İçeriğe geç

Kendine Bir İyilik Yap Kitap Alıntıları – Zekeriya Efiloğlu

Zekeriya Efiloğlu kitaplarından Kendine Bir İyilik Yap kitap alıntıları sizlerle…

Kendine Bir İyilik Yap Kitap Alıntıları

En büyük mutluluk ,bir duanın içinde yer almaktır.
Büyük düşünmek ve güçlü bir karaktere sahip olmak çok kolay.
Birbirimizin canına okumaktan kitap okumaya fırsat bulamıyoruz
Gözler o kadar içten, gözler o kadar acımasız , gözler o kadar zariftir ki insanın iç dünyasının harıtasıdır adeta
Sevgi dolu bir bakışın yoksa yaşadığın hiçbir bahara cemre düşmeyecektir
Bir bilgeye,insanlar neden kitap okumuyor? diye sorarlar .
Bu soruyu duyunca acı acı güler bilge ve şöyle der. Birbirlerinin canına okumaktan ,niyet okumaktan ,bildiğini okumaktan kitap okumaya fırsat bulamıyorlar.
Kitap kokusunu seviyorum ben.Hücrelerime kimyasal değil yüreğime sevgi ve aklıma bilgi yüklüyor.Ona her dokunduğumda damarlarımda aşk aktığını hissediyorum.Sayfaları her çevirdiğimde acıları bırakıyorum bir kenara.
Cümlelerin arasında raks ederken kayboluyorum;kitap okumayı bitirdikten sonra fabrika ayarlarına dönmüş biri olarak uyanıyorum
Yola çıktıklarını yolda bırakma , öyle bir ah eder ki altından kalkamazsın
Hatayı hep başkalarında görüyor ancak dönüp de kendimize bakmıyoruz
Akrabalık ilişkileri nerdeyse artık sadece al gülüm ver gülüme dönmüş durumda
Bu dünyada gerçek huzur çok fazla şeye sahip olmak değil sanırım sahip olduklarımızın kıymetini bilmekten geçiyor
İyi niyet ,en büyük nimettir
Sen çok özel bir insansın, bunu onaylatmak için kimseden bir şey bekleme
Her sabah,Seni çok seviyorum. diye uyanmak ne güzel.
Kadını anlamak için âlim olmanıza da gerek yok.Dinleyin ,ilgilenin,sevdiğinizi hissettirin ,güven verin ve saygınızı koruyun
Kadın konuşuyorsa değil susuyorsa korkun bence.Çünkü kadın susuyorsa son bir şans verdiği kişilere hatalarını telafi etmeleri için süre tanıdığı içindir
Kadının sevgisi derya gibidir,sen bir avuç alsan bile onun rengi gökyüzünü boyayacak kadar mavidir
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Unutmayın ki her adam gibi adamın arkasında ,dünyalar harıkası bir kadın vardır
Bazen kıvamında yapılmış bir çayı yudumlamak ,bazen de kitap sahifelerinde kaybolmaktır
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Eskiden büyüğe saygı hürmet ve hoşgörü vardı.Sözü dinlenirdi.Şimdilerde kendi isteğini dayatan ve evi yöneten evlatlar var
Eskiden,komşusu açken tok yatan bizden değildir .diye yemeğini paylaşanlar vardı .Şimdilerde sosyal medyadan yediği yemeğin fotoğrafını paylaşanlar var
Güzel bakan ,yüreğine ve düşüncelerine güzellik tacı takanlardır
Ey Yusuf’u kuyudan ,İbrahim’i ateşten ,Musa’yı Fravun’dan kurtaran Rabbim !Bizleri de şeytanın şerrinden ve kötü insanlardan koru

Amin

Sabırla bekle ve seyret insansanlar yaptıklarını yaşamadan ölmezler
Kalbini kıracak kadar insanlara şans verme,yoksa üzülen sen olursun
Sabret ey gönül, mazlumun duası zalimi boğar
Bir bilge adama sormuşlar.
En aciz en beceriksiz insan kimdir?
O da bu soruya şu cevabı vermiş.
En aciz en beceriksiz insan ,dost aramayandır.Ondan daha âcizi daha beceriksiz ise bulduğu dostu kaybedendir.
Kim sarıyorsa yaranı,onunla açma aranı
Gönümüz insanın en çok inandığı tanrı sanırım el âlem ne der tanrısı
Neden sustuğunu anlamayan insanlar için de konuşarak yüreğini yorma
En büyük mutluluk ,bir duanın içinde yer almak
Kişiliğin ve ahlakına örnek ol
Ne anlamı var?
Kalbimi kırdıktan sonra söylenen sözlerin.
Ne anlamı var?
İçim yangın yerine döndükten sonra gülen yüzlerin
Sabır ile şükür arasında mekik dokumaktır.
Kendimi öyle bir sorumluluğun altına ittim ki etrafımdaki herkesin dertlerini sırtıma aldım .peki ,ne geçti elime?Kocaman bir hiç!
İnsanlar zahmetsiz elde ettiklerine karşı tam bir nankör kedi
Hep başkaları için fedakârlık yapıp ihmal ettim kendimi
O kadar ihtiyacımız var ki içtenliğe ,doğallığa ve saflığa
İçimizdeki doğallığı ,masumluğu ve çocuk gülüşlerimizi kaybettikçe hep bir hırs,hep bir acımasızlık ve menfaat sarmalıyor her yanımızı.
İnsanların ne kadar zalim olduğunu gördükçe kapattım gönül kapılarımı
Bir çiçek kadar narin ,bir kuş kadar özgür,bir kelebek gibi umarsızca yaşamak isterdim hayatı
Zamanla ne kadar acımasız olduklarını öğrendim
“Her harika gülüş derin bir acının mirasıdır.”
KENDİNE BİR İYİLİK YAP, yaşadığın her ne varsa şükret ve kalbini harami şarkılara açma
Kaldır başını ve gülümseyerek bak dünyaya, bir kez daha senin için yaratıldı kainat.
İnsan doğduğu zaman değil hayatın sırrına vakıf olduğu zaman yaşamaya başlar.
Boşuna yorulup vefasızlara seslenme; seni duymazlar çünkü yürekleri çöle dönenlerin, kulakları sağır olur.
Yüreğinde sevgi pıtırcıklarıyla karşıla doğan her günü
Eskiden, ‘Komşusu tok iken yatan bizden değildir’ diye yemeğini paylaşanlar vardı. Şimdilerde sosyal medyadan yediği yemeğin fotoğrafını paylaşanlar var.
Her harika gülüş derin bir acının mirasıdır.
Ben okyanusunu kaybetmiş bir kum tanesiyim
Senin için en güzel kelime neyse onu kullan hayatta.
Hayat, yüreği güzel insana neşe ve mutluluk veren ve bizi yormayan sizin gibi dostlarla daha güze. Bunu artık çok daha iyi biliyorum
“Allah’ım, mayınlı bir araziye dönmüş yüreğime selamet ver. Dikenli bir teli tutmuş gibi kanayan avuçlarıma nur yağdır. Kör kuyuya hapsolmuş ruhumu esaretten kurtar. Allah’ım, günah deryasında boğulan bedenimi senin yoluna döndür. Kalbimde cam kesiği gibi sızlayan pişmanlıklarımı sevinç gözyaşlarıyla yeşert. Allah’ım, iyi olmak için çırpınan aklımı senin sevdiğin insanların ilmiyle donat, benim sevdiklerimi de yanımdan ayırma.
Allah’ım, gönlümü cennet muştularıyla sevindir, ömrümü imtihanı kazananlardan eyle.

Amin!

Doğar doğmaz ölmeye başladığımız bu dünya için ömür sermayemizi acılarla eksiltmenin bir anlamı yok
Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak
Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.
|M.Akif
Kırdıklarımızın daha önceden dostlarımız olduğunu ve fazla uzun olmayan bir sürede onlarla karşılaşacağımızın hesabını yapabilmeliydik.
Yapamıyoruz.
Ebrehe kadar hırsımız, Karun kadar arzularımız, Firavun kadar saltanat ihtirasımız, Ebu Cehil kadar kibrimiz ve gururumuz olduğunu göremiyoruz.
Oysa akıp giden hayatın içinde ne kadar söylendiğimiz şey varsa aslında mimarının kendimiz olduğunu hissedebilmeliydik
İnsanlar onlar için yaptığınız fedakârlıkları kendilerini haklı çıkarmak için inkâr etmeye başlayacaklar. Öyle inkâr edecekler ki gece karanlığından, şeytan şeytanlığından utanacak, Neden? diye kendi kendine sorduğunda cevap bulamayacaksın.
Bu kadar nimetleri karşısında, İnsanoğlu Rabbine karşı pek nankördür” ayetini hatırlayacak, Rabbine ve peygamberlere nankörlük edenlerin sana bonkörlük etmesini beklemeden yaşamaya başlayacaksın
Sıcak bir yüreğe ihtiyaç duyduğunda hiç sağına, soluna, geçmişe, geleceğe bakmadan, kimseden bir şey beklemeden
sadece kendine ve içindeki güce sarıl. Çok güçlüsün unutma çünkü kimsenin kimseye faydası olmayan bir zamanda yasiyoruz. Elbette bunun farkında olunca yalnızlığın derin girdaplarında boğulmayacaksın. Sadece cüz-i iradenle neleri yapabildiğini anlayacak ve hayatı asıl amacına uygun bir şekilde yaşayacaksın
Bir iyilik yaptığında karşılık beklemeden yap Yaptığın iyilikleri unut ve anlatarak onları kıymetsizleştirme. İyilik yapma arzunu herhangi bir şarta bağlama. Vermek almaktan daha büyük bir ihtiyaçtır asla unutma
Çaresizlik tuzağına düşme. Hayat akıp gidiyor, çiçekler açıyor ve güneş doğudan doğmaya devam ediyorsa her zaman bir umut ışığının olduğunu aklından çıkarma çünkü bu düzeni kuran yolundan gidilmesini ister
İnsan, “İyiyim. diyerek en büyük yalanı kendine söyler. O yüzden

kendini bu duruma düşürenlerle yüzleşmeyi hep erteler. Bir maske takar ve öyle dolaşır. Bazı şeylerin zamanla değişeceğine inanır oysa yürekteki yaralar durdukça hayatta hiçbir şey yolunda gitmez. Ya alışır mutluluk oyunu oynarsın ya da başkalarının tahribatı ile yaşarsın. En güzeli kendinle ve insanlarla

yüzleş, içindeki ağırlıklarla yaşayarak yaşama sevincini öldürme. Muhatabı kimse ona yönelt duygularını, bastırma, varsın kalbinde duracağına

mazinde kalsın.

İnsan şeytana uyduğunda değil, şeytan gibi düşünmeye başladığında yoldan sapar.
Gerçek kahraman nefsine hâkim olan, aklını yüreğine danışarak kullanandır. Hayatının kahramanı olmak istiyorsan sadece düzgün yaşa ve her ne iş yapıyorsan layıkıyla yerine getir. Yaşamak sadece Allah’ın rızasını kazanmak için sermaye biriktirmektir
Sözcükleri, kalbimizle beynimiz arasındaki otobanda seyrüsefer ettirmek, hayatın içinde aktif özne olmaya karar vermektir çünkü onun etkisi o kadar uzun solukludur ki insanda kalıcı değişim ve dönüşümler oluşturur. Bu değişim ve dönüşümler kişilik ve kimlik şekline dönüşür, kişi sağlam bir karaktere sahip olur. Aksi halde pasif bir hayatın içinde başkalarının düşüncelerine inanarak ve sadece taklit ederek hayatına devam eder
Evet, yaşadıkça hiç aklına bile gelmeyecekler yoracak kalbini.
Olsun
Sen şu fâni dünyada defterine yazabileceğin ne kadar güzellik varsa onu yaz.
Sonra arkana yaslan ve senin için bahşedilmiş bu muhteşem ömrün tadını çıkar
Başkalarına yaptığın aşırı fedakârlıklarla kendi kul hakkına girme
Kadın, hayatı her renge boyayan ressam;
Kadın, eşsiz bir manzara anlatmaya kalksam
Sevgiyi de sınırsız kullan hayatta.Düşen bir yapraktaki ahengi de sev gökyüzünde yalnız dolaşan bulutu da gece çökünce sana göz kırpan yıldızı da sev pencerenin pervazına konan serçeyi de
Doğru olanı güzel olanı faydalı olanı iyi olanı paylaşmak için geldiğimiz şu yalan dünyada her geçen gün birbirimizden nefret eder hale geldik o yüzden sen güzelliklerini gör insanların farklılıklarını sev kim ne derse desin inanma.
Sen hep en tutulacak yerden yakala ve öyle sev hayatı
Hayat sadece iyilik ve güzellik biriktirmek, iyi insanlara sahip olabilmektir.
Ne kadar ışığını yayarsan her yer aydınlanacak, ne kadar yüreğini açarsan sevgi filizleri fışkıracak dünyaya
Sen hayatın sırrına vâkıf olmuş bir insansın. Kimseden bir şey bekleme ve sımsıkı sarıl kalbindeki imana
Unutma ki bir şeyi yıkmak değil, yıkıntıların ortasında sapasağlam ve dimdik durabilmektir ihtilâl
Allah’ım ümit ile ümitsizlik arasında çırpınan yüreğimize bahar muştuları eriştir
De ki sizin duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin?
(Furkan /77)
Ara sıra isyana yönelecek olsan da unutma ki değiştiremeyeceğin kanunlar vardır. Kanunları koyan ise Yüce Yaratıcı’dır.
Allah’ım bana değiştirebileceklerimi değiştirebilme gücü, değiştiremeyeceklerimi kabullenme gücü, ve bu ikisini ayırt edebilmem için akıl ver duasını aklından çıkarma.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir