İçeriğe geç

Havada Yanan Güvercin Kitap Alıntıları – Muzaffer İlhan Erdost

Muzaffer İlhan Erdost kitaplarından Havada Yanan Güvercin kitap alıntıları sizlerle…

Havada Yanan Güvercin Kitap Alıntıları

Yurdum, acıyla yorgun gibisin.
Biz halkız,
Bizim üreten ellerimizde varolur yaşam.
Yaratan zihnimizde yükselir insan.
Bunu unutmasınlar.
Acı içimizi yaksın. Seviyoruz bunu.
Ama bilincimizi karartmasın acı.
Gün olur da
Dağılırsa bulutlar
Açarsa mavi çiçeğini gökyüzü
Yeni baskısını hazırlarız Kapital’in
Yeni kitabını zorun ve zulmün
Emeğin ve özgürlüğün
Çağıldayan sesini
Dökeriz yeniden kurşuna
Canıydı akan
Halkının canından
Kanıydı yakan
Ve dağlayan
Suskun halkının gövdesini
Bildim ki
Yalnızlık senin yokluğundur
Bir gün, nasıl olsa bir gün
Çürür ayağındaki zincir
Çöker seni ören duvar
Çözülür dilindeki sürgün
Güneş gibi erimiş
Bahar suları gibi akmış kanların
hesabı sorulmadıysa daha
sorulmayacak sanmayın
aldanmayın
Ayışığının balkıdığı
Kırmızı toprağın altında
Büyür ölüm
Ölüm büyür her yerde
Yabancı sermayenin fevkalade uyanık bekçisiyken halkımız
Sömürünün, zulmün, baskının
Uyanık bekçisiyken
Gene içerdedir düşüncem
Dışarda olsa da bedenimiz
Dışarda olsa da, seven, gülen, eğlenen
Bedenimiz
Gecelerle büyür güzelliğin
Şimdi bütün canlılar büyümekte
Bir ben miyim gözlerine baktıkça büyümeyen
Ne var ki gözlerinde
Geri gelmeyecek onlar , biliyoruz
Ama onları istiyoruz.
Can soluğum güvercinim
Kanat vurup geçme beni
Gün olur da
Dağılırsa bulutlar
Açarsa mavi çiçeğini gökyüzü
Bildim ki
Yalnızlık senin yokluğundur
Ölümün olduğu yerde sen de varsın
Gülün kuruduğu yerde
Şimdi
Bir türkü o
Ezgin ve utkun
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Yürür müyüm durur muyum
Çürür müyüm kurur muyum
Sensiz kendim bilir miyim
Döndüm ben bir düşe kardaş
Kiraz dalları kirazlarını döktü artık
Kalbim bir yalnızlığa büründü ki sorma
Seslerimiz aynı , türkülerimiz aynı.
Beyaz bir karanlıkta mıyız ,
Siyah bir aydınlıkta mı ?
Yine bahar yine kar çiçekleri
Yine bir şarkı söylenmede mahsun
Öyle unutmuşsun ki kendini
Neyin var ağlıyor musun
Sen bir özgürlük gülüsün
Anadolu türküsüsün
Al bir atsın süzülürsün
Dağlara taşlara kardaş
Ocağımız engin yanar
Acı yanar ağu yanar
Ölmez ölümü uğuldar
Dağa kardaş taşa kardaş
Yürür müyüm durur muyum
Çürür müyüm kurur muyum
Sensiz kendim bilir miyim
Döndüm ben bir düşe kardaş
Süzülmüş can solmuş yüzün
Durgun sulardan durusun
Yanın düşmüş yorgun musun
Gel yaslan kardaşa kardaş
Göğneğimiz mintanımız
Uğruya düşmüş canımız
Candan akar kanlarımız
Benzer vurulmuşa kardaş
Göğ göğü tutmuşa benzer
Yanmış tutuşmuşa kardaş
Kanadı durmuşa benzer
Uçar bir al kuşa kardaş
Beyaz bir karanlıkta mıyız,
Siyah bir aydınlıkta mı?
Ocağımız engin yanar
Acı yanar ağu yanar
Ölmez ölümü uğuldar
Dağa kardaş taşa kardaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir