İçeriğe geç

İş Yaşamında 100 Kanguru Kitap Alıntıları – Ahmet Şerif İzgören

Ahmet Şerif İzgören kitaplarından İş Yaşamında 100 Kanguru kitap alıntıları sizlerle…

İş Yaşamında 100 Kanguru Kitap Alıntıları

Takım farklı nitelikteki bireylerden oluşmalıdır.
Bütün bildiklerimiz başkalarından öğrendiklerimizdir. Ne öğrettilerse ‘o’yuz, neysek ‘o’ değil. Kimi şeyler burnumuzun ucunda, dibimizde, uzansak dokunacağız; ama bize öğretilmedikleri için göremiyoruz onları.
Köpek niye kuyruğunu sallar biliyor musunuz?
Kuyruk köpeği sallayamadığı için.
Dikkat edin; çalışma hayatı, o kısa ve değerli ömrün en önemli zamanını alıyor ve hayatımızı çalıştığımız kuruma veriyoruz.
Kahramanlıklar anlatılırken çingenenin yiğidi hırsızlığını anlatırmış.
Sıradan şeyleri mucizeler haline dönüştürmeyin, mucizeleri sıradan şeylere dönüştürün.
Dünyadaki en iyi reklam türü kulaktan kulağa (word of mouth) yöntemidir
Artık büyük balık küçük balığı yemiyor,
Hızlı balık, yavaş balığı geçiyor.
Mücadele ruhu, erdemli bir cesareti bütün bir hayata yaymaktır.
Strateji lafı çok havalıdır, ne kadar çok kullanırsanız o kadar stratejik olursunuz.
Eğer tüm boyutları göremezseniz, herkesin gördüğü kadar görüyorsunuz demektir.
Bütün bildiklerimiz başkalarından öğrendiklerimizdir.
Birkaç başarısız deneme başarı getirir.
Her işi en iyi sizin yaptığınıza inanıyorsanız aldanıyorsunuz.
İlgililerin bilgisiz, bilgililerin ise ilgisiz olduğu bir ülkede bilgi ve nitelik fazlasıyla önem kazanır.
Güven, görüp görebileceğiniz en ürkek kuştur. Bir uçarsa bir daha yakalayamazsınız.
Yerinde sayanlar, yürüyenlerden daha çok gürültü yapar.
Bir Şarklıyla Batılı tanıştığında; Şarklı, Batılının ilk on saniyede adını öğrenirmiş, on ay hayatıyla ilgili bir şey öğrenemezmiş. Batılı, Şarklının ilk on saniyede hayatını öğrenir, on ay adını öğrenemezmiş.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
Bilgi bir ışık gibidir, sızacak bir yer bulur ve içeri girer.
Değişim bir araçtır, hedef değil. Sadece değişimi hedeflerseniz, evet değişirsiniz ama batarsınız
Aldığınız para o kurumu sahiplenmenizi, kendini o kurum vatandaşı gibi hissetmenizi sağlamaz. O, sadece çabanızın bir karşılığıdır.
Bir kurumu ayakta ve bir arada tutan temel tutkal, felsefesidir. Felsefesi olan kurumları yıkamazsınız. O yüzden Hitler, II. Dünya Savaşı’na girmeden önce ilk olarak filozofları ülke dışına sürer ve kitapları yakar.
İnsanlar eşit doğmadılar. O yüzden onlara adil davranmazsanız çok acı çekebilirler!
Yönetici, sadece pansuman tedavisi yapar. Lider, cerrahi müdahalede bulunur. Sistem Lideri ise koruyucu hekimlik yapar, hastalığın ortaya çıkmasını önler.
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Bütün bildiklerimiz başkalarından öğrendiklerimizdir.
Yetenek yazılımdır yapabilirlik ise donanımdır.
İnsan öğrenmeyi bıraktığı gün yaşlanır.
Dikkat edin; çalışma hayatı, o kısa ve değerli ömrün en önemli zamanını alıyor ve hayatımızı çalıştığımız kuruma veriyoruz.
Güven görüp görebileceğiniz en ürkek kuştur.
Sahip olduğunuz tek şey bir çekiçse, herkesi çivi olarak görürsünüz.
İşinizde iyiyseniz, onu istediğiniz gibi yapın.
On sekiz yaşında yaşlanmaya başlıyoruz. Otuzlu yaşların ortasında ölüyor , yetmişlerde ise gömülüyoruz.
Sahip olduğunuz tek şey bir çekiçse, herkesi çivi olarak görürsünüz.
Değişim bir araçtır, hedef değil. Sadece değişimi hedeflerseniz, evet değişirsiniz ama batarsınız
Rekabet kesinlikle iyidir. İyi bir rakip, rakipsiz olmaktan veya kötü bir rakipten daha iyidir
Artık büyük balık küçük balığı yemiyor, hızlı balık, yavaş balığı geçiyor
Insanlar eşit doğmadılar. O yüzden onlara adil davranmazsanız çok acı çekerler
Mücadele ruhu, erdemli bir cesareti bütün bir hayata yaymaktır
Çalışanlar sizin müşteriniz falan değildir, onlar sizin ortaklarınız ve iş arkadaşlarınızdır
Burayı, sabah gelirken ayaklarımızın geri geri gittiği değil, mutlulukla geldiğimiz bir iş yeri haline getirelim.
Hizadayken üretemezsiniz,
Hizadayken yaratamazsınız,
Hizadayken önünüzü göremezsiniz!
Yönetici, sadece pansuman tedavisi yapar
Lider, cerrahi müdahalede bulunur
Sistem Lideri ise koruyucu hekimlik yapar, hastalığın ortaya çıkmasını önler
Stratejinin, meteorolojiden bir farkı vardır. Meteorolojide tahmin yaparsınız, stratejide geleceği şekillendirirsiniz
Hep surlara saldıran adamın gözüyle bakıyoruz. Biraz da surların üzerine çıkıp, dünyaya kızgın yağ dikenlerin gözüyle bakmalıyız
inanç görünmeyene inanmaktır, eğer görünmeyene inanıyorsanız başkalarının görmediklerini görebilirsiniz
Yiyecek bir şeyi kalmayan insanlar inançlarını yerlermiş
Siz gözlerinizi ve kalbinizi hedefinize çevirin, ayaklarınızı unutun
Eğer çalışanlar kurumu sahipleniyorlarsa, kurumun sahipleri olmalılar
Tarlanın yirmi yerini birer metre kazmak yerine bir yerini yirmi metre kazmak gerekiyor. Su bulmanın yolu bu
Insan öğrenmeyi bıraktığı gün yaşlanır
Henry Ford
Güven görüp görebileceğiniz en ürkek kuştur. Bir uçarsa bir daha yakalayamazsınız
Insanlar şirketlere hayatlarını veriyorlar, öyleyse şirketler de insanlara hayatlarını vermeli
Burnunuzun dibinde hareketsiz duran karı başka gözle kıpırdar hale getirenler yaratıcı insanlardır
Kusursuzluğu küçük şeyler oluşturur; ama kusursuzluk küçük bir şey değildir
Eğer farklı bir yönünüz yoksa bir farklılık oluşturun
Değişimin karşısındaki en önemli engel ise alışkanlıklardır
Yıldızlara uluşamayabilirsiniz; ama karanlık gecelerde size yolunuzu gösterir.
Hayalleri olmayan insanlar önlerini göremez.
Hep düşündüğümüz ama hiç söylemediklerimiz, hep söylediğimiz ama hiç düşünmediklerimiz.
Bir kurumu ayakta ve bir arada tutan şey felsefesidir, felsefesi olan kurumları yıkamazsınız. O yüzden Hitler 2.dünya savaşına girmeden önce filozofları ülkeden sürer ve kitapları yakar
Hedeflerin sık sık değiştiği,ufka bakmayan popülist devlet adamları, hırsız politikacılar, rüşvete bulanmış bir bürokrasinin içinde ayakta kalmanın tek yolu;aynı hedefe yönlenmiş bir ekibi oluşturan yetkin ve inanmış bireyleri bir araya getirmek
Yolcu ağacın altında oturan yaşlı adama sormuş:
Amca karşıdaki köye kaç saatte giderim?
!..
Yolcu bir daha sormuş:
Amca karşıdaki köye kaç saatte giderim?
Yaşlı adam yine cevap vermemiş. Yolcu heralde sağır diye düşünerek yürümeye başlamış. Yaşlı adam arkasından,
Dört saat! diye seslenmiş.
Yolcu şaşkına dönmüş,
Peki amca niye biraz önce cevap vermedin?
Oğlum ben senin yürüyüş hızını bilmeden ne kadar zamanda gideceğini nasıl bileyim? demiş.
Hayalleri olmayan insanlar önlerini göremez
İlgililerin bilgisiz, bilgililerinise ilgisiz olduğu bir ülkede bilgi ve nitelik fazlasıyla önem kazanır.
İnanç görünmeyene inanmaktir, eğer görünmeyene inanıyorsanız başkalarının görmedikleirni görebilirsiniz.
Onlara hayal güçlerini yok ederek öğretim verin ki akıllarındaki yönelimleri fark etmesinler.
“Yatın” diyelim yaysınlar, “Kalkın” diyelim kalksınlar!
İnanç görünmeyene inanmaktır, eğer görünmeyene inanıyorsanız başkalarının görmediklerini görebilirsiniz.
İlgililerin bilgisiz, bilgililerin ise ilgisiz olduğu bir ülkede bilgi ve nitelik fazlasıyla önem kazanır.
Bugüne kadar iş yaşamında başarıya çıkan bir asansöre rastlamadım, mutlaka merdivenlerden tırmanmak zorundasınız.
Yıldızlara ulaşamayabilirsiniz; ama karanlık gecelerde size yolunuzu yıldızlar gösterir
Bundan bin beş yüz yıl kadar önce Eski Roma’da at arabalarında, tekerleğe bağlı dönen üst üste iki kutu varmış. Üstteki kutunun altında, alttaki kutunun ise üstünde birer delik bulunurmuş. Üstteki kutu çakıl taşıyla dolu olurmuş. Araba hareket ettiğinde üstteki kutu döner, delikler üst üste gelince bir taş alttaki kutuya düşermiş, gidilecek yere gidildiğinde alttaki kutu açılır, içindeki çakıl taşı kadar ücret arabacıya ödenirmiş.
Hayatta karşınıza çıkan fırsatları sakın değerlendirmeyin, iyi olduğunuz konuda çalışın. Bill Gates

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir