İçeriğe geç

İyilerin Tesbihi (Subhatul Ebrâr) Kitap Alıntıları – Molla Câmî / Mevlana Abdurrahman-ı Cami

Molla Câmî / Mevlana Abdurrahman-ı Cami kitaplarından İyilerin Tesbihi (Subhatul Ebrâr) kitap alıntıları sizlerle…

İyilerin Tesbihi (Subhatul Ebrâr) Kitap Alıntıları

”Yaralı gönül yarasından yarar gördü.
En iyi merhem olarak kendine bu yarayı buldu. ”
Sevdiğin şey, seni kör ve sağır eder.
Dudağını kapat; çünkü susmak iyi. Gönlünü boşalt çünkü unutmak iyi.
Seni işine yakınlaştıran az, seni uzağa atan çoktan iyidir.
İyice yıka şirkin pasını kalbinden, iyice yıka ve temiz olana yönel.
O’nun dışındaki her şeyden kalbindeki sevgiyi kes. Sevgi ipini O’na bağla, O’na başkasını denk ve ortak sayma.
Başkasına meyli kalbimizden çıkar. Şevkimizi günden güne artır.
Ya boş yere aşkın lafını etme ya da maşuk olmayana gözünü kapa.
Heves heveslinin âdetidir. Âşığın canı hevesten arınmıştır.
Aşk, dünya işiyle uğraşmak değildir. Tersine, iki dünya akçesini kaybetmektir.
Sıkıntıyı gideren rızâ makamlarıdır. Hazineyi açan rızâ kerametleridir.
Acıyı kalbine tatlı kıl. Onu seve seve içmeyi âdet edin.
Gülen gül gibi mutlu ol. Daha ne kadar gonca gibi içine kapanacaksın?
İki âlem hep cüz , sen kül sün. Tevekkül çölünün dikeni senden dolayı güldür.
O’na sığınmada tek yüzlü ol. Her şeyden yüz çevir ve O’nunla ol.
Ey dünya sebeplerine ayağı bağlı olan. Ne zamana dek bu zincir yüzünden yoldan kalacaksın?
Kapıyı ısrarla çalan netice alır.
Kamış, ancak sabırla şeker olur. Taş ancak sabırla mücevher olur.
Dünyayı gören göze perdeye hoş görme. Perde olan her şeye gözünü kapat.
Senden başkasına bakıp yoldan kalan kimse takva sahibi değildir.
Heva ve hevesten elini eteğini çek ve böylece vefa dizi üzerinde otur.
Kalem değilsen, bu karalama neyin nesi? Ne zamana dek her harf için alt üst olacaksın?
Onun için lütuf da birdir kahır da. Onun için bal da birdir zehirde.
Leyla sûretinde görünen O’dur. Mecnun’un gözünden bakan O’dur.
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
Sense yüz puta, yüz ne ki bin, hattâ sayılamayacak kadar fazla puta
Her nefeste gönül yüzünü çevirmişsin.( Buna rağmen) iman yolunda heves pişiriyorsun.
Gönlümüz, yoluna düşmüş ve hevâ rüzgârında sürüklenen bir kuş tüyüdür. Her an sert bir rüzgârın esişiyle tersyüz olup dönmektedir.
Kalp, benlikten uzaklaşmakla dirilir, ilimle dolmak ve çok beceri sahibi olmakla değil.
Kalp, aklın tedbiriyle bulunamaz. Geç kendinden. Çünkü o, benlikle bulunmaz.
Kalbinde senden gelen bir yara olan, senin dışında her şeyden fariğ olur.
O’nun birlik ipinde dolaşıklık yoktur. Hep O’dur, geri kalan her şey hiçtir.
İncelikleri bilen kimsenin gözünde şükür ve hamd zincirinin son bulmasına imkan var mı?
Yaralı gönül, yarasından yarar gördü. En iyi merhem olarak kendine bu yarayı buldu.
Her değersizin sevgisini nasıl huy edineyim? Her kıbleye nasıl yöneleyim?
Heveslerden bağını kopardığın zaman, yeniden onlara bağlanmazsan,
Günlerin düğümü sana açılır, feleğin dönüşü senin muradınca olur.
Ey temiz cevherli, toprağı yatak yapıp ecel uykusuna daldın.
Senin alnın tüm sevdâların çaresidir.
Parmağı kaleme değmediyse de, “Levh-u Kalem” onun elindeydi.
Levhâ kendi yüzüne onu arzuladığını yazdığında, daha levhâda hiç kalem izi yoktu.
Kudretin doğurduğu ilk şey kalemdir. Kalemin ucunda iki dünya tek bir yazıdır.
Senin dışındaki her şey senin var ettiklerindir. Senin var ettiklerin ise, sana perdedir.
Kalbinde senden gelen bir yara olan, senin dışında her şeyden fâriğ olur.
Ona keremiyle yücelik ve şeref tâcı giydirdi. Âdem’e öğretti. hükmünden sancak verdi.
Seni tenzîh ederiz, bizim bir bilgimiz yoktur. damlası, hepsini ben den arındırdı.
Ters çevrilmiş ilginç bir nûn’dur yüce gök. Yer yuvarlağı ise onun ortasındaki noktadır.
Sonsuza dek konuşup yeni ve eski üzerindeki perdeyi açsalar da
Allah’ın ihsân ettiği bir tüyün bile şükrünü yerine getiremezler.
İncelikleri bilen kimsenin gözünde şükür ve hamd zincirinin son bulmasına imkân var mı?
Yaralı gönül, yarasından yarar gördü. En iyi merhem olarak kendine bu yarayı buldu.
Dudağını kapat; çünkü susmak iyi. Gönlünü boşalt çünkü unutmak iyi
Kalk ey Cami, münacatta bulunalım. Hacetler kıblesine yönelelim. Olur ki o meşaleden bir ışık ulaşır, can onun ışığıyla mutluluğa kavuşur.
Başta ağzını kapatmazsan,sessizlikten söz edemezsin
Dudağını kapat;çünkü susmak iyi. Gönlünü boşalt çünkü unutmak iyi
Seni içine yaklaştıran az, seni uzağa atan çoktan iyidir.
Git, elifbadaki harflere bak. Elif hepsinden üstündür.
Git, ebced tahtasını bir kenara koy. Elif hepsinden önce sayılır.
Nedenini arar. Hikmetini sorarsan, onun doğru olmasından başka neden yoktur.
Sevdiğinden ayrılacağı vakit,gözlerinin birinden yaş pınarları dökülürken diğer gözü kalbinin ateşinden kuru kaldı.
Sevgili için ağlamayan gözü ne yapayım diye ıslanmayan gözünü bağladı.
Bizimle sevda yolunu tutanın başka yere bakması layık değildir. İki görme adeti hevestendir. Aşkın kıblesi tektir
Günahlardan ne zamana dek tat alabilirsin? Tövbe de tatsız değildir, bir tadına bak.
Kalem değilsen, bu karalama neyin nesi? Ne zamana dek her harf için altüst olacaksın?
Geliş gidişlerine rehin oldukları için bir kural üzerine gelir giderler
Dinini bütünüyle dünyaya vermişsin. İlginçtir ki dünyadan da sen mutsuzsun.

Büyükler senin adını, dünyayı da âhireti de yitirir koysalar yaraşır.

Ey senden dolayı mülk de elden gitti melek de.
Irmağın dibi düzgün olmayınca, su yüzeyinin eğri büğrü olması kaçınılmazdır.
Yıllardır günah yolunda yürüdün, çaba ayağını yolda örseledin.
Ne yaptıysan da Allah senin ayağına diken batmasını uygun görmedi.
Herkesin varlığı senin yanında yok olur ey Göğün beli sana karşı tevâzudan eğiktir.
Dik başlı adam hünerlerden yoksundur. Eğri sırt, yükü çok olanın özelliğidir.
Kişinin karşısına yoksulluktan bir dağ çıksa, saman çöpü kadar minnet ondan ağırdır.
Rüzgâr, yeryüzünün canına okusa da senin gönlüne toz konmasın.
Dalga kopup sular başından aşsa da, senin tecrit eteğin ıslanmasın.
Biz, bir dikenden incinen tilkileriz. Aslan pençe vurursa vay hâlimize!
Âşığın üzerine belâ dağı da düşse, yürek ezikliği ona yaraşmaz.
Namazda belinin bükülmesinden ne elde ettin? Çünkü senin için himmet kıblesi midedir.

Senin sofrana koydukları her şeyi, senin ağzına koydukları her şeyi,
İster pis olsun ister temiz olsun, yersin. İnek ve eşekte bile böyle iştah yoktur.

Aczi yüzünden darda kalan öyle aslanlar vardır ki, ona topal tilki kılavuzluk yapar.
Kutsî papağansın ve liyâkatsizlik yüzünden sineklik hevesiyle uçuyorsun.
Yol yürü, ondan sonra yolda söz et. Nasıl olmayı istiyorsan öyle ol, ondan sonra konuş.
Avucu Kur’an cevheriyle dolu olan (Peygamber) şiire elini sürmemiştir,
Halk, bu iki cevher aynı madenden mi yoksa, diye şüphede kalmasın diye..
Lâmbanı tahsil ettiğinle yakacaksan, elde ettiklerini yaksan daha iyidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir