Ahmet Türkben kitaplarından İmanın Güneş Yüzlü Çocukları kitap alıntıları sizlerle…
İmanın Güneş Yüzlü Çocukları Kitap Alıntıları
Çaresiz değilsin; çünkü iman en büyük imkandır; yeter ki yaşadığın gibi inanma, İnandığın gibi yaşamaya gayret et.
İman milyonlarca sıfırın önündeki 1 gibidir.
İyilik ve güzellik adına ne varsa ancak iman ile değer kazanır.
İmkansızlık , bu açıdan tüm hayırları değersizleştiren ve iyiliklerin içini boşaltan bir felakettir
İyilik ve güzellik adına ne varsa ancak iman ile değer kazanır.
İmkansızlık , bu açıdan tüm hayırları değersizleştiren ve iyiliklerin içini boşaltan bir felakettir
Bir şeyin azlığı, çokluğu veya rakamsal değeri onu değerli kılmaz. O şeye asıl değer kazandıran unsur, hayırlı ve faydalı olup olmadığıdır.
“Gerçek muhacir Allah’ın nehyettiklerini terk edendir.”
Matematik hesabıyla bir eksilme görülen zekat, iman matematiğiyle nefsi, malı temizleyen bereketlendiren bir ibadettir. Ve zekatta bir eksilme değil bir artış söz konusudur. Helal yoldan kazanılan az bir mal, haram yoldan gelecek çok maldan daha değerlidir. Oruç asla bir aç kalma ve diyet değildir. Bizatihi nefsimizi terbiye eden, takvamızı, Allah’a olan saygımızı bağlılığımızı güçlendiren, nimetin kıymetini bilmeye ve aç olan insanların halini anlamaya sevk eden bir disiplindir. Namaz, şekli hareketlerin çok ötesinde, her bir hareketi kulluğun farklı şekillerde ki tezahürüdür; hakkıyla eda edildiğinde çirkinliklere karşı koruyan manevi bir kalkan olur
İnternette sörf yapmaya karşın kitaplara yelken açmak
“Küçük insanlar heveslerini göre, büyük insanlar hedeflerine göre hareket eder.”
“Giremediğin gönül senin değildir.
Gönül yalnız gönül vermekle alınır, gönül istiyorsan, önce gönlünü vereceksin!”
|Hz.Ali
Gönül yalnız gönül vermekle alınır, gönül istiyorsan, önce gönlünü vereceksin!”
|Hz.Ali
Yazmak, hayata dokunmaktır.
Yazmak, kendi içindeki madeni bulmak.
Yazmak, kaybetmemek için kaydetmeyi tercih etmektir.
Yazmak, kendi içindeki madeni bulmak.
Yazmak, kaybetmemek için kaydetmeyi tercih etmektir.
Yazmak yol almaktır, hayatın ufuklarınca.
Yönelmek, aramak ve bulmaktır.
Yönelmek, aramak ve bulmaktır.
“Okumak bir insanı doldurur, konuşmak onu hazırlar, yazmak ise onu tam bir adam yapar.”
|Bacon
|Bacon
Düşün, üret ve paylaş
“Dünle beraber gitti cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”
|Mevlâna
Ne kadar söz varsa düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”
|Mevlâna
Kitaplar hazine dolu da olsa
Okumak olmadan bir yarar olmaz
Okumak olmadan bir yarar olmaz
Kitapsız kalan gönül, harabedir
Okumak olmadan gülizâr olmaz
Okumak olmadan insan var olmaz
Haydi gel bir daha arayalım.
Herkesin ve her şeyin uykuya durduğu bir vakitte.
Gürül gürül bardaktan boşanır gibi. Yeryüzünü ve gökyüzünü,
Dünyanın bu yüzünü ve öbür yüzünü
Geceyi ve gündüzü dolduran,
Yüreğimizi kuşatan
O kitaptan okunanı.
Herkesin ve her şeyin uykuya durduğu bir vakitte.
Gürül gürül bardaktan boşanır gibi. Yeryüzünü ve gökyüzünü,
Dünyanın bu yüzünü ve öbür yüzünü
Geceyi ve gündüzü dolduran,
Yüreğimizi kuşatan
O kitaptan okunanı.
|????? ?????ı?
“İyiyi arayan ruhun muhtaç olduğu asil dost,
hakikati seslenen kitaptır.”
|İmam-ı Rabbani
hakikati seslenen kitaptır.”
|İmam-ı Rabbani
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Başarılı bir insan olmaya çalışmayın, değerli bir insan olmaya çalışın. Başarılı bir insan, hayattan verdiğinden daha fazlasın alır; değerli bir insan ise, hayattan aldığından fazlasını verir.
|A. Einstein
|A. Einstein
Kardeşlik geniş yürekliliktir.
Kardeşlik sınır tanımaz.
Kardeşlik sınır tanımaz.
“Ayrılığa düşmeyin yoksa rüzgarınız gider ”
“Allah’ım, Yol boyunca, tarih boyunca başıboş bırakma bizi.”
|??ℎ?? ???????̆??
“Anladım işi, sanat Allah’ı aramakmış.”
Derdimiz, duamızdır.
Derdimiz, davamızdır.
Derdimiz, davamızdır.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Bulanlar, arayanlardır.
Yarınki Türkiye’nin kurucuları, yaşama zevkini birakıp yaşatma aşkına gönül verecek, sabırlı, azimli, lakin gösterişsiz ve nümayişsiz çalışan, ruh cephesinin maden işçileri olacaklardır. Bu ruh amelesinin ilk ve esaslı işi, insan yetiştirmektir.
|???????? ????̧?
Cemil Meriç’e kulak verelim: Televizyon, aylak, şuuru iğdiş edilmiş, hiçbir zaman okumak ve düşünmek alışkanlığı kazanmamış sokaktaki adam için icat edilmiş bir nevi afyondur. Bu korkunç tiryakilik, kurbanını batılılaştırmaz, batırır. Arada bir kabak çekirdeği nevinden bilgi kırıntıları, bu fikir temelinin aldatıcı tesellisidir.
“Ancak kendi kendisini yönetebilen akıllı insanlar özgürdür.”
|Horatius
Ne ki haz veriyor, ona karşı dikkatli olunmalı; ne ki ağır geliyor onun peşine düşülmelidir.
“Tevbe güzeldir ama gençlerde olursa daha güzeldir.”
Kalbine iyi bak kardeşim,
İyi bak kalbine!
İyi bak kalbine!
Okumaktan nasibin azaldığı bir dünyada kalbini Kitaptan asla ayırma!
Gençlik dönemi, bir sakınma duygusuyla ve takvayla geçirilmelidir.
“Küçük insanlar heveslerine göre, büyük insanlarsa hedeflerine göre hareket ederler.”
Dost ile hemdem ol, incitme sakın.
Müslüman, zarif insandır.
Çaresiz değilsin; çünkü iman, en büyük imkandır; yeter ki sen yaşadığın gibi inanma, inandığın gibi yaşamaya gayet et.
Zira insan kabalıktan kırılır.
Evet, her Müslüman gencin bir rüyası, bir sevdası, bir derdi ve davası olmalıdır.
Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi değildir; bütün bilinmeyenler, fethedilmeyenler, görünmeyenler
Bir takvim yaprağından bir saat akrebinde sana mesajlar gelir. Yazılan her kitap seni aramakta seni beklemektedir.
“İbadet eğer bir kuş olsaydı, şüphesiz onun kanatları namaz ve oruç olurdu.”
“Namaz, insanı kılar.”
Namaz temizler bizi bütün kirlerden.
Seni günaha yaklaştıranlara, kulluktan ve namazdan uzaklaştıranlara, dini yaşamaktan alıkoyanlara “Hayır!” diyebiliyor musun?
“Kim var?” çağrısına “Ben Varım!” deme vakti.
‘Kişi sevdiğiyle beraberdir’
Ekranlardan bize sunulanlar bizim için örnek olabilir mi?
Moda tipleri mi buldu yoksa ideal olanı mı?
Gerçek mi yoksa sahte miydi kahramanları?
Kendisini neye yaklaştırıp neyden uzaklaştırıyordu?
Rahmani mi yoksa şeytani miydi?
Gerçek mi yoksa sahte miydi kahramanları?
Kendisini neye yaklaştırıp neyden uzaklaştırıyordu?
Rahmani mi yoksa şeytani miydi?
Ayetler sende davranışa dönüşmeli, ete kemiğe bürünmeli, sen Kur’an ahlakıyla donanmalı, adeta canlı bir kitap gibi olmaya gayret etmelisin.
Hz. Ali’nin uyarısı bu konuda dikkate alınmalı: “Bilgisiz yapılan ibadette hayır yoktur; anlayış kazandırmayan ilimde hayır yoktur; tefekküre götürmeyen Kur’an okumakta hayır yoktur.”
Şüphesiz lafzın önemi kadar önemli olan bir başka husus ayet-i kerimelerin anlamıdır. Sadece lafza hürmet edip de manaya bigâne kalmak büyük bir eksikliktir. Her gün kıldığı namazlarda okuduğu kısa surelerin dahi anlamını öğrenme çabası göstermemek, bir Müslümana kusur ve ayıp olarak yeter.
İslam’ı yanlış temsil edenler, hidayete giden yolda bir engel olabilirler.
Günde beş vakit bedeni temizleyen bir ırmak gibi müminin yüreği de namazla temizleniyor.
Kur’an-ı Kerim gibi muazzam bir hazineye sahip olduğu halde ona yabancılaştırılan ve sadece lafzına sahip çıkan bir toplumun hal-i pürmelâlini Akif, Safahat’ında şöyle resmediyor:
“İbret olmaz bize, her gün okuruz ezber de! Yoksa, bir maksad aranmaz mı bu âyetlerde? Lâfzı muhkem yalınız, anlaşılan, Kur’ân’ın: Çünkü kaydında değil, hiçbirimiz ma’nânın: Ya açar Nazm-ı Celil’in, bakarız yaprağına; Yâhud üfler geçeriz bir ölünün toprağına. İnmemiştir hele Kur’an, bunu hakkıyle bilin, Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için!
“İbret olmaz bize, her gün okuruz ezber de! Yoksa, bir maksad aranmaz mı bu âyetlerde? Lâfzı muhkem yalınız, anlaşılan, Kur’ân’ın: Çünkü kaydında değil, hiçbirimiz ma’nânın: Ya açar Nazm-ı Celil’in, bakarız yaprağına; Yâhud üfler geçeriz bir ölünün toprağına. İnmemiştir hele Kur’an, bunu hakkıyle bilin, Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için!
Kur’an’ı sadece lafızdan ibaret görmek yaklaşımından sakınmak gerekir; zira Kur’an, sadece lafza indirgenen ve manadan uzak bir kitap değildir.
İşte tüm sorunların çözümü; dini doğru algılamak ve iki ana kaynak olan Kur’an ve sünnete gönülden bağlanmaktır.
Modern zamanda toplumda oluşturulmaya çalışılan din algısı; dini hayatın dışına iten ve ölüm sonrasına indirgeyen bir anlayıştır. Bu anlayış; ????? ?̈?????̈???’in belirttiği gibi yabancı terimlerle İslam’a bakmanın yol açtığı bir zihin sapmasıyla din adamı, dini ibadetlerimiz ve dini günler gibi ifadelerle dini, dünya işlerinden ve dünyadan ayrı gören bir telakkinin var olduğunu ve Müslümanların dinlerine Hristiyan kültürünün etkisinde baktıklarını göstermektedir.
Hayatımızda sorun olarak gördüğümüz her şeyin sebebi, dinin yasak çizgilerini ihlal edişimiz ve emirlerine uymayışımızdır.
Akıl sınırlı bir yapıda yaratılmıştır. Bu sınırlar maddi ve somut algılama düzeyindedir. Kalbin ise sınırları daha geniştir. Fıtrata yüklenen vicdani melekeler yoluyla vahiy bilgisine teslim olmakla sen fizik ötesine ve sonsuz ufuklara açılabilirsin. Ne sadece akıl, ne de sadece kalp; hem akıl hem de kalp diye bakmak en güzeli. Hissiyat ve fikriyat her ikisi de imana muhataptır. Akleden bir kalbe sahip olmaktır aslolan. Akılsız bir kalp olamayacağı gibi kalpsiz bir akıl da düşünülemez.
Amelsiz iman meyvesiz bir ağaç gibidir.
Bilginin marifete dönüşmesi için onun yaşanması ve hayatta tatbik edilmesi ile mümkündür.
Bilgi en güzel sermayedir. Bilgisiz kalan insan hem kendine hem de topluma değer kazandıramaz. Faydalı bilgi, gıda gibi besler aklı ve yüreği; ilaç gibi derman olur dertlere, çare olur, şifa verir, çözer tüm problemleri.
Hz. Ali imanı; kalp ile bilmek, lisan ile söylemek ve erkân ile amel etmektir, diye tanımlıyor.
“İman insanı insan eder, belki de insanı sultan eder.”
|???? ?????
“Vakitlerin en şereflisi olan gençlik çağını,
amellerin en faziletlisi olanlar için harcamalıdır.”
amellerin en faziletlisi olanlar için harcamalıdır.”
|?̇???-ı ???????
Özlediğimiz gençlik; sevda olup rüyalarımıza, dert ve dua olup dilimize ve gönlümüze uğramıyorsa;. Zamanda, mekanda ve hayatta onu aramamız nafiledir.
Biz bu gençliğe sevdalıyız, rüyalarımızda gördüğümüz, dua dilekçelerimizde sunduğumuz, yeni dönemin habercisi ve geleceğin muştusu olan gençliğe. Bir ilkbahar dirilişine sevdalıyız; kabul olmuş bir dua gibi, gerçekleşen bir rüya gibi bir gençliğe…
Bir bahar mevsimi gibidir gençlik; kiminin ardından yaz gelir, kiminden sonra kış.
“Şimdi siz taşıyorsunuz müjdenin kurşun yükünü,
Çatlayacak yalanın çelik kabuğu,
Sizin bahçenizde büyüyecek
İmanın güneş yüzlü çocuğu.”
Çatlayacak yalanın çelik kabuğu,
Sizin bahçenizde büyüyecek
İmanın güneş yüzlü çocuğu.”
“Allah’a dayan sa’ye sarıl hikmete râm ol.
Yol varsa budur bilmiyorum başka çıkar yol..”
Yol varsa budur bilmiyorum başka çıkar yol..”
İmanlı Genç, güvenilir olmalıdır. Diğer insanlar canları ve malları konusunda ondan endişe etmemeli, elinden ve dilinden kimse zarar görmemelidir.
“ Ecdadını zannetme ki asırlarca uyudu,
Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu?
Üç kıtada yer yer kanayan izleri şahid,
Dinlenmedi bir gün o büyük nesl-i Mücahid!”
Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu?
Üç kıtada yer yer kanayan izleri şahid,
Dinlenmedi bir gün o büyük nesl-i Mücahid!”