Sosuke Natsukawa kitaplarından Kitapları Kurtaran Kedi kitap alıntıları sizlerle…
Kitapları Kurtaran Kedi Kitap Alıntıları
Sosuke Natsukawa kitaplarından Kitapları Kurtaran Kedi kitap alıntıları sizlerle
Kitapları Kurtaran Kedi Kitap Alıntıları
Seçmeyi düşünürse önünde istemediği kadar yol uzanıyordu. Seçecek ya da sürüklenecekti, sorun bundan ibaretti.
Kitapların gücü vardır
Yaşamdan rahat ayrılmış.
Yılları aşarak gelen kitapların, o zaman ölçüsünde gücü olur. Bu güçlü öyküleri ne kadar çok okursan,o sayıda güçlü dostlar edinmiş olursun.
“Kitabevine kapanıp kalmışken, sen beni zorla çekip buradan çıkarttın. Teşekkür ederim.”
“ Kitabevine kapanıp kalmak iyi bir şeydir.”
Kedi yine alçak sesiyle devam etti:
“ Benim endişem, senin kendi kabuğuna kapanıp kalman.” 
“Kendi kabuğum?”
“ Kabuğunu kırıp at.”
“ Kitabevine kapanıp kalmak iyi bir şeydir.”
Kedi yine alçak sesiyle devam etti:
“ Benim endişem, senin kendi kabuğuna kapanıp kalman.” 
“Kendi kabuğum?”
“ Kabuğunu kırıp at.”
“ İyi de, sen kitaplara yalnızca bir çöpmüş gibi davranıyorsun. Kitap üreten kişi öyle bir tavır takınırsa okuyan kişilere hiçbir şey veremez. Öyle olmasa bile kitap okuyanların sayısı azalmış durumda. Senin konumunda olan bir kişi böyle bir tavır takınacak olursa, kitaplar insanların gönüllerinden gitgide uzaklaşır. Kitap okuyanların sayısı iyice azalır. Yanlış mı?”
“Bu bir şaka olsa bile gülünmez. Kitaplar fırlatıp atılmaz, okunur.”
“Sen çok safsın.”
“Sen çok safsın.”
“Kitaplar bilgi, erdem, değer yargısı, dünya görüşü gibi çok farklı şeyleri kazandırıyor. Bilmediğim şeyleri öğrenmek keyifli, tamamen yeni meselelere bakış tarzlarıyla karşılaşmak çok heyecan verici.”
Yalnızca kendini kaptırarak kitap okudun diye, görebildiğin dünya da genişleyecek sanma. Ne kadar bilgi depolasan bile, kendi kafanla düşünüp kendi ayaklarınla yürümedikçe her şey sahte, havada ve gelip geçici şeyler olarak kalır.
Okumak yalnızca keyif almak, heyecan duymak değildir. Bazen her satırı inceler, aynı metin içerisinde gidiş gelişler yaparak tekrar tekrar okur, başını iki elinin arasına alarak ilerlersin. O bunaltıcı süreç sonunda birden görüş alanının açılır. Uzun mu uzun dağ yolunu tırmandıktan sonra tüm manzarayı görebilir hale gelmek gibi.
Şimdilerde yürek sahibi kitaplarla karşılaşmak neredeyse hiç mümkün değil. Bu bir yana, kitapların yüreği olduğunu bilen insanlar bile hiç kalmadı.
Bu böyle mi olmalı sence?
Söylemeye çalışmıyorum. Duymak istiyorum.
Okumak yalnızca keyif almak, heyecan duymak değildir. Bazen her satırı inceler, aynı metin içerisinde gidiş gelişler yaparak tekrar tekrar okur, başını iki elinin arasına alarak ilerlersin. O bunaltıcı süreç sonunda birden görüş alanın açılır. Uzun mu uzun dağ yolunu tırmandıktan sonra tüm manzarayı görebilir hale gelmek gibi..
Bir kitabı on kez okumuş olandan ziyade, on ayrı kitabı okumuş planın saygı gördüğü bir dünyada yaşıyoruz. Toplumda önemli olan, ne kadar çok kitap okumuş olduğun gerçeğidir. Yanlış mı?
Kitapların büyük gücü vardır. Fakat bu, nihayetinde kitapların gücüdür, senin değil.
Kolay okuyabiliyorsan, senin bildiğin şeyleri yazdığı için okuması kolaydır; zor olması ise yeni şeyler yazdığının kanıtıdır.
Yılları aşarak gelen kitapların, o zaman ölçüsünde gücü olur. Bu güçlü öyküleri ne kadar çok okursan, o sayıda güçlü dostlar edinmiş olursun.
“Hazzetmediği bir insana görgü kuralları yerini bulsun diye samimi davranmak karakterine uymadığından hiç çekinmeden mesafe koyuyordu.”
Kolay okuyabiliyorsan,senin bildiğin şeyleri yazdığı için okuması kolaydır;zor olması ise yeni şeyler yazdığının kanıtıdır.
Sözcüklere dökülemeyecek ruh halini, suskunlukla ifade etmekten başka yol yoktur.
“Bu Tekir çok şirin! Üstelik konuşabiliyor olması da çok hoş!”
Okuyup da zor olduğunu hissediyorsan, bu senin için yeni şeyler yazdığı için zor demektir. Zor kitaplarla karşılaşmak da şanstır.
Kolay okuyabiliyorsan, senin bildiğin şeyleri yazdığı için okuması kolaydır; zor olması ise yeni şeyler yazdığının kanıtıdır.
Ufak tefek olabilir ama değişim değişimdir.
Sadece istemek hiçbir şeyi değiştirmez.
Sözcüklere dökülemeyecek ruh halini, suskunlukla ifade etmekten başka yol yoktur.