Hanfendi Bi’Bakar Mısınız? Anlatacaklarım Var… Kitap Alıntıları – Murat Tavlı

Kalp yarısı kalp yarası olduğu zaman, her şeyden vazgeçiyor insan.

Ben bunca giden gördüm.
Ama en çok seni özlüyorum.
Benim güzel çocukluğum.

Yüreğine dokunmayan insanın teni kumaştan farksızdır.

Ben bunca giden gördüm
Ama en çok seni özlüyorum
Benim güzel çocukluğum

Kalp yarısı kalp yarası olduğu zaman her şeyden vazgeçiyor insan..

Biz kadınlar neden mutlu olamıyoruz?
Bizimle birlikte olmak için gecesini gündüzüne katacak erkekler varken biz neden her seferinde öküz olanı tercih ediyoruz?

Erkeklere güvenip onlardan değer bekledik de ne oldu ?

Hangi pişmanlıklar beni sana geri getirebilir ki
Ben seni sevdiğime pişman olduktan sonra

Yüreğine dokunmayan insanın teni kumaştan farksızdır.

Sen ofsaytı bilen ,PES oynayan kız istersen,
Kız da dolma saran ,ütü yapan erkek ister.

Allah kimseye eski sevgilisine sosyal medyadan laf sokma çaresizliğini yaşatmasın.

Eskiden yemekten önce besmele çekerdik şimdi fotoğraf çekiyoruz.

Hangi teknolojik gelişmeyi adamakıllı kullandı ki dünya?!

Hala nasıl harften harf çıkararak sayı buluyorlar anlamış değilim.

Kalp yarısı,kalp yarası olduğu zaman; herşeyden vazgeçiyor insan.

Dedim ya, nerede zor var onu mu sevdik, zor olana aşk mı denirdi bilemiyorum

Birisinin gülüşüne aşık olursam, başkalarının kahkahaları umrumda olmaz.

Bir zamanlar sensiz nefes alamam diyen kişi kim bilir şu an kimin nefesi?

Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.

Yaşanması gerekenler yaşanmayınca unutulmaz oluyor insan.
Tabii bunlar işin şakası.Fakat her hayatın bir hikayesi var. Birileri o hikâyelerin başrolleri Hiç düşündünüz mü belki de siz hiç tanımadığınız hikayelerin başrolüsunüz.
Ya da gözlerinde bir ömür boyu hüzünsünüz

Kıskançlığın temel sebebi özgüven eksikliğidir.

Sen ofsaytı bilen pes oynayan kız istersen, kız da dolma saran ütü yapan erkek ister.

Hiçbir erkek kadınsız hiçbir kadın da erkeksiz yapamaz.

Kalp yarısı, kalp yarası olduğu zaman her şeyden vazgeçiyor insan.

Nasıl bir özlemdir mahkuma gün ışığı?

On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera

Hissizlik bir virüs gibi sarıyor insanlığı Her geçen gün her yerimiz hayal kırıklığı

Aşkın zamanı, mekanı, planlaması olmaz. Ya vardır ya da hiç

Haklı olmak mı istiyorsun, mutlu olmak mı?

Aşk yok diye bir şey yok. Biz kendimizi aşık olmaya, aşkı yaşamaya odaklamıyoruz.

Yüreğine dokunmayan insanın teni kumaştan farksızdır.

Bugün yaşadığın acı, yarın hayatını kurtarır.
Neden yaşadım diye sorma,
tesadüflere yer yok hayatta

Pişmanlığımı yokluğumla anlayanın varlığımla mutlu olmaya hakkı yok!

Ben bunca giden gördüm.
Ama en çok seni özlüyorum.
Benim güzel çocukluğum..

Hangi pişmanlık beni sana geri getirebilir ki ben seni sevdiğime pişman olduktan sonra

Fakat her hayatın bir hikayesi var. Birileri o hikayelerin başrolleri Hiç düşündünüz mü belki de siz hiç tanımadığınız hikayelerin başrolüsünüz.

Anlamaya çalışmayın, anlaşmaya çalışın

Eskiden yemekten önce besmele çekerdik, şimdi fotoğraf çekiyoruz. İnstagram, Facebook, Twitter Allah ne verdiyse, sofradakinden önce takipçilere servis ediyoruz.

Acaba ilk önce bizi kim terk etti? Bana sorarsanız çocukluğum Beni ilk o terk etti. Seneler sadece kemiklerimize yarıyor. Bir o kadar boy atmış olsak da, kırışıklar yüzümüzü sarsa da bir yerlerde hep çocukluk kalıyor. Aslında seni terk eden de ilk çocukluğun oluyor Bu kadar kirli bir dünya da benimle daha ne kadar kalabilirdi ki? Elbette beni terk edecekti

Her zaman söylerim, hayvan seven insandan hiçbir zaman zarar gelmez. Hayvanlardan başka karşılıksız seven var mı?

