Johanna Lindsey kitaplarından Kaçak Yolcu kitap alıntıları sizlerle…
Kaçak Yolcu Kitap Alıntıları
&“&”
“İngiltere!” diye bağırdı Boyd. “Georgie, orası şeytanın doğduğu yer ve bunu sen de biliyorsun.”
Söylendi mi? Hepsi bu kadar mı?"
İstediği neydi, kan mı? "Aslında, kulağımı çekti. Şimdi neredeyse iki kat büyüdüler."
"Öyleler mi? O zaman bana gerek kalmadı, değil mi?" Ama daha sonra yumuşak bir tonla ekledi: "Acıdı mı Georgie?"
"Şey, elbette acıdı," diye sertçe karşılık verdi. "Ne hale geldiğini görmek ister misiniz?"
"Bana o kocaman kulaklarını mı göstereceksin evlat? Onur duydum, gerçekten."
İstediği neydi, kan mı? "Aslında, kulağımı çekti. Şimdi neredeyse iki kat büyüdüler."
"Öyleler mi? O zaman bana gerek kalmadı, değil mi?" Ama daha sonra yumuşak bir tonla ekledi: "Acıdı mı Georgie?"
"Şey, elbette acıdı," diye sertçe karşılık verdi. "Ne hale geldiğini görmek ister misiniz?"
"Bana o kocaman kulaklarını mı göstereceksin evlat? Onur duydum, gerçekten."
İngiliz aristokrasisinin üst tabakasıyla mı tanışacaktı? Hayatına bunsuz da devam edebilirdi, teşekkürler."
Nasıl olup da bir İngiliz’e aşık olduğumu anlayamayabilirler. Ben şahsen anlamıyorum. Bilirsin, ilk başta ona tahammül edemiyordum, onun kibrine, onun… o kahrolası lordların nasıl olduğunu bilirsin."
"Hem de bir lord mu?" Ağabeyi gözlerini devirdi. "Hayır, sevgili kardeşlerime anlatmak için hiçbir sebep göremiyorum. Tekrar bir savaş başlatmak isteyebilirler."
"Hem de bir lord mu?" Ağabeyi gözlerini devirdi. "Hayır, sevgili kardeşlerime anlatmak için hiçbir sebep göremiyorum. Tekrar bir savaş başlatmak isteyebilirler."
Saygınlığını tamamen kaybettiğinde yaşayacakları konusunda nasıl hissedeceğinden henüz emin değildi. Korkacaktı, kesinlikle. Biraz sersemleyecekti, birazcık – sevinecekti."
Sert gözleri meraklı, kristal netliğinde yeşildi, ne koyu ne de soluktu fakat bununla birlikte parlak ve o kadar… o kadar… göz korkutucuydu ki. Evet, aklına gelen ilk tanım buydu. Bir adamın içine korku salacak türde gözlerdi, aynı şekilde bir kadına da. Doğrudan, korkusuz, insafsız."
İngiliz aristokrasisinin üst tabakasıyla mı tanışacaktı? Hayatına bunsuz da devam edebilirdi, teşekkürler."