İçeriğe geç

Kralların Çarpışması Kısım 1 Kitap Alıntıları – George R. R. Martin

George R. R. Martin kitaplarından Kralların Çarpışması Kısım 1 kitap alıntıları sizlerle…

Kralların Çarpışması Kısım 1 Kitap Alıntıları

Uyku iyidir. dedi Tyrion. Ve kitaplar daha iyidir.
Eddard Stark’ın intikamını neden alayım? Adam benim için hiçbir şey ifade etmiyordu. Ah, Robert onu severdi. Bir kardeş gibi severdi hem de, bunu kim bilir kaç kez duydum? Onun kardeşi Eddard Stark değildi, bendim ama bana olan tavırlarından hiç anlaşılmazdı kardeş olduğumuz. Fırtına Burnu’nu onun için savundum. Mace Tyrell ve Paxter Redwyne duvarlarımızın dibinde ziyafet sofraları kurarken adamlarım açlıktan öldü. Peki, Robert bana teşekkür etti mi? Hayır. Kuşatmayı kırdığı için Stark’a teşekkür etti. Biz ot ve fare yiyorduk. Robert’ın tek emriyle koca bir donanma kurdum, Ejderha Kayası’nı onun adına aldım. Elimi sıkıp, İyi iş çıkardın kardeşim, ben sensiz ne yapardım dedi mi? Hayır. Willem Darry’nin, bebeği ve Viseys’i alıp kaçmasına izin vermekle suçladı beni, sanki durdurabilirmişim gibi. On beş yıl boyunca onun konseyinde oturup Jon Arryn’ın diyarı yönetmesine yardım ettim, ağabeyim sarhoş olmakla, fahislerle yatmakla meşguldü. Jon öldüğünde sevgili ağabeyim beni El ilan etti mi? Hayır. Dörtnala at koşturup arkadaşı Ned Stark’a gitti ve bu makamı ona teklif etti. Bu karar ikisi için de iyi olmadı. Gördük.
Bütün bunlar onlar için sadece bir oyun, kocaman bir turnuva. Zafer ve şan ihtimalinden başka bir şey görmüyorlar. Masallarla ve şarkılarla sarhoş olmuş çocuklar bunlar. Bütün çocuklar gibi ölümsüz olduklarını sanıyorlar.
Ağlamak istiyorum, diye düşündü. Teselli edilmek istiyorum. Güçlü olmaktan yoruldum. Bir kez olsun aptalca davranmak, korkmak istiyorum. Kısacık bir zaman için, hepsi bu bir gün bir saat
Sancaktaki aslanı görmeme gerek yok, ölü insanları görebiliyorum. Bunu Lannisterlar’dan başka kim yapabilir?
En şüpheli görünenler büyük ihtimalle en masum olanlar, diye düşündü. Asıl dikkat etmem gerekenler en masum görünenler.
Her şey aynı görünüyor ama hiçbir şey eskisi gibi değil.
“Zaten ölü olan ölemez,”
Dünya ne tuhaf yer, diye düşünüyordu Davos konuşurken. Öyle bir dünya ki, bir kaçakçı bir kralın onuru için kefil arıyor.
Kral Harren, kalın duvarların ve yüksek kulelerin ejderhalara karşı işe yaramayacağını acı bir şekilde öğrendi, diye bitiyordu masal. Çünkü ejderhalar uçabilir.
Onun hüznü benim utancımdır, diye düşündü yaşlı adam. Kifayetsizliğimin bir başka eseri.
Ölüm bir insanı daha dürüst yapar mı?
Hiç sahip olmadığım bir şeyi nasıl kaybedebilirim ki?
Güç, siz nerede olduğuna inanıyorsanız oradadır.
Yürüyebilmenin düşü bile yatak odasındaki tavan, kapı ve duvarlardan ibaret olan gerçekten daha güzeldi.
Mazi tozdan ibaret artık.
Dany, Kral Toprakları’nı huzursuz hayaletlerle dolu kapkara bir enkaza çevirmek istemiyordu. Yeterince gözyaşı içmişti. Ben krallığımın güzel olmasını istiyorum. Krallığımı cüsseli adamlar, alımlı kızlar ve kahkaha atan çocuklarla doldurmak istiyorum. Halkımın beni gördüğünde gülümsemesini istiyorum, tıpkı babamı gördüklerinde gülümsedikleri gibi.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Güç, siz nerede olduğuna inanıyorsanız oradadır lordum. Ne eksik ne fazla.