Oysa her kadın ”Seni seviyorum ”u duymak yerine, görmek ister.

Sevdasına sahip çıkamayan herkes birer katildir gözümde. Bir daha ne zaman doğar yürekte kim bilir

İhanetin cinsiyeti olmaz. Bir insan aldatacağı insanı neden hayatına sokar ? Ya da aldatacak kadar değer vermiyorsa neden ilişkisine devam eder? Cevabı çok basittir aslında :

Karakteri paçalarından akan insanlar, ihaneti yaşam tarzı sanırlar.

Bir kadın sana bir soru soruyorsa doğruyu senin ağzından duymak istediği için soruyordur. Çünkü kadınların bulamayacağı cevap yoktur.

Unutmamak lazım ki kadınlar hiçbir şeyi unutmaz, unutmuş gibi yapar.

Pişmanlığını yokluğumla anlayanın varlığımla mutlu olmaya hakkı yok!

Bir insanın değişmesi için harcadığın zaman hayatından çaldığın koca bir yalan

Karakteri paçalarından akan insanlar, ihaneti yaşam tarzı sanırlar.

Beyler! Eğer bir kadın sana git diyorsa kal, gel diyorsa durma, özlemedim diyorsa sarıl. Ters orantıyı hiçbir zaman unutma!

Bazen güneşin açtığına inanıyorsunuz ama o da sadece saatler sürüyor.

Karakteri paçalarından akan insanlar, ihaneti yaşam tarzı sanırlar.

Yine kabuğuma çekildim bu gece,
Bu alışkanlık bana çocukluğumdan kalma

her hayatın bir hikâyesi var. Birileri o hikâyelerin başrolleri Hiç düşündünüz mü, belki de siz hiç tanımadığınız hikâyelerin başrolünüsünüz.
Ya da gözlerinde bir ömür boyu hüzünsünüz

Yaşanması gerekenler yaşanmayınca unutulmaz oluyor insan.

Ey insanoğlu!
Ne yersiniz durmadan birbirinizi, sevsenize herkesi

Kalp yarısı kalp yarası olduğu zaman, her şeyden vazgeçiyor insan.

Erkek ile adam olmak arasında ince bir çizgi vardır. Erkeklik kendisini en ucuz tabiriyle yatakta, adamlık ise kendini hayatta belli eder.

Sevmeyi göze alacak kadar yürekliysen,gitmesine üzülecek kadar aptal olma

Umudunu hicbir zaman kaybetme. Çünkü en zor gününde ona ihtiyacın olacak.Ben şimdi ne yapacağım diye bir şey yok! Ondan önce ne yapıyordun ki? Ondan önce hayatına devam etmiyor muydun? Yaşadığından bi haber gülüp eğlenmiyor muydun? Evet şimdi de aynen bunu yapacaksın.Yaşadığından bi haber yaşayacaksın. Çok fazla ne yapıyormuş,kiminleymiş diye kurcalamayacaksın. Çünkü bu sana zarar verir. Sana verdiği zarar sence daha yetmedi mi?

Herkes yaptığının karşılığını elbet bulur.
Bu dünya ya da öbür dünya.Yaradan karşılıksız bırakmaz hiçbir şeyi. İyi olanı da kötü olanı da

Biz insanoğlu aslında kendimizi kandırıyoruz.Asla gitmez dediklerimize,kendimizi el sallarken buluyoruz

Sigara bile kırıldığında tütmüyor,sen kırılan yürekten hangi sevgiyi bekliyorsun?..

En zoru da sevdiklerimizin bizi vazgeçmeye mecbur bırakması.Çünkü vazgeçmek çaresizliğin son noktası

Büyük bir yüreğe küçük insanları koyduğunda olmuyor, sırıtıyor

Ayrılık merasimi ilişkinin en sancılı dönemlerden biridir.Bir taraf eğer bu konuyu takıntı haline getirdiyse yandın demektir.Eğer saygıdan eser kalmadıysa daha fazla zorlamanın bir anlamı yok.Benim iki tarafa da tavsiyem kimseyi kendinizden daha fazla sevmeyin.Aynaya bakın ve kendinize bir değer biçin,hak ettiğiniz değeri görmüyorsanız hayatınızdaki kişiye yol verin.Sevgini paylaşabilirsin,hayatını paylaşabilirsin ama hayallerini paylaşmadığın müddetçe bir araya gelemezsin.

Ayrılık iki taraflıdır.
Ya ağlayansındır ya da ah alan