İçeriğe geç

İkiz Kitap Alıntıları – Fyodor Dostoyevski

Fyodor Dostoyevski kitaplarından İkiz kitap alıntıları sizlerle…

İkiz Kitap Alıntıları

&“&”

Şunu aklından çıkarma dostum, temiz vicdanlıların en büyük gücü temiz vicdanlarıdır.
İmalı sözlerden hoşlanmam; iki yüzlülüğe de tenezzül etmem; iftiradan ve dedikodudan tiksinirim. Maskeyi sadece maskeli balolarda takarım, insanların arasında dolaşırken değil.,,
Cesur olana bütün kapılar açıktır!
Maskeyi sadece maskeli balolarda takarım, insanların arasında dolaşırken değil.
Tüm hareketlerinde, kendi giysisini kaybettiği için başkasının giysisini giymek zorunda kalmış bir insanın ezikliği, mazlumluğu ve çekingenliği vardı.
Bugünlerde maske takıp dolaşanların sayısı o kadar çoğaldı ki maskenin altında kim olduğunu anlamak çok zor efendim
insan güvenmeye korkuyor
Her şeyin kökeninde eğitimin ahlaksızlaşması yatıyor; bugünkü eğitime bakıyorum da ahlaksızlıktan başka bir şey göremiyorum."
İnsanın dış görünüşü gösterişsiz olabilir, ama önemli olan aklı, güçlü duyguları ve hoş tavırlarıdır…"
Temiz vicdanlıların en büyük gücü, temiz vicdanlarıdır.
Ahlak olmadan hiçbir yere varamazsınız.
Tükendim, dayanacak gücüm kalmadı.
İyi insanlar dürüst yaşar, iyi insanlar hilesiz yaşar ve hiçbir zaman benzerleri olmaz."
Tanrı herkesin gönlüne göre versin.
Her şeyin kökeninde eğitimin ahlaksızlaşması yatıyor.
Keder evladım, yaldızlı saraylarda bile olur ve ondan kaçış yoktur.
Bugünlerde pek iyi insan kalmadı…
Temiz vicdanlıların en büyük gücü temiz vicdanlarıdır.
“…affetmek ve yapılan hataları unutmak erdemlerin en büyüğüdür.”
Ama en üzücü ve yaralayıcı olan, gerçekten soylu bir bakış açısına, hepsinden önemlisi açıksözlü ve açıkyürekli karaktere sahip dürüst insanların, soylu alışkanlıklarını bir kenara bırakmaları ve o iyi yürekleriyle kötü bir çürüme sürecine girmiş olmalarıdır, maalesef içinde bulunduğumuz bu zorlu ve ahlaksız dönemde, bu tür kötü niyetli insanların sayısı oldukça arttı.
Sen beni unutsan da,
Unutmayacağım ben seni;
Her ne olursa olsun,
Sen de unutma beni!"
Ben kendi işime bakarım, içim temiz, düşmanlarımla uğraşmaya tenezzül etmem. Entrika çevirmem ve bununla gurur duyarım. Temiz kalpli, özü sözü bir, düzgün, kibar, yumuşak başlı…
Hiçbir işi doğru düzgün beceremeyiz biz…
Bugünlerde maske takıp dolaşanların sayısı o kadar çoğaldı ki maskenin altında kim olduğunu anlamak çok zor efendim…
Bazı insanlar dürüst bir yaşam sürmezler.
Saçmalamadan duramıyorum !
İyi insanların yanına gideceğim…
Gülmek bizim gibilere göre değil…
Her şeyin sonu gelmişe benziyordu…
Düzenbazlık ve utanmazlık insanı iyiye değil, idam sehpasına götürür."
Kurt, kuzunun döktüğü gözyaşlarının bedelini ödeyecek."
Bugünlerde maske takıp dolaşanların sayısı o kadar çoğaldı ki maskenin altında kim olduğunu anlamak çok zor efendim…
Ama günümüz sanayi çağında romantik duygular pek hoş karşılanmıyor hanımefendi; Jean-Jacques Rousseau’nun zamanı geçti…"
Dedikoducu, mahalle karısının tekisin !
“Siz de biliyorsunuz, hayat bir oyun değil!…
Yalnızca kendinden kaçmak istemiyor, bir daha geri dönmemek üzere ortadan kaybolmak istiyordu.
“Maskeyi sadece maskeli balolarda takarım, insanların arasında dolaşırken değil.”
Maskeyi sadece maskeli balolarda takarım, insanların arasında dolaşırken değil.
Bunlar şeytana pabucunu ters giydirir."
***
Şunu da söylemeliyim, kendi yolumda ilerlemeyi seviyorum. Hiç kimseye bağımlı olmadan kendi yolumda ilerliyorum.
Tanrım! Aşağılık herif, bir de beni ne kadar sevdiğini göstermek için şiir yazdı.
Ve yine öyle insanlar vardır ki, baylar, yalnızca
pantolonları üzerlerinde iyi durduğu için mutlu olduklarını ve
tam anlamıyla yaşadıklarını iddia edemezler. Bir de öyle
insanlar vardır ki, baylar, boş boş dolanmayı, birilerine
yalakalık ve yaltaklık etmeyi, en önemlisi üzerlerine vazife
olmayan işlere burunlarını sokmayı sevmezler…
Zamanı gelince kendiliğinden hallolmayacak iş
yoktur, yeter ki beklemeye sabredilsin.”
Korkmak bizim işimiz ne de olsa! Her şeyi berbat etmek bizim işimiz. Bu konuda bizden başkasını aramayın.
Evde olup bir fincan çayı yudumlamak vardı oysa…
Ne iyi gelirdi bir fincan çay şimdi.
Elinden bir şey gelmiyorsa,
soğukkanlılığını kaybetme, geliyorsa da en azından kimsenin
kuyusunu kazma.
Herkes gibi bir adamdı işte, tabii ki namuslu bir adamdı, bütün namuslu adamlar gibi, belki
birtakım küçümsenemeyecek özelliklere de sahipti, tek
kelimeyle –kendi halinde bir adamdı işte.
Sen beni unutsan da,
Unutmayacağım ben seni;
Hayatta her şey olur;
Sen de unutma beni!
Ne olacak ki, kardeşim? Hem sakın utanayım
deme, böyle garip bir duruma düştüğümüz için şikâyet etme;
şikâyet etmek günahtır, kardeşim, tabiatın işi bu! Ve tabiat
anamız cömerttir, böyle işte, Yaşa! Seni sevdiğimden,
kardeşim gibi sevdiğimden söylüyorum bunları. Sen ve ben,
Yaşa, kurnazlıklar düşüneceğiz, biz de birilerinin kuyusunu
kazacağız; hepsinin burnu sürtecek.
Ama yapacak bir şey yok, tüm seviyesiz adamlar böyledir işte!”
Ah, Tanrım! Düşünüyorum da, şu
hayatta yol almak, herkesin ‘gönlünü kazanıvermek’ nasıl da
kolay!
İnsan çirkin
bir dış görünüşe sahip olsa bile, aklı, güçlü duyguları ve hoş
davranışlarıyla çekici olabilir…
bu devirde, kendini bir
başkasının yerine koyarak bir şey elde edemezsin.
Böyle gelmiş,
böyle giderdi,
“Ne bizimle başladı, ne bizimle bitecek.”
Ne olur bu tükenmez dertlerle
baş edebilmem için güç ver bana! Mahvolduğum, tamamıyla
yok olduğum artık su götürmez bir gerçek ve bu gayet
normal, ne de olsa başka türlüsü imkânsızdı.
İnsanın dış görünüşü gösterişsiz olabilir, ama önemli olan aklı, güçlü duyguları ve hoş tavırlarıdır…
Ben kendi hayatımı yaşıyorum. Şunu da söyleyeyim, kendi yolumda ilerlemeyi seviyorum. Hiç kimseye bağımlı olmadan kendi yolumda ilerliyorum…
İmalı sözlerden de hoşlanmam; ikiyüzlülüğe de tenezzül etmem; iftiradan ve dedikodudan tiksinirim. Maskeyi sadece maskeli balolarda takarım, insanların arasında dolaşırken değil…
Dolambaçlı yollara sapmayı sevmeyen ve maskeyi sadece maskeli balolarda takan insanlar vardır beyler. En önemli iş olarak çizmeleriyle parkeleri cilalamayı görmeyen insanlar. Pantolonlarının üstlerine tam oturmasını yaşamdaki en büyük mutluluk saymayan insanlar beyler. Ve son olarak beyler, amaçsız yere ortalıkta dolaşıp durmayı, kur yapmayı, dalkavukluk etmeyi ve hepsinden önemlisi üstlerine vazife olmayan şeylere burunlarını sokmayı sevmeyen insanlar vardır…
Başkalarına pek benzemem, konuşmayı pek beceremem, güzel konuşmayı bilmem. Kafama estiği gibi hareket ederim; kafama estiği gibi…
Zafer cesur davrananlarındır !"
Beklemeyi bilen amacına ulaşır.
Beklemeyi bilen amacına ulaşır."
Kuş, avcısına kendi ayağıyla gider."
Her şey böyle mi olacak? Doğru mu olacak? Uygun mu olacak? İyi ama ne olacak?
“Yine de bunun ne anlamı var ki?
İftiradan ve dedikodudan tiksinirim.
Hayatın yolu geniştir…
Beklemeyi bilen amacına ulaşır."

-Villéle

Maskeyi sadece maskeli balolarda takarım, insanların arasında dolaşırken değil."
İyi insanların yanına gideceğim… İyi insanlar dürüst yaşar, iyi insanlar hilesiz yaşar ve hiçbir zaman benzerleri olmaz…
İyi insanlar dürüst yaşar, iyi insanlar hilesiz yaşar ve hiçbir zaman benzerleri olmaz "
Her şeyin kökeninde eğitimin ahlaksızlaşması yatıyor; bugün ki eğitime bakıyorum da ahlaksızlıktan başka bir şey göremiyorum."
İmalı sözlerden de hoşlanmam; ikiyüzlülüğe de tenezzül etmem; iftiradan ve dedikodudan tiksinirim. Maskeyi sadece maskeli balolarda takarım, insanların arasında dolaşırken değil."

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir