Margaret Weis kitaplarından İkizlerin Sınavı kitap alıntıları sizlerle…
İkizlerin Sınavı Kitap Alıntıları
Sevgi ve ilgi hepimize bahşedilmiştir. Bu tanrıların tüm ırklara bahşettiği en büyük armağandır.
Sonsuz irfanları içinde o kurumuş yaşlı büyücüler ve ruhbanlar , aşkın kurdukları bu düzeni bozacağını hiç düşünememişler.
kapı kapandı ve karanlık üzerine sınırsız, azgın bir hiddetle çöktü. pençelertenini yırttı, dişler kaslarını parcaladi, kemiklerini kırdı gögsünden kan bosaldi ama canınıda alıp gitmedi.
Raistlin ciglik atti ve ciglik atacak, atmaya da devam edecekti sonsuza dek
-bir sey dokundu bir el bu el onu nazikce sarsarken o da ele sıkı sıkı tutundu. bir ses geldi, ”Raist! uyan! Sadece bir rüyaydı. korkma. onlarin seni incitmelerine izin vermem! bak, seyret seni güldürecegim.
Ejderhanın onu saran kıvrımları gerginleserek neesini kesti. Parlak siyah disler canlı organlarini yedi, kalbini yuttu. bedenini parcalayarak ruhunu aradılar.
#8212; güclü bir kol sarilip, onu sıkı sıkı tuttu. bir el kalkti gümüs bir isikla parlayan ve gece icinde cocuksu resimler yapti ve belli belirsiz duyulan ses fisildadi, ‘Bak Raist, tavsanciklar..
Raistlin gulumsedi artık korkmuyordu.. artık hic birseyin önemi yoktu sadece kendisini yorgun hissediyordu, cok cok yorgun
basını kardesinin koluna yaslayan Raistlin gözlerini yumarak karanlik, ruyasiz, sonsuz bir uykuya daldı..
Raistlin ciglik atti ve ciglik atacak, atmaya da devam edecekti sonsuza dek
-bir sey dokundu bir el bu el onu nazikce sarsarken o da ele sıkı sıkı tutundu. bir ses geldi, ”Raist! uyan! Sadece bir rüyaydı. korkma. onlarin seni incitmelerine izin vermem! bak, seyret seni güldürecegim.
Ejderhanın onu saran kıvrımları gerginleserek neesini kesti. Parlak siyah disler canlı organlarini yedi, kalbini yuttu. bedenini parcalayarak ruhunu aradılar.
#8212; güclü bir kol sarilip, onu sıkı sıkı tuttu. bir el kalkti gümüs bir isikla parlayan ve gece icinde cocuksu resimler yapti ve belli belirsiz duyulan ses fisildadi, ‘Bak Raist, tavsanciklar..
Raistlin gulumsedi artık korkmuyordu.. artık hic birseyin önemi yoktu sadece kendisini yorgun hissediyordu, cok cok yorgun
basını kardesinin koluna yaslayan Raistlin gözlerini yumarak karanlik, ruyasiz, sonsuz bir uykuya daldı..
Etrafındaki ve içindeki boşlukla, soğuk hiçlik içinde asılı kalmış halini gördü. Bu görüntü onu ezdi, sıkıştırdı. Onu kemirdi, yeyip bitirdi. Kendi kendine dönerek çaresizlikle bir gıda aradı– bir damla kan, bir parça acı. Ama hiçbir şey yoktu. Orada hiçbir şey olamazdı bir daha. Ve o, içine doğru kıvrılmaya devam edecek ve her seferinde hiçbir şey hiçbir şey hiçbir şey bulamayacaktı.
Caramon, gel yanıma. Tek başıma yürüyemiyorum
Ama Caramon kıpırdamadı. Orada durmuş elinde kılıcıyla, sevgi, hüzün –derin ve yakan bir hüzünle – ona bakıyordu. Acı bulutunu kesip Raistlin’in çıplak, boş ruhunu gözler önüne seren bir hüzünle. Ve o anda anladı Raistlin. İkizinin neden burada olduğunu anladı.
Yolumu tıkıyorsun kardeşim, dedi Raistlin soğuk bir edayla
Ama Caramon kıpırdamadı. Orada durmuş elinde kılıcıyla, sevgi, hüzün –derin ve yakan bir hüzünle – ona bakıyordu. Acı bulutunu kesip Raistlin’in çıplak, boş ruhunu gözler önüne seren bir hüzünle. Ve o anda anladı Raistlin. İkizinin neden burada olduğunu anladı.
Yolumu tıkıyorsun kardeşim, dedi Raistlin soğuk bir edayla
Titrek bir iç çekişle lağım cücesi tek bir gözünü açtı ve yine Tas’ı olduğu yerde gördü. Yapılabilecek tek bir şey kalmıştı. Ölü numarası yapmak. Bu (lağım cüceleri arasında) nefeslerini tutup hemen ölü gibi sertleşerek yapabildikleri bir şeydi.
Haydi, dedi Tas huzursuzca lağım cücesini sarsarak. Yardımına ihtiyacım var.
Sen git, dedi lağım cücesi derinden gelen, hayaletvarimsi bir sesle. Ben ölü.
Daha ölmedin, dedi Tas çıkartabildiği en korkunç sesiyle, ama bana yardım etmezsen öleceksin! Bıçağını kaldırdı.
Yutkunan lağım cücesi derhal doğrulup oturdu ve aklı karışmış bir halde başını kaşıdı. Sonra Tas’ı görerek, kendere sarıldı. Sen iyi et! Ben, ölümden dön! Sen ne ulu, ne güçlü rahip!
Haydi, dedi Tas huzursuzca lağım cücesini sarsarak. Yardımına ihtiyacım var.
Sen git, dedi lağım cücesi derinden gelen, hayaletvarimsi bir sesle. Ben ölü.
Daha ölmedin, dedi Tas çıkartabildiği en korkunç sesiyle, ama bana yardım etmezsen öleceksin! Bıçağını kaldırdı.
Yutkunan lağım cücesi derhal doğrulup oturdu ve aklı karışmış bir halde başını kaşıdı. Sonra Tas’ı görerek, kendere sarıldı. Sen iyi et! Ben, ölümden dön! Sen ne ulu, ne güçlü rahip!
Fizban, dedi ciddiyetle, bu son artık! Eğer bundan kurtulamazsak annemin dediği gibi gümüşü kuyuya atıp, tavukların yanına taşınabiliriz –gerçi tam olarak annemin neyi kastettiğini de anlamış de-
ğilim– ama yine de insanın kulağına berbat geliyor.
ğilim– ama yine de insanın kulağına berbat geliyor.
Biz ölüler şehvet hissedemeyiz. Bu kanın tutkusudur ve bizim buz gibi uzuvlarımızda kan dolaşmaz.
Bir şey dokundu bir el. Bu el onu nazikçe sarsarken oda ele sıkı sıkı tutundu. Bir ses geldi, Raist, uyan! sadece bir rüyaydı. Korkma. Onların seni incitmeleri ne izin vermem! Bak, seyret Seni güldüreceğim.
Ejderhanın onu saran kıvrımları gerginleşerek nefesini kesti. Parlak siyah dişler canlı organlarını yedi, kalbini yuttu. Bedenini parçalayarak ruhunu aradılar.
Güçlü bir kol sarılıp, onu sıkı sıkı tuttu. Bir el kalktı gümüş bir ışıkla parlayan ve gece içinde çocuksu resimler yaptı ve belli belirsiz duyulan ses fısıldadı. Bak Raist, tavşancıklar
Raistlin gülümsedi, artık korkmuyordu.
kapı kapandı ve karanlık üzerine sınırsız, azgın bir hiddetle çöktü. pençelertenini yırttı, dişler kaslarını parcaladi, kemiklerini kırdı gögsünden kan bosaldi ama canınıda alıp gitmedi.
Raistlin ciglik atti ve ciglik atacak, atmaya da devam edecekti sonsuza dek
-bir sey dokundu bir el bu el onu nazikce sarsarken o da ele sıkı sıkı tutundu. bir ses geldi, ”Raist! uyan! Sadece bir rüyaydı. korkma. onlarin seni incitmelerine izin vermem! bak, seyret seni güldürecegim.
Ejderhanın onu saran kıvrımları gerginleserek neesini kesti. Parlak siyah disler canlı organlarini yedi, kalbini yuttu. bedenini parcalayarak ruhunu aradılar.
#8212; güclü bir kol sarilip, onu sıkı sıkı tuttu. bir el kalkti gümüs bir isikla parlayan ve gece icinde cocuksu resimler yapti ve belli belirsiz duyulan ses fisildadi, ‘Bak Raist, tavsanciklar..
Raistlin gulumsedi artık korkmuyordu.. artık hic birseyin önemi yoktu sadece kendisini yorgun hissediyordu, cok cok yorgun
basını kardesinin koluna yaslayan Raistlin gözlerini yumarak karanlik, ruyasiz, sonsuz bir uykuya daldı..
Raistlin ciglik atti ve ciglik atacak, atmaya da devam edecekti sonsuza dek
-bir sey dokundu bir el bu el onu nazikce sarsarken o da ele sıkı sıkı tutundu. bir ses geldi, ”Raist! uyan! Sadece bir rüyaydı. korkma. onlarin seni incitmelerine izin vermem! bak, seyret seni güldürecegim.
Ejderhanın onu saran kıvrımları gerginleserek neesini kesti. Parlak siyah disler canlı organlarini yedi, kalbini yuttu. bedenini parcalayarak ruhunu aradılar.
#8212; güclü bir kol sarilip, onu sıkı sıkı tuttu. bir el kalkti gümüs bir isikla parlayan ve gece icinde cocuksu resimler yapti ve belli belirsiz duyulan ses fisildadi, ‘Bak Raist, tavsanciklar..
Raistlin gulumsedi artık korkmuyordu.. artık hic birseyin önemi yoktu sadece kendisini yorgun hissediyordu, cok cok yorgun
basını kardesinin koluna yaslayan Raistlin gözlerini yumarak karanlik, ruyasiz, sonsuz bir uykuya daldı..