İçeriğe geç

Kağıt Adam Kitap Alıntıları – Gallagher Lawson

Gallagher Lawson kitaplarından Kağıt Adam kitap alıntıları sizlerle…

Kağıt Adam Kitap Alıntıları

Burada hep böyle olur. Bir gün bir şey olur ve ertesi gün hayat sanki hiçbir şey olmamış gibi devam eder.
Burada hep böyle olur. Bir gün bir şey olur ve ertesi gün hayat sanki hiçbir şey olmamış gibi devam eder.
Tarz, kişiyi eşsiz kılan odur ve gerek kağıt üzerinde, gerek boyalar ya da metal ile bir şeyler üretmek tarz gerektirir.
Tam her şeyin yolunda gittiğini düşünürken, hayatın, tam olarak şu anda olduğu gibi değişebilir.
Bir gün bir şeyler olur ve ertesi gün hayat sanki hiçbir şey olmamış gibi devam eder.
Zaten hep sahip olamadığımız şeyleri istemez miyiz?
Engebelerden arkana bakacak kadar uzaklaştığında hepsinin bir işe yaradığını görürsün, dedi kendi kendine.
Şimdiye dek ‘nasıl kaçarım?’ sorusunu bırakıp kendine hiç ‘ne istiyorum?’ diye sormamıştı.
Tam her şeyin yolunda gittiğini düşünürken, hayatın, tam olarak şu anda olduğu gibi değişebilir.
Herkes, kendilerine ait olmayan şeylerde, sanki kendilerine aitmişçesine bir iz bırakmaya çalışıyordu.
Bazen insanlar ellerinden geldiğinde değişime karşı çıkar ve direnirlerdi. Bazen de sanki hiçbir şey değişmemiş gibi , değişimi hemen kabullenirler ve değişime alışırlardı.
Artık kontrol edemediğin bir durumu yaşarsın. Ardından bir gün uzaklaşmaya karar verirsin ve bir daha asla arkana bakmazsın. İşte o zaman kim istersen onu olabilir, her şeye istediğin kadar baştan başlayabilirsin.
tıpkı diğer herkes gibi, bütün sorunları görmezden gel ve her şey yolundaymış gibi davran.
Engebelerden arkana bakacak kadar uzaklaştığında hepsinin bir işe yaradığını görürsün.
Tek istediğin ilgi görmek ve sevilmekti. Hepimiz bunu isteriz.

Sana bir şey söyleyeyim mi ? İhtiyacın olduğunu düşündüğün şeye sahip olmak için, bir parçanı geride bırakmak zorundasın. Bir parçanı dünyada bırak.

Bir gün bir şeyler olur ve ertesi gün hayat sanki hiçbir şey olmamış gibi devam eder.
Yetişkinler kendi hayatlarıyla oldukça meşgulken, bir şeylerin yanlış gittiğini ya da birisinin bir sorunu olduğunu hep ilk çocuklar fark ederdi.
Eğer bir yazar kendi yazdığı şeyi yüksek sesle okuyamıyorsa, yazdıkları duyulmaya değmiyor demektir.
Tüm duygularının arasında, onu korkutan bir duygu içinde dolup taşıyordu; yalnızca bir nesne olduğu ve herkesin kendisini yönlendirmeye çalıştığı korkusu. Onu tanımlıyor, onu sınıflandırıyor ve onu bir kalıba sokuyorlardı.
Yetişkinler kendi hayatlarıyla oldukça meşgulken, bir şeylerin yanlış gittiğini ya da birisinin bir sorunu olduğunu hep ilk çocuklar fark ederdi.
Burada hep böyle olur. Bir gün bir şey olur ve ertesi gün hayat sanki hiçbir şey olmamış gibi devam eder.
Artık kontrol edemediğin bir durumu yaşarsın. Ardından bir gün uzaklaşmaya karar verirsin ve bir daha asla arkana bakmazsın. İşte o zaman kim istersen onu olabilir, her şeye istediğin kadar baştan başlayabilirsin.
Burada hep böyle olur. Bir gün bir şey olur, ve ertesi gün hayat sanki hiçbir şey olmamış gibi devam eder.

Bazen insanlar ellerinden geldiğinde değişime karşı çıkar ve direnirlerdi. Bazen de sanki hiçbir şey değişmemiş gibi, değişimi hemen kabullenir ve değişime alışırlardı.
Burada hep böyle olur. Bir gün bir şeyler olur ve ertesi gün hayat sanki hiçbir şey olmamış gibi devam eder.
Gerçek bu, dedi adam sırıtarak, tıpkı diğer herkes gibi, bütün sorunları görmezden gel ve her şey yolundaymış gibi davran.
Uzun zaman önce ben de senin gibi kararsızdım ve kendimden emin olmak için başkalarının beni onaylamasını bekliyordum. Yapman gereken tek şey, uzun uzun aynada kendine bakmak. Hızlı bir bakıştan bahsetmiyorum elbette. Gün ışığının yer değiştirdiği ve yüzünün farklı yerlerindeki gölgelenmeleri görebildiğin, gerçekten uzun bir zaman diliminden bahsediyorum. Kısa bir süre sonra, bu gölgelerin yüzünü şekillendirmeye başladığını göreceksin. Aynalara bakmak için başka insanları kullanma, kendi yansımana güven.
Paramparça olmak sana hiçbir şey öğretmedi mi?
Zaten hep sahip olmadığımız şeyleri istemez miyiz?
Sanat ve sanatçılar arasında hiçbir fark olmadığına karar verdi. İkisinin de bir sınırı yoktu ve ikisi de akvaryumlarda var oluyordu.
“Sanatın taklidi doğanın mükemmelliğidir.”
Belki de hâlâ aynı yerdeydi. Şehrin bir yerinde, zamanın durduğu bir yerde.
Tamir etmeye çalışman gereken şey içinde.
Her şey fikirlerle ilgili. Ortaya çıkmaktan korkan fikirlerle.
Artık kontrol edemediğin bir durumu yaşarsın. Ardından bir gün uzaklaşmaya karar verirsin ve bir daha asla arkana bakmazsın. İşte o zaman kim istersen onu olabilir, her şeye istediğin kadar baştan başlayabilirsin.
Ne zaman yalnız kalsa, kendini korunmasız hissediyordu.
Zaten hep sahip olmadığımız şeyleri istemez miyiz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir