­ ki eğlenceye odaklanma. Kendinle ilgili düşündüğün ama artık doğru olmayan bir fikir için tüm mutluluğunu ziyan etme. Her ne pahasına olursa olsun zevk almalıyım diye düşünme. Kar­maşık duygular ve arzular içindeyken ne yapman gerektiğini bilmek zordur bilirim ama bahane ettiğimiz kadar da zor de­ğildir. Bunun zor olduğunu söylemek, yapılacak en kolay şeyi yapmayı aklamaktır en nihayetinde; ilişkiyi yaşamak, o berbat işe devam etmek, bir dostluğu en ufak şeyde bitirmek, sana kötü davranan birini sevmeye devam etmek aklanmış olur.

Bir kitapçıya gidip on tane şiir kitabı almalarını ve her bi­rini beş kez okumalarını tavsiye ederdim.

Sonunda çoğu şey iyi olacak ama her şey değil. Bazen iyi bir savaş ortaya koyup kaybedeceksin. Bazen gerçekten sıkı tutunacaksın ama sonunda bırakmaktan başka çaren olmadığını fark edeceksin. Kabullenmek küçük, sessiz bir odadır.

Yaşıyoruz ve tecrübeler ediniyoruz. Sevdiğimiz insanları terk ediyoruz ya da onlar bizi terk ediyor. Sonsuza dek bizimle olacağını dü­şündüğümüz insanlar olmuyorlar, hayatımıza gireceğini bile bilmediğimiz insanlar yanımızda oluyor. Burada bize düşen buna inancımızı korumak, bir kutuya koyup beklemek. Bir gün neyin ne anlama geldiğini anlayacağımıza inanmalıyız.

Yazdıklarında diğerlerinden daha önemli bir cümle var:
Babam gibi olmak istemiyorum.

Her şeyi berbat etmişti. Güvenimi.
Masumiyetimizi. Arzuladığı tek kadının ben olduğuma dair kendimle ilgili büyülü hislerimi.

İki insan neden birbirini sadece sevemiyor?

Sağlıklı bir sevgi istiyorum.

Bazen karmaşık bazen basit olan tek şey aşk de­ğil. Gerçek de bazen öyle.

Soru senin gitmen ya da kalman değil. Soru, bu kez aklınla sevmeyi seçersen hayatının nasıl değişeceği?

İkimiz de aşkı bir daha ne zaman bulabileceğini bile­meyiz. Ama ikimiz de biliyoruz ki ihtiyaçlarını karşılamayan bir ilişkide kaldığın sürece, ihtiyaçlarını karşılamayan bir ilişkide olacaksın. Bu seni zavallı biri yapar ve ayrıca seni daha tatmin edici potansiyel romantik ilişkilere de kapatır.

Duygusal bir karışıklık yaşıyorsun ve ikinizin birlik­teliğine fazla anlam yüklüyorsun.

Bu adamı kendi duygu dünyanın kurtarıcısı olarak gördüğü­nü biliyorum. Ama yanılıyorsun. Gerçek yakınlık bir psikodrama değildir. Hem “yukarılara çıkıp” hem “en dipleri görmek” değildir.

Aşk olmadan hayatın çok az anlamı vardır. Aşk verdiğimiz en iyi, aldığımız en değerli şeydir. Tüm o yaygaraya değer bir şeydir.

Onlardan birini bul. Seni düşündürecek, güldürecek ve mut­lu edecek birini. Yepyeni güzel dünyandaki küçük devrimine davet et onu.

İnsan çok geç olmadan nasıl de­ğişir?

Kocam duygusal ya da fiziksel olarak hislerini gösteren biri olmadı hiç. Yıllarımı korkunç derecede yalnız hissederek geçirdim.

Bir şeyi yapmak istediği için yapmak pek çok insan için zordur ama bence kadınlar için daha da zordur.

Ben darmadağın olmuş bir kadınım.

Bence kendini psikolojik olarak sevmeye ve sevil­meye hazır hissettiğinde aşkı arayan herkesin yaptığı şeyi yapman en iyisi olacak; kendini mümkün olduğunca şeffaf, içten ve eğlenceli şekilde ortaya koymak.

Annelik son derece zor ve inanılmayacak kadar tatlı bir şey.

Öfken tamamen onun ilişki yaşadığı kadına yönlenmiş gibi. “Aileme hayal bile edemeyeceğim ölçüde zarar verdi” yazmışsın ama kocan izin vermese el­bette bu zararı veremezdi.

İnsanlar en muazzam ve bencil şeyleri yapmaya muktedirler.

Ve bu arada gezegendeki en iyi ve en aklı başında insanların bildiği diğer şeyleri de anlamaya çalış:
Hayatın uzun olduğunu, insanların hem de­ğiştiğini hem de aynı kaldığını, her birimizin işleri berbat etmeye ve bağışlanmaya ihtiyacı olacağını, hepimizin yürü­yüp yürüyüp yolumuzu bulmaya çalıştığımızı, tüm yolların sonunda dağın tepesine vardığını mesela.

Jack görünüşte önem verdiği bir genç kadını aldatıyor ve bir diğerini oyalıyor. Bunlar hoş şeyler değil ama gerçek şeyler.

Eğer cesaretin sana ihanet ederse, cesaretinin üzerinden geç git!

Stratejik ve çekingen olmak iğrençtir.
Cesur ol!
Özgür ol!

Biriktirdiğim her şeyi bir kenara atıp yepyeni, daha iyi biri olarak yeniden başlamak istiyorum.

Boğulmakta olan bir kız gibi önüne çıkan her iyi şeye tutunmalıydı ve tüm kötü şeylerden hızla yüzerek uzaklaşmalıydı. Geçip giden yılları saymalı, büyümeli ve kendi iyileşme arzusuyla inşa ettiği köprüden en güzel ve mutlu hayallerine koşmalıydı.

Çocukların başına kötü şeyler geldiği bilinirse, bu şeylerin durdurulacağını düşünüyordum. Ama öyle bir top­lumda yaşamadığımızı fark ettim. Öyle bir toplum yoktu.

Bahsettiğin şeyi kendisi de yaşadığı için seni anında ve tam olarak anlayan biriyle en ufak bir iletişimin bile iyileş­tirici gücü küçümsenmemeli.

Bazıları, acını küçümseyerek sana yardımcı olduklarına inanırlar.

Geri durmak gerçeği saptırır; geri duran insanı çirkin ve kalpsiz gösterir.
Kendi­sinden bir şeyler esirgenen insanları delirtir, çaresiz hissetti­rir ve gerçekte ne hissettiklerini bilemezler.
Kendini bundan kurtar. Stratejik ya da çekingen olma.
Stratejik ve çekingen olmak iğrençtir. Cesur ol. Özgün ol.
Sevdiğin insanlara “seviyorum” demeye çalış. Böylece en önemli zamanlarda bunu söyleyebilirsin.

Senin iddia ettiğin gibi anlaması öyle çok zor değil, tat­lım. Sevgi denen şey, çok önemsediğimiz ve değer verdiği­miz kişilere karşı hissettiğimiz duygudur.
Bir arkadaşımıza sarılmak gibi hafif bir şey de olabilir, çocuklarımız için yap­tığımız büyük fedakârlıklar da. Romantik bir duygu olabilir, platonik olabilir, ailesel olabilir, kısa süreli olabilir, sonsu­za dek sürebilir, şartlara bağlı olabilir, hiçbir şarta bağlı ol­mayabilir, acıyla dolu olabilir, seksle alevlenebilir, kötüye kullanılarak kirletilebilir, nezaketle büyütülebilir, aldatmay­la şekil değiştirebilir, cömertlikle yoğrulabilir, kahkahay­la beslenebilir ve tutmak istediğimiz ya da istemediğimiz “vaatlerle ve bağlılık sözleriyle dolu” olabilir. Muhtemelen hayatta yapabileceğin en iyi şey, sevgiye dört elle sarılmak olacaktır.

Bizim gibi tüm çevrimiçi yaşayanların gizli rüyası bir gün kendi acılarımızı itiraf edebilmektir, bizi dinleyecek birini bulmak, anlattığımız en çirkin şeylere bile yüz çevir­meyecek birini bulabilmektir.

Gelecekte başımıza ne geleceğini kimse bilemez. Sen her şeyi planladığında bile beklenmeyen şeyler olur.

Arkadaşlarımızla ilgili çelişkili olan konu bazen hakkımızda tamamen yanılmaları, bazense tamamen haklı olmalarıdır. Ve hangisi olduğunu ancak geçmişe bakarak anlayabiliriz

Kendine güvenmek demek, doğru olduğunu zaten bildiğin şeyi yaşamaktır.

Çocukların başına kötü şeyler geldiği bilinirse, bu şeylerin durdurulabileceğini düşünüyordum. Ama öyle bir toplumda yaşamadığımızı fark ettim. Öyle bir toplum yoktu.

çünkü hepimiz kalbimizdeki gizli krallığımızda aklıselim ve gerçek bir dostun yardımına ihtiyaç duyarız. Bizim duygularımızdan ya da kendi duygularından utanmayan, hayatın kısa olduğunu ve eninde sonunda verebileceğimiz tek şeyin sevgi olduğunu anlayan birine.

.
Elinizden gelenin en iyisini yaparak devam edin. Cömert davranarak devam edin.

Doğru olarak devam et. Devam edemeyenlere rahatlık sunarak devam edersiniz. Dayanılmaz günlerin geçmesine izin vererek ve diğer günlerdeki zevke izin vererek devam ediyorsunuz.

Sevginiz için bir kanal ve öfkeniz için başka bir kanal bularak devam edersiniz.

Diğerlerinin başarı olarak görüp rahat hissedeceği bir mesleğiniz olmak zorunda değil. Hayatta ne yapmak istediğinizi anlatmak zorunda değilsiniz. Eğitimizini finansal ödüllerini göstererek kanıtlamak zorunda değilsiniz. Kusursuz kredi notları almak zorunda değil. Sizden bunlardan birini bekleyenlerin tarih, ekonomi, bilim ya da sanat anlayışı yok demektir.

Kendine acımak çıkmaz bir sokaktır.

Çocukların başına kötü şeyler geldiği bilinirse, bu şeylerin durdurulacağını düşünüyordum. Ama öyle bir toplumda yaşamadığımızı fark ettim. Öyle bir toplum yoktu.

Her şeyden daha fazla inandığım bir şey varsa o da insanın kendi özünü kandıramadığıdır. Oradaki gerçek eninde sonunda kazanır. Boyun eğmemiz gereken ve bizi eninde sonunda dize getiren bir güçtür o.

Hayatı sonuna kadar yaşa çünkü yarın olmayabilir.

Hayatta bir sürü küçük devrim vardır.

Gezegendeki en iyi, en aklı başında insanların sahip olduğu bir başka şeyse doğruyu söyleme cesaretidir.