Yani, güç yanılsamadan başka bir şey değil midir?
Duvara vuran gölgedir, diye mırıldandı Varys. Ama gölgeler öldürebilir. Ve bazen, küçük bir adamın çok büyük bir gölgesi olabilir.
Cesaret ve aptallık kardeştir, derler.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
–Cesaret ve aptallık kardeştir.
–Asıl dikkat etmem gerekenler, en masum görünenler..
–Korkmak utanılacak bir şey değil. Önemli olan korkuyla nasıl baş ettiğimizdir.
–Belki de öğrenmemiz gereken sır bu. Önemli olan ne yaptığımız değil, onu nasıl yaptığımızdır.
–Bu dünyada çirkin bir kadından daha talihsiz bir insan var mıdır?
–En iyi yalan içinde gerçek kırıntısı barındıran yalandır.
–Hayatı aceleyle yaşayan mezara da aceleyle girer.
–İnsanlar görmeyi bekledikleri şeyi görür. s.227
Fikirler meyve gibidir, olgunlaşmaları için zaman geçmesi gerekir.
En şüpheli görünenler büyük ihtimalle en masum olanlar Asıl dikkat etmem gerekenler en masum görünenler.
En iyi yalan içinde gerçek kırıntısı barındıran yalandır. O kırıntı insanı düşünmeye zorlar.
Sadece bir korkak, zaten yenilmiş bir adamı öldürür.
Yanlış şeylere gülümsediğimi söyleyen bir adamla tanışmıştım bir zamanlar, dedi.
Gerçekten öyle mi yapıyorsunuz?
Sadece hiçbir şeye gülümsemeyenlerin gözünde.
“Benim gibi adamlar yok. Sadece ben varım.”
Acıların içinde boğulabilir mi insan?
Ağlamak istiyorum, diye düşündü. Teselli edilmek istiyorum. Güçlü olmaktan yoruldum. Bir kez olsun aptalca davranmak, korkmak istiyorum. Kısacık bir zaman için, hepsi bu bir gün bir saat
Beni sevmeyeceklerini söylüyorsun. Ne zaman sevdiler ki? Hiç sahip olmadığım bir şeyi nasıl kaybedebilirim?
“Bir adamın dilini kesmek onun yalancı olduğunu değil, onun ağzından çıkacak şeylerin seni korkuttuğunu kanıtlar sadece.”
fırtınalar gelir gider, dalgalar vurur, büyük balık küçük balığı yutar ve ben kürek çekmeye devam ederim.
Ben hayaletlerden korkmam, diye karşılık verdi Dany. Ejderhalar hayaletlerden güçlüdür.
Zaten ölü olan ölemez, dedi Theon.
Zaten ölü olan ölemez, diye tekrar etti amcası. Ama yeniden doğar. Daha güçlü ve daha zorlu. Ayağa kalk.
Korkmanız gereken tek kurt türü insan derisi giymiş olanlar.
Taçlar insan eliyle yapılır.
Yeterince zengin bir korsan ol ve seni prens ilan etsinler.
Korkmamız gereken tek kurt türü insan derisi giymiş olanlar.
Fırtınalar gelir gider, dalgalar vurur, büyük balık küçük balığı yutar ve ben kürek çekmeye devam ederim.
Korku kılıçtan derin keser.
Korku kılıçtan keskindir
Fikirler meyve gibidir,olgunlaşmaları için zaman gerekir.
Taçlar, takıldıkları başlara tuhaf şeyler yapıyor.
Kralların dostu yoktur. Sadece tebaaları ve hasımları vardır.
Kral olmak isteyen adamlar sözler vermeyi nasıl da seviyorlar.
Uyku iyidir. Ve kitaplar daha iyidir.
Belki de öğrenmemiz gereken sır bu. Önemli olan ne yaptığımız değil, onu nasıl yaptığımız.
“Nasıl yapabilirlerdi ki? Onlar gibi adamlar yaşayamayacak kadar dürüst, sıçamayacak kadar soylu. Cersei böyle adamları sabahları kahvaltı niyetine yer. Ablamı yenmenin tek yolu onun oyununu oynamak. Ed Stark ve Jon Arryn bunu asla yapmazdı.” Tyrion kendini hayat dolu hissederken iki lordun ölü olması şaşılacak bir şey değildi. Kısa bacakları yüzünden hasat festivalinde komik duruma düşebilirdi ama bu dansı iyi biliyordu.
Ben krallığımın güzel olmasını istiyorum. Krallığımı cüsseli adamlar, alımlı kızlar ve kahkaha atan çocuklarla doldurmak istiyorum. Halkımın beni gördüğünde gülümsemesini istiyorum, tıpkı babamı gördüklerinde gülümsedikleri gibi.
Ağlamak istiyorum. Teselli edilmek istiyorum. Güçlü olmaktan yoruldum. Bir kez olsun aptalca davranmak, korkmak istiyorum. Kısacık bir zaman için, hepsi bu bir gün bir saat
“Bir adamın canını alacaksan, onun gözlerine bakıp son sözlerini dinleyecek cesaretin de olmalı.”
“Söyleyin üstat, Hisar genç hizmetçilerle yatağa girmenizi onaylıyor mu?”
“Kış hepimiz için gelecek. Benim için Ned öldüğünde geldi. Senin için de gelecek çocuğum, düşündüğünden çok daha çabuk gelecek.”
“Kuzeyli askerlerim,” “ Bir kral gibi konuşmaya başladı bile.”
“Çarpık küçük maymun şeytan, gerçekten.”
“Sadece insanlar ve ejderhalar eti pişmiş yer.”
“Onlar da tıpkı benim gibi aşağı tabakanın kanını taşıyorlar fakat bunu hatırlamaktan hoşlanmıyorlar. Sancağıma baktıklarında tek gördükleri o siyah gemi, gözlerini soğana kapatıyorlar.”
“Cüceler tanrıların şakasıdır ama hadımları insanlar yaratır.”
“Taç rahat taşınacak bir şey değil.”
“Yanında Cheyk kızı Chella olmayan adam asla tam anlamıyla güvende sayılmaz.”
Yarınlardan bahsederken kesin cümleler kuramıyoruz.
“Korkak olanlar kale duvarlarının arkasına saklanıp rüzgârın hangi yöne doğru eseceğine bakacak, kimin kazanacağını anlamaya çalışacak.”
“Sırtında dağın dumanlı gölgesi, ıslak bir sonsuzluğun ortasında tuz ve fırtınayla sarılmış yalnız bir kale olan Ejderha Kayası’nın kasvetinden şüphe edilmezdi.”
Cesaret ve aptallık kardeştir, derler
“Lord Varys Bazen, bütün Kral Toprakları’ndaki en iyi dostum olduğunuzu düşünüyorum. Ve bazen en yaman düşmanım olduğunuzu.”
“Ne tuhaf. Ben de aynı şeyleri hissediyorum.”
Men see what expect to see…
Fırtınalar gelir gider, dalgalar vurur, büyük balık küçük balığı yutar ve ben kürek çekmeye devam ederim.
Doğurganlık yıllarım geçti ve güzelliğim çoktan kayboldu.
«Onların kanı mı? Yoksa bizimki mi?”

“Sadece tek tarafın kanadığı bir savaş görüldü mü bugüne kadar?»

Korkmak utanılacak bir şey değil. Babam hep bunu söylerdi. Önemli olan korkuyla nasıl baş ettiğimizdir.
Rahibe Mordane avın leydilere uygun bir iş olmadığını söylerdi.Annesi, büyüdüğü zaman bir şahin alabileceğine dair söz vermişti.Şimdi büyümüştü,bir şahini olsa yerdi.
Hayat insana tuhaf oyunlar oynuyor..
Önemli olan ne yaptığımız değil, onu nasıl yaptığımız.
Fırtınalar gelir gider, dalgalar vurur, büyük balık küçük balığı yutar ve ben kürek çekmeye devam ederim
Uyku iyidir ve kitaplar daha iyidir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir