İçeriğe geç

İmanın Psikolojik Yapısı Kitap Alıntıları – Hülya Alper

Hülya Alper kitaplarından İmanın Psikolojik Yapısı kitap alıntıları sizlerle…

İmanın Psikolojik Yapısı Kitap Alıntıları

&“&”

Victor Frankl’ın vurguladığı gibi İnsan koşullardan özgür değildir. Ama bu koşullar konusunda tavır almakta özgürdür. Koşullar onu tam anlamıyla şartlandırmaz."
İnsan, insan olma hasebiyle hatadan ari olamaz.
Neyi gördüğümüz nasıl baktığımıza ve bakışı yapanın kim olduğuna bağlıdır "
… Zira yeni bir malumat sahibi olmadan, yeni bir zihinsel yapılanmaya gidilemeyeceği açıktır.
Kişide korku ve ümit hali dengeli bir durumda olmalıdır. Korkunun ağır basması kulu ümitsizliğe sevk ederken ümidin ağır basması da dünya hayatında gevşekliğe sevk eder.
Bu hal uçan bir kuşun kanatlarına benzetilmiştir. Kanatlar düz olduğunda kuş da düz olur ve rahat uçar. Kanatlardan biri baskın gelirse kuş dengesini kaybeder. İkisinin birden yok olma durumu kuşun düşmesi demektir ki Ölümdür.
İnsanın iman hayatı da böyledir. Kişi ne akıbetinden tamamen ümitsizliğe düşmeli ne de Allah’ ın rahmetine olan güveni taatleri terk sonucunu doğurmalıdır. Kişide bu iki duygu da yoksa bu imanın yokluğu demektir.
En am suresinde şöyle buyurulur: ….Ama Rabbinin bazı ayetleri geldiği gün daha önce inanmamış ya da imanında bir hayır kazanmamış olan kimseye, artık inanması fayda sağlamaz. De ki: Bekleyin, biz de beklemdktryiz. " Yine Kur an da Hz. Musa yı yalanlayıp onunla şiddetli mücadele eden Firavun un tam boğulma anında iman ettiğini söylemesinin de geçersiz sayılması aynı sebeple, imanın gaybi vasfını kaybetmesiyle irtibatlı bir durumdur.
İman, gaybi alan üzerine bina edilmekte, insanın gayb ile ilişkisi iman yoluyla sağlanmakta, iman gaybi olana yönelik olarak, gayba olmaktadır. Nitekim Kur’an da müminlerin vasıfları belirtilirken gayba iman ettikleri belirtilerek (bakara 2/ 3), iman ile gayb arasındaki bağlantıya dikkat çekilmektedir.

Acaba imanın konusu gaybi oluş vasfını yitirdiği, bilgiye dönüştüğü bir durumda imandan bahsedilebilir mi?……

Sözlük manasından hareket edilecek olursa ateizm bir tanrı tanımayışı, dinlerin temelini oluşturan tanrıyı veya tanrıyı reddedişi ifade eder.
Türkçe’de ateizmin karşılığı olarak &‘dinsiz’ kelimesi kullanılır. Aslında &‘dinsiz’ kelimesi ateizmin sözlük karşılığı olmasa da dinlerin genelde bir tanrı varlığı temeli üzerine oturduğu gerçeği göz önüne alındığında, tanrı tanımazlık kişinin kendisini dinin sınırları dışında tutması manasına gelir. Ancak imanın olmadığı manasını içermez. &‘Dinsizlik de insan üzerinde din gibi fonksiyon icra edebilir.’
Zira dinsiz olan insan bir şeyin varoluşuna değil de olmayışına iman etmiştir. &‘İman etme ve imansız olma aklımızın kategorileştirmesidir. Aralarındaki içerik farkına bakılırsa, onların ayrı kategorilere konulması normaldir. Fakat, ortak nokta olan inanç yönelişine bakılırsa onların ikisi de aynı kategoriye girer.
Çünkü iman etmek bir şeye kayıtsız şartsız inanmak demektir. İmansız olmak da, iman eden kimsenin inandığı şeyin hakikat olmadığına inanmak demektir.’
Ancak bir inanç ruha hakim olur ve onda daimi hale gelirse, üstelik diğer bütün inançları geride bırakarak şahsiyetimize ve benliğimize tek başına hükmedebilirse iman olur."
İslam’ı kabul etmeyen birine &‘imansız’ denir. Bir hıristiyan toplumunda ise müslüman &‘imansız’ olarak nitelenir. Her ne kadar verilen örneklerde kişiye &‘imansız’ denilerek imanın yokluğu hükmü verilmişse de aslında burada imansızlık değil, hükmü veren kişiye göre iman olarak kabul edilen esasların reddi söz konusudur."
Allah’a iman eden kişinin başka bir koruyucuya ihtiyacı yoktur."
Neyi gördüğümüz nasıl baktığımıza ve bakışı yapanın kim olduğuna bağlıdır "

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir