İçeriğe geç

Kayıp Kimliklerin Bilinç Tıkanması Kitap Alıntıları – Adnan Bülent Baloğlu

Adnan Bülent Baloğlu kitaplarından Kayıp Kimliklerin Bilinç Tıkanması kitap alıntıları sizlerle…

Kayıp Kimliklerin Bilinç Tıkanması Kitap Alıntıları

Bir medeniyet kendi yarattığı insan türü ve insanlık tipiyle ortadan kalkar.
Georges Bernanos
Bizim apartman komşularımız yok artık ama sosyal medya dostlarımız var! Sanal dostlarımız var. Bolca mesajı ve sayısız görüntüsü ile arzı endam eden ama gerçek varlığın hissedemediğimiz, eliniz sıkamadığımız sanal dostlarımız var. İnsan ilişkilerini anlık görüntüye, anlamsız simgelerle örülmüş birkaç satırlık mesaja ve sanal muhabbete indirgeyen bir dünyanın içine bırakılıverdik.
İnternetin siber uzayı özellikle çocuklarımızı hedef alan birileri tarafından parsellenirken bizim bu teknolojiye bigane kalmamız düşünülemez.
Gerçek şu ki; doğruluğu test edilmemiş, sahih olmayan bilgilerin de din adına dolaştığını biliyoruz.
İnternet üzerinden okunmuş hatta yanmaz! nesneler satarak kapitalist fırsatçılığı paraya tahvil eden din istismarcıları var.
Biyolojik zeka, yani insan kendisini kadavra beden kabul eden teknolojinin dizginlerini elinden kaçırmıştır. Şayet dizginleri tekrar ele geçirmezse en büyük sığınağı olan ailesini ilelebet kaybedecek ve yerini gün gelecek robotlara terk edecektir.
Teknoloji bir yandan insan bedeni ile kedinin fareyle oynadığı gibi oynarken bir yandan da aile kurumunu çözme ve ufalama işi ile meşguldür.
Hastalıklar, yorgunluk, uyku ile malul bedenlerin yerini yorulmayan, uyumayan, acıkmayan, hastalanmayan robotlar aldığında, bir düşünsenize neler yapılır neler
Vicdan ve ahlak insanı has olup ona kıymet katan hasletlerdir.
Şu bir gerçek ki insanoğlu kendi acıklı akıbetine doğru yürüyor, zira tekniğin vicdanı ve ahlakı yoktur; insan onun gözünde ancak bir kadavra mesabesindedir.
İnsan denen varlık, görünen ve görünmeyenlerin dengeli, ahenkli bir karışımıdır.
İnanç yoksunu kalpler kötülüğün zifiri tortusu ile tıkanırken, daralan ruhlar da akabinde çöken muazzam yalnızlığın pençesine hapsolur.
Bencilliğin terbiyesi kolay değil.
Kapitalizmin geleceği kendisine bağımlı gençlerin sayısının gün ve gün artmasına bağlı. Bunun için öncelikle gençlerin özel hayatının anlamdan boşaltılması elzemdir.
Bilgi güçtür. deyişi Teknoloji güçtür. deyişi ile takviye edildi.
Bugün sadece yiyip yatanlar ise geleceğin efendilerinin köleleri olacak.
Geleceğim söz sahibi toplumları bugün ufkun ötesini görüp okuyabilen ve onun için hazırlık yapanlar olacak.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Neoliberalist anlayışın dini boşladığını sanmayın. Dini mit, uydurma ve hurafeden ibaret görse de kitleleri uyum ve disiplin altında tutmak için gerekli görür.
Kabahati sadece bu çocuklara yüklersek ana babalarını, öğretmenlerini aklamış oluruz.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Yaşımızın yetmediği yerde yaşantımız yeter.
Hiçbir gerekçe şiddeti masum kılamaz.
Şiddet, insan tarihi ile yaşatır, yeryüzünün en eski olgularından biridir.
Yalan ve iftira kampanyasının korku tünel inde kaybolanlar için çıkışı bulmak imkansız değil ama zor.
Dünyayı vakti ile Doğu ve Batı şeklinde iki kutba bölenleri, şimdi yeni bir kutuplaştırma projesini tedavüle sokma gayreti içindeler.
Korku siyaseti üzerinden toplumlara, dilleri ve kültürleri karalamak yeni araçların, yeni metot ve taktiklerin keşfini zorunlu kılmaktadır.
Müslüman ve Hristiyan halklar arasında bir çatışma yok. Çatışma İslami terörist gruplarla Batılı köktendinci güçler arasında.
Nice insanlar gördüm üzerinde elbise yok.
Nice elbiseler gördüm içinde insan yok.
Dünkü biz bugünkü biz değiliz. Yarınki halimiz bugünkü halimiz olmayacak.
Ulaşamayacağını bile bile neden O’nu arıyorsun? derler. Ben de derim ki : Öleceğini bile bile neden yaşıyorsam, o yüzden.
İnsanın tarihi aynı zamanda arayışların tarihidir.
Yabancılaşma, bütün dünyanın kendisi etrafında döndüğünü sanmaktır; bireyselleşmedir, bencilleşmedir.
Yabancılaşma, aynaya baktığında kendini tanımamaktadır.
Hatadan hakikate geçilmez, bir hakikatten bir hakikate geçilir.
Türk Batıcılar, fikir hayatına geliştirmediler, öldürdüler Batıyı ihya eden zihniyet, bizi çökertiyor.
Sekülarizm dinî kural ve öğretilerden azade olmayı öğütler.
Liberalizm, siyasetin merkezine bireyin özgürlüğünü korumayı ve geliştirmeyi oturtur.
Yeni Dünya Düzeni savaşların gölgesinde şekilleniyor.
Güç bilenindir, gelecek güce hükmedenindir.
Her yerde aynı dünya ağrısı, her yerde aynı ruh sızısı.
Bir medeniyet kendi yarattığı insan türü ve insanlık tipi ile ortadan kalkar.
Yabancılaşma; kendini unutup Allah’ı unutanlardan, Allah’ın da unuttuklarından olmaktır.
İnsanın, yıktığı ve yok ettiği şeyin benzerini kurmak,yapmak gibi bir huyu vardır.Mesela,ormanı talan eder,dazlak bir araziye dönüştürür.Ardından içine lüks konutlar,iş merkezleri inşa eder,aralarına küçük korular kondurur.Tarım arazilerini betonlaştırır,aralarına hobi bahçeleri kurar.Gerçek vahyi inkar eder,kendi kuruntu ve vesveselerine vahiy gibi inanır.Hakiki dini reddeder,yerine putperestliği ikame eder
İnsan hayatını anlık tatmin, ihtiyaçlardan kaynaklanan kısa süreli keyif, yoğun ve uzun süren acı, sürekli mücadeleden ibaret kabul eden maddeci, materyalist zihniyetin varacağı yer nihilizmin, hiçliğin kucağıdır.
Geriye kalanlar ise sönmüş bir bilinç, çökmüş bir zihin, tükenmiş bir irade, kendinden uzağa düşmüş bir kişilik, cendereye sıkışmış bir kalp ve bunalmış bir ruhtur.
Kapitalizm, gençliğin enerjisini sahte tutkuların peşinde tüketir.
Devletin ve özel sektörün rekabetçi ortamında insan sermayenizi iyi eğitir ve geliştirirseniz geleceğin yeni dünyasında kendinize yer bulma şansınız var.
İç huzursuzsa dışa huzur yansıtmak imkansız.
Müslüman ve Hristiyan halkları arasında bir çatışma yok. Çatışma Islami terörist gruplarla Batılı kökten dinci güçler arasında.
Gençlik Harcama Mevsimidir..
Kelebek tabiatlı, maymun iştahlı, balık hafızalı, obez bir birey!
Yabancılaşma, sınırsız özgürlük ve kuralsızlık yalanına inanarak hak, ödev, görev ve sorumluluk gibi ahlaki yasalardan kendini soyutlamaktır.
Siyaseti, ekonomiyi, kültürü, sosyal hayatı dini tekerleştirmek ve insanları tektipleştirmek için sinsi bir çaba var.
Bilirler ki güç bilenindir, gelecek güce hükmedenindir.
“Aile de giderek bir istikrar üssü olmaktan uzaklaşıyor ve karşılıksız /koşulsuz bir desteğin güven adası olmaktan çekiliyor.
Birbirinin sözünü duymayan anneler , babalar, çocuklar ..”
“Her yerde aynı dünya ağrısı her yerde aynı ruh sızısı”
Bauman’ın tabiriyle bir “harcanmış insan” kalabalıklarından oluşan bir “atık insan endüstrisi “ üretmiştir.
Polonyalı sosyolog ve filozof Zygmunt Bauman’ın teşhis ettiği üzere “ metalaşma, ticarileşme ve parasallaşma “ süreçlerini “ yerkürenin en ücra en saklı köşelerine “ kadar götürmüştür.
İnternet üzerinden zihinlere en pervasız ataklarını gerçekleştiren tüketim kültürü ve moda endüstrisi özellikle gençliğin peşine düşmüştür .
Hakikat’ten koparılmış, anlam dünyası paramparça edilmiş, kimliği ve aidiyetleri aşağılanırak yerle bir edilmiş, değerleri ayaklar altına alınmış bir birey! Bilinci iğdiş edilmiş, derin bir hafıza kaybı ile malul. Unutkan, kaybettiklerinin peşinden hayıflanmayan, sinirleri alınmış bir hissiz birey! Bu birey, kimin işine daha fazla yarar dersiniz?
Yabancılaşma, nesneleşmek, sıradanlaşmaktır ;doğadan, fıtrattan, uzaklaşmaktır ;tarihe, coğrafyaya, dine ve kültüre şaşı bakmaktır; sanatta, bilimde, siyasette, sporda yozlaşmaktır.
Yabancılaşma, savaşlara, katliamlara ölen boğulan, enkaz altında kalan Zavallı bebek ve çocuklara duyarsız kalmaktır; kalbi taşlaşmak vicdanı katılaşmaktır.
Yabancılaşma İlim, irfan, bilgi ve medeniyete sırt dönmektir.
, yabancılaşma, sınırsız özgürlük ve kuralsızlık yalanına inanarak hak, ödev, görev ve sorumluluk gibi ahlaki yasalardan kendini soyutlamaktır.
Yabancılaşma, sabır, tevekkül, teslimiyet, rıza, kanaat, şükür gibi insani erdemleri unutmak yerine İsyan ve nankörlüğü seçmektir
Yabancılaşma, donuklaşmak, silikleşmek, marjinalleşmek, kimsesizleşmek ve ardında bir iz bırakmadan terk-i diyar eylemek, yokluğa karışmaktır.
Yabancılaşma, pusulayı şaşırmak, kıbleyi kaybetmektir ; rahmani olanla şeytani olan arasında bocalamaktır.
Kullan-at, üret-tüket, öğren-unut, ele geçir-terket, kazan-harca, yap-boz cinsinden olanlar, yani hakikati bulandıeanlar çoğunlukta; zira kapitalist sistem onlara yenilerini ilave ediyor, listeleri tahminlerin ötesinde kabarık .

Biraz ordan biraz burdan derle topla, birbirine boca edip bulamaç kıvamında karıştır, sonra kes ve yapıştır. Biraz eski biraz yeni, biraz geleneksel biraz modern olsun. İçine önemli şahsiyetlerden alıntı birkaç özlü söz serpiştir. Seküler hümanist bir kıvamda olsun. Ne tam o ne tam bu olsun. Ama sunumu güzel, söylemleri cafcaflı olsun.

Prefabrik dinler modern piyasa mantığına ve ruhuna uygun

Kapitalizm gediklerden sızmayı iyi bilir
Kapitalizm ruhları kendine tabi kılmada mahirdir
Kapitalizmin sahip olduğu alternatifler boldur
Kapitalizmin ikna gücü yüksektir
Ailesinden, gelenek ve kültüründen özgürleştirdipi gençlerikendi ürünlerine bağımlı kılar
Sınırları aşarak yaşamayı alışkanlık haline getirenler için kapitalist dehanın sürpriz icadları kapıda dır.
Kapitalizm gençliğin enerjisini sahtetutkuların peşinde tüketir

Kapitalizm gençleri acıkana kadar uyutu, uyuyana kadar şişirir ve kendini besler

Bilim ve teknoloji insan hayatını kolaylaştırıyor ama hayatın keskin gerçeklerine nüfuz etmede, hayata anlam ve değer katan derin sırları keşfetmede hâlâ suskun ve aciz.
Gözlerimiz komşularımızı ararken kulaklarımız o sese hasret:
“Bir bardak toz şeker var mı?”
Bugün geldiğimiz noktada, dünkü biz, bugünkü biz değiliz. Yarınki hâlimiz de bugünkü halimiz olmayacak. Bugünkü biz yarınki bizden tanınmaz biçimde farklı olacak. Kapitalist sistem ve onun popüler kültürü, hayatın düz bir çizgi üzerinde bütünlüğünü koruyarak akmasına izin vermiyor.
Geleceğin söz sahip toplumları, bugün ufkun ötesini görüp okuyabilen ve onun için hazırlık yapanlar olacak.
İç huzursuzsa dışa huzur yansıtmak imkansız.
Ne de çok şey arar insanoğlu, hiç bitmez isteği

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir