İçeriğe geç

Hoca Nasrettin ve Çömezleri Kitap Alıntıları – Rıfat Ilgaz

Rıfat Ilgaz kitaplarından Hoca Nasrettin ve Çömezleri kitap alıntıları sizlerle…

Hoca Nasrettin ve Çömezleri Kitap Alıntıları

Şu uğursuz herif memleketin üstüne baykuş gibi çökmüşken rahatlık mı var bize.
“Sen onu bilmezsin ama, köpeğin köpeklik etmesi için, karnının hiç doymaması gerektiğini bilirsin “
Akşehir de bir söz vardı, attan düşen ölmez de eşekten düşen ölür diye.
Ne şeytanı gör, ne salavat getir diyordu bu subaşından yaka silktiği günler.
Şu uğursuz herif memleketin üstüne baykuş gibi çökmüşken rahatlık var mı bize.
Allahla kulun arasına girmeyi kim öğretmiş onlara?
Dışarıdan gelen saldırgana güvenip kendi memleketlisini ezmeye kalkışanların başı ilk önce ezilir.
Köpeğin köpeklik etmesi için, karnının hiç doymaması gerektiğini bilirsin.
Güçsüzler arkasır kalanlar, dar zamanlerında onun fıkralarına sığınıp güçlenerek ayakta kalmaya, tutunmaya, yaşayışlarını
sürdürmeye çalışırlar.
5

Siz eşeğe ne bakıyorsunuz. Akşehir’e gidecek olan benim. Benim başımsa Akşehir’den yana dönük!
15

• Hep eşekte kabahat Kendi solaklığını bile unutur ara
sıra. Siz onun eşekliğine bakmadan katama abdest alıp ge­çirdiğim kavuğun olgunluğuna mı dil uzatacaksınız?•
16

Sen onu bilmezsin ama, köpeğin köpeklik etmesi için karnının hiç daymaması gerektiğini bilirsin!
26

Adamın mayası sağlamsa yoğurttan çabuk tutar.
32

Herşeyin başı sağlık.
.. Dogru! Başı sağlık da kuyruğu ne?
33

Herşeyin başı sağlık.
.. Dogru! Başı sağlık da kuyruğu ne?
Hep eşekte kabahat Kendi solaklığını bile unutur ara
sıra. Siz onun eşekliğine bakmadan katama abdest alıp ge­çirdiğim kavuğun olgunluğuna mı dil uzatacaksınız?•
Siz eşeğe ne bakıyorsunuz. Akşehir’e gidecek olan benim. Benim başımsa Akşehir’den yana dönük!
Güçsüzler arkasır kalanlar, dar zamanlerında onun fıkralarına sığınıp güçlenerek ayakta kalmaya, tutunmaya, yaşayışlarını
sürdürmeye çalışırlar.
Güçsüzler arkasır kalanlar, dar zamanlerında onun fıkralarına sığınıp güçlenerek ayakta kalmaya, tutunmaya, yaşayışlarını sürdürmeye çalışırlar.
Hak vermek başka, haklı göstermek gene başka!
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
En ağır ceza, kafası kalınları okula verip süründürmek değil mi?
Hocam, dedi, bir sorum var sana.
Sor, evlat!
Bu Hazreti İsa var ya Ne yer ne içer göğün dördüncü katında?
Kızmıştı hoca. Yürüyüp gitmek istedi, gönlü razı olmadı.
Behey uğursuz oğlu uğursuz, dedi, şu kadar zamandır bu köydeyim, daha bir gün hocamız ne yer ne içer, sordunuz mu hiç? Tanrı’nın buyur ettiği İsa, onun yanında aç mı kalacak?
Okumuşun cahili, acemi çomara benzer. Sağa sola boşuna havlayıp sürüye kurt getirir. Ortalıkta bu kadar kurt dolanıyorsa, acemi çomarların boşa havlamasından.
Şairleri Acem diliyle konuşan Türk sultanlarına ilk dersi Tatar yılkıcıları verdi. Ama anlayan kim? Severim Karaman Bey’ini! Hiç olmazsa dilini unutmuyor!
Onlar köpek ararlar havlatacak. Önce köpeğin, adını kendinden alan dişini sökerler. Sökemezlerse törpüleyip altın kaplarlar ısırmasın diye. Hiç, midesi dolu, ağzında yağlıca bir but olan köpeğin ısırdığı görülmüş mü? Ağzını açıp havlayamaz bile. Neden havlasın. Sonra but parçasını düşürüverir ağzından!
Hocam, kadınlar neden cenaze namazı kılmazlar? Kadın cenazelerinin namazını bile erkekler kılar, neden? diye sordu.
Öyledir, evlat! Tanrı onları hep iyi günler için yaratmıştır. Ne işleri var onların cenazede? Düğün dernek, çengi cümbüş dururken. Ne hakkımız var onların neşesini bozmaya, değil mi evlat?
Şakacının biri lafa katılacak oldu:
Düğün dernekte eğlendikleri, doğumda fitil fitil burunlarından gelmiyor mu? dedi.
Haklısın! dedi Hoca. Doğumlarda fazlasıyla çekiyorlar, bir de ölümlerde neden ağlatalım onları?
Memleket, çok laftan battı der köylümüz. Doğrudur bu. Laf üretmekten iş üretmeye fırsat bulamadılar başları kavuklular.
İyi öğreticiden kötü öğrenci çıkmaz, Hocam.
Hak vermek başka, haklı göstermek gene başka!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir