Nabizade Nazım kitaplarından Karabibik – Zehra kitap alıntıları sizlerle…
Karabibik – Zehra Kitap Alıntıları
Ama İşte işin en zor yeri bu ama noktasıydı.
Kendisi gibi yaratılıştan kıskanç olan kadınlar, sevgilerine karşı yapılan hakaretlere mümkün değil sabırla tahammül edemezlermiş.
İçine bir soğukluk düştü. Sanki ölüm karşısına geçmiş de çukur gözleriyle kendisine bakıyor gibi geliyordu.
Sanki temmuz sıcağında bir rüzgar altında oturmuş gibi vicdanında bir serinlik hissetmekteydi .
Öyle gönlü, öyle muhabbeti doğrayıp köpeklere atmalı!
Sevgiyi yalnız kitap sayfalarında görmüştü.
Mücadeleden vazgeçmek demek galibiyeti düşmanlarına bırakmak demekti, mücadelede devam etmek de hiçbir şey yapmamak .
Sevmek, sevilmek! İşte şu dünyada insanın biraz yüzünü güldüren saadet bu nimetten ibaretti.
Aşkın öncüsü düşünmedir.
Güzellik içinde güzellik denilebilecek bu parlaklık onu gören birinde sabır ve tahammül bırakmaz.
– sevgi sırf bir zümrüt-i anka kuşundan ibarettir.
Kadın gönlüyle şaka olmaz Kadınların gönlü oyuncak değildir.
Sevmek, sevilmek! İşte bu dünya mihnetinde insanın biraz yüzünü güldüren mutluluk bu nimetten ibaretti.
Dünyada yaşayış neden ibaretti? Bu genç yaşında zevk ve eğlence sürmedikten sonra niçin dünyaya gelmeliydi?
Elinden ne gelir? Ne mi gelir?.. Bir kadının elinden her şey gelir.
Kendisinde bir ağlama arzusu hissetmekteydi. Ama niçin? Bu sebebi bir türlü bulup çıkaramıyordu.
Beklemediği bir mutluluğa ulaşanlar için memnuniyetin o derecesiyle yetinmeyip isteklerin ta ötesine kadar hevesle bakmak hemen hemen genel bir kuraldır.
Düşünce olasılıklarının dönüp dolaştığı alanın köşesini bucağını gözetleye araştıra, gerisinden gelmekte olan sevdaya emin bir yol açar.
Düşünce sevdanın öncüsü dür.
gökyüzünün denizde yankılanmasından sefa içinde sefa doğar
yeryüzünün gökyüzüne varan yankısı ise cana can katar
yeryüzünün gökyüzüne varan yankısı ise cana can katar
Güzellik içinde güzellik nitelemesine layık olan bu parlaklık kimde sabır ve dayanma gücü bırakır ki Boğaziçi halkı denizde keyifli dolaşan nitelemesine layık görülecek şekilde denize dökülmüş olmasın.
Benim düşünceme göre her yerde halkımızın dili incelenip toplanmalıdır. Bu şekilde dilimiz ancak düzeltilebilir ve özünü bulur.
Dediğim gibi hırçın kız sevgiyi sadece kitap sayfalarında görmüştü.
Evet mutlu olmak kendisi için mümkün göründü. Ah bir gün, yalnız bir gün mutluluğuna; bir söz, tek bir söz özgüvenine yeterdi.
Ah ümit, ümit! Sen insanlara ne kadar büyük hizmetler edersin!
Kadın gönlüyle şaka olmaz. Kadınların gönlü oyuncak değildir
‘Kadın gönlüyle şaka olmaz. Kadınların gönlü oyuncak değildir’
Haberi olmadan denize düşüverip gebermeyi arzu ediyordu. Fakat denize bir adım daha yaklaşmaktan çekinmekteydi.
Düşünce sevdanın öncüsüdür.
‘Kadın gönlüyle şaka olmaz. Kadınların gönlü oyuncak değildir’