İçeriğe geç

Karılar Koğuşu Kitap Alıntıları – Kemal Tahir

Kemal Tahir kitaplarından Karılar Koğuşu kitap alıntıları sizlerle…

Karılar Koğuşu Kitap Alıntıları

“Dünya limanlarında bugün
Ölmek kolay Yusuf
Yaşamak zor”
Merhametsiz seni Bana niçin gülmedin?
Burası nasıl bir yer İnsan, birisiyle iki lakırdı edemiyor. Allah belanı versin..
Zenginler adam gibi sevmezler. Değil mi Mahpus Hanım?
Kadın olsun, erkek olsun, bir başkasını peylemeden eskisini bırakmaz
Görürsünüz. Benim bedduam adamı cin gibi çarpar. Çünkü ben kalbi saf bir adamım.
Susun bakalım Burada karagöz oynatmıyoruz.
toprağın üzerinde, denizde, yerin dibinde ve gökyüzünde ölüm esiyor; dünya, kanla dolu bir muazzam testiyi başına dikmiş patlayasıya kan içiyordu.
Senin bir bakışın var. İnsanın yüreğini sızlatıyor.
Burası nasıl bir yer İnsan, birisiyle iki lakırdı edemiyor. Allah belanı versin
Allah’a, cennete, cehenneme inanmadan iyi olmak marifet Öteki türlüsü alışveriş oluyor. Pazarlık oluyor.
Aşk onu ,işte gözlerinin önünde, birkaç manasız kelimeyle korkunç hakikatten koparıp götürüyordu. Bu öyle feci bir aldatmaydı ki katî lüzumuna rağmen alçaklığı fark etmemek de imkansızdı.
İnsanlar her zaman kurtulmaktan nefret ediyorlar. Şikayetlerine kulak asma.
Biz nereye düştük? İt ahırına düştük.
Cilveli karıyı bir kere tattın mı
Dua ettiler. Allah kulak asmadi
Para canlısıdır orospu..
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Fukara mı bu?
Pek fukara deseydin.
Kahpelik bir kötü zanaat.
Hem de bir evli sanmayın. İki evliyim
Gönlünü al fukaranın Seni seviyor, günah mı?
Karı kısmında akıl n’arasin beyim Akıllı bir bok olsa, benim karı, başka herife kaçar mı?
Çobanın gönlü olsa tekeden süt çıkarır.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Orospu değil mi beyim, iki gün görmese unutur.
Kanunu bildin mi? Küçük sineklerin takılıp kaldıkları, büyük sineklerin delip geçtikleri örümcek ağı
Her şey düzelecek, merak etmeyin! Dünya iyi olacak.
Kırılsın aldırma Asılmaya giderken kırık bir kalp kimseye zarar vermez.
Yakında onun ağzından da kan boşanacak. Her beş senede bir nüfusumuz, maşallah, iki milyon nasıl fazlalaşıyor? Hep bunlardan işte Kızlar on bir yaşında fabrikaya, ipeğe, halıya, tütüne gidiyorlar. Bir yıl sonra kan boşanıyor. Köyde on iki yaşına basmadan evlendiriyoruz. Bir dolap canım ‘Biz, bize benzeriz,’ diye kurmuşlar da gıcır gıcır çeviriyorlar. Peki, mektep ne olacak?
Dövdüler Kafamı yardılar. Karı milletinin öfkesi pek fena oluyor beyim
Vay canına Karı haklı kardeşim
— Onlar hep numaraydı Orospu numarası
Yazmayacağım Ben artık kimseyi sevmiyorum.
Eski dost, yeni kardeşten iyidir, demişler.
Eskiden, iki sene evvel bir laf vardı. Mustafa Kemal Paşa ölmemiş, Alman ordusuna kumandan olmuş, dedilerdi.

Doğru, Alman ordusuna kumandan olmuştu. Fransız’ı Atatürk yendi. Rus’u önüne toparlayıp Moskova’ya kadar Atatürk kovaladı. Lakin ordu Moskova’ya dayanınca Hitler rezili, ‘Gayrı benim Atatürk’e falan ihtiyacım kalmadı. Gerisini ben beceririm,’ demiş. Paşamız da buna öfkelenip Rus tarafına geçmiş. Şimdi de Rus’un ordusuna kumanda ediyormuş. Rus ordusunun Alman’ı sürmesinin sebebi bu

Zaten biz niye battık? Kalbimiz fesat. Biz kalbimizin fesatlığından battık.
Çünkü evrakını okudum. Hem de anlamak için dikkatle okudum. Hiçbir şey anlayamadım. Bir suç işlememiş ki Keyfi mahkûm etmişler Keyfi
Ne yapayım? Sevmiyorum.
Zaten bir adam dinden, diyanetten fazla bahsetti mi, bir bokluğu vardır.
1943 senesinin Eylül’ünde bazı memleketlerde bize sevmek bile yasak arkadaş Bize mahpushaneden başka her şey yasak Pardon bir de kurşuna dizilmeye hakkımız var.
Sıcak yaz gecesi, iki arkadaşın karşı karşıya iyi demlenmiş çay içmeleri mahpushanede bile tadına doyulmaz bir şeydi.
Eski zaman iyi olmaz Hacı Eski zaman, yaşamaktan ümidini kesmiş ihtiyarlar için iyidir. Genç adama eski zaman berbattır, bugün kötüdür, ancak yarın iyidir.
Bazı insanların kalbi fesat.. Dünya bütün dedikodu olmuş. Velhasıl, bizim millet birbirini çekemiyor.
Gece yazı, gündüz yazı Gece okumak, güzdüz okumak Gözleriniz harap olur.
Senin bir bakışın var. İnsanın yüreğini sızlatıyor.
İnsan denilen makineden daha hassas bir şey yok.
Hepsini unuttum sanıyordum. Meğer adam, yaşadığı günleri unutmazmış
Herkes yenene taraftar ama, bakalım yenen size taraftar olacak mı?
Bu ne biçim bir kadın ihtiyacı, ne çeşit bir yoksulluk?.. Dilenciliğin bundan daha aşağılık cinsi olamaz. Şefkat mi bekliyor, aşk mı?
Yalan Ne uzun boylu, ne de kısa boylu hiçbir kadın beni düşünmez. Annem öleli çok oldu. Kız kardeşim de yok Dünyada beni düşünen hiçbir kadın yok. Pardon.
Bu mektubu yazarken ben sarhoşum Kendimi öldürecek kadar içiyorum. Bu mektubu alır almaz cevap yaz Haydi benim mektubum, uğurlar olsun,
Hani ayrılmam derdin, aldattın beni bu yaz Acı duydu bu gönül hasrete katlanamaz
Yiğidin sevdiği güzel olursa
Salını salını naz ilen gelir
Şimdi, sana bu satırları yazarken vakit gece. Saat9.
Açlığın birçok insanı neden çamura gömdügünü anlamak için açlıgı hayvanlarda görmelidir.
Sarı kavun diteyim, Aç koynunu gireyim, Uyu uyan sar beni Yâr olduğun bileyim.
— Neyse Rıza da onun kızlarının göbeğine ayeti kerime yazıyor. Hem parayla, hem de sırayla Eskiden yalnız sırayla olurmuş. Ne halt edelim Hacı, zamparalık bize Peygamberimizden miras. Mübarek de karı dedin mi şuraya yatar da ölürmüş.
— Töbe de beyim, günah
— Ölürmüş. On üç karısı varmış. Hazreti Ayşe Ana’mızı, kendisine yemek getirdiği sırada kucağına çekmiş de öpüvermiş. O sıra Ayşe kaç yaşında bakalım, yedi yaşında
— Töbe de Vallaha dinden çıkıyorsun.
— Merak etme, çıkmam Yapan çıkmamış da, ben mi çıkacağım ?Demek Ayşe Ana’mızın o sıralar ya aklı ermiyordu, Arabistan’da yedi yaşındaki kızlar rüya görür diye bir laf var ama Belki ihtiyar herifi beğenmemiştir. Karı milleti Peygamber, embiya tanımaz Gönlüne göre iş görür. Ayşe Ana’mız ağlayarak babasına şikayete gitmiş. Ebubekir Hazretleri de, Vardır bir hikmeti Sus hele Senin Aklım ermez. demiş.
Ah, yanında olsam da, suratına tokatı yapıştırsamm
Yürü güzel yürü yolundan kalma Her yüze güleni dost olur sanma Ölümden korkup da sen geri durma Yiğidin alnına yazılan gelir
Bir öyle şaşılası dünya ki burası Balıklar kahve içerken Çocuklar süt bulamıyor, insanları sözle besliyorlar, Domuzları patatesle
Karıyı olsun, erkeği olsun, çok sevda çekmek göçertir. Sen sevda çekmeyi bilir misin?
Zaten marifet Allah’tan korkup yahut da ‘Cennete gideyim ne olacaksa!’ deyip iyilik etmekte değil ki Allah’a, cennete, cehenneme inanmadan iyi olmak marifet. Öteki türlüsü alışveriş oluyor. Pazarlık oluyor.
Eskilerden konuşuyoruz beyim Hepsini unuttum sanıyordum. Meğer adam, yaşadığı günleri unutmazmış.
Eski zaman,yaşamaktan ümidini kesmiş ihtiyarlar için iyidir.Genc adama eski zaman berbattır,bugün kötüdür,ancak yarın iyidir.
Bir öyle şaşılası
dünyaki burası
Balıklar kahve içerken
Çocuklar süt bulamıyor.
İnsanları sözle besliyorlar,
Domuzları patatesle
Zaman ölmüş
Mahpusluk zordur. Herifi kışın mahpusa koymuşlar. Bir gün sonra anası gelmiş, Anasına sormuş, ‘ Dutlar oldu mu ki ana?’ demiş.
Allah hükümete zeval vermesin. Reyi karılara verdi. Bir karının sözü, bir erkeğin sözünden ileri geçiyor.
Merhamet. eğer hiçbir işe yaramıyorsa, insanları çileden, en kolay çıkaran histir.
Gene okuyorsun?
-Okumasam çatlayacağım.
Gene okuyorsun?
-Okumasam çatlayacağım.
Kanunu bildin mi? Küçük sineklerin takılıp kaldıkları, büyük sineklerin delip geçtikleri örümcek ağı..
Marifet Allahtan korkup, yahut da, Cennete gideyim ne olacaksa! diyip iyilik etmekte değil ki Allaha, cennete, cehennneme inanmadan iyi olmak marifet
Öteki türlüsü alışveriş oluyor. Pazarlık oluyor. Yani Allah bile, kullarına boş boşuna söz geçiremeyeceğini anlamış da, Ey kullarım, iyi olursanız sizi cennete koyarım. demiş.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir