Küçük İskender kitaplarından Kırık Kadeh Sineması İftiharla Sunar kitap alıntıları sizlerle…
Kırık Kadeh Sineması İftiharla Sunar Kitap Alıntıları
Kasten adam sevmek suçundan tutuklanmak mümkün mü?
Bu bir liralar çok yuvarlak.
Aynayla aramda ciddi bir tartışma var, dedi, kendimi kendi gözlerimle göremediğim için aynanın beni birebir, doğru yansıtıp yansıtmadığı konusunda endişeliyim, güvenemiyorum.
Alın yazısı işte; kimininki mürekkeple, kimininki kurşunkalemle, kimininki suyla, kimininki rüzgarla yazılmıştır. Alın yazısı pastır- kafatasında ki pas.
Bir kadının ayak bilekleri bir çift rakı kadehidir bazen.
Gelişmemiş bir fetüsüm, ben dedi aniden. Erken doğdum ama geç öleceğim. Çünkü büyümesi gereken organlarım hakkında uluslar arası toplantılarımız sürmekte; bu da epey vakit alacak.
Üstdudağına oje, altdudağına far, gözkapaklarına ruj sürmüştü.
Cam kenarı can kenarıdır.
‘Sen gözlerimde bir renk/ kulaklarımda bir ses/ ve içimde bir nefes/ olarak kalacaksın.’
Sihir zaman zaman inandırıcıdır_ sihirbazın elinde bir rakı kadehi varsa.
Gözlerin doğuyor gecelerime.
Seni görmem imkansız rüyalarım olmasa.
Yarasın dostlar.
Hepimiz yarayız neticede.
Barış içindir her kadeh. Son yudumda bizi dünyayı paylaşabilmek kurtaracak.
Anladım, dedim, hayat bir sahne, hepimiz de oyuncuyuz.
Senin hiç kesici, delici aletlerle makyaj yapan sevgilin oldu mu, diye sordu.
Ezbere yaşamak bir derece de, ezbere ölmek en kötüsü, dedim.
Bir kadın rakı içmeye karar vermişse o gün mutlaka bir şey olacaktır.
Onurla oynanmaz meyhanelerde; meyhaneler şeyhanelerdir.
Ne kadınlar sevdim, zaten vardılar. Doğrusu budur.
Zaten arkadaş derdini dinleyen, dert ortağın olan değil, senin derdinle dertlenen kişiydi.
Garsona aşk sipariş etsen efkâr getiriyordu. Hayat henüz küstahlaşmamıştı.
meyhaneler şeyhanelerdir
syf 17
.
.
.
Mezeler gelir, sırlar açılır, hüzün üzülüp gider
Rakının akşamında bembeyaz çiçekleriyle bir gelin gezer
Derin hatıralar bırakacaktır dudaklarda rakının rüzgarı
Buza hasret anason kokusu son bir kez dolaşır masaları
Kaldırın kadehleri, tokuşturun, çın çın çınlasın gece
Anasonun bu büyük saadeti kutlu olsun hepimize
Syf 18,19
.
.
.
Zeki Müren’in şarap kadehiyle rakı içtiği filmleri, Bülent Ersoy’un sahnede kırdığı bardakları saymazsak, usülünce kullanılan her kadeh bir enstrümandır bir bakıma. Masa denen o muhteşem orkestrada herkes kadehiyle bir tını, bir ezgi yakalar ortak şarkıda. Cacıktaki sarmısak oranı, acılı ezmedeki salçanın miktarı, haydarinin kıvamı, peynirin tuzu, kavunun şekeri özlenen dengeler için mühimdir. Birinden birinin ayarı kaçarsa suratlar asılır, enstrümanların akordu bozulur, masanın terbiyesinde ciddi eksiklik hissedilir.
syf 17
‘Boyama kitaplarındaki sadece hatları belli, renksiz şekillere benzetiyorum kendimi ihtiyar, dedi, Kim gelirse beni istediği renge boyayıp gidiyor.’
‘ Zaten arkadaş derdini dinleyen, dert ortağın olan değil, senin derdinle dertlenen kişiydi.’
Seni görmem imkansız rüyalarım olmasa.
Kadın doğurduğu için öldürür. Erkek öldürdüğü için çoğalır. Döngü budur.
Sürüden ayrılanı sanatın kaptığını bir görebilseler insanlık huzura kavuşacak.
kavunu en fazla beyazpeynir özler.
Son cümlemi fazla romantik bulup alaycı alaycı gülümseyenler rakıdan nasibini almamışlardır.
Gün gelir, en sevdiğinden uzağa düşersin.
Bir kadeh rakı, içini ısıtan meyhane, yan masadakilerin neşesi
Sana onu hatırlatır hiç şiir okumamış olsan da
Muhabbetin en koyu yerinde ikram edilen çayın kokusu.
Rakı ile çayın kardeşliğidir barıştan kasıt.
İnce belli çay bardağı ile rakı kadehini yan yana koyabilenler bu ülkede her zaman barışık yaşayabilir.
Barlardaki yalnız insanların sabıka kaydı sadece hatıralarıymış, bunu bir kez daha anladım.
Rakı içen bir kadın görürseniz, onun gözlerindeki derinlikte parlayan mücevherin ışıltısından sakın kaçmayın. Hatıralarıyla barışık her kadın birdenbire ağlayabilecek kadar sahicidir çünkü.
Sızana yalan bile dokunmaz. Bu da bir İskender ata-
sözü.
Akşama doğru kara çevirir bu yağmur / dedim,
yürüyüp çıktım çölden.
— Adım Bond. James Bond. diyen birine rastlarsa
eğer meclisiniz, yanıt gecikmez:
— Adım Rakı. Yeni Rakı.
İnsanı rakı değil, muhabbetin / mezenin eksikliği
sarhoş eder.
Bir elin nesi var, iki kadehin sesi var.
Sensiz saadet neymiş tatmadım bilemem ki
Alnımın yazısıydın ne yapsam silemem ki
Seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli
Alıştım hasretine gel desen gelemem ki
Dur, aşktan evvelinde bizi dar-
madağın eden hadiseler cereyan etti.
Rakının yörüngesine giren her kadın artık isteme-
seniz de vahşi ve doğaldır.
Sızana yalan bile dokunmaz. Bu da bir İskender ata-
sözü.