Ziya Gökalp kitaplarından Kızıl Elma Kitap Alıntıları sizlerle…
Kızıl Elma Kitap Alıntıları
Gönlünde bir dert var herkesten nihan…
Bu yolu ne atlı ne yayan bilmez;
Bir güzel var, hüsnü hiç pâyân bilmez
Tekâmül denilir bu nazlı aya
Tomris’in çehresi çerçeve olmuş
Zihnimdeki hayal içine dolmuş
Ona ait diye yaptığım resim
Evvelce ruhumda imiş mürtesim
…
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir Turan
Ferhat Şirin’ine dikti gözünü;
Şerh edememişken sevda sözünü
Mecnun kavuşmuşum sandı Leylâ’ya!
Sevda bir kanattır, uçmayan bilmez,
Bu yolu ne atlı, ne yayan bilmez;
Bir güzel var, hüsnü hiç pâyan bilmez,
Tekâmül denilir bu nazli aya.
Salımız gönülmüş, uçtu hülyada
Dinlenmedik hiçbir tatlı rüyada
Son arzumuz budur fâni dünyada:
«Türküz, varacağız Kızılelma’ya…
Gam çekmeyen olur mu hiç sevince şâyân?
Var etmemek niçin bunu şimdiden?
Bu yolu ne atlı, ne yayan bilmez
Gam çekmeyen olur mu hiç sevince şayan?
Göz yaşlarım ziyan verdi cemale!
Zuleyha Yusuf’ta buldu özünü,
Ferhat Şirin’ine dikti gözünü;
Şerh edememişken sevda sözünü
Mecnun kavuşmuşum sandı Leylâ’ya!
Sevda bir kanattır, uçmayan bilmez,
Bu yolu ne atlı, ne yayan bilmez;
Bir güzel var, hüsnü hiç pâyan bilmez,
Tekâmül denilir bu nazli aya.
Salımız gönülmüş, uçtu hülyada
Dinlenmedik hiçbir tatlı rüyada
Son arzumuz budur fâni dünyada:
«Türküz, varacağız Kızılelma’ya…»
.
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan
Türkiye büyüyüp Turan olacak!
Yarınları gözetleyen dünler var,
Baban şehit, izlerinde ünler var,
Birisi yeşil, ötekisi al,
İslam’a acı, düşmandan öç al,
İslam’ı abad eyle ya Rabbi!
Düşmanı berbat eyle ya Rabbi!
İntikam: Düşmanın ilmini almak.
Sızdınız, yarısı gitti vatanın,
Buna sebep biziz deyin, utanın,
Düşünün, mahşerde divanımız var.
Yahut neden kaygısızlar içine attın?
Derdim yokken niçin bana derman arattın?
Ben derdimi, gösterdiğin dermanda buldum
Kini vardı sevda illeti için…
Serseri bir aşka gönül bağlayan,
Nasıl verebilir yurda yeni can?
Zaferle ırkını taçlandıran alınlar
O tozlu çevrelerde, o iftira dolu
Muhit içinde görünmekte mahcup;
Fakat şerefle görülen, Sezar ve İskender!
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan…
Bir iş öğrenmedik ilim ehlinden,
Hocalar bize hiç söz açmaz dinden,
Doğrudur, sanmayın yalanımız var."
Yahut neden kaygısızlar içine attın?
Derdim yokken niçin bana derman arattın?
Ben, derdimi gösterdiğin dermanda buldum."
Koşalım, geçecek düşmanımız var."
Yârimiz yoksa da yârânımız vardır."
Gündüzlerim gözlerinle şenlenir."
Ferhat Şirin’ e dikti gözünü;
Şerh edememişken sevda sözünü
Mecnun kavuşmuşum sandı Leyla’ ya!"
Safralar atarak daim yükseldik,
Nihayet Âdem’ in gözüne geldik
Oradan hasretle baktık Havva’ ya."
Dalgası hilal,
Üstü yazılı
Lafza-i Celal…
Türklük bitti denilmesin: Amin!
Bizi de kavuştur Kızılelma’ya!…
Anlatınız bana Kızılelma’yı…
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan…
Demez taş, kaya ,
Yürürüz yaya ,
Türküz gideriz,
Kızılelmaya …
Yahut neden kaygısızlar içine attın?
Derdim yokken niçin bana derman arattın?
Ben, derdimi gösterdiğin dermanda buldum.
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan…
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan…
Üstünü kaplamış kar…"
Anam, bacım kaldı sana emanet!
