İçeriğe geç

Karnak Kafe Kitap Alıntıları – Necib Mahfuz

Necib Mahfuz kitaplarından Karnak Kafe kitap alıntıları sizlerle…

Karnak Kafe Kitap Alıntıları

Yaşamasını istediğin her şey uzun yaşasın, diye bağırmıştı, ölmesini istediğin her şey de ölsün!
Ben kendim olmak istiyorum, ne fazlası, ne eksiği.
Acı çekmek kadar insanları bir araya getiren başka hiçbir şey yoktur.
İnandığım her şeyin kumdan bir kale olduğuna karar verdim.
Dünyada hiçbir şey güvenli değil artık.
Dünyaya ne oldu böyle?
“O, aşk için hırsızlık yaptı,” dedi. “ Ama Zeyn el-Abidin parayı sırf açgözlülüğünden ve hırsından çalıyor. Sevgili dostum, insanlar çeşit çeşit Bazı insanlar sadece hayatta kalabilmek için çalar, çünkü hükümet ihtiyaçlarını karşılamaz; başkaları rüşvet alır, çünkü diğer herkes öyle yapar. Bütün bu insanlar aynı şekilde davranırken de, arada kalan zavallı gençler çılgına dönerler.“
ama aşk bazen naz yapar.
Bazen uluslar toplu bir hafıza kaybına uğrar
Hayır.! Geçtiğimiz bu dönem bir veba salgınına benziyor, ama daha sonra hayat tekrar kendini yenileyecek.
Yasaların ve insani değerlerin tamamıyla dışında hareket eden, çok korkunç bir gücün varlığını keşfetmiştik.
Istırap insanı ne kadar zorlarsa zorlasın, insan ıstırabı alt edebiliyor.
İç geçirdi ; Dünyada hiçbir şey güvenli değil artık.
Ne de olsa görünmeyen güçlerin çağında yaşıyorduk.
Ey cömertlik abidesi, gerçekler daima
acıdır.
Ben kendim olmak istiyorum, ne fazlası, ne
eksiği.
Acı çekmek kadar insanları biraraya getiren
başka hiçbir şey yoktur.
Istırap insanı ne kadar zorlarsa zorlasın,
insan ıstırabı alt edebiliyor.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Dünyada hiçbir şey güvenli değil artık.
Gerçeğin pençesinden kurtulmayı başaran
aşk, boş bir ümit gibi uzayıp gider ve hayal
kırıklığına uğratır.
Gerçek aşk, her zaman bir ilişkiye kusur
bulunması zor bir meşruluk verir.
Bazen uluslar toplu bir hafıza kaybına uğrar,
ama bu sonsuza kadar sürmez.
Güldü. “Şu ana kadar, sonuçta mutluyum gibi görünüyor,” dedi, bana sırtını dönerek sandalyesine doğru ilerledi, gitmeden önce “Ama görünmeyeni sadece Allah bilir!” diyerek veda etti.
Sevgili dostum, insanlar çeşit çeşit… Bazı insanlar sadece hayatta kalabilmek için çalar, çünkü hükümet ihtiyaçlarını karşılamaz; başkaları rüşvet alır, çünkü diğer herkes böyle yapar. Bütün bu insanlar aynı şekilde davranırken de, arada kalan zavallı gençler çılgına dönerler.
Istırap insanı ne kadar zorlarsa zorlasın, insan ıstırabı alt edebiliyor. En şiddetli acı anlarında bile, insan yerinden sıçrayıp endişelerini bir umutsuzluk veya güç işareti olarak – her ikisi de tamamıyla geçerlidir – görülebilecek bir kayıtsızlık düzeyinde ifade edebiliyor.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Gerçeğin pençesinden kurtulmayı başaran aşk, boş bir ümit gibi uzayıp gider ve hayal kırıklığına uğratır.
İnandığım her şeyin kumdan bir kale olduğuna karar verdim.
Istırap insanı ne kadar zorlarsa zorlasın, insan ıstırabı alt edebiliyor.
Aşağılık olan bir şeyi savunmak sizi de aynı katagoriye sokar.
Köyde masumiyet,
Şehirde milliyetçilik,
Karanlıkta devrim,
Sonsuz güç yayan bir koltuk,
Gerçeği ortaya çıkaran sihirli bir göz,
Ölen bir canlı,
Hayatla dopdolu, görünmez bir mikrop.
İçimden gidip onu parçalara ayırmak geldi; böylece nihayet kişiliğinde hangi parçanın eksik veya gereğinden fazla olduğunu anlayabilecektim.
Sevgili dostum, insanlar çeşit çeşit Bazı insanlar sadece hayatta kalabilmek için çalar, çünkü hükümet ihtiyaçlarını karşılamaz; başkaları rüşvet alır, çünkü diğer herkes öyle yapar. Bütün bu insanlar aynı şekilde davranırken de, arada kalan zavallı gençler çılgına dönerler.
Gerçek aşk, her zaman bir ilişkiye kusur bulunması zor bir meşruluk verir.
Bazen uluslar toplu bir hafıza kaybına uğrar. Ama bu sonsuza kadar sürmez.
Dünyada hiçbir şey güvenli değil artık.
Masum halkımızın yürekleri üzüntüyle dağlandı. Hayattaki tek umudumuz, bir saldırı daha gerçekleştirilmesi ve kaybedilen toprakların geri alınmasıydı. Her şeye rağmen, bazı insanların hala bu anın tadını çıkardığını görüyordum. O noktada, içinde bulunduğumuz mücadelenin sadece vatanımıza sadakat meselesi olmadığını anlamaya başladım; ülkenin yaşadığı en karanlık anlarda bile bu ulusal gayret, çıkarlara ve inançlara dayanan başka bir çatışma tarafından asıl amacından saptırılabiliyordu. Haziran 1967 Savaşı, bir Arap ulusu için yenilgi demekken, başka Araplar için zaferdi. Hem çeşitli tatsız gerçeklerin üzerindeki örtüyü çekip almış hem de sadece Araplarla İsrail arasında değil, Arapların kendi aralarında da geniş çaplı bir mücadelenin başlamasına neden olmuştu.
Sevgili dostum, insanlar çeşit çeşit Bazı insanlar sadece hayatta kalabilmek için çalar, çünkü hükümet ihtiyaçlarını karşılamaz; başkaları rüşvet alır, çünkü diğer herkes öyle yapar. Bütün bu insanlar aynı şekilde davranırken de, arada kalan zavallı gençler çılgına dönerler.
Karanlıklar etrafımızı sardığında, güç bizi sarhoş ediyor ve tanrıları taklit etmeye çalışıyoruz; o anda içimizdeki vahşi, barbarca miras uyanıyor, yüzyıllar öncesinde kalan o ruhu canlandırıyor.
Suçlular ayrı, kurbanlar ayrı türden insanlardır.”
“İçimden gidip onu parçalara ayırmak geldi; böylece nihayet kişiliğinde hangi parçanın eksik veya gereğinden fazla olduğunu anlayabilecektim.”
‘Ye, iç, mutlu ol’ der eskiler. Hayat için en iyi slogan bu.
“Benim sevgimi küçümseme. Sevgi küçümsenecek bir şey değildir. Çok daha asil ve yüce bir şeydir.”
Bu devrimin bir parçası olduğunu iddia edip devrimin amaçlarına karşı çıkan bir sürü insan var, Ben çocukken, geneleve gideceğim zaman, camide olacağımı söylerdim.
Benim teklifim sadece işle ilgili. Gönül işleri yüce Allah’ın elindedir.
“Bazı insanlar sadece hayatta kalabilmek için çalar, çünkü hükümet ihtiyaçlarını karşılamaz; başkaları rüşvet alır, çünkü diğer herkes böyle yapar. Bütün bu insanlar aynı şekilde davranırken de, arada kalan zavallı gençler çılgına dönerler.
Gerçek aşk, her zaman bir ilişkiye kusur bulunması zor bir meşruluk verir,
‘Öte yandan kim beklemiyor ki.’
‘Kendi aptallığımızı kabullenip onunla başa çıkmayı öğrenmemizin en iyi yol olduğunu söyledi.’
‘Şimdiki zamanı unutmak için geçmişin şanını kullanmaya uğraşıp durdular.’
”Karanlıklar etrafımızı sardığında ,güç bizi sarhoş ediyor ve tanrıları taklit etmeye çalışıyoruz;o anda içimizdeki vahşi,barbarca miras uyanıyor,yüzyıllar öncesinde kalan o ruhu canlandırıyor.
Benim sevgimi küçümseme. Sevgi küçümsenecek bir şey değildir.
Dünyada hiçbir şey güvenli değil artık.
Etrafta bir sürü sarhoş varken bir şeyleri eleştirmenin ne âlemi var ?
Gerçek aşk, her zaman bir ilişkiye kusur bulunması zor bir meşruluk verir.
Size yaşamınızda mutluluklar diliyorum. En önemli şey mutluluktur.
Bazen uluslar toplu bir hafıza kaybına uğrar. Ama bu sonsuza kadar sürmez
Anavatan günden güne güçleniyordu.igneden rokete her türlü ürün üretiliyordu ama insanlar sinek kadar değeri olmayacak kadar zayıf ve ezik durumda, kişisel haklarından,şereflerinden mahrumlarsa, korkaklığın, ikiyüzlülügun perişanligi altında eziliyorsa tüm bunlar ne işe yarardı
Milyonlarca yıl boyunca dinozorların yeryüzünde hüküm sürdüğünü ama soylarını yok olmasının bir saatlik ölüm kalım mücadelesinde gerçekleştigini hatırladım. karanlıklar etrafını sardığında güç bizi sarhoş ediyor ve tanrıyı taklit etmeye çalışıyoruz.O anda içimizdeki vahşi barbarca miras uyanıyor, yüzyıllar öncesinde kalan o ruhu canlandırıyor
Gerçeğin pençesinden kurtulmayı başaran aşk, boş bir ümit gibi uzayıp gider,hayal kırıklığına uğratır
Gerçek aşk, her zaman bir ilişkiye kusur bulunması zor bir meşruluk verir
Ne oldu böyle? Sanki sapkınlardan oluşan bir ulus haline geldik !
Acı çekmek kadar insanları bir araya getiren başka hiçbir şey yoktur.
Gerçeğin pençesinden kurtulmayı başaran aşk, boş bir ümit gibi uzayıp gider ve hayal kırıklığına uğratır.
Gerçek aşk, her zaman bir ilişkiye kusur bulunması zor bir meşruluk verir.
Etrafta bir sürü sarhoş varken bir şeyleri eleştirmenin ne âlemi var?
Gerçek aşk, her zaman bir ilişkiye kusur bulunması zor bir meşruluk verir.
Acı çekmek kadar insanları bir araya getiren başka hiçbir şey yoktur.
Köyde masumiyet,
Şehirde milliyetçilik,
Karanlıkta devrim,
Sonsuz güç yayan bir koltuk,
Gerçeği ortaya çıkaran sihirli bir göz,
Ölen bir canlı,
Hayatla dopdolu, görünmez bir mikrop.
Istırap insanı ne kadar zorlarsa zorlasın, insan ıstırabı alt edebiliyor. En şiddetli acı anlarında bile, insan yerinden sıçrayıp endişelerini bir umutsuzluk veya güç işareti olarak – her ikisi de tamamıyla geçerlidir – görülebilecek bir kayıtsızlık düzeyinde ifade edilebiliyor.
Geçmişi zorla canlandırmak amacıyla birbirleriyle yarıştılar, şimdiki zamanı unutmak için geçmişin şanını kullanmaya uğraşıp durdular.
Karanlıklar etrafımızı sardığında, güç bizi sarhoş ediyor ve tanrıları taklit etmeye çalışıyoruz; o anda içimizdeki vahşi, barbarca miras uyanıyor, yüzyıllar öncesinde kalan o ruhu canlandırıyor.
Sevgili dostum, insanlar çeşit çeşit Bazı insanlar sadece hayatta kalabilmek için çalar, çünkü hükümet ihtiyaçlarını karşılamaz; başkaları rüşvet alır, çünkü diğer herkes böyle yapar. Bütün bu insanlar aynı şekilde davranırken de, arada kalan zavallı gençler çılgına dönerler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir