İçeriğe geç

İbadetin Beyni Dua Kitap Alıntıları – Muhammed Emin Yıldırım

Muhammed Emin Yıldırım kitaplarından İbadetin Beyni Dua kitap alıntıları sizlerle…

İbadetin Beyni Dua Kitap Alıntıları

Allah’ım! Hatalarımızı sularla, karlarla ve dolularla yıkanmış gibi bizlerden gider.
Allah’ım! İslam’a yardım et ve Müslümanları düşmanlarına karşı aziz eyle.
Allah’ım! Katından bir yardım ile hak olan kelimeni yücelt.
Allah’ım! Hakikati inkar edenleri ve sana şirk koşanları, sana ve gönderdiğin dinine düşmanlık yapanları helak et.
Allah’ım! Ölüm anında iyi olmayan hallere düşmekten, kabir ve onun endişelerine düçar olmaktan, sırat köprüsünde her türlü zillete mahkum olmaktan ve kıyamet gününün o dehşetli anlarında rezil olmaktan sana sığınırız.
Allah’ım! Kur’ân’ı bizim lehimizde delil kıl. Onu bizlerin aleyhlerinde şahit yapma.
Allah’ım! Her kim Kur’ân’ı okursa, onu okuduğu, o Kur’ân ile kurtar. Bizleri onu okuyup da ondan nasiplenmeyerek alçalan ve hüsrana uğrayanlardan eyleme.
Allah’ım! Kur’ân’ı kalplerimizin şifası, göğüslerimizin nuru, ahlakımızın cilası kıl.
Allah’ım! Bizi Kur’ân’ın şerefiyle şereflendir.
Allah’ım! Bizi Kur’ân’ın ahlakıyla ahlaklandır.
Allah’ım! Bizi Kur’ân’ın ikramıyla ikramlandır.
Allah’ım! Bizi Kur’ân’ın şefaatiyle cennetine yerleştir.
”Allah’ım; huşu duymayan kalpten, kabul edilmeyen duadan, doymak bilmeyen nefisten, fayda vermeyen ilimden sana sığınırım. ”
”Allah’ım; yalnızca sana teslim oldum, sana iman ettim ve yalnızca sana tevekkül ederek, yöneldim. Senin yardımınla düşmanlarıma karşı mücadele ettim. Hakkımı elde etmede yalnızca senin hakemliğine başvurdum. Benim geçmiş ve gelecek, gizli ve açık tüm günahlarımı affet. Benim bilmediğim, senin ise çok iyi bildiğin tüm hatalarımı bağışla. Sen mukaddimsin/istediğini öne alansın. Sen muahhirsin/istediğini geri bırakansın. Senden başka ilah yoktur. ”
”Allah’ım senden faydalı ilim, kabul edilen amel, temiz ve helal rızık isterim. ”
”Allah’ım gayb ilminle ve yaratma kudretinle hayatın benim için hayırlı olacağını takdir etmişsen beni yaşat. Ölümün benim için daha hayırlı olacağını takdir etmişsen de beni vefat ettir. Allah’Im gizli ve aşikar, senden hakkıyla korkmayı dilerim. Zenginlik ve fakirlikte dengeli olmayı dilerim. Bitmeyen bir nimet ve sonu gelmeyen bir göz aydınlığı dilerim. Senden musibetlerden sonra rıza göstermeyi, ölüm sonrası hayatımda da kolaylıklarını dilerim. Vechine bakmanın lezzetine zarar verici bir hastalık ve saptırıcı bir fitneye uğramaksızın sana kavuşmanın özlemini dilerim. Allah’ım bizi iman ziyneti ile süsle ve bizi hidayete ermiş doğru yolun rehberlerinden eyle. ”
”Allah’ım, doğu ile batının arasını nasıl uzaklaştırdınsa beni de günahlarımdan öylece uzaklaştır. Günahlarımı, beyaz elbisenin kirden temizlenişi gibi temizle. Günahlarımı kar, su ve dolu sularıyla arınmış gibi yap. ”
Allah’ım; güçsüzlüğümü ve çaresizliğimi, insanların nazarında düştüğüm hor ve hakir durumumu ancak sana arz ve şikayet ediyorum.

Ey Merhametlilerin en merhametlisi! Sen zor ve sıkıntılı durumlarda olanların, zulüm altında zayıf düşürülmüş olanların Rabbi’sin. Benim de Rabbim ancak sensin. Beni kimlerin eline bırakıyorsun? Sen beni; zalim bir düşman eline düşürmeyecek, onları bana hüküm geçirtecek bir konuma getirmeyeceksin.

Ey Rabbim! Benim üzerime çöken bu musibet ve eziyetler, eğer senin bana karşı bir kızgınlığından ve öfkenden dolayı değil ise; çektiğim bunca sıkıntıya hiç aldırış etmem ve hepsine tahammül ederim. Yine de senden bana gelecek bir sığınmaya çok ihtiyacım var. Hem bu dünyada hem de ahirette senin o karanlıkları aydınlığa çevirecek nuruna sığınıyorum.

Ey Rabbim! Sen hoşnut oluncaya kadar senden af diler, tevbe ve istiğfarda bulunurum. Biliyorum ki güç ve kuvvet ancak sendedir.

”Kendisinden başka ilah olmayan ve beni yaratan yüce Rabbim! Ben senin aciz bir kulunum, gücüm yettiğince sana verdiğim ahdim ve vaadim üzerine sabit durmaya çalışıyorum. İşlediğim kusurlardan yine sana sığınırım. Üzerime yağdırdığın nimetleri itiraf, günahlarımı ise sana ikrar ediyorum. Günahlarımı bağışla, çünkü günahları bağışlayan ancak sensin. ”
”Ya Rabbi! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır, dilimden düğümleri çöz, çöz ki söyleyeceklerim anlaşılsın. ”
”Kullarım beni sana soracak olurlarsa de ki: Ben onlara çok yakınım. Dua edenin duasına hemen karşılık veririm. Öyleyse onlar da benim çağrıma karşılık versinler ve bana iman etsinler ki, doğru yola ulaşabilsinler. ”
(Bakara Suresi, 2/186)
Unutmayalım ki; Allah ihmal etmez, imhal eder yani süreyi uzatır. Unutmaz; tehir eder / erteler, tağyir eder, daha iyisi ile değiştirir, tebdil eder daha güzelini verir.
Çünkü Hak ile meşgul olmayanın batılın peşine takılması her an imkan dahilindedir.
Dilden çıkan her kelimenin asıl mekanı yürek olmalıdır.
• Gecenin son üçte birlik kısmında
• Cuma günleri ezan ile kamet arasında
• Yağmur yağarken
• Oruçlunun iftar öncesi
• Kadir Gecesi
• Seher vakitlerinde
• Namaz sonralarında
𝟏. Allah‘ın birliğini dile getirme ve O’nu övgüyle anma.
𝟐. Allah’tan af, merhamet ve hayır gibi manevi isteklerde bulunma.
𝟑. Allah’tan dünyevi isteklerde bulunma.
𝟒.Hamd, selavat ve tesbihle duayı kapatma.
Çünkü Hak ile meşgul olmayanın bâtılın peşine takılması her an imkan dahilindedir.
Değil mi ki dua, kulun kulluğunun farkına varışı, ibadet ettiği otoritenin de yüceliğini ve aşkınlığını itiraf edişiydi.
Çünkü dua her şeyin başı idi.
İlkler her zaman farklıdır, insanda hep bambaşka izler bırakır.
Bir babanın ilk evladının doğumunda hissettiği ve yaşadığı mutluluk ne ise bir katibin ilk kitabında duyduğu ruh hali de aynı olsa gerek
İhsa etmeli yani anlama, kavrama ve içselleştirme çabası vermelidir.
Mananın tam güzelliği, sıfatların ise tam anlamı ile yetkinliği.
Allah’ım günahlarımın tamamını; küçüğünü, büyüğünü, ilkini, sonunu, gizlisini ve açığını bağışla.
Cehalete düşmekten veya cehalete düşürmekten sana sığınırım.
Ben azabımı dilediğim kimseye ulaştırırım,
Rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır.

| A’raf Suresi, 156.

Ey Rabbimiz! Tüm hamdler senin içindir.
Şüphesiz Allah sözünden asla dönmez.

| Âl-i İmran Suresi, 8-9

Dua, kulun yüreğinden kopup semaya yelken açan bir yakarıştır.
Şüphesiz Allah sözünden asla dönmez.

| Âl-i İmran Suresi, 8-9

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir