Agatha Christie kitaplarından Kahverengi Elbiseli Adam – Sessiz Tanık kitap alıntıları sizlerle…
Kahverengi Elbiseli Adam – Sessiz Tanık Kitap Alıntıları
Bir an için elimi tuttu ve gözlerimin içine baktı, parlak bakışları benimkilerle çakıştı. Sonra birden arkasını dönüp uzaklaştı. Güvertede uzaklaşan ayak seslerini duyuyordum. Yankı yapıyordu. Bu sesi her zaman duyacakmışım gibi geldi bana. Ayak sesleri yaşamımdan çıkıp giden ayak sesleri.
Biz zavallı insanlar bulduğumuz hiçbir şeyi elimizden kaçırmak istemeyiz.
Bu muhteşem dünyada yalnızlığımı hissettim. Değişik bir dinginlik duygusu içinde, sessizlikte hayallere dalarak zamanı unutmuştum.
Ben hiç kimse için bunları hissedemem hissetmedim de ama yine de sana imreniyorum Çingene kızı. Âşık olabilmek de bir şey. Birçok insan başaramaz bunu.
Eğer evlenirsem çoğu zaman bir cadı, bir şeytan olacağım. Ama arada sırada da kocama hiç ummadığı bir anda aslında bir melek olduğumu kanıtlayacağım.
O bu dünyadaki ne istediğini, nasıl elde edeceğini bilen ve bunu yaparken saldırgan, rahatsız edici olmamayı becerebilen ender insanlardandı.
Ne yazık ki insanoğlunun modern yaşamın tamamen dışında kalarak yaşaması imkânsız.
Yaşam gerçekten çok zor. Güzel olmazsanız erkekler size iyi davranmıyorlar. Güzel olunca da kadınlarla geçinemiyorsunuz.
Ne yazık ki insanoğlunun modern yaşamın tamamen dışında kalarak yaşaması imkânsız.
Aşıklar daima kavga ederler, dedim. Çünkü birbirlerini anlamazlar. Anlamaya başladıkları zaman da aşkları biter.
Bir kadına deli gibi âşık olmadan asla evlenemem
.
Gerçekten zor bir hayat.
Gerçekten zor bir hayat.
Güzel değilsen erkekler sana iyi davranmaz, sen güzelsen de kadınlar sana iyi davranmaz.
Aşıklar daima kavga ederler, dedim. Çünkü birbirlerini anlamazlar. Anlamaya başladıkları zaman da aşkları biter.
Yani bunun tersi doğru mudur? diye sordu. Sürekli kavga edenler birbirlerine aşık mıdır?
Yani bunun tersi doğru mudur? diye sordu. Sürekli kavga edenler birbirlerine aşık mıdır?
Babamın kitapları paradan çok şöhret getiriyordu.
Hiçbir zaman başkalarının ne düşündüğüyle hiç ilgilenmemiştir. Bence bu bir anlamda onun büyüklüğünün de göstergesiydi.
Ve çok güzel bir yaşam felsefesi vardı: ‘Eğer bir şeyi güvenle yapmak istiyorsan asla kendin yapma!’ Şu halimize bak, hepimiz onun emrindeyiz ve boğazımıza kadar suça batmış durumdayız, ama hiçbirimizin elinde onunla ilgili bir şey yok.
Ama en önemlisi, ne zaman durması gerektiğini her zaman bilir.
Âşıklar daima kavga ederler, dedim. Çünkü birbirlerini anlamazlar. Anlamaya başladıkları zaman da aşkları biter.
Eğer evlenirsem çoğu zaman bir cadı, bir şeytan olacağım.
Elbette bir kadın için istemediği şeyleri sırf sevdiği biri için yapmak kadar büyük bir zevk olamaz. Üstelik ne kadar inatçı, kişilikli bir kadınsa sevgisi de o kadar güçlü olur.
Siz hiçbir şeyden korkmaz mısınız Anne Beddingfeld?
Soğukkanlılıkla gülümseyerek, Ah tabii korkarım dedim. Eşekarılarından, dedikoducu kadınlardan, çok genç
erkeklerden, hamamböceklerinden ve ukala tezgâhtarlardan.
Soğukkanlılıkla gülümseyerek, Ah tabii korkarım dedim. Eşekarılarından, dedikoducu kadınlardan, çok genç
erkeklerden, hamamböceklerinden ve ukala tezgâhtarlardan.
Ancak aptalların on saat uyudukları söylenir. Bıraksalar ben yirmi saat uyuyabilirim.
Eğer bakışlarla insan öldürülebilseydi, o an ölmüş olurdum. Kabaca beni kenara itti. Kapıya ulaştığında arkasını dönmeden omzunun üzerinden, Ne şimdi ne başka bir zaman size asla teşekkür etmeyeceğim. Ama borcumun bilincindeyim. Bir gün bunu ödeyeceğim.
Her zaman kadınları denizciler kadar iyi anlayan başka biri olmadığını söylerim.
Sakin insanların genellikle tartışmalardan galip çıktıklarına tanık olmuştum.
Yaşamdaki tek amacım tam anlamıyla huzurlu olmak.
İnsanın normal halinde yapmaktan çekineceği ya da düşünemeyeceği şeyler sinirlenince kolayca aklına geliyor.
Güzel olmazsanız erkekler size iyi davranmıyorlar. Güzel olunca da kadınlarla
geçinemiyorsunuz.
geçinemiyorsunuz.
Erkeklerin eşlerini düşündükleri kadar iyi tanıyıp tanımadıklarından şüpheliyim.
sıradan, sıkıcı bir yaşama mahkûm olduğum halde tutkulu bir aşk, romantizm ve macera yaşamak istiyordum.
Sizi bu adada aylarca alıkoyabilirim ve kimsenin haberi bile olmaz. Bazı sözcükler insanı nasıl mutlu ediyordu!
Bakın başlangıçta insanoğlu göçebedir. Ancak topluluk olup bir yere yerleştikten sonra erkekler belirli işleri, kadınlar ise belirli işleri yapmaya başladı, bu da kadının giderek fiziksel gücünü yitirip zayıflamasına yol açtı. Ama aslında insan yine aynı insan, yani duyguları aynı. Demek istediğim, kadınların erkeğin fiziksel gücüne hayran olmalarının nedeni belki de bu! Çünkü bu onların bir zamanlar sahip oldukları, ama sonra kaybettikleri bir şey.
İşte Güney Afrika bu, diyordum kendi kendime. Güney Afrika. Güney Afrika. Dünyayı görüyorsun. İşte dünya bu. Karşında! Düşünsene Anne Beddingfeld, dünyayı görüyorsun! Dünya karşında!
Ama hep yalnız olacağım. Bütün büyük adamlar gibi.
Daha suskun oluyor, ama susması konuşmasından daha anlamlı bir hal alıyor. Sanki susarken daha çok şey söylüyor.
“Ben büyük makinenin dişlilerinin düzenli çalışmasını engelleyen küçük çakıl taşıydım ve makinenin dişlileri arasına sıkışan bu çakıl taşını ezmesi için çok az zaman kaldığını hissediyordum .”
Güvertede uzaklaşan ayak seslerini duyuyordum. Yankı yapıyordu. Bu sesi her zaman duyacakmışım gibi geldi bana. Ayak sesleri yaşamımdan çıkıp giden ayak sesleri.
Eğer senin yerinde olsam baloya Azrail ya da cellat kostümüyle giderdim. Senin yaslı güzelliğine de bu yakışır.
Dün hasta görünüyordunuz. Öyle ki Albay Race’le birlikte gemide bir cenaze merasimine tanık olacağımızı sandık, bizi hayal kırıklığına uğrattınız.
Senin fikirlerin beni her zaman umutsuzluğa düşürüyor yavrucuğum. Para canlısı olmamalıyız. Hayır, hayır, ilim söz konusuysa cimri olunamaz.
Ama her ikiniz de şundan emin olun, ki dürüstlük her zaman kazanmaz.
Eğer bir şeyi herkesin duymasını istiyorsan bir kadına söyle. İstemiyorsan ağzını sıkı tut!
Âşıklar daima kavga ederler. Çünkü birbirlerini anlamazlar. Anlamaya başladıkları zaman da aşkları biter.
Eğer kaderle kumar oynuyorsa iyi bir kumarbazdı. Kaybedince gülebiliyordu.
Onu bir kez görmek tüm yaşamımı altüst etmeye yetti. Onu seviyorum. İstiyorum. Gerekirse Afrika’nın tamamını yalınayak bir ucundan diğerine kadar yürüyerek dolaşır onu bulur ve beni sevmesi için yalvarırım. Onun için ölebilirim. Onun için çalışır, kölesi olur, hatta isterse onun için dilenebilir ya da borç bile alabilirim.
Eğer bir şeyi güvenle yapmak istiyorsan asla kendin yapma!
.
Gerçekten zor bir hayat. Yakışıklı değilsen erkekler sana iyi davranmaz, sen de güzel olursan kadınlar sana iyi davranmaz.
Gerçekten zor bir hayat. Yakışıklı değilsen erkekler sana iyi davranmaz, sen de güzel olursan kadınlar sana iyi davranmaz.
.
Eğer dikkatli olmazsa bir daha ki sefere bulunacağı cenaze merasimi kendisinin ki olacak.
Arkeoloji hakkında hiçbir bilgisi olmadığı halde, böyle bir konuya girmesi yalnızca bana yakınlaşmak için bir fırsat yaratma olabilir miydi?
İnsanın normal halinde yapmaktan çekineceği ya da düşünemeyeceği şeyler sinirlenince kolayca aklına geliyor.
METRODAKİ KAZANIN TUHAF SONUCU
YALNIZ BİR KADIN EVİNDE BOĞULMUŞ OLARAK BULUNDU
YALNIZ BİR KADIN EVİNDE BOĞULMUŞ OLARAK BULUNDU
Herkes bana çok iyi davranıyordu.
Yaşayabilmek için savaşmak zorunda kalan bir kadındı o
Beni avucuna alacağını sanıyorsan yanılıyorsun.
Sen de bana emredebileceğini sanıyorsan, çok yanılıyorsun.
Sen de bana emredebileceğini sanıyorsan, çok yanılıyorsun.
Erkeklerin zengin olmak için çok çeşitli yollara başvurmaları kabul edilebilir, ama bir kadının böyle bir art niyetle âşık rolü yapması savunulamaz.
Tanrı seni korusun, güzel gözlüm! Bir gün benimle evlenmeyerek ne büyük hata yaptığını anlayacaksın!
Sonsuz sevgilerimle
Vahşi doğada aşk uzun sürebilir ama günün birinde sen de Park Lane’de şık bir evin, gösterişli kürklerin, Paris’ten alınmış giysilerin, büyük arabaların ve son sistem bebek arabalarının, Fransız hizmetçilerin ve Norveçli dadıların hayalini kurmaya başlayacaksın. Ah evet, inan bana kuracaksın bu düşleri!
Boşver o elbiseleri. Lanet olsun, bütün Fransız giysilerine!
Ve bazen nedenini bilemeden bunalıyor, neredeyse soluk alamıyordum.
Hep darbe yedim, dünyaya küsmüş, her şeyden şüphelenen bir insan olup çıktım, her şeyin altında başka, açıklanmayan bir neden aramaya başladım ve inan senin beni sevdiğin gibi sevilmek olağanüstü bir şeydi.
gençler gençlerle olmalı Neyse
Çok genç bir delikanlıyken beni aldatan bir genç kıza deli gibi âşık olmuştum
ben yine de aramızda bir engel, gölge hissediyordum. Bu onun tarafından konulan bir sınırdı ve nedenini hiç anlamıyordum.
dürüstlük her zaman kazanmaz
Gençler çok vahşi oluyor, dedi. Kafalarını kullanmadan yalnızca kaslarına güveniyorlar.
O her zaman ne yaptığını bilen, suskun güçlü adamlardan!
Acaba gerçekten de göründüğünüz gibi masum bir kız mıydınız, yoksa?
Siz bir anda, duygularınıza kapılıp, en ufak bir gerekçeyle bile elini ateşe sokabilecek bir kızsınız.