İçeriğe geç

Kalpazanlar Kitap Alıntıları – André Gide

André Gide kitaplarından Kalpazanlar kitap alıntıları sizlerle…

Kalpazanlar Kitap Alıntıları

&“&”

Bolluk ve rahatlık korkaklar yetiştirir; güç koşullar, güçlülüğün anasıdır."
Shakespeare
Herkesin &‘hile’ yaptığı bir dünyada,
Gerçek insan’ bir şarlatan gibi görünür.
Ya kadınları sevmeyi seçmeli ya da onları tanımayı; ikisinin ortası yoktur."
Chamfort
•° Tacitus, Montaigne’in kalemiyle, İyilikler karşılıkları ödenebildiği sürece iyidir," der; bu yalnız soylu ruhlar için doğrudur kuşkusuz… •°
Yaşamın güç yanı, aynı şeyi uzun zaman, sürekli olarak ciddiye almak.
Bolluk ve rahatlık korkaklar yetiştirir; güç koşullar, güçlülüğün anasıdır.
Shakespeare
İnsan ancak bu kadar beceriksiz olabilir içindekini anlatmakta; ama belki de duyguları içten olunca beceriksizleşiyor.
Dünyanın en iyi eğitimi bile kötü içgüdüleri yenemez.
En çok bağlandığı şeyleri yıkmak istiyor."
Ben bir kişinin değil, bir yerin öyküsünü anlatmak isterdim.
En çok bağlandığı şeyleri yıkmak istiyor."
Hiçbir zaman sandığım gibi değilim. Kendim sandığım varlık bile durmadan değişiyor, öyle ki, çoğu zaman, ben birleştirmesem, sabahki varlığım akşamki varlığımı tanımayacak."
Hayatın gülünç yanı, aynı şeyi uzun zaman, sürekli olarak ciddiye almak.
En çok bağlandığı şeyleri yıkmak istiyor."
Elbette, güçlü bir kafanın kaçamadığı düşünsel zindan yoktur.İnsanı başkaldırıya yönelten hiçbir şey kesin olarak tehlikeli değildir."
Tanrı’nın bütün bunlarla uğraşacağına gerçekten inanıyor musun?"
Bütün nesneler ve varlıklar göründükleri gibidir sanıyor; kendisi olduğu gibi görünüyor da ondan belki."
Gururumu erdem gibi gösterdi bana.Tanrı benimle alay etti. Eğleniyor. Kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor benimle."
Hiçbir zaman, yapılacak hiçbir şeyim olmadığı sıralardaki kadar aceleci görünmem."
Çocuklar gibi seviyordum onu…Evet.Onda hiçbir kusur görmek istemiyordum."
En ufak bir kelime bile, bütün varlığın katılmasını gerektirdiği zaman ne kadar güç! Yürek, işe karıştı mı, beyni uyuşturuveriyor, felce uğratıyor.
Kelimeler ancak basıldıkları zaman solarlar.
Benim için hiçbir şeyin şiirselden başka anlamı yoktur kendinden başlamak üzere. Bazı bazı, gerçekten yaşamıyorum da sadece hayal ediyormuşum gibime gelir.
Kendi kendinin mutluluğuna engel olmak yolunda insan fevkalade beceriklidir.
Tam göründüğü değerde olmak; değerinden fazla göstermeye çalışmamak…Aldatmak ister insan, görünüşle öylesine uğraşır ki en sonunda kim olduğunu bilmez olur…"
Herkesin hile yaptığı bir dünyada, gerçek insan bir şarlatan gibi görünür."
Bundan böyle her şeyi söyleyeceğiz birbirimize. Yeni bir içtenlik ve açıklık çağına giriyoruz."
Bundan böyle yüreğime binip de onu batırmalarına engel olmak için bir sürü ince duygunun parmaklarını, bileklerini kesecektim."
Kimi günler vardır, güneş toprağı okşar gibi olur."
Oh! Daha kimsenin içine çekmediği hava ne iyi gelir insana!"
Dünyanın en iyi eğitimi bile kötü içgüdüleri yenemiyordu."
Niçin bu gözler, hiçbir şey görmemek için mi?"
Seni aklımdan çıkarmama olanak kalmadı artık."
İnsan özgür olduğunu sanır, iblisin
elinde bir araçtan başka bir şey değildir."
Bütün ömrümce aldatıldığımı ancak
şimdi anlıyorum."
Elbette, güçlü bir kafanın kaçamadığı düşünsel zindan yoktur.İnsanı başkaldırıya yönelten hiçbir şey kesin olarak tehlikeli değildir."
En çok bağlandığı şeyleri yıkmak istiyor."
İnsan ruhu sofuluğa gömüldükçe, gerçek duygusunu, gerçek zevkini, gerçek gereksinimini, gerçek aşkını yitirir."
Basit ruhlar hiç kuşkusuz benim için anlaşılması en güç olanlar…Tartışamazsın, her şeyi ortaya koyamazsın, boyun eğmek zorundasın."
Her şeyi beni çekiyor.Her şeyi gizemli benim için."
İstenen sevgiden çok daha fazlasını verdiğimiz bu sahneler, her zaman üzücüdür."
Bütün nesneler ve varlıklar göründükleri gibidir sanıyor; kendisi olduğu gibi görünüyor da ondan belki."
Herkesin hile yaptığı bu dünyada ,gerçek insan bir şarlatan gibi görünür.
Her birimiz kendi boyumuza göre bir dram yükleniriz , her birimiz kendi payımıza düşen trajediyi alırız.
Bazı bazı gerçekten yaşamıyormuşum da yalnızca yaşadığımı düşlüyormuşum gibime gelir."
Ne erdemlerle, ne kusursuzluklarla süslemişim onu!"
En güzel yollar uçurumlarda bitermiş."
Kendime geldiğim zaman, anladım ki, dünün o duygulu genç kızı değildim, hiçbir zaman da olamayacaktım; anladım ki bir yanım onunla birlikte batmıştı, bundan böyle yüreğime binip de onu batırmalarına engel olmak için bir sürü ince duygunun parmaklarını, bileklerini kesecektim."
Bugün erkeklerin kadınlardan daha ciddi olmaları, daha koyu giyinmelerinden."
Düşünceleri ne kadar yoldan saparsa o kadar fazla sarılırlar ahlaka; o kadar ki, kimi özgür düşüncelileri sofulukta herkesi gölgede bırakır…"
Bilmek ne büyük bir rahatlık veriyor insana!"
Yaşamın güç yanı, aynı şeyi uzun zaman, sürekli olarak ciddiye almak."
Ne güzel sözcük: serüven! Olması gereken.Beni bekleyen bütün şaşırtıcı şeyler."
Tanrı’nın bütün bunlarla uğraşacağına gerçekten inanıyor musun?"
Bakın sevgili dostum, alaycı bir insan olarak görünmek istemem size; ama ısmarlama duygulardan da nefret ederim."
Aşk dedikleri buysa bu kadarı uzun zaman yeter bana."
Öyle ya, önlenemeyecek olanı yasaklamak neye yarar?"
Dünyanın en iyi eğitimi bile kötü içgüdüleri yenemiyordu."
Babanın kim olduğunu bilmezsen ona benzemek korkusundan da kurtulursun."
Bütün güzel yollar uçurumda bitermiş.
”Bir çocuğu boğan sel, ona su verdiğini ileri sürebilir mi?!”
”Ruhbilimsel gerçek özel olunca gerçektir ancak, orası öyle; ama sanat da ancak genel olunca sanattır. Bütün sorun burada işte; geneli özel ile anlatmak; özele geneli anlattırmak.”
” Kimi insanlar böyledir işte, suskunluklara dayanamayan bir çekingenlikleri vardır, susmaları aşırı bir yakınlık gösterisiyle doldurmak isterler; sonra da tutar: “ Size karşı hep içten davranmışımdır.” derler. Asıl önemli olan içten olmak değil, karşıdakinin de içten olmasını sağlamak.”
”Namuslu kenterler, kendilerinden başka türlü de namuslu olunabileceğini anlamazlar.”
Yeryüzünde kötü olan ne varsa hepsinin Şeytan’dan geldiğine inanmaya çalışıyoruz; ama başka türlü yapsak, Tanrı’yı bağışlamaya güç bulamazdık da ondan böyle yapıyoruz. Eğleniyor bizimle, fareyle oynayan bir kedi gibi… Bundan sonra kendisine minnettar olmamızı istiyor.
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
Bana üzüntüler, kaygılar, pişmanlıklar getireceksen hiç gelme daha iyi, diyor.
Yaşamı fazla ciddiye alıyorsunuz.
Yaşamın güç yanı, aynı şeyi uzun zaman, sürekli olarak ciddiye almak.
Öyle ya, önlenemeyecek olanı yasaklamak neye yarar? Bir kitabı yasak edersin, çocuk gizli gizli okur.
Dünyanın en iyi eğitimi bile kötü içgüdüleri yenemiyordu.
Yaşamda kendimizi yönetmemiz için gözlerimizi bir ereğe dikmemiz zorunlu mu?
Herkesin hile yaptığı bir dünyada, gerçek insan bir şarlatan gibi görünür.
Ruha gelen şeylerin hiçbiri basit değildir ; ruh da hiçbir nesneye basit olarak sunmaz kendini
PASCAL
Deniz ki;
Büyük aynası
Umutsuzluğumun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir