İçeriğe geç

İlla Edep Kitap Alıntıları – Muallim Naci

Muallim Naci kitaplarından İlla Edep kitap alıntıları sizlerle…

İlla Edep Kitap Alıntıları

Edep bir taç imiş nur u hüdadan giy o tacı kurtul her beladan
Hazreti Ömer (r.a): Selamet ve afiyet on kısım ise dokuzu sükûttur. buyurmuştur.
Lafın kısası, lisanı ve dili kontrol edememek, akıl kıtlığı ve fikir zayıflığından gelen bir illettir.
Saadetini inkâr etme! Hayır ve şerrin menbaı gizlidir. Hayatımızı suçlayacak kaynağın, nelerin ardından çıkacağını bilemeyiz.
Şeyh Sadî
Bir taraftan ateşe odun koyan olmazsa çabuk söndüğü gibi, nifak ve anlaşmazlık ateşi de harlayanı olmazsa çabucak söner.
Süleyman Aleyhisselâm
İnsanlar kıyafetleriyle karşılanır, ilmiyle ağırlanır, ahlâkıyla uğurlanır.
Hazret-i Süleyman Aleyhisselâm: Her kim ki, kendi nefsine ve kalbine hâkim ise ülkeler fetheden insandan daha büyüktür. buyurmuştur.
Hazret-i Süleyman Aleyhisselâm: Düşmanın aç ise ekmek, susuz ise su ver. Bu sebeple onun başına ateşler yağdırırsın. Cenâb-ı Hak onun mükâfâtını sana ihsan eder. buyurmuştur.
Lokman Aleyhisselâm oğluna şu nasihatte bulunmuştu: Ey oğul! İmandan sonra kazanacağın ilk şey iyi bir dost olsun. Çünkü iyi arkadaş hurma gibidir. Nasıl ki hurmanın gölgesinde otursan seni gölgelendirir, kestiğinde odunu işine yarar. Tatlı meyvesini yersin. İyi dost da böyledir. Hep sana faydalı olur.
Süleyman bin Abdülmelik der ki:
Nefis yemekler yedim, çok güzel elbiseler giydim. Güzel atlara bindim. Hep iyi ve güzel şeylerin tadını aldım. Lakin âlemde sadık bir dost gibi aziz ve leziz bir şey bulmadım. Her şeyin tadı bir süre sonra kayboldu, yalnız iyi bir dostun lezzeti baki kaldı.
Lokman Hekim (a.s.): Ey oğul, insanlar güzel sözleriyle övündüklerinde sen de güzel sükûtunla övün. demiştir.
Lokman Aleyhisselâm oğluna şu nasîhati vermiştir:
Ey yavrucuğum! Konuşmayıp susmaktan hiç pişman olma. Konuşmak gümüş ise susmak altındır. Ben, konuşmaktan pişmanlık duydum, fakat susmaktan hiç pişmanlık duymadım.
İnsanın kalbi, bir sandıktır. Dudakları, onun kilididir. Konuşması, anahtarıdır. İnsana lazım olan, o anahtarı korumaktır.
Ömer bin Abdülaziz (r.a.)
Hz.Ali: Yetim, annesi veya babası vefat eden değil, ilim ve edepten, fazilet ve kemâlden mahrum kalan kimsedir. buyurmuşlardır.
Her düşündüğünü söyleyen kişi, her söylediğini düşünmez.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
Siz şu altı şeyi yapacağınıza söz verin ben de sizin cennete girmenize kefil olayım: Konuştuğumuz zaman doğru söyleyin, verdiğiniz sözleri yerine getirin, size bir şey emanet edildiğinde riayet edin, namuslarınızı koruyun, gözlerinizi haramdan sakının ve ellerinizi haramdan koruyun. buyurmuştur.
Boş durmaktan, boşuna çalışmak evladır
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Hangi mesele de olursa olsun kendini bildiğinden fazla alim göstermeye çalışma!
Çünkü bu hal katmerli cahillik alametidir
İnsanın bilgisi ne kadar az ise bir şey hakkında karar vermesi o kadar çabuk olur
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Akılsızın biri, âlim Bir insanı kulaklarının uzunluğundan dolayı alaya alınca

-Âlim:

“Gerçi kulaklarımın bir insan için uzun olduğunu ben de itiraf ederim. Lâkin seninkiler de bir eşek için pek kısadır”
diye cevap vermiş. :))

Hükümdarın vezirlerinden biri huzura çıkarak:
Efendim! Bu gece rüyamda gördüm ki zatî şahaneniz ben denize kıymetli bir şey ihsan ediyordunuz, deyince

Hükümdar:

Bilmiyor musun ki âlimler indinde böyle rüyalara itibar olunmaz, diyerek karşılık vermiş

Her düşündüğünü söyleyen kişi, her söylediğini düşünmez
Yılanlar, havada uçuşan kuşların kondukları yüksek ağaçların başına kadar sürünerek ulaşabilirler. Bunun için bir takım liyakatsiz ve verimsiz insanların yükseldikleri mevkiilere Yükselemediğimiz için kederlenip üzülmemeliyiz
Yersiz masraflarınızı hayvanlara kadar genişletirsiniz.Onları güzelce beslersiniz. Halbuki bir ötede hemcinsiniz bulunan bir kişinin açlıktan öldüğünü görür de üzülmezsiniz. Acaba sizin gözünüzde onların hayvanlar kadar değeri yok mudur?
Kedilere köpeklere yemek, hatta kendi yediğiniz yemekten verirsiniz. Halbuki ötede hemcinsiniz olan birisinden bir lokma ekmeği niçin esirgersiniz?
Biliriz halimizi ukbada
Hoş geçinmek iyidir dünyada
Kimsenin aybını görüp kılma zinhar âşikar
Günde yüz bin aybın örterken Rabbü’l-âlemin
Her zaman açık olan bir ağız,içinde değerli bir şey bulunmayan kilitsiz bir sandığa benzer.
İmâm-ı Gazali Hazretlerine, ” İlimlerde bu mertebeye nasıl ulaştın? ” diye sual ettiklerinde: ”Bilmediğim şeyi sormaktan ar etmemekle ” cevabını vermiştir.
Sükut ve lisanı korumak, insanî olgunlukları meydana getiren özelliklerin en nadiri ve cenâb-ı hakkın insana bahşettiği en kıymetli hediyelerdendir.
İnsanın kalbi bir sandıktır. Dudakları onun kilididir. Konuşması, anahtarıdır. İnsana lazım olan, o anahtarı korumaktır.
Ömer Bin Abdülaziz (r.a.)
Dilin orucu, onu faydasız sözden men etmek, sadece faydalı şeyleri konuşmaktır.
Eski âlimler, ” vakitten daha sevgili ve kıymetli hiçbir şey yoktur. Bu yüzden vakit ve zamanı boşa kullanan müsrifleri sorumlu ve mahkûm etmek gerekir.”demiştir.
İyi düşünen insan .
Karanlıkta yürüyüp yolunu şaşırmaktan veya yoldan geri kalmaktansa,aydınlık olduğu kadar gidip ışığın bittiği yerde durmayı tercih eder.
Her hâl ve hareketimizde Cenâb-ı Hakk’ın huzurunda olduğumuzu düşünelim. Böylece ilahi ihsana münasip olmayan iş ve düşüncelerden uzak duralım.
İnsanlar kıyafetiyle karşılanır, ilmiyle ağırlanır, ahlâkıyla uğurlanır.
Rasûlullah Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)şöyle buyurdular. Vakûr,ağırbaşlı, yumuşak huylu, insanlara yakınlık ve kolaylık gösteren her mümine cehennem haram olur.
Güzel ahlâk en iyi arkadaştır.
Hikmetli söz
İşlerin akıbetini, fayda ve zararlarını düşünüp, tedbir almak gibi akıl yoktur.
Hadîs-î Şerîf/Sünen-i İbn-i Mâce
Gönül şenliği, kalp rahatlığına, kalbin rahatlığı da vicdanın masumiyetine bağlıdır. Kısaca hâl ve hareketlerin güzelliği sevinci, sevinç de sıhhati doğurur.
Güzel ahlâk ve terbiye insanın içindeki cevheri dışa yansıtan yegâne unsurlardır.
Nefis yemekler yedim, çok güzel elbiseler giydim, güzel atlara bindim. Hep iyi ve güzel şeylerin tadını aldım. Lakin alemde sadık bir dost gibi aziz ve leziz bir şey bulamadım. Her şeyin tadı bir süre sonra kayboldu, yalnız iyi bir dostun lezzeti baki kaldı.
Gezdim Halep ile Şam’ı eyledim ilmi talep;
Meğer ilim gerideymiş, illâ edep illâ edep
İnsana sadakat yaraşır görse de ikrah
Yardımcısıdır doğruların Hazret-i Allah
| Ziya Paşa
İnsan yemek için yaşamamalı, yaşamak için yemelidir.
Uyku en gerekli en faydalı şeylerden biri olduğu halde, bazı kere zararlı olabilir. Hemen her şeyde kötülük, iyilikle daima çok yakındır.
Cüneyd-i Bağdadi Hazretleri: “Allahu Teâlâ her şeyi kıymetli yaratmıştır, ama bir şeyi en kıymetli yaratmıştır. O da vakittir. Vakit zayi olursa tekrar elde edilmesi mümkün değildir.” buyurmuştur.
Kitaplar öyle bir dost, öyle bir arkadaştır ki; insana bağırmaz, kızmaz. Ağzı var dili yok derler ya hani, işte öyle bir arkadaş gibidirler. Bizi rahatsız etmez, vazifelerimizi hatırlatır ve gaflet uykusundan bizi uyandırırlar. Bir gün bile üzülmemize sebep olmadan bizi eğlendirir ve eğitirler.
Gazabına/öfkesine uyan adam, edebini terk eder. Gerçekten de gazap, terk-i edeptir. Terk-i edep eden kişinin ise işlemeyeceği hata ve kusur yoktur.
Yumuşak huyluluk acziyet değil, Cenâb-ı Hakk’ın insana bahşettiği nimetlerden biridir
Ağız dostu çoktur, fakat can dostu pek azdır.
Gezdim Halep ile Şam’ı eyledim ilmi talep; meğer ilim gerideymiş, illâ edep illâ edep
Akıllı insan, şöhret hırsının, onu karanlık ve yanlış yollara girmeye mecbur edeceğini baştan düşünür. Böylece o makam ve mevkilere düşkün olmadığı için teselli bulur.
Halka teşekkür etmeyen Hâlık’a da şükretmez.
Peygamber efendimiz S.a.v buyurdular:
Kim çok istiğfar ederse Allahü Teala da ona, başına gelen her gamdan bir ferah, her darlıktan bir çıkış yolu ihsan eder ve ummadığı yerden rızık verir.
“Cihan âlâyişinden dest-şuy ol râhat istersen
Kanâ’at dâmenin elden bırakma râhat istersen”
(Eğer rahat istersen dünya gösterişinden, tantanasından vazgeç, elini yu!
Nimet istersen de hiçbir zaman kanaat ve tevekkül eteğini elden bırakma! )
Koca Ragıp Paşa
İnsanlar kıyafetiyle karşılanır, ilmiyle ağırlanır, ahlakıyla uğurlanır.
İnsan ne bilir ki esvapta kim var?
Yazan bilir ki mektupta ne var!
Şeyh Sadi
Tevazu bir ibrişimdir ki cümle ahlak incileri ânınla dizilir.
Hikmetli Söz
Hz. Süleyman Aleyhisselam: “Her kim ki, kendi nefsine ve kalbine hakim ise ülkeler fetheden insandan daha büyüktür.” buyurmuştur.
Lokman Aleyhisselam oğluna şu nasihatte bulunmuştu: Ey Oğul! İmandan sonra kazanacağın ilk şey iyi bir dost olsun. Çünkü iyi arkadaş hurma gibidir. Nasılki hurmanın gölgesinde otursan seni gölgelendirir, kestiğinde odunu işine yarar. Tatlı meyvesini yersin. İyi dostta böyledir. Hep sana faydalı olur.
Süleyman bin Abdülmelik der ki:
Nefis yemekler yedim, çok güzel elbiseler giydim. Güzel atlara bindim. Hep iyi ve güzel şeylerin tadını aldım. Lakin alemde sadık bir dost gibi aziz ve leziz bir şey bulmadım. Her şeyin tadı bir süre sonra kayboldu, yalnız iyi bir dostun lezzeti baki kaldı.
Ağız dostu çoktur, fakat can dostu pek azdır.
Hikmetli Söz
Nefsani heveslerimiz çeşitli renklerle bezenmiş camlar gibidir. Gördüğümüz şeyleri bize olduğu gibi değil rengarenk gösterir.
“Başkalarının her kusurunu affet lakin nefsinin hiçbir kusurunu affetme.”
Biliriz halimizi ukbada
Hoş geçinmek iyidir dünyada.
Sünbülzade Vehbi
Zevk ve sefanız için yüklü paralar harcamaktan çekinmediğiniz halde fukaraya niçin yardım etmiyorsunuz?
İyilik etmek için bir adamın hazinelere sahip olması gerekmez.
Yirmi ailenin geçimine ve beslenmesine yetecek kadar kıymetli yiyecekleri bir oturuşta yuttuğunuz halde, aç ve ilaçsız kalan kardeşlerinizin önüne bir lokma ekmek bile koymamaya vicdanınız nasıl razı oluyor?
Dilin orucu, onu faydasız sözlerden men etmek, sadece faydalı şeyleri konuşmaktır.
Câhillerin kalpleri ağızlarında, âlimlerin ağızları kalplerindedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir