İt Ürəyi Kitap Alıntıları – Mihail Bulgakov

Asla suça bulaşmayın, kime karşı olursa olsun. Yaşlandığınızda elleriniz temiz olsun.

Her konuşanın insan olamayacağını bilmeniz gerekirdi.

Şunu anlayın ki, asıl korkunç olan artık köpek kalbi değil, insan kalbi taşıması. Hem de doğada var olanlar arasında en rezilini.

Çaykovski’nin Don Juan operasından bir romans: Kim derse, başkası da var, güzellikte sana denk // Aşkınla yan yana, ederim onunla ölümüne cenk Sevilla’dan Granada’ya, sessiz alacakaranlığında gecelerin // İşitilir serenatlar, işitilir şakırtısı kılıçların. // Çok kan dökülür, çok şarkılar söylenir güzeller uğruna. // Ben de kan dökecek, şarkı söyleyeceğim en güzel olana.

Şunu anlayın ki, asıl korkunç olan artık köpek kalbi değil, insan kalbi taşıması. Hem de doğada var olanlar arasında en rezilini.

Her konuşanın insan olamayacağını bilmeniz gerekirdi.

Asla suça bulaşmayın, kime karşı olursa olsun. Yaşlandığınızda elleriniz temiz olsun.

Umutsuzluk yıkmıştı onu. Ruhu o kadar acı ve keder, o kadar yalnızlık ve korku içindeydi ki

İnsanlastirma deneyinden sonra giderek insanlasan köpek ile ilgili.
Ivan Arnoldovic, çok basit . Sorduğunuz şeye bak hipofiz havada asılı durmuyor ki köpek beynine aşılandı, uyum sağlaması için biraz zaman vermek gerek, Şarikov şimdi köpeklik kalıntılarını gösteriyor. Şunu bilin ki kedi konusu yaptıklarının içinde en iyisi. Bilin ki korkunç olan artık onda köpek değil insan kalbi olmasıdır, hem de doğada bulunan en berbatından!

Profesörün evine deney için aldığı köpek kendi kendine düşünür:
hayır artık buradan özgürce bir yere gidemezsin, ne diye yalan söyleyeyim alıştım, diye hüzünlendi. Burnunu çekerek bey köpeğiyim, entellektüel bir varlığın, harika yaşamın tadını aldım, özgürlük de neymiş; duman,bSerap, hayal, zavallı demokratların sayıklaması..

Altmış yaşındayım. Size tavsiyede bulunabilirim yani. Asla suça bulaşmayın, kime karşı olursa olsun. Yaşlandığınızda elleriniz temiz olsun.

Şarikov, evvelsi gün merdivenlerde bir hanımefendiyi ısırmışsınız! diye saldırdı Bormental de. O da suratıma vurdu ama! diye ciyakladı Şarikov, Hazine malı mı benim suratım?

“Hipofizin değişmesi gençleşmeye yol açmıyor insanlaştırıyor. Böylece insanları hayvanlaştırmak ve hayvanları insanlaştırmak olası.”

Maşallah bizde de her şey geçit töreni gibi; peçete buraya, kravatlar şuraya, affedersinizler, lütfenler, mersiler havada uçuşuyor. Sahicilik hak getire. Çarlık rejimindeki gibi eziyet ediyorsunuz kendinize.

Hayır, nereye gidebilirim ki. Hiçbir yere gidemem artık. Kendini kandırmaya gerek yok, diye hüzünlendi köpek burnunu çekerek. Alıştım bir kere. Ben bey köpeğiyim. Entelektüel bir varlığım. En mükemmel hayatın tadına baktım bir kere. Nedir ki özgürlük? Duman, serap, kurgu Bahtsız demokratların sayıklaması

Canlılar söz konusuysa terörle bir yere varılmaz. Hangi gelişmişlik seviyesinde olurlarsa olsun. Her zaman bunu iddia ettim, ediyorum ve edeceğim. Terörden boşuna medet umuyor onlar. Hayır efendim, hiç faydası olmaz. İster beyaz ister kızıl, isterse de kahverengi! Terör sinir sistemini tamamıyla felç eder.

Bu kadar sinirli bir köpeği buraya kadar getirmeyi nasıl başardınız, Filip Filipoviç? diye sordu.
Sevecenlikle efendim. Yani canlı varlıklara yaklaşırken mümkün olan tek yöntemle.

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

Umutsuzluğa düşmek gerçekten günah belki de.

Ama işte gözlere bakınca, ne uzaktan ne yakından asla yanılmazsınız! En önemli şey gözlerdir. Kimin ruhunda büyük bir kuraklık var, kim durduk yere böğrüne tekmeyi yapıştırabilir, kim kendi gölgesinden bile korkar, hepsini ele verir.

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

Şunu anlayın ki, asıl korkunç olan artık köpek kalbi değil, insan kalbi taşıması. Yani doğada var olanlar arasında en rezilini.

Acele etmeyen her yere yetişir.

Bilin ki korkunç olan, artık onda köpek değil, insan kalbi olmasıdır. Hem de doğada bulunan en berbatından!

Hiç acelesi olmayan her yere yetişir.

Şunu anlayın ki, asıl korkunç olan artık köpek kalbi değil, insan kalbi taşıması.

Şunu anlayın ki, asıl korkunç olan artık köpek kalbi değil, insan kalbi taşıması. Hem de doğada var olanlar arasında en rezilini.

Bana gelince küfretmek yasak, tükürmek yasak. Ama sizden tek duyduğum aptal, maskara. Resefesere’de yanlızca profesörlerin küfretmeye hakkı var anlaşılan.

Neden yaşamama izin vermiyorsunuz?

Nedir ki özgürlük? Duman, serap, kurgu Bahtsız demokratların sayıklaması

Her konuşanın insan olamayacağını bilmeniz gerekirdi.

Acele etmeyen her yere yetişir.

Avrupalıların iki yüz yıl gerisinden gelen, pantolonunun düğmesini bile doğru dürüst iliklemeyen insanlar hiç beceremez.

Bu kadarına pes doğrusu diye haykırdı sonradan kadın olduğu anlaşılan delikanlı.

Çok kan dökülür, çok şarkılar söylenir güzeller uğruna.

Ama işte gözlere bakınca, ne uzaktan ne yakından asla yanılmazsınız! En önemli şey gözlerdir!

Ah bana bakın, ölüyorum! Son duamı uğulduyor tipi kemeraltında, ben de onunla birlikte uluyorum. Bittim artık, bittim.

Ruhu o kadar acı ve keder, o kadar yalnızlık ve korku içindeydi ki

“Acele etmeyen her yere yetişir.”

“İki Tanrı’ya kulluk edilmez!”

“Bir gün boş vaktim olursa insan beynini araştıracağım ve tüm bu sosyal kargaşanın sayıklamadan ibaret olduğunu ispat edeceğim…”

“Şunu anlayın ki, asıl korkunç olan artık köpek kalbi değil, insan kalbi taşıması. Hem de doğada var olanlar arasında en rezilini.”

“Bir gün boş vaktim olursa insan beynini araştıracağım ve tüm bu sosyal kargaşanın sayıklamadan ibaret olduğunu ispat edeceğim ”

“Ruhumuz köle, kaderimiz soysuz!”

“Asıl korkunç olan artık köpek kalbi değil, insan kalbi taşıması. Hem de doğada var olanlar aradında en rezilini.”

Acele etmeyen her yere yetişir.

“Gelişimin en alt basamağında duruyorsunuz siz! Henüz oluşumunu tamamlamamış, zihinsel bakımdan zayıf bir varlıksınız, davranışlarınız hayvani ve siz üniversite eğitimi almış iki insanın huzurunda tahammül edilmesi olanaksız bu laubalilikle her şeyin nasıl bölüştürüleceğine dair kozmik ölçekte ve yine kozmik ölçüde aptalca tavsiyeler verme cüretini kendinizde bulabiliyorsunuz.”

“Ömrümde sizden daha yüzsüz bir canlı görmedim”

Asla suça bulaşmayın, kime karşı olursa olsun. Yaşlandığınızda elleriniz temiz olsun.

Bilin ki korkunç olan, artık onda köpek değil, insan kalbi olmasıdır.

•
“Kaçınılmaz olanın kollarına kendisi atıldı.”

Hiç acelesi olmayan her yere yetişir.

•
“Ömrümde sizden daha yüzsüz bir canlı görmedim.”

•
“Aynada kendinize bir bakın da neye benzediğinizi bir görün !”

•
“Ne yapacağımı bilmez haldeyim !”

“ Acele etmeyen her yere yetişir.”

•
“Acele etmeyen her yere yetişir.”

Ama işte gözlere bakınca, ne uzaktan ne yakından asla yanılmazsınız! En önemli şey gözlerdir! Tıpkı barometre gibidirler. Kimin ruhunda büyük bir kuraklık var, kim durduk yere böğrüne tekmeyi yapıştırabilir, kim kendi gölgesinden bile korkar, hepsini ele verir.

Altmış yaşındayım. Size tavsiyede bulunabilirim yani. Asla suça bulaşmayın, kime karşı olursa olsun. Yaşlandığınızda elleriniz temiz olsun.

•
“Anlaşılan ölmek için henüz erken. Umutsuzluğa düşmek gerçekten günah belki de.”

“Kimseyi cezalandırmak yok bunu iyi yaz aklına! İnsana da, hayvana da yalnızca telkinle yaklaşılabilir!”

“Acele etmeyen her yere yetişir..!”

“Her konuşanın insan olamayacağını bilmeniz gerekirdi.”

asıl korkunç olan artık köpek kalbi değil, insan kalbi taşıması. Hem de doğada var olanlar arasında en rezilini.

kör bir umutsuzlukla karşı karşıyayım, yemin ediyorum, ne yapacağımı bilmiyorum

Aslında o kadar yalnızım ki

Bir şeyler okusanız keşke,

Şunu anlayın ki, asıl korkunç olan artık köpek kalbi değil, insan kalbi taşıması. Yanı doğada var olanlar arasında en rezilini.

“Şunu anlayın ki, asıl korkunç olan artık köpek kalbi değil, insan kalbi taşıması. Hem de doğada var olanlar arasında en rezilini.”

Dünya devrimini, Engels’i ve Nikolay Romanov’u, ezilen Malayları ve benzeri halüsinasyonları ağızlarından tükürüp asıl işlerine, yani kümeslerin temizliğine başladıkları zaman yıkım kendiliğinden ortadan kalkar. İki Tanrıya kulluk edilmez ! Aynı anda hem tramvay yollarını temizleyecek hem de pasaklı İspanyol çocuklarının kaderini tayin edeceksin. Bunu kimse beceremez, doktor; hele ki Avrupalıların iki yüz yıl gerisinden gelen, pantolonunun düğmesini bile doğru dürüst ilikleyemeyen insanlar hiç beceremez !

Düşünebiliyor musunuz, çoğu insan yerneyi hiç bilmiyor. Sadece ne yiyeceğini değil, ne zaman ve nasıl yiyeceğini de bilmek gerek. Peki yerken ne konuşulur, evet efendim ! Sindiriminize kıymet veriyorsanız size tavsiyem şudur : Yemek masasında asla Bolşevizm ve tıp hakkında konuşrnayın. Dahası, sakın ola ki, yemekten önce Sovyet gazetesi okumayın!
Hmm İyi de başka gazete yok ki.
O zaman hiç gazete okumayın. Biliyor musunuz, kliniğimde otuz kere gözlem yapnrn. Ne sonuca vardım dersiniz ? Gazete okumayan hastalar kendilerini harika hissediyordu. Gözlem adına zorla Pravda okuttuklarımdaysa kilo kaybediyordu !
Hmm ? dedi ısırıklı ilgiyle, şarap ve çorbadan yüzü pembeleşmişti.
Bununla da kalmıyor! Diz reflekslerinde azalma, iştahsızlık, bunalımlı ruh hali.

“Şunu anlayın ki korkunç olan, artık köpek kalbine değil, insan kalbine sahip olacak olmasıdır. Ve doğada var olan en alçak kalp, insan kalbidir.”

– Her konuşanın insan olmayacağını bilmeniz gerekirdi.

– Şunu anlayın ki
asıl korkunç olan artık köpek kalbi değil, insan kalbi taşıması.Hem de doğada var olanlar arasında en rezilini.

#köpekkalbi
#bookstagram

Ama işte gözlere bakınca, ne uzaktan ne yakından asla yanılmazsınız! En önemli şey gözlerdir! Tıpkı barometre gibidirler. Kimin ruhunda büyük bir kuraklık var, kim durduk yere böğrüne tekmeyi yapıştırabilir, kim kendi gölgesinden bile korkar, hepsini ele verir.

Hipofizin değiştirilmesi gençleşmeye değil, insanlaşmaya sebep oluyor.