İçeriğe geç

İnce Memed 2 Kitap Alıntıları – Yaşar Kemal

Yaşar Kemal kitaplarından İnce Memed 2 kitap alıntıları sizlerle…

İnce Memed 2 Kitap Alıntıları

Bu dünya böyledir, diyordu. Sular hendeğine dolar. İnsanlar doğar ölür, gün doğar batar. Ağaçlar büyür çürür. Sular akar, bulut ağar. Ağayı öldürürsün, ağa gelir yerine. Bir daha öldürürsün, bir daha gelir.
İnsanoğlu bir karanlıktan geliyor, bir karanlığa doğru gidiyor. Ama nereden gelip nereye gideceğini hep unutuyor. Bir defa geldim, bari tadını çıkarayım demiyor.
Kurt kocayınca köpeklerin maskarası olmuyor, kurt kocayınca köpekleşiyor.
Yiğidin anası çabuk ağlar! Yiğidin anası
Bu iki yaşlı insanın kurdukları dünya sonsuz bir sevgi, bir hoşgörü dünyasıydı. ..Bütün insanlar böyle olsalar, diye geçirdi içinden. Bütün insanlar böyle Kim bilir ne güzel olurdu şu dünya, şu insanoğlu!
İnsan olmak başka iş, insanlık başka iş.
“Hiç kimse hiçbir şey anlamıyor. Bu insanlar zaten bu kadar ah­mak olmasalardı, bu dünya bu kadar ahmak olmazdı.”
“Yusufu kuyudan çıkaran Mevlâ, hiçbir zaman iyi kullarını darda koymaz.”
Ya bana bir çıkış yolu göster,ya da öldür beni yarabbi.Beni içine attığın bu cehenneme dayanamıyorum.Çatlayacağım.
Güzellerin talihi güzel olmaz.
dinler miyim, serde gençlik var.
ben de dağlara düştüm. ölümün ardınca yürüyorum.
Bu dünya böyledir, diyordu. Sular hendeğine dolar. İnsanlar doğar ölür, gün doğar batar. Ağaçlar büyür çürür. Sular akar, bulut ağar. Ağayı öldürürsün, ağa gelir yerine. Bir daha öldürürsün, bir daha gelir.
amma cesur insan, dedi. deli mi?
asım çavuş güldü:
çok akıllı.
zulme karşı koymamak kafirliktir, diyordu. çocuğunun rızkını, baba yurdunu korumamak, bırakıp gurbet gurbet ellere düşmek kafirliktir. zulme karşı koymamak, daima ortak olmaktır. korkmak korkudan dolayı yılmak kafirliktir.
“Bir insan ne ka­dar yürekliyse, o kadar korkaktır. Ya da bir insan ne kadar kor­kaksa o kadar yüreklidir. Bunun böyle olduğunu bir insan an­cak seksenine gelince anlar.”
Hayat savaş değilse hiçbir şey değildir. Toprak savaşıysa, savaşların en kutsalıdır. İnsanoğlu bu dünya­da bir de savaşmıyorsa, ne işe yarar? Ottan çöpten ne farkı olur?
Zulme karşı koymamak zalime ortak olmaktır. Korkmak, korkudan dolayı yılmak kafirliktir.
Bu dünya böyledir, diyordu. Sular hendeğine dolar. İnsanlar doğar, ölür, gün doğar batar. Ağaçlar büyür çürür. Sular akar, bulut ağar. Ağayı öldürürsün, ağa gelir yerine. Bir daha öldürürsün, bir daha gelir.
Hiç böyle güzel bir su, hiç böyle doğan güneş, hiç böyle bir gökyüzü görmemişti. Hiç böyle bir dünyaya doğmamıştı. Bütün dünya bir dost kıvancı içinde kaynaşıyordu. Pul pul bir sevinç yağıyordu dünyanın üstüne.
Demir olsam çürürdüm, toprak oldum dayandım.
( ) insanoğlu bu, belli olmaz ki
Gözleri açılmış köylülerle savaşmak çok daha zordu,
İnsan hiç güvenir mi?
Kurt kocayınca köpeklere oyuncak olmaz.
Kurt kocayınca köpek oluyormuş.
Bir insan ne kadar yürekliyse, o kadar korkaktır. Ya da bir insan ne kadar korkaksa o kadar yüreklidir. Bunun böyle olduğunu bir insan ancak seksenine gelince anlar.
Allah kulu kul yaratmış, kulu kimseye kul yaratmamış.
Kaç geceyi gördün sabaha varmamış?
İnsan olmak Kamer Ana, insan olmak. Her işin başı bu. Korkudur insanı alçaktan, insanlıktan çıkaran.
Umut ettikleri hiçbir şey yoktu. Umut edememenin boşluğundaydılar.
İnsan olmak başka iş,insanlık başka iş.
Demir olsam çürürdüm, toprak oldum dayandım.
Demir olsam çürürdüm, toprak oldum dayandım.
Kurt kocayınca köpeklerin maskarası olmuyor, kurt kocayınca köpekleşiyor.
Şu insanlar ne ahmak insanlardı. Anlatıyor anlatıyor, anlamıyorlardı.
Allah birdir ama, kapısı bin
Dünyada cehennemden hiç çıkmayacak, ebedi
yanacak bir yaratık, yılmış adamdır. Allahın en edna kulu
korkmuş adamdır, korkmuş adam insanlığın yüz karasıdır
Yorma kendini Koca Osman, sen bu sırrı şimdilik kimseye
söylemeyeceksin. Sen bu sırrını kendi gözünden bile esirgiyorsun. Yorma kendini.
Yiğidin anası çabuk ağlar.
Bir daha ömrü boyunca bu tatta bir kahve içmeyecekti. ..Ömrü boyunca bu kahvenin tadını duyacaktı, her kahve içişinde bu kahveyi arayacaktı. Her kahveyi bu tada varmak için içecekti.
Ölüm gelirken nasıl gelecekti, bir karanlık mıydı ölüm, nasıl bir karanlıktı? Uyku gibi mi? Çok mu sızlardı ölüm yarası?
Dünyada boş olan, işe yaramaz olan hiçbir şey yok, dedi. Uğraşmak haktır. Savaşmak haktır. Dövüşmek, boş olmaz, haktır.
Kendi kendini çoktan ölüme mahkûm etmişti.
bir karanlık mıydı ölüm, nasıl bir karanlıktı? Uyku gibi mi? Çok mu sızlardı ölüm yarası?
Şimdi ben gideyim de şu Vayvaydan, şu senin güzel gözlerinin intikamını alayım.
Küskün karanlıklarına da gittikçe gömülüyorlar, vurdumduymaz, hiçbir şeyle ilgilenmeden, gülmeden ağlamadan, öfkelenmeden, sevinmeden bir tuhaf havanın içinde yuvarlanıp gidiyorlardı. Umut ettikleri hiçbir şey yoktu. Umut edememenin boşluğundaydılar.
Güz geldi çattı..
Şu olan bitenlere demir olsam dayanamazdım, erirdim, çürürdüm. Taş oldum da dayandım.
Bu iki yaşlı insanın kurdukları dünya sonsuz bir sevgi, bir hoşgörü dünyasıydı.. Bütün insanlar böyle olsalar, diye geçirdi içinden. Bütün insanlar böyle Kim bilir ne güzel olurdu şu dünya, şu insanoğlu!
İnsanın yükte hafif pahada ağırı bizim oğlan. Umudumuz ışığımız. Dağlarda yemek bulamamış ki fıkaram boy atsın
Demek sen İnce Memedsin..
Gözüm yalan söylemiyor, öyle mi? Kulağım yalan söylemiyor, öyle mi?
Herkesin başında iyi kötü bir sevdası vardır, herkesin bir tutkusu vardır.
Duramıyorum Ana… Duramıyorum. Bana yardım et Ana, başıma da hiç böylesi gelmediydi…!

Kamer Ana güldü:

Hep böyle olur dedi. Bu işin sağlamı adamı yerinde durdurmaz. Hep böyle olur. Adamın kanını yakar..!

Küskün karanlıklarına da gittikçe gömülüyorlar, vurdumduymaz, hiçbir şeyle ilgilenmeden, gülmeden ağlamadan, öfkelenmeden, sevinmeden bir tuhaf havanın içinde yuvarlanıp gidiyorlardı. Umut ettikleri hiçbir şey yoktu. Umut edememenin boşluğundaydılar.
Köylü milleti ne kadar korkaksa, o kadar yiğittir. Yeter ki sırtını dayayacak bir şey bulsun, çavdar sapı da olsa olur. Eden bulur..!
Köylü milleti ne kadar korkaksa, o kadar yiğittir..!
Gökyüzüne çivi çakmaktan vazgeçelim.
Ne hatır biliyorsunuz, ne gönül! Ne insanlık biliyorsunuz, ne kardeşlik!
Umut ettikleri hiçbir şey yoktu. Umut edememenin boşluğundaydılar.
Düş içinde dolanıyorum. Düş içinde. Bir türlü benim, ben olduğuma inanamıyorum.
İnsan hep kendisini yürekli sanır. İçine bir korku düşünce de
bunu olağan saymaz. Kahrından ölür, delirir. Neden korkuyorum diye, aklını oynatır. Korku insanoğlunun yüreğine işlemiştir, bunu bilmez. İnsanoğlu salt korkudur, bunu bilmez.
İnsan olmak başka iş, insanlık başka iş.
Bir ağaç ne kadar ulu, ne kadar güçlü, ne kadar sağlam olursa olsun, onu toprağından çıkaracak olursanız kurur.
Dünyada boş olan, işe yaramaz olan hiçbir şey yok, dedi. Uğraşmak haktır. Savaşmak haktır. Dövüşmek, boş olmaz, haktır, dedi.
Bu başlangıç daha. Daha neler gelecek başımıza. Daha neler, neler, neler de neler!
Demir olsam çürürdüm , toprak oldum dayandım
İnsanlar kocadıkça nekes olurlar zaten
Zulme karşı koymamak kafirliktir
Zulme karşı koymamak zalime ortak olmaktır. Korkmak, korkudan dolayı yılmak kafirliktir.
Çoçukluğu geçti hayal meyal gözlerinin önünden.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir