İçeriğe geç

Kimi Seviyorsan, Herkesin Yüzünde Onu Görürsün – İbni Arabi Kitap Alıntıları – Ferhat Atik

Ferhat Atik kitaplarından Kimi Seviyorsan, Herkesin Yüzünde Onu Görürsün – İbni Arabi kitap alıntıları sizlerle…

Kimi Seviyorsan, Herkesin Yüzünde Onu Görürsün – İbni Arabi Kitap Alıntıları

Melek ruh için neyse şeytanda nefs için odur.
Esas olan şu: Zaman varlığı ile değil, yokluğu ile ölçülen bir şey!
Tezatlar öğreticidir. Soğuktan sıcağı, yüksekten alçağı anlarız. Ama zamanın karşıtını bilemediğimizden bunu anlamak kolay değil.
Öğüt, eleştiri, ders vereceksen, genele anlatmak, bir hikayenin içinden kıssa çıkarmasını sağlamaktır doğru olan. Tersi kırgınlıktır, kırmaktır, üzmek üzülmektir. İyi niyetle başlanan bir işte yarım kalmaktır.
İnsan perde kalktığında Allahtan başkasını sevmediğini ve yaratılmışın adının kendisini perdelediğini anlar.
Her söz, sahibinin kalbi nasılsa, ağzından öyle çıkar.
Oysa her insan, hatalardan ve günahlardan geçmeden hakikate varamaz. Hakikat, günahla irtibatı kesilenin varabileceği bir mesafe değildir.
Maddi hayata tapanlar, deniz suyu içenlere benzerler. İçtikçe susuzlukları artar
Geçmiş artık yok . Gelecek ise henüz gelmedi . Şimdiki zaman sürekli var ise bu sonsuzluk olmaz mı ?
Allah senin aynan ve sen o’nun aynasısın.
Maddi hayata tapanlar, deniz suyu içenlere benzerler, içtikçe susuzlukları artar.
Yaradan’ın bir sırrı var ve o sır sensin.
Allah kendi davasını sahiplenenleri sahipsiz bırakmaz.
Her söz, sahibinin kalbi nasılsa, ağzından öyle çıkar.
Maddi hayata tapanlar, deniz suyu içenlere benzerler, içtikçe susuzlukları artar.
Bütün insanlar bu âlemde uykudadırlar, ancak öldüklerinde bu uykudan uyanırlar
Her söz, sahibinin kalbi nasılsa, ağzından öyle çıkar.
Hayat bir varmış, bir yokmuş gibi.
Zamanını bir hazine olarak bil, ve buna göre değerlendir.
Kimi seviyorsan, herkesin yüzünde onu görürsün.
bütün varlık âlemi, hayal içinde bir hayaldir.
Birbirinizden ayrılmayın. Bilgi, topluluk ve varlık pınarından doğar.
Allah senin aynan ve sen O’nun aynasısın.
Zamanı bir hazine olarak bil. Onu buna göre değerlendir.
Her söz, sahibinin kalbi nasılsa, ağzından öyle çıkar. İbni Arabi-Kimi Seviyorsan, Herkesin Yüzünde Onu Görürsün, Vahdet-i Vücut Felsefesi, syf. 31
“Zaman , varlığı ile değil yokluğu ile ölçülebilen bir şey..”
“Her söz , sahibinin kalbi nasılsa, ağzından öyle çıkar..”
Maddi hayata tapanlar, deniz suyu içenlere benzerler. İçtikçe susuzlukları artar.
Maddi hayata tapanlar, deniz suyu içenlere benzerler. İçtikçe susuzlukları artar…
gizli bir hazine idim, bilinmeyi istedim.
Her söz,sahibinin kalbi nasılsa,ağzından öyle çıkar.
Maddi hayata tapanlar , deniz suyu içenlere benzerler . İçtikçe susuzlukları artar.
Gerçeği saklamak, küfre sapmaktır.
Zamanını bir hazine olarak bil. Onu buna göre değerlendir.
Hürmetler karşılıklıdır. Sabırla öfkesini yutanın kalbine emniyet ve imanın dolacağını unutma.
Faydasız ilim şifasız ilaca benzer. Güzel ilim, çalışma ile beraber olandır.
Birbirinizden ayrılmayın. Bilgi, topluluk ve varlık pınarından doğar.
Bütün varlık alemi, hayal içinde bir hayaldir.
Bazen açıklamana izin verilmeyen sırların nurları sana sönük halde görünür.
Bütün yüzyıllar yetiştirdikleri büyük insanlarla tanınır, benden sonraki yüz yıllar benimle anılacak
Maddi hayata tapanlar , deniz suyu içenlere benzerler . İçtikçe susuzlukları artar.
Maddi hayata tapanlar, deniz suyu içenlere benzerler. İçtikçe susuzlukları artar.
Her söz, sahibinin kalbi nasılsa, ağzından öyle çıkar.
“Gizli bir hazine idim, bilinmeyi istedim.”
Bütün insanlar bu alemde uykudadırlar, ancak öldüklerinde bu uykudan uyanırlar.
Bütün varlık âlemi , hayal içinde bir hayaldir.
Melek ruh için ne ise şeytan da nefis için odur.
İzin veren, mutlu eden
ben bana muhtaç
“Gerçeği saklamak, küfre sapmaktır.”
“Perde açıldığı zaman her şey olduğu gibi açığa çıkar.
Zamanı bir hazine
olarak bil.
Onu buna
göre değerlendir.
Her kim , Allah’ı yaratıcısı
olarak bildiğini
iddia ediyor da
hayret içinde
kalmıyorsa bu
onun cehaletinin
delilidir.
Bilmediklerini bilenden öğren.
Bildiklerini de bilmeyenlere öğret.”
İbni Arabi, “Allah, kendi davasını sahiplenenleri sahipsiz bırakmaz ” sözü ile öncelikle İslam Peygamberi Hz.Muhammed’i kasteder.
Neredeyse hiç kimse, eleştirilmek, öğüt dinlemek, yanlışını duymak istemez. Çocuklar bile. Oysa her insan, hatalardan ve günahlardan geçmeden hakikate varamaz. Hakikat, günahla irtibatı kesilenin varabileceği bir mesafede değildir. Ancak insanların değişimi, yanlıştan doğruya, günahtan sevaba geçişi kolay değildir.
Yaşam devam ettikçe insan, nefsi ile savaş halinde olmalıdır. Yenildiği her an, insanlıktan uzaklaşır. Yenildiği her an Allah’tan uzaklaşır.
Sadece
nefsine bak.
Nefsin
hususunda
dikkatli ol.
Ona sakın uyma.
“En-el Hak” ifadesi ile Allah dostları, kendi dönemlerinde, dinden çıkmakla, sapkınlıkla ve şirkle suçlanmışlar ve öldürülmüşlerdir. Bu nedenle öldürülen Hallac-ı Mansur, ölüm anında şu sözleri söyler:
“Ya Rabbi canımı alan bu kullarını bağışla; çünkü onlar senin bana gösterdiğin sırlarından haberdar değiller; senin bana gösterdiklerini onlar göremezler bilemezler.
Perde açıldığı zaman her şey olduğu gibi açığa çıkar.
Zamanını bir hazine olarak bil. Onu buna göre değerlendir.
Bilmediklerini bilenden öğren.
Bildiklerini de bilmeyenlere öğret.
Allah, kendi davasını sahiplenenleri sahipsiz bırakmaz.
Nefis, kendi ayıplarını görmez, başkalarının kusurlarını görür.
“Nasıl olur da duymaz bana ihtiyaç
İzin veren, mutlu eden ben bana muhtaç
İşte bundandır, Hak benim mucidim
Bileyim ki ben de O’nu icat edeyim.”
Rızık seni arar, sen onu değil.
“Her söz, sahibinin kalbi nasılsa, ağzından öyle çıkar.”
“Bütün varlık âlemi, hayal içinde bir hayaldir.”
“Gizli bir hazine idim, bilinmeyi istedim”
Zaman, varlığı ile değil yokluğu ile ölçülebilir!
Geçip gitmiş olmasa geçmiş zaman olmayacak. Bir şey gelecek olmasa gelecek zaman da olmayacak. Peki nasıl oluyor da geçmiş ve gelecek var olabiliyor? Geçmiş artık yok. Gelecek ise henüz gelmedi. Şimdiki zaman sürekli var ise bu sonsuzluk olmaz mı? diye sorgular Aziz Augustinus da pasajında. Çünkü bazen hakikaten kelimeler yetmez. Poe’nun gözlerimizin önüne serdiği gizli mektup gibidir zaman.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir