İçeriğe geç

Hikayeler Kitap Alıntıları – Lev Tolstoy

Lev Tolstoy kitaplarından Hikayeler kitap alıntıları sizlerle…

Hikayeler Kitap Alıntıları

Kimse kimseyi küçümseyecek kadar büyük değildir bilmelisin. Küçümsediğin her şey için gün gelir, önemsediğin bir bedel ödersin.
Eğer gerçekten de Yevgeniy bir ruh hastasıysa bütün insanlar da öyle. Gerçek ruh hastaları, kendindeki belirtilerin farkında olmayıp başka insanlarda delilik alametleri gören kimselerdir.
Varvara bir müddet için evden ayrıldı. Evde sadece amcası ve annesi vardı.
En sonunda bu da gerçekleşti ve Liza o yıl sonunda hamile kaldı.
Böylece Yevgeniy için yeni bir hayat başladı.
Yukarıdan ise bagirislar, inleyisler, aglayislar ve dış gicirtilari geliyordu yalnız.
Küçük pelerinli şeytanın gözleri parlıyor, sevinçten ağzı kulaklarına varıyordu.
Böylece köylüler, Allah’ın kudretinin kötülükle değil , iyilikte bulunduğunu anladılar.
Bey kahyanın yaptıklarını öğrenince, her yıl bir miktar vergi vermeleri şartıyla köylüleri azat etmeye karar verdi.
Kahyanın karısı, tarlaya gidip köylüleri serbest bırakması hususunda kahyayi kandırmıştı.
Efim ertesi sabah ev halkıyla vedalaşıp, evinin yolunu tuttu.
O gün tan yeri ağarmadan kalkıp, Isa’nin mezarının yanındaki Diriliş tapınağına sabah duası için gittiler. Hacı, Efim’in yanından hiç ayrılmıyor, hep onun yanısıra gidiyordu.
Ihtiyarlar bir haftada hazırlandılar.
Efim bünyesi güçlü bir adamdı. Dimdik yürüdü. Ta yetmiş yaşında saçı sakalı ağarmaya başlamıştı.
Iki ihtiyar, Kudüs’e hacca gitmeye niyet etmişlerdi. Biri Efim Tarasic Sevelev adında, zengin bir köylüydu. Diğeri Elisey Bodrov adında fakir bir adamdı.
Fakat ülkesinde bir gelenek varmış ki eli nasırlı olan sofraya oturuyor, olmayansa artıkları yiyormuş.
Böylece aptallar komutana gidip askerlik yapmayacaklarını söylemişler.
Taraş, olur cevabı verince iki kardeş anlaştılar ve ikisi de birer zengin ve padişah oldular.
Ivan bir tanesini alıp yuttugunda ağrısı o anda gecivermisti.
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Bu anlatılanlardan sonra Semyon’un şeytanı ertesi gün yardıma gideceğine söz vermiş ve şeytanlar birbirinden ayrılmışlar.
Ivan ise her zamanki gibi babasını annesini beslemek kart kisrakla çift çabuk işlerine devam etmiş.
Eğer sana pay verirsem Ivan’la kızın hakkını yemiş olurum.
Çok zaman önce bir padişah ”ın ülkesinde zengin bir köylü yaşıyormuş. Bu köylünün Asker Semyon, Şişko Taraş, Aptal Ivan adlarında üç oğlu, bir de Malanya adında dilsiz , bir kızı varmış. Birgün Asker Semyon, padişaha hizmet için askere, Şişko Taraş da bir tüccarın yanında çalışmak için şehre gitmiş. Aptal Ivan ise alın teriyle çalışıp kazanmak için kızkardeşiyle birlikte evde kalmış.
-Çünkü sen kendin için, mutluluğun için yaşamak istiyorsun.
+Bu dünyada başka ne için yaşanır ki?
-Tanrı için yaşamak gerekir Martin.
Doğurdanmı, insanlara bu gözəl dünyada, bu ucsuz-bucaqsız, ulduzlu səma altında yaşamaq darısqallıq edir? Bu füsunkar təbiət içərisində insan qəlbində ədavət, qisas ya özü kimi adamları qırmaq ehtirası da yaşaya bilərdimi? Adama elə gəlir ki,insan qəlbində olan bütün şər doğrudan-doğruya gözəllik və xeyirxahlıq ifadə edən təbiətlə təmasda yox olub getməlidir.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
İnsan kəskin düşünməyi və ona verilən suallara, onun yalnız həmişəlik olaraq sual qalması üçün cavab verməməyi öyrənsəydi! Əgər o başa düşsəydi ki, hər bir fikir həm saxta və həm də ədalətlidir! Birtərəfliliyi və insanın bütün həqiqəti qavraya bilməzliyi ilə saxtadır, insan səyinin bir cəhətin ifadə etməsi ilə ədalətlidir.
Bazen çok kısa süren hayatlar, uzun süren birçok hayattan daha anlamlı olabilir.
Kimseyi küçümseyecek kadar büyük değilsin. Çünkü gün gelir, küçümsediğin her şey için önemsediğin bir bedel ödersin
Kimseyi küçümseyecek kadar büyük değilsin.
Çünkü gün gelir ,küçümsediğin her şey için önemsediğin bir bedel ödersin.
Her şeyden önce özgürlük gereklidir. Başkalarının haklarına son derece saygılı olmayı gerektiren bir özgürlük
Kimseyi küçümseyecek kadar büyük değilsin. Çünkü gün gelir; Küçümsediğin her şey için önemsediğin bir bedel ödersin.
Bozulduğu zaman insandan daha korkunç bir yaratık yoktur.
Tek ihtiyacım olan güven, dinginlikti; patırtı gürültü değil
Bu Duygu durumları insanoğlunun her zaman muhtaç olduğu durumlar değil mi ?
Ama insan oğlunun özelliği bu işte gözlerini bile görmek istemediğim insanlar için hayatımın en güzel yıllarını gençliğimi mutluluğumu geleceğimi harcıyorum
Dua etmek isteyince tek başına, gizlice dua et. Tanrı seni duyar.
Görülüyor ki Tanrı’dan başka kimse gerçeği bilmiyor. Öyleyse sadece ona yalvarıp ona sığınmak, yardımı sadece ondan beklemek gerekiyordu.
Gücümüzü engellerle savaşıp onları yenmeye harcamaz da korkaklar gibi onlara boyun eğerek insan olmamızın ne anlamı kalır?
İnsan, hiçbir şey yapmadan, olduğu yerde durup bekleyerek hedefe nasıl ulaşabilir?
Size lanet edenlere güzel söz söyleyin, kalbinizi kıranlara dua edin, sizden tiksinenlere iyilik edin, düşmanlarınızı sevin, böyle yaparsanız onlar sizin düşmanınız olmayacaktır..

~Hz. İsa~

İntikam bana aittir ve onu ben alacağım.
Bir yanağına vurana, öbür yanağını çevir. Cübbeni alanın, entarini almasını engelleme, senden isteyene ver. Malını alandan, onu geri isteme. İnsanların sana nasıl davranmasını istiyorsan, onlara öyle davran.
Doğru ama evinin düzeni bozulursa, pek de iyi olmaz.
Peki, ruhumun düzeni bozulursa? Bu daha kötü değil mi?
Kötülüğü iyilikle sav.
Nerede sevgi, orada Tanrı.
Herkesi bağışlamak gerekir. Hele hele ne yaptığını bilmeyenleri
Bu dünyada başka ne için yaşanır ki?
Tanrı için yaşamak gerekir Martin.
Hak kitap olduğunu iddia eden kırk dokuz kitabı kutsal tanıdılar. Bu kitaplardaki her sözün Tanrı’ya ait olduğunu söylediler, işte bu şekilde, kolayca anlaşılan biricik gerçeğin üstüne yığın yığın sözde kutsal gerçekler serptiler.
Kiliseye mensup insanlar da kendilerini yanılmaz gördüğü için ne kadar hata ederse etsin bunda diretirler.
Tanrı bizden sürekli bağışlamamızı istiyor. Yoksa o da bizi bağışlamaz.Herkesi bağışlamak gerekir. Hele hele ne yaptığını bilmeyenleri
Onlar da tıpkı kilise gibi, bilimi de yanılmaz sayıyorlar.
Mesela İncil’de şöyle deniliyor, Yeryüzünde hiç kimseye Rab demeyin. Çünkü sizin Rabbiniz bir tanedir. O da göklerdedir
Küçük pelerinli şeytan,
Bu din bize hiç engel olmuyor. Çünkü onlar gerçekte bu dine inanmıyorlar. dedi.
İsa çarmıhta, Tanrım onları bağışla. Onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar.
Görülüyor ki Tanrı’dan başka kimse gerçeği bilmiyor. Öyleyse sadece ona yalvarıp ona sığınmak, yardımı sadece ondan beklemek gerekiyor
Anladı ki Tanrı, insanlardan sevgiyle ve iyi şeylerle borçlarını ödemelerini istiyor.
Eğer böyle yapmazsam, İsa’yı denizaşırı aramaya giderken kendi içinde kaybeden adama benzerim.
Hayatta, günahlarımdan başka hiçbir şeye pişman olmadım. Bana göre insanın maneviyatından daha değerli bir şey yoktur.
İnsanın ruhunu zehirleyen şeylerin, bedenini zehirleyen şeylerden çok daha büyük bir tehlike taşıdığını, bu yüzden insanlara, bir ruh gıdası olarak sunulan düşünce eserlerini dikkatle incelemek ve içindeki sahte ve zararlı şeyleri ayıklamak gerektiğini hatırlattığım zaman, hiç kimse ne bir yazıda, ne de bir kitapta bu sözlerime karşılık verdi.
Böyle bir adamın içindeki kötülük nasıl giderilir? Beni ziyarete gelenlere öğüt vermek kolay. Çünkü onlar tövbe etmek için geliyorlar. Bu adam ise yaptığı kötülükle övünüyor.
Şimdi anladım ki kötülük kötülükle çoğalıyor Demek ki kötülük kötülükle ortadan kalkmıyor.
Senin, ümitsizlik batağına saplanman neden kaynaklanıyor biliyor musun? Çünkü sen sadece kendin için, mutluluğun için yaşamak istiyorsun.

Bu dünyada başka niçin yaşanır ki?

Tanrı için yaşamak gerekir Martin. Mademki O sana hayat veriyor, senin de hayatını O’na vermen, O’nun için yaşaman gerekir. Eğer böyle yaparsan dertlerden kurtulur, sıkıntı çekmezsin. Her şey senin için kolaylaşır.

Martin biraz sustuktan sonra:
Tanrı için nasıl yaşanır? diye sordu.

Yaşlı adam ona şöyle dedi:
İsa peygamber, Tanrı için nasıl yaşanacağını bize göstermiştir. Senin okuma yazman var değil mi? Bir İncil alıp oku. Tanrı için nasıl yaşandığını ondan öğrenirsin.

İncil’i, açtığı yerden okumaya başladı. Sayfanın başında su satırlar yer almaktaydı,

Acıkmıştım, beni doyurdun. Susamıştım, bana su verdin. Yolda kalmıştım, beni kabul ettin.

Sayfanın altında da şunlar yazılıydı: Benim küçük kardeşlerime ne yaptınsa, bana yapmış oldun.

İşte böylece Martin anladı ki gördüğü rüya yalan değildi. O gün İsa, gerçekten ona gelmiş, kendisi gerçekten onu ağırlamıştı.

Tanrı bizden sürekli bağışlamamızı istiyor. Yoksa o da bizi bağışlamaz
Bana ‘Rabbim! Rabbim! diye dua ediyorsunuz da, niçin söylediğim şeyleri yapmıyorsunuz?..
Bir yanağına vurana, öbür yanağını çevir insanların sana nasıl davranmasını istiyorsan, onlara öyle davran.
Okudukça her şeyi daha iyi anlıyor, anladıkça kalbi gitgide ferahlıyor, huzura eriyordu.
Gözden her zaman
göz yaşı düşmez azizim
bazende insanlar düşer
Görülüyor ki tanrı’dam başka kimse gerçeği bilmiyor.
Öyleyse sadece ona yalvarıp, ona sığınmak, yardımı sadece ondan beklemek gerekiyor Diyordu.
O günden sora dilekçe vermekten vazgeçti. Başkasına ümit bağlamıyor sadece Tanrı’ya
yalvarıyordu.
Elisey’e, ne o evdeki insanlardan, ne de kendisini. Kudüs’te gördüğününden bahsetti. Anladı ki, Tanrı, insanlardan sevgiyle ve iyi işlerle borçlarını ödemelerini istiyor.
– Doğru ama evin düzeni bozulursa, pek iyi olmaz.

+ Peki, ruhumuzun düzeni bozulursa? Bu daha kötü değilmi? Mademki niyet ettik gidelim Artık gitmeliyiz.

– Doğru kovanların çok iyi. Bence satma. Sonra pişman olursun.

+ Pişman mı olurum? Olmam dostum. Hayatta, günahlarımdan başka hiçbir şeye pişman olmadım.
Bana göre insanın mâneviyâtından daha değerli birşeyi yoktur.

Bu sebeple de insanlar kötülüğü yok etmek bahanesiyle, rahat rahat kötülük yapmaya devam ediyorlar.
Artık yaşamak istemiyorum pîrim, Tanrı canımı alsa da kurtulsam. Tanrı’dan tek dileğim bu.
Ben, hayattan hiç bir beklentisini olmayan, mahvolmuş bir adamım artık
ah neneciğim, ah! Biz böyle düşünüyoruz ama tanrı’nın buyruğu böyle değil.
Çocuğu, bir tek elma için dövmek gerekiyorsa, bizim işlediğimiz günahlar için ne yapmalı acaba?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir