İçeriğe geç

Karanlıktır İnsanın Ruhu Kitap Alıntıları – Edgar Allan Poe

Edgar Allan Poe kitaplarından Karanlıktır İnsanın Ruhu kitap alıntıları sizlerle…

Karanlıktır İnsanın Ruhu Kitap Alıntıları

Tüm ıstırapların kökeninde arzu, ilgi ve tutku vardır.
Gereksiz derinlik, düşünceyi bulandırır, zayıflatır.
Gerçek, tuhaftır; kurgudan daha tuhaftır
Bütün gördüğümüz ve bize görünen, yalnızca rüya içinde rüya mı?
Tanrının ve doğanın, düşünen hiçbir adamın reddedemeyeceği iki şey olduğunu düşünüyorum.
Bana ruhumun derinliklerine ulaşabildiğin yolu göster.
Çok şükür! Bunalım
Tehlike bitti
Sürüp giden o dert
Sonunda gitti
Yaşam denen ateş
Silahı attı.
Ettiğiniz lafların yarattığı etki, her zaman bu lafın bizim gözümüzdeki değeriyle orantılı değildir.
Mazi, ayakkabımın içinde kalan bir çakıl taşıdır.
Duyguların aşırı güçlü oluşunu, delilik zannediyorsunuz.
Bilgeliğin, aşırı kurnazlıktan daha çok nefret ettiği bir şey yoktur.
Gizlenmek tek kelimeyle ahmaklık, nasıl olsa bu insanlar görmüyor.
Yalnızlığımı, kendi haline bırakın.
Geceyi, sırf gece olduğu için sevmek gibi tuhaf bir zevki vardı.
Bana göre bir şiir, amacına hızlıca ulaşabilmesi için haz bilimiyle ilgili bir iş olmalıdır, hakikat bilimiyle değil.
Çünkü saç örgülerinden hafiftirler ama kurşun gibidirler yürekte.
Zeki ve sağdık bir köpeği sevmiş olanlar, bu duygunun ne kadar yoğun ve zevkli olduğunu bilirler.
Bir kadının hayalini elinden almak, bir kaplanın yavrusunu elinden almaya benzer.
Hayattaki en harika şeyler, sizi terletenlerdir.
Seni gördüğüm o gün
Dünya bütün bir sevdaydı önümde
Mutlulukla sarmaş dolaş.
İnananlar mutludur, şüphe edenler ise bilgili.
Din öncüleri ve misyonerleri, insanlığın diğer tüm sosyal sınıflarına göre çok daha fazla probleme ve savaşa sebep olmuşlardır.
Herhangi bir konuda, olumlu ya da olumsuz ön yargılarımız varsa en basit gerçeklerden yaptığımız çıkarımlara bile tamamen güvenemeyiz.
Hakikat, daha çizmelerini giyerken yalan, dünyayı dolaşır.
Dünyanın gördüğü her büyük başarı, önce bir hayaldi. En büyük çınar, bir tohumdu; en büyük kuş, bir yumurtada gizliydi.
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
Yukarıda, göklerin derinliğinde
Söyleşen melekler arasa ne kadar
En ateşli aşk sözleri içinde
Anne den kutsal bir söz bulamazlar.
Eğer henüz bir şiir ruhunuzu paramparça etmediyse; henüz şiir sanatıyla karşılaşmamışsınız demektir.
Müzik, hoş bir fikir ile birleştiğinde şiir olur; ortada bir fikir yoksa yalnızca nağme olur; ahenkten yoksun fikir ise, niteliğinden dolayı, düz yazı olur.
Gündüz hayal kuranlar, sadece gece rüya görenlerin gözden kaçırdığı birçok şeyin bilincindedirler.
İnsanlığın mükemmel olabileceğine inanmıyorum. Bence insanoğlunun sarf ettiği çabaların ‘insanlık’ üzerinde kayda değer bir etkisi olmayacak. İnsanoğlu şimdilerde 6.000 yıl öncesine nazaran -daha mutlu ya da daha zeki değil- yalnızca daha üretken.
Doğamızın ötesine gitmeye çalışırken, devamlı daha aşağı seviyelere düştük.
Kafamın içinde çok fazla vakit geçirdim. Ve sonunda aklımı kaybettim
En saf, en yüce ve en yoğun haz, benim de sürdürmeye çalıştığım şekilde, güzelliği tasavvur ederek elde edilir.
Edebiyat, mesleklerin en asilidir.Esasen, bir adama uygun tek iştir neredeyse.
İnananlar mutludur. Şüphe edenler ise bilgili.
Bir hayvanın kayıtsız, şartsız, fedakâr bağlılığı ve sevgisi, size aynı zamanda insanların sahte dostluklarını ve istikrarsız sadakatlerini görme fırsatı verir.
Sizinle birlikte oturup dedikodu yapanlar, sizin dedikodunuzu da yaparlar.
Gördüklerinizin yarısına inanın, duyduklarınızın hiçbirine.
Kafamın içinde çok fazla vakit geçirdim.
Ve sonunda aklımı kaybettim..
Tüm dinler, yalnızca hile, korku, hırs, hayal gücü ve şiirden doğmuştur..
Dünya, üzerinde sakinlikten ziyade şiddetli fırtınalarla karşılaştığımız devasa bir okyanustur..
Din öncüleri ve misyonerleri, insanlığın diğer tüm sosyal sınıflarına göre çok daha fazla probleme savaşa sebep olmuşlardır..
Müzik, kendi başına haz verebilen tek yetenektir; diğer tüm yetenekler, tanıkları arzular..
İnananlar mutludur.
Şüphe edenler ise bilgili..
Orada beni bekkle!
O yankılı vadide.
Mutlaka buluşacağım seninle.
Benim için sen her şeydin, uğruna yüreğimin yandığı
En korkunç canavarlar, ruhlarımızda gizlenenlerdir.
Hasret canıma tak etti,
aşk derdine var mı deva?
O an kuzgu dile geldi,
cevap verdi: Asla!
Yalnızlığın kasvetini değil, huzurunu istiyorum.
Hakikat, daha çizmelerini giyerken
yalan, dünyayı dolaşır.
Gördüklerinizin yalnız yarısına inanın, duyduklarınızın hiçbirine.
Yaşarken nefret ettiğiniz o kişiyi, öldükten sonra çılgınca seversiniz.
Romantizmi başınızdan savmamalı ya da onunla dalga geçmemelisiniz. Yaşamınızın sonuna dek kurtu­lamayacağınız bir şeytandır o. Sizin ruhunuzun bir parçasıdır. Yaşlılık onu bir nebze olsun yumuşatacak ve ona daha kutsal bir biçim verecektir.
Din öncüleri ve misyonerleri, insanlığın diğer tüm sosyal sınıflarına göre çok daha fazla probleme ve savaşa sebep olmuşlardır.
Esaslı bir cinasın kalitesi, dayanılmaz oluşuyla doğru orantılıdır
Ben zayıftım, çabuk ıslanıyordum.
Bana sevmek yaramıyordu.
Ben, sevilemiyordum
Edebiyat, mesleklerin en asilidir. Esasen, bir adama uygun tek iştir neredeyse.
Tüm dinler, yalnızca hile, korku, hırs, hayal gücü ve şiirden doğmuştur, dostum.
Beni cinayete sürükleyen
Şimdi de darağacına gönderecek olan
Uğursuz kedi, keskin dişlerini gösteriyor
Ve pırıl pırıl parlayan tek gözüyle
bana bakıyordu!
“İnananlar mutludur, şüphe edenler ise bilgili.”
Sevgiden daha öte bir sevgiyle sevdik birbirimizi.
Ağzından çıkan en değersiz söz bile zamana atılmış bir tohumdur ve sonsuzluk boyunca büyür.
Ben bir yazarım: haliyle, aklım başımda değil.
Tanrı’nın ve doğanın, düşünen hiçbir adamın reddedemeyeceği iki şey olduğunu düşünüyorum.
Rastlantılar, genelde olasılık teorisi hakkında hiçbir şey bilmeyecek şekilde eğitikmiş düşünürler sınıfı için büyük engellerdir. Oysa insanlar, araştırmalarının en önemli sonuçlarını bu teoriye borçludur
Ve işte yaşlanıyordu gece,
Sabah oldu. diyordu yıldız saati.
Zambakların mis kokulu başından
Ölümsüz çiy damlaları iniyor
Ağlıyorlar, o narin saplarından
İnen yaşlar mücevhere dönüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir