İçeriğe geç

İskendername (Karton Kapak) Kitap Alıntıları – Ahmedî

Ahmedî kitaplarından İskendername (Karton Kapak) kitap alıntıları sizlerle…

İskendername (Karton Kapak) Kitap Alıntıları

Gül eline dikenden kılıç almazsa
Çiçekler ülkesine sultan olamaz
Filin hortumu, kulağı, eli, ayağı vardır. İliği, kemiği, damarı, eti, derisi her şeyi tamamdır. Onca kuvvetine rağmen koskoca fil her yana uçabilen bir sivrisineğe yenilir. Aslan güçlü pençeleri varken, bir karınca karşısında zebun olur.
Gelip geçici bir şeye gönül veren kişi
Ahvalinin ne olduğunu gidince görür
Et biter, vefalı it ekmek yer
Öyleyse vefasız kişi itten beter
Her işin sonuna bakmayan kişi
Her ne yaparsa yapsın yanlış olur
Bakmasını bilmeyen insan
Dört ayaklı hayvanlardan bile beterdir
Kendini alçaltma,gayretini yükselt
Kişinin rütbesi gayretle artar.
“Kötüye kötülük etmek adaletse,
Kötü işi affetmek erdemdir.”

Ahmedi

Cahili sırrına ortak etme
Fesatçıyı kendine arkadaş etme.
Elif lâm ile ahbaplık edince
O da onunla birlikte eğri düştü
Ölüye kimse vefa göstermiş değil
Ölü için kimse ölmüş değil
Yaşarken sana çok şefkat gösteren
Ölünce mezarından yana gelmez
Ahlâk içinde öyle çalış çabala ki
Özgür olanlar kapında kul olsun
“Yarin açtığı yara merhem, yardan gelen dert ilaçtır.”
“Yarin açtığı yara merhem, yardan gelen dert ilaçtır.”
Eşrefüñ bir kızı var-ıdı meger
Kim kamu hüsn-idi ol tâ-pâ vü ser

Kaşları-y-ıdı anuñ mihrâb-ı cân
Zülfi sevdâsında yanardı cihân

Sûretin sorsañ ne-y-idi âfitâb
Ger tenin añsam ne diyem mâhitâb

Agzı mîm-i la’l-ıdı ol dahı nihân
Mîmden ayn-i hayât olmış revân

Kulak gözden önce âşık olduğu için aşkta uzak ile yakın bir olur.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Ben yok olup,sende var oluyorum.
Kötü yaratılışlı insanlar vefasız olur.
İlmi olmayanda hüner, hayası olmayanda saadet yoktur.
Aşk onun, âşık ve maşuk o
Bu sözü anlarsan doğru yolu bulursun.
Ömre bedel bir an seni görmüşüm
Gördüğüm an ayrılık ateşine düşmüşüm.
Ahmedi’yi hayırla yad eden
Dünya ve ahirette hayırla şad olsun
Her gece o kadar namaz kılardı ki
Ayakları tamamen şişerdi
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
İbadetini göstersen kişi işe yaramaz
Ne yaparsa yapsın hepsi cahilliktir
Cennet ağlamakla ele geçse
Ağıt yakanlar cennet ehli olurdu
Yel esse yaprak Muhammed derdi
Bulutta gök gürültüsü Ahmed derdi
O dedi ki ey celal ve kibriya sahibi
Ben seni layıkıyla övemem
Sonra orada Resul’e Allah’tan
Beni öv diye bir ses geldi
Hepsi cemaat, o imamdı
Cümlesi onunla bir namaz kıldı
Beyt-i Ma’mur’un içindeki
Peygamberlerin hepsi ona uydu
Zinanın adı bile günah olduğuna göre
Pâk mümin o işe meyletmemeli
Yüce talih kah tahta çıkarır
Kah tabut içinde tahtaya bağlar
Beyazıt ile Timur dün şahtı
Bugün onu yılan yer, diğerini karınca
Dünyada sultan olup da
Burada gittiğinde Şeytan olanın vay haline
Herkesin adeti yalan yere yemin etmek oldu
Düşüncesi hile, yalan ve düzen oldu
Gönlüme dünyayı arzu ettirme
Başkasını canıma sevgili etme
Ya İlâhe’l-alemin, öyle lütfet ki
Yakin nuru gönlümü aydınlatsın
Sen de çabalayıp Allah ehliyle
Arkadaş olmaya heves et
Namı ve namusu olmayan kişi
Ölmese de ölüden daha aşağıdır
Fırsat varken düşmanı öldürmeyen
Cebinde yılan beslemiştir.
Eğer müessir gözle görülemiyorsa
Bu eserlerinden onu apaçık gör
O ışığını her zaman Güneş’ten alır
Elbette kah dolunay, kah hilal olur
Mal ve mülk kimin ümidi olursa olsun
Onun ümidi sensin ey Zü’l-celal
Çaresiz kalmamak için
Dünyayı bırak ahirete çalış
Dünya ziynetine aldanma
Ona uyup Tanrı’dan ırak olma
Şehrime karınca ve yılan girmesin diyen
Mezarda karınca ve yılana yenik düştü
Bu dünya o sultanlara ne yaptıysa
Şüphesiz sana da onu yapacak
Eğer yardım isteyeceksen ondan iste
Samed seni korkudan emin kılsın
Bütün herkes ona düşman olsa da
Allah’tan yardım alana ne gam
Kimse kendiyle böbürlenmesin
Kolunun gücüne güvenmesin
İbadete asla sırtını dayama
Lakin ibadeti de bırakma
Ettiğin ibadetle gururlanma, o gurur
Seni Şeytan gibi Hak’tan uzaklaştırır
Ululuk elbise değildir, bunu iyi bil
Eşek atlas giyse yine eşektir
Gece ve gündüzün sana göz dikmemesi için
Kendini bahar gibi süsleme
Bilgiden eser olmayan beyin
Eşek beynidir, belki de ondan da beter
Hak seni insan yarattığına göre
Kibir Şeytan işidir, bırak onu
En büyük denizden çıkan deryalar
Yine dönüp o denize akarlar
Ey dost, nefsin istediklerini verme
O alçak canının büyük düşmanıdır
İşi ister kötülük, ister iyilik olsun
İnsan ne yaptıysa ettiğini bulur
Birine iyilik et, yüz iyilik bul
İyilik yap suya at demişler
İlim şüphesiz gündüz gibi aydınlıktır
Cehalet hep kapkaranlık gece
İster güçlü, ister düşkün olsun
Hak kimseyi vatandan ayırmasın
Nakşa bakıp nakıştan nakkaşı bil
Sanata bakıp Sâni’i düşün
Bakmasını bilmeyen insan
Dört ayaklı hayvanlardan bile beterdir
Dünya ve ahirette muradına ermek için
Hem ibadet, hem itaat gerekli
Gam ateşinde yanan bîçareyiz
Yeryüzünde yel gibi avareyiz
Ölmeden önce kaygılı olmalısın
Ölünce elinden ne gelir söyle
Yalan söyleme, erlik değildir
İkiyüzlü olma, dirlik getirmez
Rahman’dan gelen su hayır ve rahmettir
Şeytan’dan gelen şarap şer ve lanettir
Yeryüzünde bin yıl padişah olmak
Ara sıra ölümü anmayı engellemez

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir