İçeriğe geç

İhyau Ulumid’d-Din Tercümesi (8 Cilt) Kitap Alıntıları – İmam Gazali

İmam Gazali kitaplarından İhyau Ulumid’d-Din Tercümesi (8 Cilt) kitap alıntıları sizlerle…

İhyau Ulumid’d-Din Tercümesi (8 Cilt) Kitap Alıntıları

Münasebet, alaka sevgi sebebi olduğuna göre çocuğun çocuk ile kurduğu alaka gibi zahirî manada yahut herkesin farkına varamayacağı şekilde gizli bir manada da olabilir. Sözgelimi güzellik düşünülmeden bir çıkar sözkonusu olmadan zaman zaman kişiler arasında görülen birlik bu grupta değerlendirilir. Nitekim Allah Rasûlü böylesi sevgilere işaret edip şöyle buyurmuştur: Ruhlar birbirlerine destek veren ordulardır. Ezelde tanışanlar kaynaşır, tanışmayanlar birbirinden uzaklaşır.
Tanışmak ilgi kurmak, tanışmamak da uzaklaşmak demektir. İşte bu sebep de Allah’ın sevilmesini gerektirir. Çünkü Allah ile kul arasında suret ve şekille ilgisi olmayan batinî manalara yönelik manevi bir alaka sözkonusudur. Bu alakanın bir bölümünün kitaplara yazılması caiz bir bölümünün ise caiz değildir, toz örtüsü altında bırakılması gerekir. Süluk sahipleri süluk şartlarını ikmal ettiklerinde bunlara vakıf olurlar.
Anlatılmasına cevaz verilen, kulun gereklerini yerine getirip rubûbiyet ahlakından ahlak edindiği sıfatlarla Rabbine yaklaşması olayıdır. Hatta şöyle denilmiştir: Allah’ın ahlakıyla ahlaklanın.
Allah (cc) nezdinde erkeklerin en sevimsizi, münakaşada ısrar edenidir.
Rivayet ediliyor ki Ebu Hanife (ra.) Davud et-Tâî (ra.)’ye şöyle sordu:
-Sen neden inzivaya çekilmeyi seçtin?
– Cidali terketmek sûretiyle nefsimle mücadele etmek için inzivayı seçtim.
-Meclise gel! Söylenilen sözü dinle! Konuşma!
-Ben bunu yaptım! Bana bundan daha güç gelen bir mücahede görmedim.
Mâlik b. Enes (ra.) şöyle demiştir: ‘Dinde cedel yoktur’. Yine şöyle demiştir: ‘Mücadele kalpleri katılaştırır, kin ve nefret doğurur’.
Seni ilgilendiren bir konuda yeri gelmedikçe konuşma! Çünkü kendisini ilgilendiren bir konuda konuşan çok kimse vardır ki konuşmasını uygun olan yerde değil de başka yerde yapar ve böylece sıkıntıya girer.
Resûl-i Ekrem şöyle buyurmuştur:
Haya perdesini yüzünden atanın gıybeti olmaz.
Bazen iki kişi arasında öyle bir sevgi oluşur ki bunun sebebi ne güzellik ne de başka bir dünyevi faydadır; tamamen ruhları arasındaki uyumdur.
Bazen iki kişi arasında öyle bir sevgi oluşur, ki bunun sebebi ne güzellik ne de başka bir dünyevi faydadır; tamamen ruhları arasındaki uyumdur.
Kitabın başına ilim bölümünü koydum; zira ilim insan için en önemli meseledir.
Çünkü bilgi (bilgisizliğin karanlığından) kurtuluş ve mutluluk sebebidir.
Abdullah İbn Abbâs (r.a.): ”Dört vasfa sâhip olan kârdadır. Bunlar
doğruluk, hayâ, güzel huy ve şükürdür.” demiştir.
Velhasıl insan vücudundaki her kılda nefsin hissesi vardır
Kötülüğe vesile olan bir şeyin kendisi de kötüdür.
“Bilmiş ol ki; günün ilk vaktinde insan, kendine hakkı tavsiye edip ona göre hareket edeceği gibi, akşam da kendini hesaba çekmesi için bir zaman ayırmalıdır Bu husustaki ihmâl, muvaffakıyetsizlik, zillet ve gafletten başka bir şey değildir.”
“Bilmiş ol ki; günün ilk vaktinde insan, kendine hakkı tavsiye edip ona göre hareket edeceği gibi, akşam da kendini hesaba çekmesi için bir zaman ayırmalıdır Bu husustaki ihmâl, muvaffakıyetsizlik, zillet ve gafletten başka bir şey değildir.”
Âlimlerden biri demiştir ki: Gerçek âlim, kendisine bir mesele sorulduğunda *onun doğru cevabını vermek için) sanki azı dişi sökülüyormuş gibi sıkıntı çeken kimsedir.
İmam Şafii ‘ nefsini kötülüklerden koruyamayan biri ilminin hayrını göremez.’
Göç zamanı geldi çattı, ömründen çok az zaman kaldı. Önünde pek uzun bir yolculuk var. Şu zamana kadar elde ettiğin bütün amel ve ilim bir riya bir gösterişten ibarettir. Ahirete şimdi hazirlanmazsan ne zaman hazırlanacaksın?
Bazen iki kişi arasında öyle bir sevgi oluşur, ki bunun sebebi ne güzellik ne de başka bir dünyevi faydadır; tamamen ruhları arasındaki uyumdur.
Faydalı ilmi gizleyen, kıyamet günü(boynuna) ateşten bir gem vurularak(mahşer yerine) gelir.
Tövbe edenin birisi: Muhammed’e değil. Allah’a tövbe ederim. deyince Resul-i Ekrem (sav): Ehlini bildi ve hakkı ehline verdi. buyurdu.
Günah kalb’in titremesidir. (yani herhangi bir işi yaparken Kalb’in huzur içinde olmalıdır. Eğer kalbin çarpıyorsa o iş makbul değildir.
Bazen iki kişi arasında öyle bir sevgi oluşur, ki bunun sebebi ne güzellik ne de başka bir dünyevi faydadır; tamamen ruhları arasındaki uyumdur.
En fakir günüm mezara konduğum gündür.
Ölüm beliğ bir öğüt ve süratli bir gaflettir. Evvelkileri götürür , sonraya kalanlar ise bunu unuturlar.
Dünya ve ahiret iki kuma gibidir birini razı edersen diğerini kaybeder sin
İhtiyarlıkta kurdu ehlileştirmeye çalışmak ise boş bir zahmetten ibarettir.
Sakın zamanındakilerin tutumuna bakma. Sen yeryüzündeki insanlara itaat edersen , onların çoğu seni Allah’ın yolundan saptırmaktan başka bir şey yapmazlar.
Kalbin en efdal ve eşref zineti , nerede olursa olsun Allahu Teâlâ’ nın kendisini müşahede ettiğini bilmesidir.
Söz, maksada bir yoldur.
Sırrı ifşa, hıyanettir.
İlim; yalnız ve kimsesiz yerlerde sıkıntı gideren bir arkadaş, doğru yolu gösterici bir önder, zorlukları kolaylaştırıcı bir yardımcıdır.
Yahya b. Muaz diyor ki:
Alimler Muhammed(S.A.V) ‘in ümmetine anne ve babalarından daha şefkatlidir. Zira anne ve babaları dünya ateşinden, alimler ise ahiret ateşinden korurlar
Peygamberimiz buyuruyor ki:
Yüce ALLAH peygamberlerden söz aldıgı gibi, ilim verdiği alimlerden de ilimlerini saklamayıp insanlara açıklamaları için söz almıştır.
EFENDİMİZ(S.A.V) buyuruyor ki;
İslamiyet’i yaşatmak için ilim öğrenirken ölen kimseyle Peygamberler arasında yalnız bir derecelik fark vardır
Allahu Teala din sayesinde dünyalığı verir. Fakat dünya ile dini vermez!
‘Alimlerden biri şöyle der: Ben Şunu bilirim ki, ilimden yoksun kalan her şeyden yoksun kalmış, ilim elde eden de her şeyi kazanmış demektir.’
Zübeyr b. Ebubekir diyor ki:
Babam Irak’ta bana yazdığı bir mektupta şöyle diyordu:
OKU! Zira ilim fakirlikte servet, zenginlikte ise değerli bir süstür.
Fethi Müsili diyor ki:
Yemek ve içmekten kesilen hasta gibi, ilim ve hikmetten yoksun kalan kalp de ölüme mahkumdur
Cehennemden kurtulmak veya cennete girmek için bana kulluk edenden daha zalim kim olabilir? Acaba cennet veya cehennemi yaratmasam , ben itâate hak kazanmış ve bunun ehlî değil mi idim?
“Ey nefsine uyup dünya malını seven insan! Dünyanın bütün malı senin olsa, ondan ancak yiyeceğin kadar yararlanabilirsin ”
İmam Gazzali – ihyâ-u Ulûmi’d-dîn

• “Ölülerle görüşüyorum.”
– Molla Tayfun
• “İyi seçilmiş kitapları okumak, geçmiş yüzyılların seçkin zekalarıyla önceden düzenlenmiş bir konuşmaya katılmak gibidir.”

Dünyalığı olmayan yoksullar, onu elde etmeye uğraşırken dünyalığını temin edenler de onu korumakla meşgul olurlar.
Güzel olduğu için gündüzlere hüsn-î zan ettiniz de mukadder akibetinize uğrayacağınızdan korkmadınız. Geceler sizi selamete ulaştırdı ve onlarla aldandınız, hâlbuki karanlıklar aydınlandığı vakit , kederler başlayacaktır
Ölüm, dünyaya bağlı olanların zannettiği gibi yokluk değildir. Ölüm, Sevgilinin huzuruna varman için geçmek zorunda olduğun engelden kurtulmaktır..
“Ağız, ALLAH’ın zikriyle yaş olduğu halde haramlardan sakınmakta en çok fazilet vardır.”
“Zerre kadar hayır veya zerre kadar şer işleyen, onun karşılığını mutlaka görecek.”
“Bildiği ile amel eden bir kimseye, ALLAH bilmediklerinide bildirir.”
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu:

“Ädemoğlunun bütün konuşmaları kendi aleyhindedir. Ancak üç konuşma bu hükmün dışındadır:
1.Märufu (iyiyi) emretmek,
2.Münkeri (kötüyü) yasaklamak,
3.ALLAH’ı anmak.”

(Tirmizi)

İmam Münavi Gazâli hakkında şöyle demiştir;
O bir denizdi. Öyle bir deniz ki, onda ki inciler hiçbir denizde bulunmaz. Semalardan daha yüce bir allâme idi. Onun kalbinde ki ilim yıldızlarının kıymeti nerede, gökteki yıldızların kıymeti nerede?
Mümkünse bil, fakat bilinme.
“Hasan-i Basri’nin sözlerinden:

Uykudaki rüyalar geçici bir gölge gibidir. Muhakkak akıllı bir kimse, onun benzeri olan dünya ile aldanmaz .”

Bismillahirrahmanirrahim
‎بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

“ALLAH mallarıyla ve canlarıyla cihad edenleri oturanlar üzerine, derece yönünden üstün kılmıştır.”
(Nisä suresi 95’ci ayet)

Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu:

“Çocuğun kokusu, cennet kokusundandır.”

(Taberäni)

“Evin bir köşesinde bulunan bir hasır, doğum yapmayan bir kadından daha hayırlıdır.”
Nikähın Faydaları

Nikähda beş fayda vardır:

1. Evläd,
2. Evin tedbiri,
3. Şehvetin kırılması,
4. Akraba ve yakınların çoğalması,
5. Kadınların hakkına ve hukukuna riäyet etmek suretiyle nefse karşı mücahede etmektir.

Bismillahirrahmanirrahim
‎بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

“Örfen erkeklerin kadınlar üzerindeki hakları gibi kadınların da onların üzerinde hakları vardır.”
(Bakara Suresi 228’ci ayet)

Hazret-i Ali ra: “İlim meclisinde ciddî davranın, ilmi şakaya almayın, çünkü ilim değerini kaybeder.” demiştir.
Aslında dünya, çabucak kaybolan bir gölgeden başka bir şey değildir.
Kitabın başına ilim bölümünü koydum; zira ilim insan için en önemli meseledir.
“Senden sana sığınırım”
Bismillahirrahmanirrahim
‎بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

“Eğer RABBİNDEN bir hüküm geçmiş olmasaydı elbette onlara azäb läzım gelirdi. Täyin edilmiş bir vakit vardır.”

(Täha suresi 129’cu ayet)

Bismillahirrahmanirrahim
‎بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

“Çünkü küfürleri sebebiyle kalblerine (sevgisi) içirilmişti.”
(Bakara suresi 93’cü ayet)

“Eğer şeytanlar, ademoğlullarının kalbleri etrafında dolaşmasaydılar, ademoğulları melekutu (gizli älemleri) görürlerdi.”
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu:

“Kur’an seni yasaklardan alıkoyduğu müddetçe Kur’an’ı okumuş sayılırsın.Eğer Kur’an, seni yasaklardan alıkoymazsa onu okumuş sayılmazsın.”

(Taberäni)

Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu:

“Kıyamet günü insanlara sorulacak en önemli sorulardan biri: Bedenini nerede yıprattın? sorusu olacaktır.”
(Tirmizî, Kıyâmet.)
ALLAHU Ekber! Vücudumuzu nerde yıprattık? Gezmelerde mi, ilim yollarında mı? Gözümüz nerede eskidi? Haram bakışlarda mı, Kur’ân’da mı?
Ne uğrunda yaşlandık? Para ve lüks mü, bir kişi daha iyi Müslüman olsun için mi?

Allah’ın birliği ilimle bilinir. Ancak Allah’ı bilenler onu en güzel surette tespit edebilirler. İnsan ilim sayesinde takva sahibi olabilir. Akrabalık bağları ilimle korunabilir. Haram ve helal, ilimle bilinir. İlim esastır, amelde onu takip eden uydudur. Allah, ilmi iyi kullarına ihsan eder. İlimden ancak azgın olanlar mahrum kalır.
Rasûlullah ﷺ şöyle buyurdu:

“Cennet ile cehennem cedelleştiler.Cehennem:
-Ben mütekebbir ve zalimleri azab etmekle seçildim!
Cennet de:
-Bana ne olur? Bana ancak insanların zaifleri, düşükleri ve äcizleri girebilir!

Bunun üzerine Cenäb-ı Hak, cennete hitaben:
-Sen benim ancak Rahmetimsin.Seninle ancak dilediğim kuluma Rahmet ederim.

Cehenneme de:
-Sen ancak benim azäbımsın. Seninle dilediğimi azabä duçar ederim.Sizin her birinizin dolarcasına nasibi vardır, buyurdu.”

(Müslim, Buhäri (ittifakla)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir