İçeriğe geç

Körleşme Kitap Alıntıları – Elias Canetti

Elias Canetti kitaplarından Körleşme kitap alıntıları sizlerle…

Körleşme Kitap Alıntıları

İnsanlar yalnız midelerini değil gövdelerinin bütününü tanrıları kılmışlardı.
8 saat uyumak, 8 saatte hiçbir şey yapmaksızın leş gibi oturabilmek uğruna, geriye kalan tüm zamanları tiksindikleri işlere adıyorlardı.
“..insan dediğin, bir sürü zayıf noktadan oluşma bir yaratıktır.”
Tek bir tutkusu vardı: Tüm yaşamı boyunca; gerçekte ne ise, o olarak kalmak; kendi kişiliğini salt bir ay ya da bir yıl süreyle değil, ömrünün sonuna dek yitirmemek.
İnsanlık, bilimsel olmamanın acısını çekiyordu.
Bir insanoğlunun gördüğü ilk düş, kadın karşısında duyulan korkudan doğmuştur.
“Bilinç, gerçekten değer taşıyan düşünceler için saklanmalıydı.”
Bir kitaplık, dünyadaki en büyük vaatten daha değerlidir.
“İster gülsünler, ister ağlasınlar, hep maske vardı yüzlerinde; iyileşmeleri olanaksızdı…”
Bilgisiz kişinin elinde kitaplar savunmasızdır.
Kitaplar konusunda bilgiliydi, ama insanlar konusunda itiraf etmek gerekir ki, çok az şey biliyordu.
Çok enderdi gülümsediği. Tıpkı, yaşamlarındaki en büyük istekleri bir kitaplık olan kişilerin ender bulunuşu gibi.
“Yürek engindir, ama sonsuz değildir.“
Akıllıların yapmaktan korktuğu işlere aptallar saldırırdı.
Her ilerleme, ani değişimlerin gerçekleşebilmesi koşuluna bağlıdır.
Tüm acıların suçu, şimdiki zamanın sırtındaydı.
Hiçbir şey sonsuz değildir.
Daha iyi bir dünyada, öbür dünyada buluşmak üzere, dostum üzülme fazla
“Yapıyorlar, ama ne yaptıklarının bilincinde değiller, birtakım alışkanlıklar edinmişler, ama bunu nedenini bilmiyorlar; ömürleri boyunca dolaşıp durdukları halde yollarını bulamuyorlar: Kitleden ayrılamayan, koyun gibi onun peşinden gidenler için doğaldır bunların tümü.“
Her insanın, isterse bir an için olsun, doldurduğu bir yer vardır.
Kişi, öteki insanlardan uzaklaştığı ölçüde hakikate yaklaşır. Günlük yaşam, yalanlardan kurulu yüzeysel bir düzendir.
‘’Kişi, öteki insanlardan uzaklaştığı ölçüde hakikate yaklaşır. Günlük yaşam, yalanlardan kurulu yüzeysel bir düzendir.’’
Kişi, öteki insanlardan uzaklaştığı ölçüde hakikate yaklaşır. Günlük yaşam, yalanlardan kurulu yüzeysel bir düzendir.
Bir dost, kendisine yardım edildiğinden kuşkulanmamalıydı hiçbir zaman.
Okuyan kişiler, zorunlu olarak nazik olurlardı.
“Bazen bilgisizliğin bataklığı, kitapları ve bilge kişileri de boğar.“
Bir düş, tek tek öğelerine ayrıldığında, gücünü yitirir.
İnsanlar, bir kafanın içinde ne denli görkemli bir evrenin saklı olabileceğini kestiremiyorlar. Aklın sağlıklı olması, bir tür bunama demektir.
İnsanoğlu korkaktır. Bir karar verme zorunluluğuyla karşılaştığında, on kez pazarlığa girmeyi yeğler;işin üstesinden yalanla gelebilmeyi umar.
“İnan ki, hiçbir ölümlü insan, ağırlığınca kitap kadar etmez..”
“Doğru yolu görüp de oradan gitmemek, yüreksizliktir.”
Bilgisiz kişinin elinde kitaplar savunmasızdır.
Kitle, yüzeyseldir.
”Cennette, der vicdan, doksan dokuz doğrudan çok, eğriyken doğrulmuş bir kişinin gelişine bayram edilir. ”
“Çok enderdi gülümsediği. Tıpkı, yaşamlarındaki en büyük istekleri bir kitaplık olan kişilerin ender bulunuşu gibi.“
Bir kitapçı, bir kraldı. Ama bir kraldan hiçbir zaman kitapçı olamazdı.
Çok ederdi gülümsediği. Tıpkı, yaşamlarındaki en büyük istekleri bir kitaplık olan kişilerin ender bulunuşu gibi.
İnsanın hiçbir desteğinin olmaması da hoş değildi
”Bazen bilgisizliğin bataklığı, kitapları ve bilge kişileri de boğar. ”
Bilgisiz kişinin elinde kitaplar savunmasızdır.
Çok enderdi gülümsediği. Tıpkı, yaşamlarındaki en büyük istekleri bir kitaplık olan kişilerin ender bulunuşu gibi.
Tıpkı dünyamız gibi, sonsuz bir yalnızlık içerisinde, kendi evreninde dolanıp duruyor.
”Esse percipi, yani varolmak, algılanmak demekti; algılanmayan bir nesnenin varlığından söz edebilme olanağı yoktu. ”
İnsan kör geçer yaşam yollarından. Çevremizde bulunan korkunç yoksulluğun ne kadar azını görüyoruz aslında!
İnan ki, hiçbir ölümlü insan, ağırlığınca kitap kadar etmez
Kişi, öteki insanlardan uzaklaştığı ölçüde hakikate yaklaşır. Günlük yaşam, yalanlardan kurulu yüzeysel bir düzendir..
Doğru yolu görüp de oradan gitmemek, yüreksizliktir.
Kişinin en yakını, yine kendisidir.
Kişinin en yakını, yine kendisidir.
”Ama Konfüçyüs, onun daha fazla yakınmasına meydan bırakmadı.’ ‘Hata işlemek ve bunu düzeltmek için çaba harcamaktan kaçınmak, asıl yanlış davranış budur. Yanlış bir iş yapmışsan, onu düzeltmekten hiçbir zaman utanmamalısın. ”
Kişinin en yakını, yine kendisidir.
..
Düşünmeyi, dostları, dinlenme olanaklarını ve yaratıcı çalışmalar yapmaya elverişli bir ortamı doğal, eksiksiz düzenlenmiş bir bütün halinde, tümüyle kişiye özgü bir evren niteliği ile birleştiren bir yer – bu olabilirdi ancak gerçek yuvanın tanımlanması. Böyle bir tanımlamanın çerçevesine de ancak bir kitaplık uyabilirdi.
..
İnsan denen varlıkta kalp diye bir şey vardı.
İnsan kör geçer yaşam yollarından. Çevremizde bulunan korkunç yoksulluğun ne kadar azını görüyoruz aslında!
Kleopatra kız kardeşini öldürtür – her kadın, her kadınla savaşır zaten.
Adına yaşama kavgası denen kavgayı, karnımızı doyurmak ve sevebilmek uğruna olduğu kadar, içimizdeki kitleyi öldürmek uğruna da veririz. Kimi koşullar altında bu kitle, bireyi bencillikten tümüyle uzak, dahası kendi yararlarına aykırı davranışlara dek götürebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir