Kırk Ambar 2: Lehçe-t-ül Hakayık Kitap Alıntıları – Cemil Meriç

servet her olayın can damarı
hiçbir şey yapmazsanız zengin değilsiniz
herkesin emeli zengin olmak
yeteneğinde ahlakın da ölçüsü para

En büyük dostlarımız bizim gibi düşünmeyenlerdir.

“Montesquieu’nün İran Mektupların da ki sevimli kahraman Rica, Paris’e gelince tımarhanelerle ilgili izlenimlerini şöyle anlatır: Dışardakiler kendilerini akıllı sansın diye, üç beş mecnunun içine tıkıldığı binalar. Yerinde bir hüküm ., Aynı şeyi hapishaneler için de
söyleyemez miyiz? Dışardakiler kendilerini namuslu sansın
diye, üç beş haytanın içine tıkıldığı binalar.”

Anarşizm hürriyet aşkıdır, insanın asaletine ve yüceliğine
inanıştır; tek kusuru, hiçbir zaman gerçekleşmemiş ve gerçekleşemeyecek olması.

Toplum zıvanadan çıkmış. Cinayet cinayeti kovalıyor. Akıl
susmuş ve mefhumlar cehennemi bir raks içinde tepinip duruyor. Sloganlar yönetiyor insanları. İdeolojiler yol gösteren
birer harita değil, idrake giydirilen deli gömlekleri. Aydın dilini yutmuş, namlular konuşuyor. Bir kıyametin arifesinde
miyiz acaba? Dünyayı şeytan mı yönetiyor? Düzeni büyücüler mi bozdu? Bu kördüğümü çözecek İskender nerede?

Vatanı vatan yapan, bir ülkenin fizik özellikleri
ve toprakları üzerinde yaşayan ırkların çeşitliliği değil, o ülkede var olan adalet ve hukuk anlayışıdır.

Biz kıtalar arasında ezelî bir savaş olduğuna inanmıyoruz. Savaş Avrupalının ruhundadır: sınıflar arası savaş, milletler arası savaş Nizamını bir türlü kuramayan bu tedirgin ruh, arzı geniş bir salhaneye çevirmiştir ve çevirmektedir. Asya Avrupalılaşamaz, İslâm Hıristiyanlaşamaz, tarih ırmağı yerini değiştiremez.

İslâm, kâinatta tek bir gücün olduğunu hâkim olduğunu öğretir: Allah.

Korkunç olan insanın kendi çıkarı uğruna bir başka insanı zincire vurup emeğini sömürmesi ve bunu da doğal bir hak olarak görmesi.

Yine unutulmasın ki felsefenin boy atmadı toplumlarda mevcut. Oysa cemiyetin itikatlarını biliyorsanız, niçin ve nasıl yaşadığını da biliyorsunuzdur. Sırrına vakıfsınız. Artık ne kahkahalarıyla aldatabilir sizi, ne gözyaşları ile. Kalbinin amakındaki düşünceler de Allah’ın eseridir, yüzünde okuduğumuz düşünceler de.

Çok defa şiir de, güzel sanatlar da, beşeri ıstıraba giydirilen birer bayram libası.

Tanrılarına kadar yükselmeden bir kavmi tanıyamazsınız.

Tefekkür vuzuhla başlar, kurtuluş şuurla.

Kendini diğerlerinden daha gelişmiş kabul eden her millet ilgi alanına giren daha az gelişmiş toplumlara kendi İmajını aktarır.

Heyhat, felaketler, tarihin en büyük uyarıcısı!
Son söz olarak: Men sabere zafere , zafer sabredenlerindir.

Tanrılarına kadar yükselmeden bir kavmi tanıyamazsınız.