İçeriğe geç

Hz. Aişe Kitap Alıntıları – Sibel Eraslan

Sibel Eraslan kitaplarından Hz. Aişe kitap alıntıları sizlerle…

Hz. Aişe Kitap Alıntıları

Karanlık beş türlüdür Aişecik derdi babam Ebubekir
-Dünyayı aşırı severek bağlanırsan, onun derdi karanlık geceler misalidir Kulluk bilincine sarılman, yani takvan, bu karanlığa yakılmış kandilin olsun sevgili kızım
-Günah işlemek de karanlıktır, karanlığı getirir ey Hümeyra Tevbe ederek kandilini yakarsın da günahın zülmetinden kurtulursun kızcağızım
-Kabir de karanlık olacaktır Aişe ,hazırlanmak gerek La ilahe illallah Muhammeden Resulullah demek,bil ki kabrin aydınlığıdır, kandilidir ey evlat
-Ahiret de bilinmezliğin karanlık meçhulündedir. Lakin güzel amel ile aydınlatırsın onun yolunu
-Ve sırat köprüsü Aişe,bil ki karanlıktır.Ve ancak şüphe götürmeyen bir iman ile aydınlanır onun yolu
Bir defasında akrabalarımdan biri, beni iftara götürmüştü binbir rica mihnetle de, sofrayı görünce titreyerek ağlamaya başlamıştım, zira sofrada hurma ve suyun yanı sıra kurutulmuş et de vardı
Niçin ağ larsınız annemiz?” diye sorduklarındaysa.….“Resulallah(sav) bana söylemişti:
Benden sonra kıyamete yakın, mü’minlerin sofraları şölen sofralarına dönecek, demişti, şimdi bu geniş sofralarınız bana bunu hatırlattı demiştim
Hz. Ömer’den sonra, Resulallah’ın damadı Osman bin Affan halife oldu. Meleklerin kendisinden hayâ ettiği kimse derdi Resulallah(s) onun için ve Osman, huzura girdiğinde, şayet kolları sıvalıysa gömleğinin kollarını örter, önü açıksa hırkasını düzeltip kapatırdı Allah Resulü (s) Niçin böyle yaptığını sorardım

Osman’dan melekler bile hayâ ediyorlar, o çok mahcup, utanma duygusu çok yüksek birisidir, biz de ona böyle muamele ediyo ruz derdi

Hz. Ömer, vefat etmeye yakın, kızı ve yakın arkadaşım Hafsa’yı bana ricacı olarak yollamıştı, eğer iznim olursa, vefat ettiği tak dirde arkadaşlarının yanına gömülmekti ricası

Aslında babamla Sevgili Efendimin(s) yanına defnedilmek arzusu taşıdığım halde, kendi yerimden Ömer’in hakkı için vazgeçiyor dum Çünkü Ömer, adaletten hiç ayrılmamış, Dicle kıyısında kaybolmuş oğlakların hesabını nasıl veririm endişesiyle gece bile uyumamış, sırtına yüklendiği buğday çuvallarını dul ve yetimlerin evlerine bizzat kendisi taşımız, Mescid-i Aksa’mızın hizmetkârı, Filistin fatihi Ömer’di Onu çok sevdiği arkadaşları Allah Resulü (s) ile Ebubekir Sıddîk’ten ayırmaya gönlüm razı gelmedi Kendim için niyetlendiğim yeri, Halife Ömer’in naaşı için ayırmalarına karşı çıkmadım Defnedilmeden önce, tabutu kapımda durdurup bir kere daha sordular rızamı. Böyle vasiyet etmiş Halife Ömer yakınlarına, “Defnolunmadan evvel bir kez daha müsaade alın demiş

İnna lillahi ve inna ileyhi raciun
Babam ve Ali, dizlerinin üstünde eğildikleri yerde, sarsıla sarsıla

ağlıyorlardı:

Dünyadayken güzeldin Vefatın da çok güzel ya Resulallah(s) Biz O’nda(s) güzellikten başkasını görmedik hiç

Ali ile Fadl yine kollarına girerek, O’nu(sav) Mescid’e, namaz kılan ların arasına taşıdılar Cemaat O’nun(sav) geldiğini fark edince neredeyse namazlarını bozacaktı sevinçten İmamette duran babam Ebubekir, O’nun(sav) geldiğini hissedince geri çekilmeye kalkmış fakat Allah Resulü (sav) eliyle durması gerektiğini işaret ederek, babamın sol yanında oturarak namaza durmuştu
Ebubekir’e söyleyin, namazı kıldırsın O günden sonra bir daha Mescid’e çıkamayacaktı Resulallah(s)

ve o günden sonra vakit namazını babam Ebubekir kıldıracaktı

Mescid’e açılan bütün kapılar kapatılsın,
ancak Ebubekir’in kapısı açık bırakılsın
Rasûlullah sav..

12

Ebubekir, insanların en hayırlısıdır. Rabbimden başka dost edi necek olsaydım kuşkusuz bu Ebubekir olurdu. RASÛLULLAH SAV.
Yaklaşmakta olduğunu en başından beri bildiğimiz şey, kapı mıza gelip dayandığında bir gün, niçin onu hiç tanımıyormuş gibi şaşırırız, niçin hayret ederiz artık bahsedilen saatin gelmiş olduğuna
Kadın olmak , sabretmekti.
Beni ne kadar seversin
Ipeklere atılan düğümler gibi
Nasıl
Kördüğüm gibi
.
.
.
Bizim kördüğüm nasıl?
.
Ilk günkü gibi
Evet Yemek benim için aşılması güç bir dünyalık sınava dönüşürdü bazen
Kalemin kulak arkasına takılmasının, zihin açıcı olduğunu zikrederdi Resulullah (s).
Oruç insanı insan kılar . Onların nefesleri de kokuların en güzellerindendir .
Rengi ikindinin, dünyanın en güzel gülüdür. Birazdan kuruyacak
Islam hüzünle geldi ve hüzünle gidecektir derdi Allah Resulü (s)
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Bir gün orta parmaklarını birbirine değdirip açarak şöyle demişti (sav): benimle kıyametin arası işte bu kadardır .
Hepiniz çorbansınız . Güttüklerinizden sorumlusunuz .
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Dünyadan nasibin sadece bir yolcu gibi olsun ..
Içimdeki ağacın yaprakları çiçek açmıştı .
Ama ahh şu ölüm .
Şu ölüm ki insana ayağındaki bağdan da yakın ölüm
O’nun her gülümseyişi, Benim düğün günümdür
İnsanlara sevgiliydi O(sav.) Hediyeydi. Hidayetti

Çölü kuraklığından kurtaran göklerden inmiş bir yağmur gibiydi O(sav..)
Göklerin hediyesiydi

Ben de yetimim dedi Hz. Peygamber(s)

Elini uzattı küçük çocuğa:

Ben baban, Aişe annen, Hasan ve Hüseyin de kardeşlerin olsun mu?

Çocuk gözlerinin içi gülerek söyledi:

Olsun Olsun Olsun

Dünyanın talihi Hak ile Batıl’ın arasındaki kesif mücadeleyle yazılmıştı…
Bedeli yüksek bir duruştu hakkı söylemek.
Korktum ve kaçındım dünyaya el atmaktan.
İlim öğrenilmesi Resûlullah’ın nezdinde fevkalâde önemliydi.Zaten Veda Hutbesi’nde de söylemiştir: Ey insanlar, yeryüzünden kaldırılıp alınmazdan evvel ilmi elde edin.
Bir evladın gözleri önünde babasının tartaklanması nedir hiç bilir misiniz?
Hicret, kendi nefsinden hicret etmekti aslında
Malından mülkünden, evinden barkından, yurdundan giderdin elbet
Ama ya kendinden vazgeçmek?
Bir şeyle uğraşacaksa insan, bu kalbini düzeltmekle olmalıdır.
‘Ya Rabbi ‘ kadar büyük bir dua, toparlayıcı, kuşatıcı bir münacata hayret ve ihtiramla bakarım, benden sonrakilere de , Taif Günü’nun perdeleri aşarak Arş ‘a varan feryadı şeklindeki bu yakarışı yüreklerinde taşımalarını hatırlatırım
‘Ya Rabbi ‘ En büyük dualardandır .
Allah’ım!
Gazabına uğramaktan, rahmetinden uzak kalmaktan..
Karanlıkları aydınlatan, dünya ve ahireti kurtuluşa kavuşturan ilahi nuruna sığınırım
Rızanı dilerim
Sana iltica ederim .
Bütün kuvvet ,her kudret Ancak sendendir ya Rabbi ..
Ben , Aişe
O’nun (s)nefsiyim, O(s)bana ruhtur
..
Ben O’nun(s) üç rüyasıydım
..
Ben O’nun (s) parmak uçlarındaki iziyim .
Beni yazan kalemdir O(s),
Benim kadınlığımsa O’nun (s) mürekkebinden sadır
La tahzen.. Innallahe meanâ
Hüzünlenme, şüphesiz ki Allah bizimledir.
Elini yakan aleve kahretme hemen, anlamaya çalış onu . Anla ki nerelerden gelmiş, çoook uzundur yolu
Sevdiklerini severkenki coşkusunu Kaçındıklarından uzaklaşırken kurduğu o direngen mesafeyi Derleyip toparlayıcılıgını.. Yakınlığındaki ve uzaklığındaki pırıltısını Sevmiştim . Saçı sümbül, gözü yıldız , sesi nehir, sözü deniz
Allah’ım!
Gazabına uğramaktan, rahmetinden uzak kalmaktan..
Karanlıkları aydınlatan, dünya ve ahireti kurtuluşa kavuşturan ilahi nuruna sığınırım
Rızanı dilerim
Sana iltica ederim .
Bütün kuvvet ,her kudret Ancak sendendir ya Rabbi ..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir