Rukiye Türeyen kitaplarından Kanadı Kırık Melek’in Kanadına Takılanlar kitap alıntıları sizlerle…
Kanadı Kırık Melek’in Kanadına Takılanlar Kitap Alıntıları
Ne oldum değil ne olacağım diyeceksin
Yitik hayatın güçlüsü ol ki; kendi gibi yitik yapamasın. İnsanların karşısında güçlü dur çünkü insanlar güçsüzü ezmeyi sever.
“Beden sağlığından yoksun insanları düşünün diyorum her defasında. Genç yaşlı dinlemiyor hastalık ”
“Keşke vurdumduymazlığın olduğu bu dünyaya gelmeseydim ”
“Her şey çocuklar içindi çünkü onlar bizlerin geleceğiydi. Ve onlar bu ülkenin her şeyiydi.”
“Bize neler oluyor? İnsanlık nereye gitti?”
“Yürek dağlar engellilerin durumları; hep acınarak bakılır. Bir işe yaramaz sanılır ”
“Engelliler de bir gün ölecek sağlıklı insanlar da.
Yeter ki bakan da sabırlı olsun bakılan da ”
Yeter ki bakan da sabırlı olsun bakılan da ”
“Hayat planladığımız gibi gitmiyor değil mi?”
“Her şey tek parmağımın ucunda, tek tıklamayla ulaşabiliyorum tüm dünyaya ”
“Kadın vardır gittiği yeri güllük gülistanlık eden, kadın vardır gittiği yeri darmadağın eden ”
“Yitik hayatın güçlüsü ol ki; kendi gibi yitik yapamasın. İnsanların karşısında güçlü dur çünkü insanlar güçsüzü ezmeyi sever ”
“Hayat.” diye mırıldandı iç sesim
“O bedende vicdan yoktur; kalp denilen et parçasını içi boş taşıyor bedeninde ”
“Gidenin giderken ne götürdüğü önemli değildir.Boş bir beden götürüyor giden.”
Bize neler oluyor? İnsanlık nereye gitti?
Bir okşayış, bir sevgi dolu bakış trilyonlardan daha değerlidir.
Insanlar zalim olmuş ne edersin
Gidenin giderken ne götürdüğü önemli değildir. Boş bir beden götürüyor giden.
Engeliniz ile barışık olun ki yaşadıklarınız size zor gelmesin.
Engelim, bana beklemeyi ve sabretmeyi öğretiyor.
Allah’a inancım artıyor. Bu kaza benden birçok şeyi götürdü ama birçok şeyi de öğretti. İsyan etmemek, şükretmek gibi Çünkü şunu iyi biliyorum ki, yüceler yücesi Mevlam hiçbir kuluna sebepsiz dert vermez. Mutlaka bir sebebi vardır o derdin.
Allah’a inancım artıyor. Bu kaza benden birçok şeyi götürdü ama birçok şeyi de öğretti. İsyan etmemek, şükretmek gibi Çünkü şunu iyi biliyorum ki, yüceler yücesi Mevlam hiçbir kuluna sebepsiz dert vermez. Mutlaka bir sebebi vardır o derdin.
Yitik hayatın güçlüsü ol ki; kendi gibi yitik yapamasın.
Hayatımızdan ne çok giden olmuş ben uyurken.
Gidenin giderken ne götürdüğü önemli değildir. Boş bir beden götürüyor giden.
Gidenin giderken ne götürdüğü önemli değildir. Boş bir beden götürüyor giden.
Her bayan anlar bir erkeğin ona olan ilgisini.
Kaç para olursa olsun, anne ve baba sevgisinin yerini tutamaz. Bir okşayış, bir sevgi dolu bakış trilyonlardan daha değerlidir.
Hani derler ya, doğuran mı yoksa bakan mı annedir diye. Bakandr anne!
Hiç sevmem tepeden bakan insanları. Bir insan mütevazı olmalı, hiç kimsenin bir insanı küçük gçörmeye hakkı yok!
İstemek kazanmanın yarısıdır.
Ne oldum değil ne olacağım diyeceksin.
Herkesin derdi kendine ağırdır fakat şunu hiçbir zaman unutmayalım dert vardır çözümü olan dert vardır ne kadar zengin olunursa olunsun çözümü bulunamayan.
Hayat herkes için zorunlu bir maratondur.
Kadın vardır gittiği yeri güllük gülistanlık eden, kadın vardır gittiği yeri darmadağın eden.
Bize neler oluyor? İnsanlık nereye gitti? Neden insanlığımızı kaybettik? Cevabı olmayan sorular sordum biliyorum. Şiddetten haz alır olduk. Utanmadan çekinmeden sokak ortasında bir kadını, çocuğu, hayvanı dövebiliyoruz. Bazen hayvanları döverken video, fotoğraf çektiriyoruz. Şiddet yanlısı olduk çıktık neredeyse. Yol ortasında bir şahıs dövülüyor, yoldan geçenler hiçbir şey olmuyormuş gibi yürümeye devam ediyorlar.
Sizlere bir şey söyleyeyim mi sevgili izleyiciler?
Ben bu tür olaylara kayıtsız kalıp yürüyeceğime, hiç yürümem daha iyi
Engelim, bana sabrı, beklemeyi öğretiyor.
O bedende vicdan yoktur; kalp denilen et parçasını içi boş taşıyor bedeninde
ben bu gelen nesilden çok umutluyum. Daha akıllı daha bilgili, geleceğin başbakanı olacak nitelikteler. Belki de daha güzel yönetilir bu güzel ülke. Ama birilerinin gitmesi lazım ki, yeni yetişen gençlerimizin önü açılsın. Yani taze kan gerekli bu ülkenin başına O koltuğun genç nesillere devredilmesi lazım artık.
Millet bu kadar saf olursa çok kandırılır. Birilerinin kandırdığı gibi, her şeye zam geliyor. Elde para yok. Laf söylüyorlar ama hala başlarının üstünde tutuyorlar. Daha çok kandırılır bu millet çok!
Engeliniz ile barışık olun ki yaşadıklarınız size zor gelmesin.
Bazı insanlar günah işliyorlar, organ bağışına gelince dindar ve günahsız insanmış gibi davranıp organ bağışı günahtır diyorlar.
Keşke vurdumduymazlığın olduğu bu dünyaya gelmeseydim.
Normalde yatıyor olsam da hayalimde hiç
oturmam.
oturmam.
Yitik hayatın güçlüsü ol ki, kendi gibi yitik yapamasın.
Her şey tek parmağımın ucunda, tek tıklamayla ulaşabiliyorum tüm dünyaya. Bedenimde özgür olamasam da.
Üç aylıkken geçirdiğim menenjit bir diğer
adıyla havale nedeniyle beden sağlığından yoksun biriyim. 37 yaşındayım ve kendimi bildim bileli kendi ihtiyaçlarımı karşılayamıyorum
adıyla havale nedeniyle beden sağlığından yoksun biriyim. 37 yaşındayım ve kendimi bildim bileli kendi ihtiyaçlarımı karşılayamıyorum
Boş bir beden götürüyor giden.
O bedende vicdan yoktur, kalp denilen et parçasını içi boş taşıyor bedeninde
O bedende vicdan yoktur, kalp denilen et parçasını içi boş taşıyor bedeninde
Hayat herkes için zorunlu bir maratondur
Ben engelimle mutluyum.
Ya siz, sizler sağlığınızla mutlu musunuz?
Ya siz, sizler sağlığınızla mutlu musunuz?
Bizi yaradan daha iyi bilir. Bizim bilmemiz gereken şu; her sağlıklı insan bir engelli adayıdır.
Bunu hiç bir zaman unutmamamız gerekir!
Bunu hiç bir zaman unutmamamız gerekir!
Bize neler oluyor? İnsanlık nereye gitti?
Neden insanlığımızı kaybettik? Cevabı olmayan sorular sordum biliyorum. Şiddetten haz alır olduk. Utanmadan çekinmeden sokak ortasında bir kadını, çocuğu, hayvanı dövebiliyoruz. Bazen hayvanları döverken video, fotoğraf çektiriyoruz. Şiddet yanlısı olduk çıktık neredeyse. Yol ortasında bir şahıs dövülüyor, yoldan geçenler hiçbir şey olmuyormuş gibi yürümeye devam ediyorlar.
Neden insanlığımızı kaybettik? Cevabı olmayan sorular sordum biliyorum. Şiddetten haz alır olduk. Utanmadan çekinmeden sokak ortasında bir kadını, çocuğu, hayvanı dövebiliyoruz. Bazen hayvanları döverken video, fotoğraf çektiriyoruz. Şiddet yanlısı olduk çıktık neredeyse. Yol ortasında bir şahıs dövülüyor, yoldan geçenler hiçbir şey olmuyormuş gibi yürümeye devam ediyorlar.
Sizlere bir şey söyleyeyim mi sevgili izleyiciler?
Ben bu tür olaylara kayıtsız kalıp yürüyeceğime, hiç yürümem daha iyi
Ekmeğin ve yemeğin israf edildiği İslami bir ülkede organ bağışı günah fakat Allah’ın verdiği nimetleri çöpe atmak normal
İşimize ne geliyorsa öyle davranıyoruz anlayacağınız.
İşimize ne geliyorsa öyle davranıyoruz anlayacağınız.
Gün içinde kim bilir kaç kez günah işliyoruzdur. [ ] Bazı insanlar günah işliyorlar, organ bağışına gelince dindar ve günahsız insanmış gibi davranıp organ bağışı günahtır diyorlar. Ben bu davranışa tek bir isim verebilirim; vurdumduymazlık. Buna başka bir isim konulamaz çünkü
Hayat herkes için zorunlu bir maratondur.
Herkesin derdi kendine ağırdır fakat şunu hiçbir zaman unutmayalım dert vardır çözümü olan dert vardır ne kadar zengin olunursa olunsun çözümü bulunamayan.
Herkesin derdi kendine ağırdır fakat şunu hiçbir zaman unutmayalım dert vardır çözümü olan dert vardır ne kadar zengin olunursa olunsun çözümü bulunamayan.
Hayat planlığımız gibi gitmiyor değil mi?
Babam belediye işçisiydi yani çöpçü. Çöpçülük yaparak geçimimizi sağlıyordu. Bazı insanlar, çöpçü deyince burun kıvırırlardı. Babam, burun kıvrılan o işle beni ve kardeşimi okutup meslek sahibi yaptı.
Babam öldükten sonra daha iyi anladım söylediklerini.
Engellileri düşündüm bir an.
Hiç anlayamamışım onları.
Hayatlarını nasıl sürdürüyorlar diye merak edip sorma gereği bile duymadım. Şimdi ise yaşayarak görecektim, bir kısıtlı insanın hayatını
Hiç anlayamamışım onları.
Hayatlarını nasıl sürdürüyorlar diye merak edip sorma gereği bile duymadım. Şimdi ise yaşayarak görecektim, bir kısıtlı insanın hayatını
Bilgisayar başında yazdığım karakterlerin bedenlerini kendi bedenim gibi kullanıyor, kendi bedenimde sergileyemediğim özgürlüğü o karakterlerin üzerinde sergiliyorum.
Engelimle mutlu olmayı öğrendim çünkü bunda ailemin katkısı büyük; engelimden hiçbir zaman utanmadılar.
Ben engelimle mutluyum. Ya siz, sizler sağlığınızla mutlu musunuz?
Bize neler oluyor? İnsanlık nereye gitti? Neden insanlığımızı kaybettik? Cevabı olmayan sorular sordum biliyorum. Şiddetten haz alır olduk. Utanmadan çekinmeden sokak ortasında bir kadını, çocuğu,hayvanı dövebiliyoruz. Bazen hayvanları döverken video, fotoğraf çektiriyoruz. Şiddet yanlısı olduk çıktık neredeyse. Yol ortasında bir şahıs dövülüyor, yoldan geçenler hiçbir şey olmuyormuş gibi yürümeye devam ediyorlar. Ben bu tür olaylara kayıtsız kalıp yürüyeceğime, hiç yürümem daha iyi
Yitik hayatın güçlüsü ol ki; kendi gibi yitik yapmasın. İnsanların karşısında güçlü dur çünkü insanlar güçsüzü ezmeyi sever.
Gidenin giderken ne götürdüğü önemli değildir. Boş bir beden götürüyor giden.
O bedende vicdan yoktur; kalp denilen et parçasını içi boş taşıyor bedeninde
O bedende vicdan yoktur; kalp denilen et parçasını içi boş taşıyor bedeninde
Hayat herkes için zorunlu bir maratondur.
Bilgisayar başında yazdığım karakterlerin bedenlerini kendi bedenim gibi kullanıyor, kendi bedenimde sergileyemediğim özgürlüğü o karakterlerin üzerinde sergiliyorum.
| Kadın vardır gittiği yeri güllük gülistanlık eden, kadın vardır gittiği yeri darmadağın eden.
| Yitik hayatın güçlüsü ol ki; kendi gibi yitik yapamasın. İnsanların karşısında güçlü dur çünkü insanlar güçsüzü ezmeyi sever.
| Engeliniz ile barışık olun ki yaşadıklarınız size zor gelmesin..
Ben engelli insanların seçilmiş bireyler olduğuna inanıyorum ve bende onlardan biriyim .Yazılarımı sadece sol elimin işaret parmağını kullanarak yazabiliyorum.
Bu kitap benim ilk kitabım.Ben bu kitabı kullanabildiğim tek uzvum olan sol elimin işaret parmağı ile 2 yılda yazdım.