İçeriğe geç

Hukuk Adalet Etik ve Siyaset Üzerine Kitap Alıntıları – Vedat Ahsen Coşar

Vedat Ahsen Coşar kitaplarından Hukuk Adalet Etik ve Siyaset Üzerine kitap alıntıları sizlerle…

Hukuk Adalet Etik ve Siyaset Üzerine Kitap Alıntıları

Yeni şeyler düşünmek, yeni şeyler söylemek, özetle kendinizi yenilemek için okuyun. Çok okuyun.
Dünle beraber gitti cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.
Mevlana
Eleştirmeye her an hazırsın, ama eleştirilmek istemiyorsun ve bu nedenle de başkalarından kopuyorsun.
İnsan yaşamı sevgi, çalışma, üretme, işbirliği, dayanışma ve bilgi üzerine kuruludur.

William Reich – Dinle Küçük Adam

Ne yazık ki, tarihi boyunca adaletsizliklerle ve hukuksuzluklarla yüz yüze gelen, bunu aşmak için büyük mücadeleler veren Türkiye, günümüz itibariyle tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar büyük adaletsizliklerle, hukuksuzluklarla karşı karşıyadır .
Osmanlı bürokratlarının 2 hedefinden 1.si, rakiplerini temizlemek, 2.si ise, çevresini başta arkadaş ve akraba ile emir almaya ve itaat etmeye alışık insanlarla doldurmaktır. Fitne ve fesat ile çekemezliğin siyasi refleks haline geldiği, buna bağlı olarak hizipleşmenin egemen olduğu o yapıda, önce ilişkiler, daha sonra özellikle Abdülhamit döneminde yönetimin kendisi otoriterleşti. Osmanlı toplum yapısına egemen olan bu maneviyat buhranı, toplumu çürüttü ve sonunda çökertti.
Vakanüvis Ahmet Lütfi Efendi
Bireysel özgürlük olmadan ulusal özgürlük olamaz. Esas olan ise insani Özsaygıdır. Esasen insani Özsaygı olmadan bireysel özgürlük olamayacağı gibi ulusal özgürlük de olamaz.

William Reich – Dinle Küçük Adam

En önemli insan haklarından birisi olan özgürlüğün vatanı yoktur. O da insanlığın ortak değeridir.
William Reich – Dinle Küçük Adam
Kendi küçük adamlarını seni sömürenler haline getirdiğini anlamalısın artık!
William Reich
Siz diz çöktüğünüz için onlar büyük görünüyor, ayağa kalkın!
William Reich
Dinle Küçük Adam! Seni, senden başka hiç kimse kurtaramaz…
William Reich
Kendimize ve yaşadığımız koşullara yeni bir gözle bakmadığımız, vesayetçi tüm yapıları parçalamadığımız, gelen ağam giden paşam anlayışını sürdürdüğümüz, hayatımızda sandığımızdan daha fazla derinlik olduğunu görmediğimiz ve bu derinlikleri keşfetmeyi denemediğimiz sürece bu ülkede hiç bir şey değişmez.
Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler.
Ama hayat macerana bir anlam kazandırmalısın. Maddi gereksinimlerinin çok ötesinde, hayatı tutkuyla yaşamalısın.
Yenilebilirsin. Hayat gibi çetrefilli bir düşmanı kim mağlup etmiş ki?
Sadece kazanmak için kavgaya girişilmez. Ama kazanacağına inanmalısın. Böylelikle ancak hayatına bir anlam katabilir, böylece yol alabilirsin.
Dünyada iktidar için mücadele veren ama yanında askerlerin olmasını düşünmeyen bir kimseyi tanımıyorum. Bunu yapmazsan kaybedersin…

Jose Mujica (Uruguay Eski Devlet Başkanı)

Gençlere şunu tavsiye ediyorum: Düştüğün zaman kalkmayı bilmelisin.
Hayat seni pek çok kez yere serebilir. Önemli olan ayağa kalkmak ve devam etmek ve yine devam etmektir.

Jose Mujica (Uruguay Eski Devlet Başkanı)

Altın değerinde bir ders aldım: Mağlûbiyetler, zaferlerden çok daha öğreticidir!

Jose Mujica (Uruguay Eski Devlet Başkanı)

Okuduklarım ve yaşadıklarım üzerinde tekrar tekrar düşündüm. Ve hapisten çıktığımda, her şey bambaşka göründü gözüme. Kendimi, yaptıklarımı reddeden bir değişim değildi bu. Ama dünyayı görme biçimime bir derinlik geldi.
Eskisi gibi çocuksu değildim.

Jose Mujica (Uruguay Eski Devlet Başkanı)

Hapse girdim çünkü dünyayı değiştirmek istiyordum. Yaptıklarım daha iyi bir dünya içindi. Hepsinin bana kazandırdığı şeyler oldu, kişiliğimde, düşünce biçimimde derinleşme oldu.
Jose Mujica (Uruguay Eski Devlet Başkanı)
Ben kendi yolumda gidiyorum. Diğerleri ne yapıyor bakmıyorum. Ne affediyor, ne yargılıyor, ne de unutuyorum. İleriye bakıyorum. Çünkü geçmişte olanların telafisi yok. O hesaplar hiçbir zaman kapanmayacak.

Jose Mujica (Uruguay Eski Devlet Başkanı)

Kendisine zülüm yapanları “affetmediğini, çünkü yargıç olmadığını” söylüyor. Ama nefret de etmiyor, ‘nefret yıkıcıdır;kazandırmaz, kaybettirir’

Jose Mujica (Uruguay Eski Devlet Başkanı)

Düşündüğün gibi yaşamalısın. Aksi takdirde yaşadığın gibi düşünürsün.
Jose Mujica (Uruguay Eski Devlet Başkanı)
Kalıcı olan aşktır, dostluktur, yardımlaşmadır, dayanışmadır, ailedir.
Jose Mujica (Uruguay Eski Devlet Başkanı)
Belirleyici olan hayattır, tüketim değildir. İnsan mutluluğunun yararına çalışmak, dünyadaki sevgi, insani ilişkiler, çocukların bakımı, arkadaşlara sahip olmak bizim temel ihtiyaçlarımızdır.
Jose Mujica (Uruguay Eski Devlet Başkanı)
Fakir insan küçük insan değildir, daha fazla, daha fazla, sonsuza kadar daha fazla isteyen ve buna ihtiyaç duyan insan küçük insandır!
Epikür
Bir mum diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.
Mevlâna
İyi günlerimde çok eller uzanır ellerime,
Resmimi, suratımı baş köşeye asarlar…
Fakat demir kapıların her kapanışında üzerime,
Ardında taş duvarların her kaldığım zaman,
Ne arayan beni, ne soran…
Eeeehh, daha iyi be, bunun böyle olduğu… Minnetim ve borçluluğum yalnız sana kalsın.
İyi günlerimde benim unuttuğum insan eli. Nasılsın?
Miguel Cervantes’in ünlü eseri. Bu eserde, yargıçların kanunları uygularken sadece kanunların sözü ile yetinmemelerini, aynı zamanda kanunların ruhunu da dikkate almalarını, her ikisini uzlaştırmaları gerektiğini söyler.
Avrupa Birliği ülkelerinde %21 olan okuma oranı Türkiye’de sadece %0,01. Bu okunanlar da daha çok fıkra ve aşk romanları!
“Az bilmek için, çok okumak gereklidir” diyor Montesquieu.
Evet, çok okumak sadece bilmeyi sağlamaz, az bilmeyi, yani insanın kendisini bilmesini, haddini bilmesini sağlar. İnsanın bu nedenle de çok okuması gerekir.
İnsan neden okur? Bir şeylerin farkına varmak için okur. Okuması gerekir.
Hitler Almanyası’nı korkunç sona sürükleyen “bana dost olmayan benim düşmanımdır” anlayışıdır.
Aynı düşüncede olmayan kişiler düşmansa, aynı düşüncede olan insanlar, milis kurar. O milis gayrı resmi olarak silahlanır. Ondan sonra düşman dediği kesime saldırır. Bu demokratik iklimle hiçbir zaman bağdaşmaz.
Dünyamızda cücelerin yönettiği tek dev makine bürokrasidir.
Balzac
Tanrı, insanlar hakkındaki hükmünü, bütün ömürleri bittikten sonra veriyor da, biz aciz insanlar kim oluyoruz da, onları 1 kez görmekle, 2-3 yazısını okumakla, birkaç dedikodu dinlemekle haklarında hüküm verebiliyoruz.
Hz.İsa:
Başkasını yargılamazsanız, siz de yargılanmazsınız.
Başkasını bağışlarsanız, siz de bağışlanırsınız.
Türkiye’nin sorunları aşabilmesinin başlangıç noktası; “çoğu kez kendimizin ve başkalarının gerçekliğini görmemizi engelleyen birer perde işlevi gören, yetiştiğimiz ortamın, sahip olduğumuz dilin, kimi tabularımızın, önyargılarımızın, hamasetin sağladığı kesinliklerin ötesine geçebilme riskini göze alabilmemizdir.”
Eleştirel bir iradenin başlangıç noktası, insanın gerçekte kim olduğunun bilincine varması ve kendini bilmesidir.
Antonio Gramsci – Hapishane Defterleri
Dünyada hak ettiğimiz yerin ilahi ve tarihsel bir veri olmadığını, aksine Yüce Tanrı’nın biz insanlara verdiği akıl ve idrak ile ve çok çalışarak, çok üreterek kazanılması gereken bir pozisyon olduğunu görmemiz, anlamamız ve buna göre yaşamamız gerekir. Yoksa bizi bu dünyadan indirirler.
Doğruluk ve gerçeklik, mutlak doğruluk, mutlak gerçeklik değildir.
Doğruya yaklaşabiliriz, ama mutlak doğruya, mutlak gerçeğe, kesinliğe asla ulaşamayız.
Oysa kesin bilgi, mutlak doğru, mutlak gerçek diye bir şey yoktur.
Bilim doğruluk arayışıdır, kesinlik arayışı değildir.
Kesin bilgi isteyen ve onsuz olamayacağına inanan insanlar, tehlikeli ölçüde telkine gereksinim duyan insanlardır.
Bu konumdaki insanlar, bağımsız, özgür ve özerk olmadıkları gibi, kesinlik, güvenlik, otorite, lider olmaksızın yaşamaya cesareti olmayan insanlardır.
“Çocukluk çağında kalmış olan insanlardır!”
En sağlam bilgimiz, 3000 yıllık bir tarihsel süreç içinde insanlık olarak yarattığımız büyük doğa bilimsel bilgimizdir. O da, sadece tahminlerden ve varsayımlardan ibarettir.
Karl Popper
İnsanlar şaşılacak ölçüde telkine gereksinim duyuyorlar. Söyleyeceklerimin hiçbirisine inanmayınız.
Siz, her şeyi biliyor olabilirsiniz, ama ben hiçbir şey bilmiyorum. Ben ve benim gibi düşünenler, sadece tahmin ediyoruz.
Karl Popper
Biliyorum benden önce söylenmiş bütün bunlar
Benden sonra da söylenecek
Benden önce duyulmuş bu keder
Benden sonra da duyulacak.
Nazım Hikmet
Güneşin altında söylenmemiş söz yoktur.
“Bir gün insan, gören gözlerini açar ve ışıkla karşılaşır” diyor Wittgenstein. O ışık hukuktur!
O ışıktan kaçarsak içimizden sadece birkaçımız değil toplum olarak hepimiz kör oluruz.
İnsanlar sevilmek isteyen ve ancak saldırıya uğradıklarında kendilerini koruyan nazik canlılar değildir; tam tersine, içgüdüsel donanımları içinde saldırganlığın güçlü bir yer bulduğu canlılardır…
Freud
20. yüzyılın en önemli özelliği; ırksal, dinsel, kültürel veya siyasî farklılığa tahammülsüzlüğün yarattığı barbarlıklardır.
“Etik” bizlere; kendisinin sadece paraya, mala, mülke, bireysel çıkarları en üst düzeye çıkarma kaygılarına sabitlemiş niceliksel düşünce karşısında; bütün bunlara sığmayan, bunları aşan, pratik aklın ahlâksal yetkinliği ile doğrulanmış olan özgürlük, eşitlik, adalet, hoşgörü, erdem gibi soylu amaç ve hedefleri sunan bir nitelikler dünyasının var olduğunu anlatır.
Yaşamın tek yönlü kaygılarla rasyonalize edilmesine yönelmiş olan bireysel çıkar ve hesapların yıkıcı etki ve sonuçlarını, eleştirel bir aynadan yansıtan önemli bir uyarıcı ve yol gösterici görevi üstlenmiştir.
Felsefenin bir disiplini ve “ahlaki eylem”in bilimi.
Antigone: “Ben dünyaya kini değil, sevgiyi paylaşmaya geldim.”
Herkes böyle düşünüyor, fakat korkudan konuşamıyorlar.
Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun!
Freud
Ve bu dünyada, bu zülüm senin sayende
Nazım Hikmet
Ben çoğu zaman, her dinlediğimde moralimi bozan ve canımı sıkan haber programlarını değil, bana kendimi iyi hissettiren müzik kanallarını dinler ve National Geography izlerim.
Bir tanesi bir şey bilmez; öteki ise bir şey bilmediğini de bilmez, yani iki kere cahildir!
Muhyiddin İbnü’l Arabi
Tüm demokratik ülke yurttaşlarının, düşünceleri, ve algıları kitle iletişim araçları tarafından manipüle edilir; insanlar kendilerini korumalıdır, bunun için de bir öz-savunmaya gereksinim vardır.
Noam Chomsky
TV dizilerini seyrediyor, onların sonlarını merak ediyorlar, kendi sonlarını merak etmiyorlar.
Murathan Mungan
Zaman düz bir çizgi halinde değil, döngüsel bir tarzda ilerler; olayların ve olguların zamanın döngüselliği içinde sürekli olarak kendisini tekrarladığını öne süren teori
İnsanlar yalnız kalır, belki; ama sürüye uyup mevcut duruma kayıtsız kalmaktan iyidir yalnızlık!
Gelecek uzun sürer.
Louis Althusser
Siyah adam problemi yoktur. Beyaz adam problemi vardır.
Sartre
“İnsanlar annelerinin onları doğurmasıyla dünyaya gelmezler sadece, bu hayat onları doğmaya mecbur da eder” diyor Gabriel Garcia Marquez. Sanıyorum, Büyük Atatürk için söylenmesi gereken doğru sözlerden birisi de budur.
Evet! Mustafa Kemal Atatürk, dünyaya böyle gelmiş ender insanlardan birisidir.
Artık devlet, iktidar bizi, yani halkını sevsin istiyoruz.
sorusuna “Ben dokunamadığım şeyleri sevmem, ben karımı seviyorum!” diyen eski Almanya cumhurbaşkanının aksine, ben ve benim gibi düşünenler, elbette devletimizi seviyoruz, sadece devlete tapmıyoruz, tapınmıyoruz.
Sabahattin Ali’nin öldürülmesinde, Susurluk’ta, Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Hrant Dink, Tahir Elçi cinayetlerinde ve benzeri diğer cinayetlerde “devletin derinliklerinin, toprağın derinliklerinden daha karanlık” olduğunu görüp yaşadığımız için yazdım.
Hakikat kıvılcımı fikirlerin çatışmasından doğar.
Uygarlık karşıt fikirlerin çarpışmasıyla gelişmiştir.
Bir fikrin susturulması, fikri susturulan insanlardan daha çok insan cinsine, yaşayan nesle olduğu kadar gelecek nesillere karşı da haydutluktur.
John Stuart Mill

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir