İçeriğe geç

Hasat Kitap Alıntıları – Tess Gerritsen

Tess Gerritsen kitaplarından Hasat kitap alıntıları sizlerle…

Hasat Kitap Alıntıları

eks deriz , hayata döndüremek deriz ,
son aşamada deriz,
ama
bir türlü ÖLÜM kelimesi ağzımızdan çıkmaz
kötülük ortadan kalkmıyor.
görmesek de duymasak da kötülük ortada
Mücadele et.
Bir yolunu bul ve mücadele et.
Aşkın ölümü böyle oluyor işte. Öfke sözleriyle değil, suskunlukla.
Uzağı göremez oldu. İnsanlar o zaman yıkılıyor. Önlerini göremediklerinde.
Bitmeyen günler,zihinsel ve duygusal mücadele, hayatımızdan sürekli bir şeyler kopup giderken başımızı kaşıyacak vakit bulamamak
Uyku halini damarına zerk etmesinin çok daha uzun sürdüğünü farketti
Bugünlerde kimsenin sabrı yok. Herkes her şey hemen olsun istiyor.
Ayrıntılar, dedi Katzka içinden. Onu asıl ayrıntılar çıldırtıyordu.
”Bugünlerde kimsenin sabrı yok. Herkes her şey hemen olsun istiyor. ”
‘Ama benim bir kusurum yok’ diye bağırdı Aleksei. Güvertede koşarak uzaklaştı.
Yakov hiç kıpırdamadan oturdu. Eli olmayan sol koluna baktı. Ve Benim de kusurum yok dedi.
Kötülük yok olmayacak. Biz onu görmesek de, duymasak da hâlâ var.
BUGÜNLERDE KİMSENİN SABRI YOK. HERKES HER ŞEY HEMEN OLSUN İSTİYOR.
Herkesin gideceği bir yeri, bir amacı vardı. Onun yoktu
Göğsü ve karnı kesmek de vahşi bir eylemdi ama dana kesmekten çok da farklı bir etki uyandırmıyordu.
Suskunluk çok şey anlatır
Aşkın ölümü böyle oluyor işte, dedi Abby içinden. Öfke sözleriyle değil, suskunlukla.
Daha kendimi bu yataktan bile kaldıramıyorken bütün geceyi nasıl atlatacağım?
Yurtta herkes sevgiliyse gezmeye giderken, kitapların üzerinde uyuyakaldığı geceleri aklından geçirdi.
İnsanlar artık niye doktor oluyor anlamıyorum. Parası için değil, orası kesin.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Bugünlerde birinin ruhunu ne kadar ucuza satın alıyorsun
İnsanlar o zaman yıkılıyor, demişti Mark. Önünü göremediklerinde..
“Sana ihtiyacın olanı veremedikten sonra, paranın ne anlamı var ki?”
“Hepinizin canı cehenneme.”
“-Düşünüyorum da annem hayattaysa ben başkasına evlatlık olmak istemiyorum.
-Hayatta değil ki.”
“İyi de, kötülük ortadan kalkmıyor. Görmesek te duymasak ta kötülük ortada.”
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
“Hazır Rabbinize dua ederken söyleyiverin de kanserin ilacını da çıkarsın.”
“Senin kadının kalbi var, beyni yok. Benim oğlanın beyni var, kalbi yok.”
“Hayatta değiştiremeyeceğimiz şeyler de var.”
Seni sevmiştim.
Sevmiştim.
Hepinizin canı cehenneme.
– İğrenç şeyleri sevmiyorum.
– Eskiden seviyordun.
– Artık sevmiyorum.
– Hep o Nadiya yüzünden değil mi? Seni yumuşak, vıcık vıcık bir şey yaptı. Ona aşıksın.
Taksi bir kilisenin önünden geçiyordu. Gerçi Anglikan kilisesiydi, ama mezhep farkı göz edecek durumda değildi Brenda.
Hastahanede ölüm, anma konuşması yapılacak bir durum değil, kırtasiye ve imza işidir oysa.
O zaman anladım işte. Senin eşyalarının şifonyeri kaplamadığı bir yerde yaşamak istemiyorum.
Kısacası, sağlıklı organ tarlası gibi bir bedendi.. Tek bir hasatla en az altı hayat kurtarılabilir veya iyileştirilebilirdi.
Nasıl ameliyat yapacağını maymuna bile öğretirsin. Ama ne zaman yapacağını öğretemezsin.
Çok acayipti Mark; annelerine dokunmadılar. Durup baktılar sadece. Öylece durdular. İçimden kaç kere dokunun ona dedim. Şimdi dokunun, çünkü son şansınız olabilir. Bir daha dokumamayabilirsiniz. Ama dokunmadılar.
-Bu iş bana göre değil. Ne işim var benim burada?
-Hep hayalini kurduğun işi yapıyorsun. Bana öyle demiştin.
– Neyin hayalini kurduğumu hatırlamıyorum bile. Önüme bakmaktan hayalimi göremiyorum ki.
Bu dünyada sevdiklerimizle geçirebileceğimiz zaman ne kadar az..
Sence neden intihar etti?
Aaron neden etti? İnsanlar niye intihar eder? Onlarca sebep sayarız belki, ama işin aslı şu ki, bilemeyiz Abby. Hiç bilemeyiz. Hiç de anlayamayız. Olanlara bir bütün halinde bakıp, Düzelecek, deriz. Her şey zamanla düzelir, deriz. Larry o bakış açısını kaybetti işte. Uzağı göremez oldu. İnsanlar o zaman yıkılıyor. Önlerini göremediklerinde.
Abby sessiz kalamadı. İyi de, kötülük ortadan kalkmıyor. Görmesek de duymasak da kötülük ortada.
Üç maymunu oynayalım. Parr masadakilere baktı. Sükutu, ikrara yoruyor gibiydi. Bu oda dışında da konuşmayalım elbette.
Abby sessiz kalamadı. İyi de, kötülük ortadan kalkmıyor. Görmesek de duymasak da kötülük ortada.
Günlerimiz sayılı dedi içinden. Bu dünyada sevdiklerimizle geçirebileceğimiz zaman ne kadar az.
Aşkın ölümü böyle oluyor işte. Öfke sözleriyle degil, suskunlukla..
Bugünlerde kimsenin sabrı yok. Herkes her şey hemen olsun istiyor.
Günlerimiz sayılı, dedi içinden. Bu dünyada sevdiklerimizle geçirebileceğimiz zaman ne kadar az.
Suskunluk çok şey anlatır
“Gunlerimiz sayili dedi icinden. Bu dünya da sevdiklerimizle gecirebilecegimiz zaman ne kadar az.”
“İnsanlar o zaman yıkılıyor işte,önlerini göremediklerinde.”
Günlerimiz sayılı, bu dünyada sevdiklerimizle geçirebileceğimiz zaman ne kadar az.
Kim bilir kaç şafak gördüm. Her biri için Tanrı’ya şükürler olsun.
İnsanlık benim yokluğumu hissetmeyecektir
Avcının cazibesine katılan av oldun demek..
En güçlü sesin sahibi, sesini hiç yükseltmeyendir
Kimse bir başkasını intihara sürükleyemez
Bazıları insanın ruhunun kalbinde yaşadığına inanır..
Aşkın ölümü böyle oluyor işte, dedi Abby içinden. Öfke sözleriyle değil, suskunlukla.
Mutlu bir evliliğin sırrı suskunluktur Doktor DiMatteo.

Suskun bir evlilik mutlu olabilir mi?

Ne tuhaftır ki oluyor. ( ) Erkeklerin birçok şeyden korunması gerekiyor. Özellikle de kendilerinden. Bu yüzden bize ihtiyaçları var zaten. Ama işin komiği bunu asla kabullenmezler. Onlar asıl bize baktıklarını sanırlar. Halbuki biz gerçeğin hep farkındayız.

En güçlü sesin sahibi, sesini hiç yükseltmeyenlerdir.
Ayağımın altındaki halıyı çektiler sanki. Eskiden ayağımı yere sağlam bastığımı zannederdim. Bir şeyi çok istiyorsam onun için deli gibi çalışırdım. Şimdi ne yapacağıma, bir sonraki hamlenin ne olacağına karar veremiyorum. Artık güvendiğim hiçbir şey kalmadı.
Söylesene,
Ne oldu bize?
”Hepinizin canı cehenneme. ”
”Yüzünü yastığa gömüp ağladı. ”
”Bul onu bana ” diye fısıldadı ”Lütfen bul onu bana. ”
Onu görür görmez muazzam bir rahatlama hissetti..
”Seni sevmiştim. ”
”Sevmiştim ”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir