Selvi Atıcı kitaplarından Kimliksiz kitap alıntıları sizlerle…
Kimliksiz Kitap Alıntıları
&“&”
Evladını annesinden ayıran insanlar iyi insan olmazlardı.
İnsan, canının parçası acı çekerken gözlerini kırpmayı bile düşünemez oluyor.
Sahiplenilmek güzel olabilirdi, ama böylesine baskıcı bir tutumla değil. Bu tavırlar despottu, fazla baskıcı ve fazlasıyla sahiplenici, dayatmacıydı. Bu tavırlar insanı kapana kısılmış bir güvercin gibi hissettiriyordu.
Belki içimde hala büyümeyen bir çocuk vardır.
Sen benim parçamsın. Senden nasıl kopabilirim? Nasıl yaşarım? İnan bunun nasıl yapılacağını bilmiyorum. Hiç bir fikrim yok. Senden önce ne yapıyordum bilmiyorum ama sensiz olmayı beceremiyorum. Öğrenemedim. ”
“Keşke… Öldürseydin. ” Denemişti… Gözlerini kapamayı, unutmayı, beyninden silmeyi denemişti. Ama bu zordu…
“Eğer her bir gözyaşının kalbime bir ok sapladığını bilseydin bunu yapmaktan vazgeçer miydin?”
Belki içimde hala büyümeyen bir çocuk vardır.
Bir insan, kalbinin ondan alındığını anladığı anda nasıl tepki veremezdi? Verememişti işte.
Kayboldum o küçük kalbinde…
Bilinmez bir düşman her zaman bilinenlerden daha tehlikeliydi. Çünkü neyle karşılaşacağını asla tahmin edemezdin.
Tarifi imkansız bir şekilde ona aşık olmuştu. Aklının ve kalbinin neredeyse hepsini genç kıza adamış, bir gülümsemesine bakar olmuştu.
Zaman şu anda geçmişin gölgelerini misafir etme ve kendini kaybetme zamanı değildi.
Ne yapmıştı bilmiyordu ama bir yerlerde iyi bir şeyler yapmış olmalıydı ki bu hediyeler her gün yanında soluk alıp veriyor ve hayat, ona dünyanın aslında ne kadar güzel bir yer olduğu gerçeğini her günü ayrı bir masal gibi yaşayarak anlatıyordu…
Anlamlarını kavramadan dinlediğinde bir şarkı, aslında hiçbir şeymiş"
Ve sonunda durup başını ellerinin arasına aldı Nasıl geçecek lan bu" diye bağırdı "Nasıl geçecek?"
Canım acıyor lan." Dedi ölü bir sesle "Acayip acıyor."
Sözler başkalarının dudakları arasında her zaman eğilip bükülür ve farklı anlamlar taşıyabilecek birçok söz oluştururdu.
Bir sokak köpeğine elindeki kemiği gösterdiğinde ona istediğin yönü verebilirsin.
Evladını annesinden ayıran insanlar iyi insan olmazlardı.
İnsanın canının parçası acı çekerken gözlerini kırpmayı bile düşünemez oluyor."
Neden bazı insanlar istenmediğini anlamıyordu.
Belki hâlâ büyümeyen bir çocuk vardır içimde bir yerlerde."
"Herkesin içinde biraz vardır."
Herkesin bir kusuru vardır."
Mutsuzdu, gülmek istemiyordu.
Her fare girdiği delikten bir gün çıkardı.
İstediğini anlatabilmek için bazen insanın gözlerinin içine bakmak gerekir."
“Seni sevmekten nasıl vazgeçebilirim ki. Ben geçsem kalbim geçmez. ”
“Ben de onu seviyorum. Ama bazen seven insanda hata yapabiliyor. Belki de fazla sevdiği
için”
için”
İnsanın canının parçası acı çekerken gözlerini kırpmayı bile düşünemez oluyor."
İstediğini anlatabilmek için bazen insanın gözlerinin içine bakmak gerekir.
Sözler, başkalarının dudakları arasında her zaman eğilp bükülür ve farklı anlamlar taşıyabilecek birçok söz oluştururdu.
Önemli olan iş zamanın fazlalığı değildir. Önemli olan verimli çalışmaktır.
Neden," diye sordu genç kız yutkunarak, " öyle bakıyorsun?"
" Galiba…" dedi genç adam. "Aşık oluyorum. Emim değilim. Daha önce hiç başıma gelmedi. Ama içimden şiir yazmak geliyor." Genç adam omuz silkti. " Ben şiir sevmem ki."
" Galiba…" dedi genç adam. "Aşık oluyorum. Emim değilim. Daha önce hiç başıma gelmedi. Ama içimden şiir yazmak geliyor." Genç adam omuz silkti. " Ben şiir sevmem ki."
“Bildiğin, bilmediğin, bilip de sakladığın hiç bir şey. ” kayıtsızca omuz silkti. umurumda değil."
Kayboldum o küçük kalbinde…
…Evladını annesinden ayıran insanlar,iyi insan olamazlardı…
Onu görmese de iyi tanıyordu.O, KİMLİKSİZ"di.
Lakabı ona çocukluğunda takılmış ve peşini hiç bırakmamıştı.
Lakabı ona çocukluğunda takılmış ve peşini hiç bırakmamıştı.
Benim tek sıkıntım var; o da sensizlik.
Bazen, bazı şeyler kelimelere dökülmüyordu.
Eğer senin geleceğini bilseydim… Sadece oturup beklerdim."
…sensiz olmayı beceremiyorum.
Sen benim parçamsın. Senden nasıl kopabilirim?"
Hiçliğin içinde yok olup gidiyormuş gibi hissediyordu.
Onsuz olabilmeyi öğrenememiş, öğrenemeyecekti.
Benim tek sıkıntım var; o da sensizlik.