Bir tekbir getirdim, bir de şehadet,
Uçtum Hakk’a doğru iman içinde…
Fırıncı, paçacı yahut börekçi,
Bize bir tek adla deyin: Emekçi,
Vatan emektarı unvanımız var.
Ergenekon yurdun adı;
Dört yüz sene durdun, hadi,
Çık, ey yüz bin mızrağımız!
Gök Tanrı’nın öz kuluyuz,
Beş bin yıllık bir orduyuz,
Turan yurdu durağımız!
Sürüne baş olsun, yasana dilmaç,
Türklüğe yeni bir Turfan nuru saç,
Anlasın Türk, milli irfan nerede?
Gideyim, arayım: Turfan nerede?
Yasamızda yazılı: Harpten kaçan alçaktır!
Sen büyürsen düşmanlara korku var,
Baban şehit, yüreğinde oku var,
Bu ok vatan kaygısıdır, ninni!
Borcun evlat saygısıdır, ninni!
Yürürüz yaya,
Türk’üz, gideriz
Kızılelma’ya…
Ey Türk sana bağırır: Yürü!
Kasırga ol dağlarda es,
Yıldırım ol, saldır yürü!
Kaçışıyor düşman geri,
Yürü! Yürü! Türk Askeri!
Boru çaldır, ruhlarımız uyana…
Cenk edelim, yayılalım cihana;"
Yayılmaktır Türk soyunun turası!
Böyle diyor Oğuz Han’ın yasası!
Din ve yurt için oldular şehit,
Ocağı tütsün, sönmesin ümit,
Şehidi mahzun etme ya Rabbi!
Soyunu güçsüz etme ya Rabbi!
Türk’ün yüce dileği!
Yüz milyon Türk bu anda
Seni bekler Turan’da,
Haydi çabuk varalım,
Karanlığı yaralım,
Sönük ocak canlansın.
Yoksul ülke şahlansın!"
Top oynadım acıktım.
Buldum yerde bir erik,
Kaptı bir alageyik.
Geyik kaçtı ormana,
Bindim bir akdoğana.
Doğan yolu şaşırdı,
Kafdağı’ndan aşırdı.
Ben Türk oğlu kaçar mıyım ölümden?
Aç kapıyı atılayım meydana,
Türklüğümü göstereyim kağana.
Alnımıza her yazılan olacak.
Varsın olsun ceylan postu donumuz,
Müjdemiz var, kurtuluştur sonumuz…"
Oradan Turan’a yağdı saadet.
Ey Tanrı icabet kıl bu duaya:
Bizi de kavuştur Kızılelma’ya!…
Dinlenmedik hiçbir tatlı rüyada
Son arzumuz budur fani dünyada:
Türk’üz, varacağız Kızılelma’ya…"
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan…
Böyle diyor Oğuz Han’ın yasası!
Türküz gideriz Kızılelmaya…"
Tedbir neye yarar, olan olacak!
Türkiye büyüyüp Turan olacak!
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir : Turan…
Anlayacak nedir yurdun manası,
Milli bir irfana doğru gidecek,
Gerçeğe dönecek eski rüyası…
Zulmü kovacak
Böyle diyor Oğuz Han’ın yasası!
Şenlendi : her fennin bir medresesi,
Ziraat, ticaret, sanat evleri
Yapılıp, oldu bir ümran meşheri,
Kız, erkek çocuklar gelip doldular,
Yeni Adem, yeni Havva oldular.
Yavrucak Türklere açık eşiği :
Yeni bir hayatın olduğu beşiği.
Bu yolu ne atlı, ne yayan bilmez
Arap, Acem, Frenk dinli olmuşuz.
Ne bir Türk hukuku, Türk felsefesi,
Ne Türkçe inleyen bir şair sesi…
Şair, hakîm gelmiş bizden de ; çokça
Kimi Farsî yazmış, kimi Arapça…
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir : Turan…
Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan
Bir Ay’dır ki gönüllerde parlar izleri;
Gökyüzünde arar iken ben o dilberi,
Onu, gökte değil: yerde, Turan’da buldum.
Türkiye büyüyüp Turan olacak!
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan…
Yasamızda yazılı: harpten kaçan alçaktır!
Sen büyürsen düşmanlara korku var,
Baban şehit, yüreğinde oku var,
Bu ok vatan kaygısıdır, ninni!
Borcun evlat saygısıdır, ninni!