İçeriğe geç

Hamlet Trajedisi, Danimarka Prensi Kitap Alıntıları – William Shakespeare

William Shakespeare kitaplarından Hamlet Trajedisi, Danimarka Prensi kitap alıntıları sizlerle…

Hamlet Trajedisi, Danimarka Prensi Kitap Alıntıları

Tüm dünya birleşip örtmeye çalışsa da,
Gözden kaçmaz kötülükler, çıkar ortaya sonunda.
Biliyorsun olağandır bu.
Yaşayan her şey bir gün ölür,
Doğadan sonsuzluğa geçer.
Çünkü doğruluğu ne kadar aşılarsan aşıla, çürük kökümüze bizim, eski meyvenin tadı gitmiyor kolay kolay!
Kim dayanabilir zamanın kırbacına?
Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine,
Sevgisinin kepaze edilmesine,
Kanunların bu kadar yavaş
Yüzsüzlüğün kadar çabuk yürümesine.
Kötülere kul olmasına iyi insanın
Sorularında cimri, ama biz sorduk mu
Cevaplarında alabildiğine cömert.
Gerçeği büyültmek ya da küçültmekle bilgisizleri güldürebilirsiniz, ama bu bilenleri üzer; oysa bir tek bilgili dost, bilgisiz bütün kalabalıktan daha önemlidir.
Kötü işler gömülse de yerin dibine
Çıkar bir gün insanların gözü önüne.
Deliliğin insana bulduruverdiklerini
Sağlam akıl yumurtlayamaz kolay kolay.
İçimdekini kalıba dökme sanatım yok.
Madem bu dünya bile yok olacak bir gün
Sevginin bitmesine insan neden üzülsün?
Kanunların bu kadar yavaş
Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine,
Kötülere kul olmasına iyi insanın
Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken,
Kim ister bütün bunlara katlanmak.
Melek yüzü, din iman kisvesi takınıp
Şeytanı bile kafese koyabilir insan.
Ölçülü kal sevginde, kaptırma kendini…
Bu düşüncedir uzun yaşamayı cehennem eden.
Kim dayanabilir zamanın kırbacına?
Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine,
Sevginin kepaze edilmesine,
Kanunların bu kadar yavaş
Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine.
Melek yüzü, din iman kisvesi takınıp
Şeytanı bile kafese koyabilir insan.
Serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin. Şimdi olacak bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa, bugün olmaz.
Gelsin yaksın umutlarımı birer birer
Sevinçleri karanlığa çeviren dertler
Var olmak mı, yok olmak mı, bütün sorun bu!
Düşüncemizin katlanması mı güzel,
Zalim kaderin yumruklarına, oklarına,
Yoksa diretip bela denizlerine karşı
Dur, yeter! demesi mi?
Bitebilir bütün acıları yüreğin,
Çektiği bütün kahırlar insanoğlunun. Uyumak, ama düş görebilirsin uykuda, o kötü!
Çünkü o ölüm uykularında,
Sıyrıldığımız zaman yaşamak kaygısından,
Ne düşler görebilir insan, düşünmeli bunu.
Bu düşüncedir uzun yaşamayı cehennem eden.
Kim dayanabilir zamanın kırbacına?
Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine,
Sevgisinin kepaze edilmesine,
Kanunların bu kadar yavaş
Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine.
Kötülere kul olmasına iyi insanın
Bir bıçak saplayıp göğsüne kurtulmak varken,
Kim ister bütün bunlara katlanmak
Ağır bir hayatın altında inleyip terlemek,
Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa,
O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya
Ürkütmese yüreğini?
Bilmediğimiz belalara atılmaktansa
Çektiklerine razı etmese insanı?
Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi:
Düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor
Yürekten gelenin doğal rengini.
Ve nice büyük, yiğitçe atılışlar
Yollarını değiştirip bu yüzden
Bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar.
Ama sus, bak, güzel Ophelia geliyor.
Peri kızı dualarında unutma beni,
Ve bütün günahlarımı.
Benim, ama ne kaldıysa benden.
Kendi içindeki dikenler kanatsın vicdanını!
Her şeyden önce de kendi kendinle doğru ol
O zaman, gece gündüze varır gibi,
Sen de aldatmaz olursun kimseyi.
Herkese kulağını ver, sesini verme.
Dostların arasında denenmiş olanları
Çelik halkalarla bağla yüreğine.
Bir insana insan mı denir bütün işi
Yemek ve uyumak olursa dünyada yalnız?
İnanma istersen yıldızların yandığına,
Güneşin döndüğüne inanma.
Doğrunun ta kendisini yalan bil ama seni sevdiğime inan,ophelia.
Çünkü pisliğin ortalığı sardığı bu zamanda,
İyiliğin af dilemesi gerekiyor kötülükten
Akla en uygun gelen şeydir babaların ölmesi.
Elbet bir gün düzelir her şey.İnsan sabırlı olmalı.
Bir insana insan mı denir bütün işi
Yemek ve uyumak olursa dünyada yalnız?
Herkese kulağını ver, sesini verme.
Herkese akıl danış, kendi aklını sakla.
Ne borç ver ne de borç al; çünkü borç vermek
Çok kez hem paranı yitirmektir hem de dostunu.
Borç almaksa tutum gücünü yıpratır.
Her şeyden önce de kendi kendinle doğru ol
O zaman, gece gündüze varır gibi,
Sen de aldatmaz olursun kimseyi.
Madem bu dünya bile yok olacak bir gün
Sevginin bitmesine insan neden üzülsün?
beceriksizim şiir yazmakta,
içimdekini kalıba dökme sanatım yok,
ama çok, her şeyden çok seviyorum seni
Yaptığın söylediğini tutsun, söylediğin yaptığını.
“Doğru sözlü güzel yüzlüyseniz, doğruluğunuzun güzelliğinizle hiçbir alışverişi olmamalı.”
“Var olmak mı, yok olmak mı, bütün sorun bu!”
İnanma istersen yıldızların yandığına,
Güneşin döndüğüne inanma,
Doğrunun ta kendisini yalan bil,
Ama seni sevdiğime inan Ophelia.
Gün niçin gün, gece niçin gece, zaman niçin zaman
Namusun ta kendisi bile
Kurtaramaz kendini çamur atandan.
İyi ya da kötü bir şey yoktur,sadece düşünce onu öyle yapar.
İnsan insan mıdır, yalnızca yiyip içmek ve uyumakla geçiriyorsa hayatı.
Güler yüzlü, hep güler yüzlü bir insan zehirli bir yılan da olabilir.
“Zaten dünya ne iyidir ne kötü, düşüncenize bağlıdır iyilik kötülük.”
Her şeyden önce kendi kendinle doğru ol
İnanma istersen yıldızların yandığına,
Güneşin döndüğüne inanma,
Doğrunun ta kendisini yalan bil,
Ama seni sevdiğime inan Ophelia.
Kadınlar ne kadar severse o kadar korkar.
Sevgileri de kuşkuları da varsa aşırı var.
Yoksa hiç yoktur.
Kötü işler gömülse de yerin dibine
Çıkar bir gün insanların gözü önüne.
Ölmek, uyumak sadece! Düşünün ki uyumakla yalnız bitebilir bütün acıları yüreğin, çektiği bütün kahırlar insanoğlunun.
Ne bunaltıcı, ne berbat, ne tatsız, ne boş geliyor bu dünya bana!
“Büyük belalar var gelecek, memleketin başına.”
Ophelia’yı seviyordum ben. Bin kardeşi
Bütün sevgilerini birleştirip gelseler,
Sevmezler onu benim sevdiğim kadar!
Sen ne yapabilirsin onun için, söyle?

Ağlayacak mısın, dövüşecek misin?
Aç mı duracaksın, yırtınacak mısın?
Sirke içip timsah eti mi yiyeceksin?
Ben de yaparım bunları!
Sızlanmaya mı geldin buraya yalnız?
Mezarına atlayıp bana meydan okumaya mı?
Gömülsene onunla, ben gömülürüm!

Aklımız öyle savaştı ki yüreğimizle
Çamur içinde bir delik, bir tümsek; Budur bekleyen bizi.(Mezar)
Kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak,
En çabuk unuttuğumuz şeydir, ne yapsak.
Hiç oyun değil, yemin ederim. Deli olduğu bir gerçek; gerçek olması acı, acı olması gerçek…
Ateş alev yanacak sözlerim var ama
Söndürüyor bu budalaca gözyaşları.
Sevginin zamanla ne olduğunu bilirim.
Türlü örnekleriyle gördüm nasıl sönüyor
Sevginin ateşi, pırıltılar,
Bir şey var sevginin alevleri içinde
Kendi kendini yiyen bir fitil, bir kömür var.
İlk hızını bir daha bulamıyor sevgi.
İyilik bile, bir sıtma ateşi gibi yükselip
Kendi aşırılığıyla öldürür kendini.
Buzlar kadar el değmedik, karlar gibi temiz de olsan çamur atılmaktan kurtulamayacaksın.
Ey utanç yüzün kızarmaz mı oldu senin?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir