Osho kitaplarından İnsan Olma Yolculuğu kitap alıntıları sizlerle…
İnsan Olma Yolculuğu Kitap Alıntıları
Gerçek şair şiirine hayat verir.
İnsanlar yok yere sorun yaratarak yaşamayı sürdürürler. Binlerce insanla sorunları hakkında konuştum ve henüz gerçek bir sorunla karşılaşmadım! Sorunların hepsi saçmalık, onları sen yaratırsın. Çünkü sorunlar olmadan kendini boş hissedersin. sonra yapacak bir şey, üzerine tartışacak bir konu, gidecek bir yer yoktur. İnsanlar bir gurudan diğerine, bir uzmandan ötekine, bir psikanalistten diğerine, bir destek grubundan diğerine giderler, çünkü gitmezlerse kendilerini boşlukta hissederler ve ansızın hayat onlara anlamsız gelmeye başlar. Sen hayatın büyük bir çaba, bir büyüme olduğunu hissedebilmek için sorunlar yaratırsın ve sıkı mücadele etmen gerekir.
Sevilmek istiyorsan sev.
Seni sen dışında kimse göremez.
Çünkü diğerleri yalnızca senin dış kenarını görebilir, seni değil
Çünkü diğerleri yalnızca senin dış kenarını görebilir, seni değil
Durma, çünkü durursan acının farkına varırsın yara tekrar açılmaya başlar.
Mevcut anın içinde yaşa, geçmiş ve gelecek olmasın.
Bütünüyle burada ol.
Bütünüyle burada ol.
Ben kendimi suyun akışına bıraktım.
Tanrı içsel boşluktadır, çünkü Tanrı mutlak bilinçtir.
İnsan kısmı bilinçtir.
İnsan kısmı bilinçtir.
Öyleyse kimim ben ?
Rüya gören bir kelebek mi, rüya gören Chuang Tzu mu ?
Rüya gören bir kelebek mi, rüya gören Chuang Tzu mu ?
Memnuniyet tüm arzulardan vazgeçildiği anda yaşanır.
Açmasına izin verilmeyen tohum yüreğe batan bir dikene dönüşür.
Kendi hayatınla baş edebilirsen bu yeterli; gelecek onunla şekillenecek. Yarın bugünden doğacak. Bugün yaptığın her şey yarınını yaratacak.
Seni sen dışında kimse göremez.
Çünkü diğerleri yalnızca senin dış kenarını görebilir, seni değil.
Çünkü diğerleri yalnızca senin dış kenarını görebilir, seni değil.
–
Hayat küçük şeylerden oluşur ve sen farkındalığın, uyanıklığın, temkinliğinle her küçük şeyi güzel bir eyleme dönüştürmek zorundasın.
O zaman olağan şeyler olağanüstü olabilir.
Hayat küçük şeylerden oluşur ve sen farkındalığın, uyanıklığın, temkinliğinle her küçük şeyi güzel bir eyleme dönüştürmek zorundasın.
O zaman olağan şeyler olağanüstü olabilir.
Unut onu, bakma ona.
Sanki orada yokmuş gibi.
Orada olmadığına inan.
Sanki orada yokmuş gibi.
Orada olmadığına inan.
Mutlu veya mutsuz olmanın senin kararın olduğuna karar verdiğin gün, hayatının dizginlerini ellerine almış olursun.
Acı, mutsuzluk, perişanlık, bunların hepsi senden ayrıdır; bu yüzden gelir ve giderler. Sebepler vardır ve sebepler ortadan kaldırıldığında onlarda kaybolur. Çoğunlukla onlar senin eserindir.
Bir karınca öldürmüştür belki ve bir fil öldürdüğünü düşünür. Abartır, çünkü küçük bir suç işlemek egoyu tatmin etmez.
bir egoist hep mutsuzdur, çünkü mutlu olmak için insan sahip olduğuyla mutlu olmak zorundadır.
Mutsuzluk seni özel kılar. Mutsuzluk seni egoist yapar. Mutlu bir insan kıyasla, mutsuz bir insanın daha yoğun bir egosu vardır. Mutlu bir insanın egosu olamaz, çünkü insan ancak ego olmadığında mutlu olabilir. Ne kadar egosuz, o kadar mutlu; ne kadar mutlu, o kadar egosuz.
Mutlu olduğunda sıradan olursun, çünkü mutlu olmak doğal olmaktır sadece. Mutsuz olmak sıra dışı olmaktır. Mutlu olmanın hiçbir özel tarafı yoktur.
Belki gökyüzünün bile sınırı vardır, ama aydınlanma sınır tanımaz.
Mutlu veya mutsuz olmanın senin kararın olduğuna karar verdiğin gün, hayatının dizginlerini ellerine almış olursun.
Sevilmek istiyorsan sev! Çünkü verdiğin her şey sana geri döner. Sevilmek istiyorsan, sevilmek isteğini unut, sevgi binbir yoldan sana gelecektir. Hayat yansıtır, hayat yankılar, hayat senin hayata verdiğin her şeyi geri getirir. O yüzden sevilmek istiyorsan, istemeyi ve sevilmeyi unut – o zaman sorun bu değildir. Kural basittir: Sev.
Sorun ne kadar büyük olursa mücadele o kadar büyük olur ve mücadeleyle birlikte egon da güçlenir. Sorunları sen yaratırsın. Sorun diye bir şey yoktur.
Öyleyse kimim ben? Rüya gören bir kelebek mi, rüya gören Chuang Tzu mu?
Hayat yalnızca korkusuzsan mümkündür. Hayat yalnızca sevgiyle mümkündür, korkuyla değil. Ve ölüm, korku yaratır.
Gördüğun ağaç ol, baktığın bulut ol sonunda yavaş yavaş ölüme gülmeye başlayacaksın.
Doğadan ne kadar uzaklaşırsan, mutluluktan o kadar uzaklaşırsın.
Para kullanılacak bir şeydir, tapılacak bir şey değil.
Ben kendimi suyun akışına bıraktım,akıntı nereye giderse ben de oraya gidiyorum.Neyse ki tüm akıntılar sonunda okyanusa ulaşır.
Seni sen dışında kimse göremez, çünkü diğerleri yalnızca senin dış kenarını görebilir, seni değil.
Herkes gençken hayat doludur; gençlik tüm enerjinin zirvede olduğu dönemdir. Ama gençlik aynı zamanda göz açıp kapayıncaya kadar geçen bir fenomendir
Öyleyse kimim ben? Rüya gören bir kelebek mi, rüya gören Chuang Tzu mu?