İçeriğe geç

Kızıl Elma Kitap Alıntıları – Ziya Gökalp

Ziya Gökalp kitaplarından Kızıl Elma Kitap Alıntıları sizlerle…

Kızıl Elma Kitap Alıntıları

Fakat yüzünden de olurdu ayan:
Gönlünde bir dert var herkesten nihan…
Sevda bir kanattır, uçmayı bilmez,
Bu yolu ne atlı ne yayan bilmez;
Bir güzel var, hüsnü hiç pâyân bilmez
Tekâmül denilir bu nazlı aya
Şair, kendi ruhunu bulandir. Ben bunları, senin ruhunu bulduktan sonra yazdım.

Tomris’in çehresi çerçeve olmuş
Zihnimdeki hayal içine dolmuş

Ona ait diye yaptığım resim
Evvelce ruhumda imiş mürtesim

Vatan ne Türkiye’de Türklere, ne Türkistan
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir Turan
Zuleyha Yusuf’ta buldu özünü,
Ferhat Şirin’ine dikti gözünü;
Şerh edememişken sevda sözünü
Mecnun kavuşmuşum sandı Leylâ’ya!

Sevda bir kanattır, uçmayan bilmez,
Bu yolu ne atlı, ne yayan bilmez;
Bir güzel var, hüsnü hiç pâyan bilmez,
Tekâmül denilir bu nazli aya.

Salımız gönülmüş, uçtu hülyada
Dinlenmedik hiçbir tatlı rüyada
Son arzumuz budur fâni dünyada:
«Türküz, varacağız Kızılelma’ya…

Bu ayrılık elbet bir gün bulacak pâyân,
Gam çekmeyen olur mu hiç sevince şâyân?
Her hayal bir hakikat olabilirken,
Var etmemek niçin bunu şimdiden?
Sevda bir kanattır, uçmayan bilmez,
Bu yolu ne atlı, ne yayan bilmez
Şair, kendi ruhunu bulandır. Ben bunları, senin ruhunu bulduktan sonra yazdım. Orada, yaratıcı bir şiiriyet dalgalanıyordu. Bu şiiriyeti ben, destana geçirmek istiyordum; fakat sen bekleyemedin; onu tarihe sokmaya başladın. O halde, ben duruyorum, artık sen yürü!"
Bu ayrılık elbet bir gün bulacak payan,
Gam çekmeyen olur mu hiç sevince şayan?
Bak, hasretin beni soktu ne hale?
Göz yaşlarım ziyan verdi cemale!

Zuleyha Yusuf’ta buldu özünü,
Ferhat Şirin’ine dikti gözünü;
Şerh edememişken sevda sözünü
Mecnun kavuşmuşum sandı Leylâ’ya!

Sevda bir kanattır, uçmayan bilmez,
Bu yolu ne atlı, ne yayan bilmez;
Bir güzel var, hüsnü hiç pâyan bilmez,
Tekâmül denilir bu nazli aya.

Salımız gönülmüş, uçtu hülyada
Dinlenmedik hiçbir tatlı rüyada
Son arzumuz budur fâni dünyada:
«Türküz, varacağız Kızılelma’ya…»
.

Dün yalandı,yarın gerçek
Sevda bir kanattır, uçmayan bilmez
Bir gün gerçek, fakat şimdilik masal
Vatan ne Türkiye’dir Türklere ne Türkistan ;
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan
Düşmanın ülkesi viran olacak!
Türkiye büyüyüp Turan olacak!
Uyu yavrum, uyanacak günler var,
Yarınları gözetleyen dünler var,
Baban şehit, izlerinde ünler var,
Sancağım tevhid, bayrağım hilal,
Birisi yeşil, ötekisi al,
İslam’a acı, düşmandan öç al,
İslam’ı abad eyle ya Rabbi!
Düşmanı berbat eyle ya Rabbi!
Yenildik, sebebi geride kalmak,
İntikam: Düşmanın ilmini almak.
Ey beyler, hocalar, artık uyanın,
Sızdınız, yarısı gitti vatanın,
Buna sebep biziz deyin, utanın,
Düşünün, mahşerde divanımız var.
Yüce tanrım beni neden içli yarattın?
Yahut neden kaygısızlar içine attın?
Derdim yokken niçin bana derman arattın?
Ben derdimi, gösterdiğin dermanda buldum
İsterdi yaşamak milleti için,
Kini vardı sevda illeti için…

Serseri bir aşka gönül bağlayan,
Nasıl verebilir yurda yeni can?

Sayfalarda değil çünkü Attila, Cengiz,
Zaferle ırkını taçlandıran alınlar
O tozlu çevrelerde, o iftira dolu
Muhit içinde görünmekte mahcup;
Fakat şerefle görülen, Sezar ve İskender!
Vatan ne Türkiye’dir Türklere ne Türkistan;
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan…
Lakin bize hayır yoktur zenginden,
Bir iş öğrenmedik ilim ehlinden,
Hocalar bize hiç söz açmaz dinden,
Doğrudur, sanmayın yalanımız var."
"Herkesi sev" diyen Kuran’ ımız var."
Yüce Tanrım, niçin beni içli yarattın?
Yahut neden kaygısızlar içine attın?
Derdim yokken niçin bana derman arattın?
Ben, derdimi gösterdiğin dermanda buldum."
Uyanık bir kindir azmin kırbacı,
Koşalım, geçecek düşmanımız var."
Sazımız yoksa da sözümüz vardır.
Yârimiz yoksa da yârânımız vardır."
Sevmek günah değil sevinç çağında"
Gecem senin sözlerinle bezenir;
Gündüzlerim gözlerinle şenlenir."
Züleyha Yusuf’ ta buldu özünü,
Ferhat Şirin’ e dikti gözünü;
Şerh edememişken sevda sözünü
Mecnun kavuşmuşum sandı Leyla’ ya!"
Salımız balonmuş, havayı deldik,
Safralar atarak daim yükseldik,
Nihayet Âdem’ in gözüne geldik
Oradan hasretle baktık Havva’ ya."
Sancağımız al,
Dalgası hilal,
Üstü yazılı
Lafza-i Celal…
Hilal haça yenilmesin: Amin!
Türklük bitti denilmesin: Amin!
Ey Tanrı icabet kıl bu duaya:
Bizi de kavuştur Kızılelma’ya!…
Lütfedip derdime verin şifayı:
Anlatınız bana Kızılelma’yı…
Vatan ne Türkiye’dir Türklere, ne Türkistan;
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan…
Kurultay:
Demez taş, kaya ,
Yürürüz yaya ,
Türküz gideriz,
Kızılelmaya …
Her bugüne var bir yarın!
Yüce Tanrım, niçin beni içli yarattın?
Yahut neden kaygısızlar içine attın?
Derdim yokken niçin bana derman arattın?
Ben, derdimi gösterdiğin dermanda buldum.
Vatan ne Türkiye’dir Türklere ne Türkistan;
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan…
Vatan ne Türkiye’dir Türklere, ne Türkistan;
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan…
Solmaz, yeşil bir bahar,
Üstünü kaplamış kar…"
Baktım vakit tamam, dedim:Ey millet,
Anam, bacım kaldı sana emanet!
Bir tekbir getirdim, bir de şehadet,
Uçtum Hakk’a doğru iman içinde…
Kimimiz kahveci, bostancı, bekçi,
Fırıncı, paçacı yahut börekçi,
Bize bir tek adla deyin: Emekçi,
Vatan emektarı unvanımız var.
Börteçine kurdun adı,
Ergenekon yurdun adı;
Dört yüz sene durdun, hadi,
Çık, ey yüz bin mızrağımız!
Bir Türk Han’ın beş oğluyuz.
Gök Tanrı’nın öz kuluyuz,
Beş bin yıllık bir orduyuz,
Turan yurdu durağımız!
Yüce Türk Tanrı’sı gönder bir yalvaç,
Sürüne baş olsun, yasana dilmaç,
Türklüğe yeni bir Turfan nuru saç,

Anlasın Türk, milli irfan nerede?
Gideyim, arayım: Turfan nerede?

Türk bir millet, bir ordu, katılmayan kaçaktır,
Yasamızda yazılı: Harpten kaçan alçaktır!
Uyu yavrum, gözlerinde uyku var,
Sen büyürsen düşmanlara korku var,
Baban şehit, yüreğinde oku var,

Bu ok vatan kaygısıdır, ninni!
Borcun evlat saygısıdır, ninni!

Demez taş, kaya,
Yürürüz yaya,
Türk’üz, gideriz
Kızılelma’ya…
Yürü! Yürü!" gökten bir ses
Ey Türk sana bağırır: Yürü!
Kasırga ol dağlarda es,
Yıldırım ol, saldır yürü!

Kaçışıyor düşman geri,
Yürü! Yürü! Türk Askeri!

Dün yalandı, yarın gerçek…"
Türk gençleri yalvardılar Hakan’a:
Boru çaldır, ruhlarımız uyana…
Cenk edelim, yayılalım cihana;"

Yayılmaktır Türk soyunun turası!
Böyle diyor Oğuz Han’ın yasası!

Cenk meydanında nice koç yiğit
Din ve yurt için oldular şehit,
Ocağı tütsün, sönmesin ümit,

Şehidi mahzun etme ya Rabbi!
Soyunu güçsüz etme ya Rabbi!

Dedim:Turan meleği!
Türk’ün yüce dileği!

Yüz milyon Türk bu anda
Seni bekler Turan’da,

Haydi çabuk varalım,
Karanlığı yaralım,

Sönük ocak canlansın.
Yoksul ülke şahlansın!"

Çocuktum, ufacıktım,
Top oynadım acıktım.

Buldum yerde bir erik,
Kaptı bir alageyik.

Geyik kaçtı ormana,
Bindim bir akdoğana.

Doğan yolu şaşırdı,
Kafdağı’ndan aşırdı.

Ya devlet başa ya kuzgun leşe!
Anam alageyik, babam bozkurtken
Ben Türk oğlu kaçar mıyım ölümden?

Aç kapıyı atılayım meydana,
Türklüğümü göstereyim kağana.

Dedi:Kardeş, bir çile var, dolacak,
Alnımıza her yazılan olacak.

Varsın olsun ceylan postu donumuz,
Müjdemiz var, kurtuluştur sonumuz…"

Kızılelma oldu bir güzel Cennet:
Oradan Turan’a yağdı saadet.

Ey Tanrı icabet kıl bu duaya:
Bizi de kavuştur Kızılelma’ya!…

Salımız gönülmüş, uçtuk hülyada
Dinlenmedik hiçbir tatlı rüyada
Son arzumuz budur fani dünyada:
Türk’üz, varacağız Kızılelma’ya…"
Vatan ne Türkiye’dir Türklere, ne Türkistan;
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan…
Yayılmaktır Türk soyunun turası!
Böyle diyor Oğuz Han’ın yasası!
Dün yalandı, yarın gerçek.
Demez taş, kaya, yürürüz yaya
Türküz gideriz Kızılelmaya…"
”Türk’üz, varacağız Kızılelma’ya…”
Mukadder olunca cenge tutulmak,
Tedbir neye yarar, olan olacak!
Düşmanın ülkesi viran olacak!
Türkiye büyüyüp Turan olacak!
Vatan ne Türkiye’dir Türklere, ne Türkistan ;
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir : Turan…
Bir gün uyanacak Türk’ün dehası,
Anlayacak nedir yurdun manası,
Milli bir irfana doğru gidecek,
Gerçeğe dönecek eski rüyası…
Yasa doğacak
Zulmü kovacak
Yayılmaktır Türk soyunun turası!
Böyle diyor Oğuz Han’ın yasası!
Lozan’ın yanında bir Türk beldesi
Şenlendi : her fennin bir medresesi,

Ziraat, ticaret, sanat evleri
Yapılıp, oldu bir ümran meşheri,

Kız, erkek çocuklar gelip doldular,
Yeni Adem, yeni Havva oldular.

Yavrucak Türklere açık eşiği :
Yeni bir hayatın olduğu beşiği.

Sevda bir kanattır, uçmayan bilmez,
Bu yolu ne atlı, ne yayan bilmez
Bazen Hintli, bazen Çinli olmuşuz ;
Arap, Acem, Frenk dinli olmuşuz.

Ne bir Türk hukuku, Türk felsefesi,
Ne Türkçe inleyen bir şair sesi…

Şair, hakîm gelmiş bizden de ; çokça
Kimi Farsî yazmış, kimi Arapça…

Vatan ne Türkiye’dir Türklere, ne Türkistan ;
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir : Turan…
Turan Ülküsü olmasaydı , Türkçülük bu kadar hızlı yayılmayacaktı .
Vatan ne Türkiyedir Türklere, ne Türkistan
Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan
Cânan kim, o, bir gözlere görünmez peri,
Bir Ay’dır ki gönüllerde parlar izleri;
Gökyüzünde arar iken ben o dilberi,
Onu, gökte değil: yerde, Turan’da buldum.
Düşmanın ülkesi viran olacak!
Türkiye büyüyüp Turan olacak!
Vatan ne Türkiye’dir Türklere, ne Türkistan;
Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan…
Türk bir millet, bir ordu, katılmayan kaçaktır,
Yasamızda yazılı: harpten kaçan alçaktır!
Uyu yavrum, gözlerinde uyku var,
Sen büyürsen düşmanlara korku var,
Baban şehit, yüreğinde oku var,

Bu ok vatan kaygısıdır, ninni!
Borcun evlat saygısıdır, ninni!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir