H. P. Lovecraft kitaplarından Innsmouth’un Üzerindeki Gölge kitap alıntıları sizlerle…
Innsmouth’un Üzerindeki Gölge Kitap Alıntıları
Korkutucu bir etkinin beni sağlıklı yaşamın mantıklı dünyasından yavaşça çekip çıkarmaya ve siyahlığın, yabancılığın adlandırılamaz boşluklarına atmaya çalıştığını hissediyordum; ve bu sürecin üzerimdeki etkisi ağır oluyordu.
Bu yeryüzünde yaşamdan bana kalan her şeyin, iç huzurumun ve Doğa’yla insan zihninin uyumuna duyduğum güvenin tamamen sona erişiydi bu.
Delilik nerede sona erer ve gerçeklik nerede başlar ?
“ yüzüyse Yunan tragedyalarına uygun bir korku maskesiydi.”
Dünyayı küçümsüyorlardı, sanki daha iyi varlık boyutlarına gidebiliyorlarmış gibi.
Eğitimli insanların gözünde Innsmouth sadece toplumsal yozlaşmanın aşırı bir örneğiydi besbelli.
Sırf anlatmanın bile akıl sağlığıma duyduğum güveni tazelememe, yalnızca bulaşıcı bir kâbus halüsinasyonuna yenik düşen ilk kişi olmadığımı düşünerek kendimi rahatlatmama faydası oluyor. Korkunç bir adım atıp atmama konusunda karar vermeme de faydası oluyor.
Delilik nerede sona erer ve gerçeklik nerede başlar?
Kilise bodrumunun kapısı açıktı ve içerinin karanlığını dikdörtgen şeklinde sergiliyordu. Ben bakarken, o karanlık dikdörtgenin içinden bir nesne geçti veya geçmiş gibi geldi; anlık bir kabus fikri beynimi dağladı ve analiz ettiğimde kabussu tek bir yönünü bile bulamayışım onu iyice delirtici kıldı.
Korkutucu bir etkinin beni sağlıklı yaşamın mantıklı dünyasından yavaşça çekip çıkarmaya ve siyahlığın, yabancılığın adlandırılamaz boşluklarına atmaya çalıştığını hissediyordum; ve bu sürecin üzerimdeki etkisi ağır oluyordu.
yüzüyse Yunan tragedyalarına uygun bir korku maskesiydi.
Ölümü çağrıştıran, tümsekleri balık gözünü andıran böyle bomboş, sonu gelmez yollar görmek ve örümcek ağlarına, anılara ve fatih solucana terk edilmiş, birbiriyle bağlantılı, karanlık, kasvetli odaları düşünmek insanın içinde en sağlam felsefenin bile dağıtamayacağı, eski çağdan kalma tiksinti ve korkular uyandırır.
Dünyayı küçümsüyorlardı, sanki daha iyi varlık boyutlarına gidebiliyorlarmış gibi.
Delilik nerede biter, nerede başlar hakikat? En son kapıldığım korkunun sırf yanılsama olması mümkün mü?
Derinlerde yaşayanlar asla yok edilemezmiş .
Son korkumun bile sadece yanılsama olması mümkün mü ?
Delilik nerede sona erer ve gerçeklik nerede başlar ?
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Delilik nerede sona erer ve gerçeklik nerede başlar?
Dünyayı küçümsüyorlardı, sanki daha iyi varlık boyutlarına gidebiliyorlarmış gibi.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Ama insanların onu yabancı bulmasının sebebini anlayabiliyordum. Ben şahsen yabancı yerine biyolojik dejenerasyon terimini kullanmayı yeğlerdim.
Eğitimli insanların gözünde Innsmouth sadece toplumsal yozlaşmanın aşırı bir örneğiydi besbelli.
Pek çok şey onlara ağızlarını sıkı tutmayı öğretmişti ve şimdi onlara baskı yapmaya gerek yoktu.
Delilik nerede sona erer ve gerçeklik nerede başlar?
Sırf anlatmanın bile akıl sağlığıma duyduğum güveni tazelememe, yalnızca bulaşıcı bir kâbus halüsinasyonuna yenik düşen ilk kişi olmadığımı düşünerek kendimi rahatlatmama faydası oluyor. Korkunç bir adım atıp atmama konusunda karar vermeme de faydası oluyor.
Bu yeryüzünde yaşamdan bana kalan her şeyin, iç huzurumun ve Doğa’yla insan zihninin uyumuna duyduğum güvenin tamamen sona erişiydi bu.
Delilik nerede sona erer ve gerçeklik nerede başlar?
“ ‘Innsmouthlu tipi’ kan bağından çok bir hastalığın göstergesi değil idiyse tabii, ki aksi takdirde bu bölgenin daha ilerlemiş vakalarını barındırdığı söylenebilirdi.”
“Komşularını kendisinden böylesine nefret ettirmeyi başaran bir kasaba en azından oldukça sıradışı olmalı ve bir turistin ilgisini hak ediyordur diye düşündüm.”
Delilik nerede sona erer ve gerçeklik nerede başlar?
Delilik nerede biter, nerede başlar hakikat?
“Eğitimli insanların gözünde Innsmouth sadece toplumsal yozlaşmanın aşırı bir örneğiydi besbelli.”
“Delilik nerede sona erer ve gerçeklik nerede başlar?”
Delilik nerede sona erer ve gerçeklik nerede başlar?
Nihayetinde, en tuhaf ve çılgınca efsanelerin çoğu aslında gerçeğe dayalı sembol ya da alegorilerdir yalnızca.
“Delilik nerede sona erer ve gerçeklik nerede başlar?Son korkumun bile sadece yanılsama olması mümkün mü?”
Innsmouth’a giden otobüse sakın binme
Böyle yerlerin tuhaf özellikleri vardır ve çılgınca efsanelerin mirası, leş gibi kokmakla lanetlenmiş o ölü sokaklarda, birbirine yakın olan çürük çatılarla harap çan kulelerinin arasında birden fazla insanın hayal gücünü etkilemiş olabilir.
1846’daki büyük salgından önceydi. Sorunun ne olduğu asla tam olarak anlaşılmadı, ama herhalde gemiciler tarafından Çin gibi bir yerden taşınan yabancı bir hastalıktı. Çok şiddetli bir salgın olduğu kesin -bu yüzden ayaklanmalar çıktı ve kasaba dışında asla bilinmediğine inandığım, dehşet verici şeyler yapıldı-; salgın geçtiğinde kasaba korkunç haldeydi.
Ölümü çağrıştıran, tümsekleri balık gözünü andıran böyle bomboş, sonu gelmez yollar görmek ve örümcek ağlarına, anılara ve fatih solucana terk edilmiş, birbirleriyle bağlantılı, karanlık, kasvetli adaları düşünmek insanın içinde en sağlam felsefenin bile dağıtamayacağı, eski çağlardan kalma tiksinti ve korkular uyandırır.
Bir süre sonra, merdivenler ve koridorlardan ara ara sanki birileri yürüyormuş gibi gıcırtılar geldiğini duyunca, diğer odalar dolmaya mı başlıyor diye merak ettim. Ama hiç insan sesi yoktu, o gıcırtıları da sanki gizlice yürüyen birileri çıkarıyordu. Bu hoşuma gitmedi ve uyumaya çalışıp çalışmamakla kararsız kaldım.
Hayır, kendimi vurmamalıyım. Kendimi vurayım diye yaratılmış olamam.
Nedense bu insanlar kasvetli binalardan daha huzursuz edici geldi; neredeyse her birinin yüz ve hareketlerinde tanımlayamadığım ve anlayamadığım, içgüdüsel bir şekilde beni rahatsız eden tuhaflıklar vardı.
Buralıların sözlerine pek itibar etmemelisiniz. Beş kuruş verseniz konuşturamazsınız, ama bir de başladılar mı on kuruşa susturamazsınız.
En tuhaf ve en çılgın efsaneler, hakikatlere dayanan semboller ya da alegorilerdir.
Delilik nerede sona erer ve gerçeklik nerede başlar?
Nedense bu insanlar kasvetli binalardan daha huzursuz edici geldi; neredeyse her birinin yüz ve hareketlerinde tanımlayamadığım ve anlayamadığım, içgüdüsel bir şekilde beni rahatsız eden tuhaflıklar vardı.
Eğitimli insanların gözünde Innsmouth sadece toplumsal yozlaşmanın aşırı bir örneğiydi besbelli.
Delilik nerede sona erer ve gerçeklik nerede başlar?
Hayır, kendimi vurmamalıyım. Kendimi vurayım diye yaratılmış olamam.
Bu sessiz yabancılık ve ölüm şehrinde kaçamaklık ve gizlilik hakim gibi görünüyordu.
Ölümü çağrıştıran, tümsekleri balık gözünü andıran böyle bomboş, sonu gelmez yollar görmek ve örümcek ağlarına, anılara ve fatih solucana terk edilmiş, birbirleriyle bağlantılı, karanlık, kasvetli adaları düşünmek insanın içinde en sağlam felsefenin bile dağıtamayacağı, eski çağlardan kalma tiksinti ve korkular uyandırır.
Innsmouth’a giden otobüse sakın binme
Delilik nerede son erer ve gerçeklik nerede başlar?
Bir adam kesinlikle maymunsu bir şekilde yürüyor, uzun kolları sık sık yere değiyordu; bir başkasıysa -cüppeli ve taçlıydı- neredeyse zıplayarak ilerliyordu sanki.
Bir süre sonra, merdivenler ve koridorlardan ara ara sanki birileri yürüyormuş gibi gıcırtılar geldiğini duyunca, diğer odalar dolmaya mı başlıyor diye merak ettim. Ama hiç insan sesi yoktu, o gıcırtıları da sanki gizlice yürüyen birileri çıkarıyordu. Bu hoşuma gitmedi ve uyumaya çalışıp çalışmamakla kararsız kaldım.
Yüzeye çıkıp da insanoğlunun soyunu tüketmemeyi yeğliyorlardı.
En tuhaf ve çılgınca efsanelerin çoğu aslında gerçeğe dayalı sembol ya da alegorilerdir yalnızca.
Dünyayı kücümsüyorlardi, sanki daha iyi varlık boyutlarına gidebiliyorlarmis gibi.
Delilik nerede sona erer, gerçeklik nerede başlar?
Nihayetinde, en tuhaf ve çılgınca efsanelerin çoğu aslında gerçeğe dayalı sembol ya da alegorilerdir yalnızca.
Delilik nerede sona erer ve gerçeklik nerede başlar?
En tuhaf ve en çılgın efsaneler, hakikatlere dayanan semboller ya da alegorilerdir.
Buralıların sözlerine pek itibar etmemelisiniz. Beş kuruş verseniz konuşturamazsınız, ama bir de başladılar mı on kuruşa susturamazsınız.
Delilik nerede biter, nerede başlar hakikat?
Delilik nerede sona erer ve gerçeklik nerede başlar? Son korkumun bile sadece yanılsama olması mümkün mü?
Delilik nerede sona erer ve gerçeklik nerede başlar?
Nihayetinde, en tuhaf ve çılgınca efsanelerin çoğu aslında gerçeğe dayalı sembol ya da alegorilerdir yalnızca
Hayır, kendimi vurmamalıyım. Kendimi vurayım diye yaratılmış olamam.
Delilik nerede biter, nerede başlar hakikat?
Ne de olsa, en tuhaf ve en çılgın efsaneler, hakikatlere dayanan semboller ya da alegorilerdir
Delilik nerede sona erer ve
gerçeklik nerede başlar?
gerçeklik nerede başlar?