İçeriğe geç

Kısa Bir Cehennem Ziyareti Kitap Alıntıları – Steven L. Peck

Steven L. Peck kitaplarından Kısa Bir Cehennem Ziyareti kitap alıntıları sizlerle…

Kısa Bir Cehennem Ziyareti Kitap Alıntıları

&“&”

Kuracak düşünüz yoksa biriyle nasıl beraber olursunuz? Gerçekleştirecek bir amaç yoksa? Anlam yoksa?
Anlam yoktu; sonunda bizi birbirimizden uzaklaştıran canavar buydu. Daima.
… ya da belki burası garip bir filozof cehennemidir ve bizim ifade edilmiş veya edilebilecek her tür cehennemi deneyimlememiz gerekiyordur."
Alışırsın. Çığlıklarına yani. Hepsi Tanrı’nın eseri."
“Hepimiz yavaş yavaş deliriyoruz.”
“Ah, ne garip bir evrendeyiz.”
“…hayatım boyunca inandığım her şey yanlış çıkmıştı. Öylece yok olmuştu. Tüm umutlarım.”
“Cehenneme hoşgeldiniz. […] Burada muhtemelen yazılabilecek olan bütün kitapları bulabilirsiniz.”
“…kısa bir aşk bilincimizin mutlak yapısını sonsuza dek şekillendirip tanımlayabiliyor.”
Adalet, kendi lehine olmadığı sürece hayatında bir gün bile umurunda olmadı. Hoşça kal."
Bu kadar zaman sonra buruk değilim, neredeyse hiçbir şey hissetmiyorum. Artık sadece arıyorum.
Ne garip, yıllar fark edilmeksizin akıp giderken varoluşun bir ânı varlığımızı derinden yaralayabiliyor, kısa bir aşk bilincimizin mutlak yapısını sonsuza dek şekillendirip tanımlayabiliyor.
Tanrım, siz insanların hayal gücü ne kadar geniş! Nasıl bir Tanrı sizi sonsuza kadar yanmaya terk eder? (…) Bu çılgınlık. Birkaç varlık yaratıyorsın ve sana itaat etmeyenler sonsuza dek pişiyor mu? Hadi canım.
Kuracak düşünüz yoksa birisiyle nasıl beraber olursunuz? Gerçekleştirecek bir amaç yoksa? Anlam yoksa?
destekleyici yapının bir efsaneden ibaret olduğu ortaya çıkınca tüm o inandıklarınız nereye giderdi? Ne şekilde ahlaki bir duruş sergileyeceğinizi nasıl bilebilirsiniz, kozmik bir kural, kesin bir buyruk olmadığını anladığınızda nasıl davranırsınız?
Bu çılgınlık.Birkaç varlık yaratıyosun ve sana itaat etmeyenler sonsuza dek pişiyor mu?Hadi canım."
Umut kaybolduğunda ise en büyük umutsuzluk gelir.
Hayat boyu edinilen alışkanlıklardan kolay kurtulamıyorsunuz.
Ah, ne kadar garip bir evrendeyiz.
Bu çılgınlık. Birkaç varlık yaratıyorsun ve sana itaat etmeyenler sonsuza dek pişiyor mu? Hadi canım.
Gerçek bir ölümün olmadığı bir yerde acı, öfke, nefret, ahlaksızlık, alevlenen çılgın kötücül bir hınç, sıklıkla can sıkıntısı, sık sık hüsran, sevgi, neşe, tatmin, heyecan, giden sevgilinin ardından üzüntü ve birçok farklı duygu görmüştüm, ama bunu değil. Böyle bir yas görmemiştim. Kayıp ve katışıksız umutsuzluğun böyle çarpıcı bir bileşimini dünyadaki yaşantımdan beri görmemiştim."
Çok kişiyi sevdim, ama neredeyse sonsuzluğa uzanan hayatımda tek bir gerçek aşkım oldu; kitaplığın dibine bensiz düşen Rachel. Onu kısacık bir zaman için mi tanımıştım? Ne garip, yıllar fark edilmeksizin akıp giderken varoluşun bir ânı varlığımızı derinden yaralayabiliyor, kısa bir aşk bilincimizin mutlak yapısını sonsuza dek şekillendirip tanımlayabiliyor."
“Zerdüşt değilsen korkarım cehenneme gidecekesin.”
“Bu adil değil.”
“Eh, siz İsa’nın adını bile bilmeyen tüm o Çinlileri cehenneme gönderirken adildi ama. Değil mi?”
Adaletsiz mi?" diye sordu iblis iğneleyici bir tonda. "Adalet, kendi lehine olmadığı sürece hayatında bir gün bile umrunda olmadı. Hoşça kal."
İnsanlarla ilişki kurma umudunun artık benim için bir derinliği veya önemi yok, tüm anlamlar uzun zaman önce sonsuz gri bir hiçlikte kayboldu. Şimdi tek önemli olan, arayışım.
Varoluştan daha derin bir umutsuzluk vardır; bilincin iliklerine, ruhun içine kadar işler.
Hayatımı nasıl anlatacağımı bilemiyorum. Bazen iyi bir hayattı, bazen değil; çoğunlukla ikincisi.
Heyecanla bekleyecek bir şey olmamasından bıktım.
İnsanlarla ilişki kurma umudunun artık benim için bir derinliği veya önemi yok , tüm anlamlar uzun zaman önce sonsuz gri bir hiçlikte kayboldu. Şimdi tek önemli olan , arayışım.
Ne garip, yıllar fark edilmeksizin akıp giderken varoluşun bir ânı varlığımızı derinden yaralayabiliyor, kısa bir aşk bilincimizin mutlak yapısını sonsuza dek şekillendirip tanımlayabiliyor.
Beklenti bir yetenektir.Sanırım bundan daha büyüğü olamaz.Beklenti,umuttan doğmuştur.Gerçekten de umudun en iyi ifadesidir.
Umudunuzu kaybetmeyin. Hiçbir şeyin sonsuza dek sürmediğini unutmayın. Bir gün bu da eski bir hatıra olacak.
&”Asla gerçekten tek başınıza olmadığınızı unutmayın. Gerçi uzun süreler boyunca böyle hissedebilirsiniz.&”
&”Sonluluk, sonsuzlukla arasında fiili bir fark göremiyorsanız, bir anlam ifade etmez.&”
Varoluştan daha derin bir umutsuzluk vardır;bilincin iliklerine, ruhun içine kadar işler.&”
hayatım boyunca güçlü bir ahlak duygusuyla yaşamıştım. bundan nasıl vazgeçebilirdiniz? hiç yapmayacağınıza inandığınız şeyleri nasıl yapabilirdiniz? destekleyici yapının bir efsaneden ibaret olduğu ortaya çıkınca tüm o inandıklarınız nereye giderdi? ne şekilde veya neye dayanarak ahlaki bir duruş sergileyeceğinizi nasıl bilebilirsin, kozmik bir kural, kesin bir buyruk olmadığını anladığınızda nasıl davranırsınız? bu zordu."
… zerdüşt değilsen korkarım cehenneme gidecekesin.”
“Bu adil değil.”
“Eh, siz İsa’nın adını bile bilmeyen tüm o Çinlileri cehenneme gönderirken adildi ama. Değil mi?”
Cehenneme hoşgeldiniz. Bu cehennem, dünyanızdan Jorge Luis Borges’in "Babil Kitaplığı" adlı kısa öyküsüne dayanmaktadır. Burada muhtemelen yazılabilecek olan bütün kitapları bulabilirsiniz."
… bu sayfalarda Tanrının evreni, büyük kitaplığı ayıklama, en güzel ve anlamlı kitapları bulma yoluyla yarattığı yorumu yapılmıştı."
Çok kişiyi sevdim, ama neredeyse sonsuzluğa uzanan hayatımda tek bir gerçek aşkım oldu; kitaplığın dibine bensiz düşen Rachel. Onu kısacık bir zaman için mi tanımıştım? Ne garip, yıllar fark edilmeksizin akıp giderken varoluşun bir ânı varlığımızı derinden yaralayabiliyor, kısa bir aşk bilincimizin mutlak yapısını sonsuza dek şekillendirip tanımlayabiliyor."
“Bu çılgınlık. Birkaç varlık yaratıyorsun ve sana itaat etmeyenler sonsuza dek pişiyor mu?”
“Nasıl bir Tanrı sizi sonsuza kadar yanmaya terk eder? Çoğunuz bunu komşunun köpeğine bile yapmaz, her gece saat ikide hiç durmadan havlasa bile.”
“Hayatımı nasıl anlatacağımı bilemiyorum. Bazen iyi bir hayattı, bazen değil; çoğunlukla ikincisi.”
“Bir sabah uyandığımızda babam yoktu. O kadar. Bir gün kahvaltıya gelmedi ve hepsi bu.”
Sonluluk, sonsuzlukla arasında fiili bir fark göremiyorsanız, bir anlam ifade etmez. Her sabah umutsuzluk, içime işleyen buz gibi bir umutsuzluk beni pençesine alıyor, katatonik bir hissizlik veriyordu."
Varoluştan daha derin bir umutsuzluk vardır; bilincin iliklerine, ruhun içine kadar işler. Bu şekilde yaşamaya devam edebilir miydim?"
Kuracak düşünüz yoksa birisiyle nasıl beraber olursunuz? Gerçekleştirecek bir amaç yoksa? Anlam yoksa? Anlam yoktu; sonunda bizi birbirimizden uzaklaştıran canavar buydu. Daima."
Ne garip, yıllar fark edilmeksizin akıp giderken varoluşun bir anı varlığımızı derinden yaralayabiliyor, kısa bir aşk bilincimizin mutlak yapısını sonsuza dek şekillendirip tanımlayabiliyor."
Adaletsiz mi?" diye sordu iblis iğneleyici bir tonda. "Adalet, kendi lehine olmadığı sürece birgün bile umrunda olmadı."
Belki Tanrı bir iblisti; bu, dünya hayatındaki acıların çoğunu açıklayabilirdi.
Gerçekten çabalıyorum ve bu da yeterli olmalı.
İnsanlarla ilişki kurma umudunun artık benim için bir derinliği veya önemi yok , tüm anlamlar uzun zaman önce sonsuz gri bir hiçlikte kayboldu. Şimdi tek önemli olan , arayışım.
Ne garip, yıllar fark edilmeksizin akıp giderken varoluşun bir ânı varlığımızı derinden yaralayabiliyor, kısa bir aşk bilincimizin mutlak yapısını sonsuza dek şekillendirip tanımlayabiliyor.
Tüm umutlarım gitti. Hiçbir seye karşı umudum kalmadi; bir insanla karşılaşma, bir kitap bulma, buradan kurtulmak için gizli bir yol keşfetme.
Insanlarla ilişki kurma umudunun artık benim için bir derinliği veya önemi yok, tüm anlamlar uzun zaman önce sonsuz gri bir hiçlikte kaydoldu.
Sonluluk, sonsuzlukla arasında fiili bir fark göremiyorsanız, bir anlam ifade etmez.
Beklenti bir yetenektir.Sanırım bundan daha büyüğü olamaz.Beklenti,umuttan doğmuştur.Gerçekten de umudun en iyi ifadesidir.
Sonluluk,sonsuzlukla arasında fiili bir fark göremiyorsanız,bir anlam ifade etmez
Varoluştan daha derin bir umutsuzluk vardır;bilincin iliklerine,ruhun içine kadar işler.
Gerçek bir ölümün olmadığı yerde acı,öfke,nefret,ahlaksızlık,alevlenen çılgın kötücül bir hınç,sıklıkla can sıkıntısı,sık sık hüsran,sevgi,neşe,tatmin,heyecan,giden sevgilinin ardından üzüntü ve birçok farklı duygu görmüştüm,ama bunu değil.Böyle bir yas görmemiştim.Kayıp ve katışıksız umutsuzluğun böyle çarpıcı bir bileşimini dünyadaki yaşantımdan beri görmemiştim.
İçindeki doğruluk,sorgulamayı reddediyordu.
Umudunuzu kaybetmeyin. Hiçbir şeyin sonsuza dek sürmediğini unutmayın. Bir gün bu da eski bir hatıra olacak.
Adaletsiz mi?" diye sordu iblis iğneleyici bir tonda. "Adalet, kendi lehine olmadığı sürece hayatında bir gün bile umrunda olmadı. Hoşça kal."
&”Sonluluk, sonsuzlukla arasında fiili bir fark göremiyorsanız, bir anlam ifade etmez.&”
&”Varoluştan daha derin bir umutsuzluk vardır;bilincin iliklerine, ruhun içine kadar işler.&”
&”…hayatımın kitabı gibi o da bir yerlerde.&”
&”Anlam yoktu ; sonunda bizi birbirimizden uzaklaştıran canavar buydu. Daima.&”
&”Kuracak düşünüz yoksa birisiyle nasıl beraber olursunuz?&”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir